Kategori arşivi: Kültür Sanat

Tales of Kenzera: ZAU Tüm Platformlarda Çıktı!

Aktör Abubakar Salim’in duygu dolu bir özlem hikayesi olarak nitelendirdiği oyun, Metroidvania türünden ilham alan, eğlenceli ve zorlu bir mücadele sunuyor

Electronic Arts ve Surgent Studios tüm oyun meraklılarını, çıkışını gerçekleştirmiş olan Tales of Kenzera: ZAU’nun azim dolu ve etkileyici bir büyüme hikayesine sahip olan dünyasına davet ediyor! PlayStation 5, Xbox Series X|S, Nintendo Switch ve PC’de Steam, Epic Games Store ve EA app aracılığıyla satışa çıkan oyun, oyuncuları Bantu kültüründen ilham alan ortamlar ve etkileyici bir senaryodan oluşan karmaşık bir dokuyla buluşturuyor. Oyuncular, bir baba ile oğul arasında yankılanan sevgiyi, kendini keşfetmeyi, dayanıklılığı ve kayıptan sonra kendi içinde cesaret bulmayı keşfeden bir yolculukta yer alıyorlar.

Surgent Studios’un kurucusu ve BAFTA adayı aktör Abubakar Salim,”Tales of Kenzera: ZAU, yıllar süren adanmışlık ve keşiflerin bir sonucu ve Zau’nun hikayesini anlatmak benim için hassas ve unutulmaz bir yaratıcı çaba.” dedi. “Video oyunları, oyuncuları yeni diyarlara taşıma ve hem yeni, hem de tanıdık deneyimler yoluyla güçlü duygular uyandırma gücüne sahip inanılmaz bir hikaye anlatma aracı ve Zau’nun öyküsünü hayata geçirmek beni rahmetli babama daha yakın hissetmemi sağladı; bu güçlü araç aracılığıyla birlikte anılarımızı onurlandırmak büyük bir nimet oldu. Tales of Kenzera: ZAU’yu tüm dünyayla paylaştığımız için çok heyecanlıyız ve oyuncuların da oyunu hayata geçirirken bulduğumuz kadar ilham, heyecan ve şifa bulacağını umuyoruz.”

Tales of Kenzera: ZAU’da oyuncular, babasını ölümün pençesinden kurtarmaya çalışırken derin bir kayıpla boğuşan savaşçı-şaman Zau’nun yerine geçecekler. Ölüm Tanrısı Kalunga’nın rehberliğinde Zau, mistik 2.5 boyutlu, Metroidvania türünde alemlerde maceraya çıkarak güneşin ve ayın kozmik güçlerinden yararlanmaya çalışacak.

Tales of Kenzera: ZAU, oyuncuları, zorluklar karşısında dayanıklılığın kişinin gerçek karakterini ve gücünü ortaya çıkardığı çağrıştırıcı bir ruhsal iyileşme yolculuğuna çıkarıyor. Çarpıcı görseller, yetenekli seslendirme sanatçılarından oluşan muhteşem bir kadro ve çok ödüllü besteci Nainita Desai’nin büyüleyici orijinal müziklerinden oluşan Tales of Kenzera: ZAU, Bantu ilhamını ve fütüristik canlılığı bir araya getirerek, kadim şamanlar, kutsal ruhlar ve büyüleyici yaratıklarla dolu bir dünya yaratıyor. Titizlikle hazırlanmış animasyonlar, oyuncuları Güneş ve Ay maskeleri aracılığıyla kozmik enerjilerin gerçek gücüyle donatarak onları huzursuz ruhları yok etmek için ritmik bir savaşa davet ediyor.

Electronic Arts Partners Genel Müdürü Jeff Gamon, “Abu’yla tanışan herkes gibi ben de onun hikaye anlatma tutkusundan, stüdyosunu kurma konusundaki inancından ve ilk oyunları Tales of Kenzera: ZAU’dan etkilendim.” dedi ve ekledi: “Surgent Studios, güç ve cesaretle dolu etkileyici bir hikayeye sahip, zorlu ve capcanlı bir platform oyunu yarattı. Bu muhteşem EA Originals oyununun, birçok oyuncu için duygusal bir etki yaratacağına inanıyoruz.”

Tales of Kenzera: ZAU İngilizce ve Svahili dilindeki seslendirmelerle oyuncuların erişimine açık olacak. Müzikleri Nainita Desai’ye ait olan The Tales of Kenzera: ZAU orijinal film müziği, 26 Nisan’da Apple Music, iTunes Store, Amazon Music, Spotify, Tidal, YouTube Music ve Deezer üzerinden dinlenebilecek veya satın alınabilecek.

Oyunun resmi çıkış fragmanını buradan izleyebilirsiniz. Ek olarak, Ridley Scott Creative Group ile ortaklaşa çekilen ve yapımcının Tales of Kenzera: ZAU’yu neden yarattığını anlatan kısa film, “My Shoes, Your Feet” ile Abubakar ve onun yolculuğu hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Tales of Kenzera: ZAU hakkında daha fazla bilgi almak içinse bu adresi ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Bir Telefon Aramasının Dolandırıcılık Olduğunu Nasıl Anlarsınız?

Dolandırıcıların telefon yoluyla kişileri kandırarak, kişisel bilgilerini ve banka hesaplarını ele geçirmeye çalışmasıyla ortaya çıkan telefon dolandırıcılığı, modern toplumun karşılaştığı en yaygın suçlardan biri olarak görülüyor.

Telefon dolandırıcılığının dünyada ve ülkemizde yüksek oranda görüldüğünü belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, telefon dolandırıcılığını tespit etmenin ve korunmanın yöntemlerini paylaşıyor.

Günümüz teknoloji dünyasında siber saldırılara ve dolandırıcılıklara yalnızca kurumlar değil, bireyler de sık sık maruz kalıyor. Gelişmiş teknolojiler sayesinde dolandırıcılar, daha etkili yöntemler kullanarak masum kişileri kandırma konusunda farklı taktikler geliştirebiliyor. Özellikle modern toplumun karşılaştığı en yaygın suçlardan biri olarak görülen telefon dolandırıcılığında yaşanan artışlar, bireylerin dolandırıcılar tarafından kişisel bilgilerini ve paralarını kaybetmeleri konusunda ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, telefon dolandırıcılığı noktasında dikkat edilmesi gereken noktaları ve saldırılardan korunmanın yollarını paylaşıyor.

Dolandırıcının Aradığını Anlamanın Yolları

1. Yerel gibi görünen uluslararası alan kodlarına sahip olması.

2. Numaranın, arayanın kimliğiyle ve bahsettiği şirketle eşleşip eşleşmemesi.

3. Polis veya resmi bir devlet kurumundan olduğunun iddia edilmesi.

4. Arayanın kimliğinde “Olası Dolandırıcılık” veya “Spam Riski” görünüyor ibaresi.

5. Sorun olduğunu dile getirerek bir yazılım indirilmesini veya erişim izni istenmesi.

6. T.C. kimlik numarası, şifreler ve banka hesap numaraları gibi kişisel bilgilerin doğrulanmasının istenmesi.

Dolandırıcıya Cevap Verilmesi Durumunda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Bir spam aramasına cevap verilmesi durumunda paniğe kapılmadan, soğukkanlılıkla hareket edilmesi gerektiğini dile getiren Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Çoğu durumda, bir spam numarasını yanıtlamak değil, onlarla paylaştığınız şeyler sizi riske atabilir. Bir dolandırıcı ne kadar çok kişisel veri elde ederse, kimlik dolandırıcılığı, hırsızlık veya adınıza yasa dışı olarak yeni krediler açılması riskiniz o kadar yüksek olur.” ifadelerinde bulunuyor ve dikkat edilmesi gereken noktaları sıralıyor.

 

1. Güvenmediğiniz numaralardan arayan kişilere, asla kişisel veya finansal bilgilerinizi vermeyin. Bir dolandırıcılıktan şüpheleniyorsanız telefonu kapatın.

2. Herhangi bir bilgi vermeden önce kimliklerini doğrulayın. İsimlerini ve dahili numaralarını isteyin. Telefonu kapatın ve kurumu resmi numaralarından tekrar arayın.

3. Akıllı telefonunuzda bilinmeyen numaraları sessize alın. Bu sayede aramalar, doğrudan meşgule alınmış olur.

4. Bilinen dolandırıcılık numaralarını tespit etmek için operatörünüzün spam engelleyici uygulamasını kullanın.

5. Kısa süreli arama yapıp kapatan numaraları geri aramayın. Bu durum, dolandırıcıları geri aramanızı sağlamak için kullanılan yaygın bir dolandırıcılık taktiğidir.

6. Şüphelendiğiniz kişilere uzaktan cihaz erişimi vermeyin veya istenmeyen arayanlarla herhangi bir şeyi kabul etmeyin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Taşıt finansmanı artık 7/24 Türkiye Finans Mobil'de

Türkiye Finans müşterileri artık şubeye gitmeye ihtiyaç duymadan 7/24 diledikleri her yerden dijital taşıt finansmanı kullanarak ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Yenilikçi ürün ve hizmetleriyle ön plana çıkan Türkiye Finans, bu hizmetiyle taşıt finansmanına erişimin tüm aşamalarını mobile taşıdı. 

Türkiye Finans’ın yeri zamanı olmayan bankacılık anlayışı ve dijital bankacılıktaki öncü vizyonu doğrultusunda kullanıma sunduğu Dijital Taşıt Finansmanı ile müşteri deneyimini dijitalleştirmeye devam ediyor. Yalnızca Türkiye Finans müşterilerine özel sunulan Dijital Taşıt Finansmanı hizmetiyle müşteriler artık yasal vade sınırları çerçevesinde belirlenebilen vade ve tutarları ile şubeye gitmeden her adımı Mobil Bankacılık kanalı üzerinden gerçekleştirerek taşıt finansmanı kullanabilecek.

‘Hizmetlerimizi dijitalleştirmeye devam edeceğiz’

Türkiye Finans Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Mert, konuyla ilgili şunları söyledi: “Dijitalin bankası olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarına özel çözümler sunuyor, dijital kanallarımızın tüm imkânlarını kullanıyoruz. Hızlı, kesintisiz ve mükemmel müşteri deneyimi hedefiyle hizmetlerimizi sürekli dijitalleştiriyoruz. Bu ürünümüz ile tüm müşterilerimiz artık taşıt finansmanı başvurularını şubeye gitmeden yapabilecek ve tüm süreci mobil bankacılık üzerinden tamamlayarak uçtan uca bir taşıt kredisi deneyimi yaşayacaktır. Tüm müşterilerimiz 7/24 Türkiye Finans Mobil üzerinden kolayca Dijital Taşıt Finansmanı başvurusu yapabilir, finansman kullanımı, teminat işlemleri ve taksit ödemelerini şubeye gitmeden mobil üzerinden gerçekleştirebilirler. “Hayat Mobil Bankan Mobil” diyerek sürekli güncellediğimiz teknolojilerimiz ve inovasyonlarımızla, müşterilerimizin her an her yerden başlayan bankacılık yolculuklarında güvenli, akıcı, kolay ve daha dijital bir deneyim yaşamalarını sağlamaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

PUBG: BATTLEGROUNDS Erangel Classic Haritasıyla 17 Mayıs'ta Nostalji Rüzgarları Estirecek

KRAFTON, Inc. PUBG: BATTLEGROUNDS‘un 29.2 güncellemesinde gelecek Erangel Classic haritası aracılığıyla köklerine saygı duruşunda bulunacağını duyurdu.

Erangel Classic haritası, PUBG: BATTLEGROUNDS‘un ilk savaş alanı olan Erangel’in orijinal versiyonunu oyuncularla yeniden buluşturacak ve erken erişim günlerini anımsayan oyunculara nostalji rüzgarları estirecek. Erangel Classic, eski günlere yaraşır benzersiz bir deneyim sağlamak için Erangel’in ilk yayınlandığı zamanki orijinal konseptlerini ve atmosferini mevcut oyun öğeleriyle harmanlıyor. Bu bağlamda orijinal Erangel haritasındaki ikonik öğeler Erangel Classic’e uygulandı.

Erangel Classic’e giriş yapan oyuncular, başlangıç adası boyunca üzerine silahlar yerleştirilmiş bankların geri döndüğünü görecek. Silah dengeleri de oyunun ilk günlerindeki hissiyatı yakalayacak şekilde ayarlandı; birkaçı hariç tüm silahların geri tepmesi azaltıldı. Oyuncular ayrıca Tommy Gun’ı eski günlerde olduğu gibi Yardım Paketi’nde de bulabilecekler.

Ek olarak, sisli ve yağmurlu havanın yanı sıra grafikleri, dünya haritasını ve orijinal PUBG: BATTLEGROUNDS deneyimini hatırlatan mini harita da oyunda yer alacak.

Erangel Classic’e Normal Maçta sınırlı bir süre için giriş yapılabilecek. Harita PC sürümünde 14 Mayıs’tan 28 Mayıs’a, konsollarda ise 23 Mayıs’tan 6 Haziran’a kadar oynanabilecek. Bu süre zarfında Erangel Classic, Normal Maçta mevcut Erangel haritasının yerini alacak.

PUBG: BATTLEGROUNDS ile ilgili daha fazla bilgi için pubg adresinde yer alan resmî web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dell Technologies'den yapay zekâ araştırması…

Dell Technologies Araştırması: Yüksek büyüme gösteren şirketler yapay zekâ ve üretken yapay zekânın sektörleri dönüştürmesini bekliyor

Dell Technologies, aralarında Türkiye’nin de olduğu 40 ülkeden 6.600 kişiyle yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. ‘Innovation Catalyst’ başlıklı araştırmaya göre katılımcıların yüzde 58’i üretken yapay zekâyı uygulamaya başladıklarını belirtiyor.

Dell Technologies; Kuzey Amerika, Latin Amerika, EMEA (Avrupa, Ortadoğu, Afrika), APJ (Asya Pasific ve Japonya) ve Çin’de 100’den fazla çalışanı olan kuruluşlardan 6.600 katılımcının yer aldığı ‘Innovation Catalyst’ adlı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. 

Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 81’i üretken yapay zekâ (GenAI) ve yapay zekânın (AI) gelecekte sektörleri önemli ölçüde dönüştüreceğine inanıyor. Bu oran, 2023’te yüksek ciro artışı (+yüzde 25) elde eden kuruluşlar için yüzde 91 olurken, düşük ciro artışı (yüzde1-5), sabit ciro veya ciro düşüşü kaydeden kuruluşlar için yüzde 75’e düşüyor.

Aralarında Türkiye’nin de olduğu 40 ülkeden 6.600 bilgi teknolojileri (BT) öncüleri ve şirket yetkilisinin yanıtlarına dayanan araştırma, AI ve GenAI’ya ilişkin önemli bir iyimserlik ortaya koysa da kuruluşların hızlı değişime hazır bulunuşları önemli ölçüde değişiyor. Katılımcıların yüzde 82’si rekabet açısından iyi konumlandıklarını ve sağlam bir stratejiye sahip olduklarını belirtiyor. Bununla birlikte, neredeyse yarısı (yüzde 48) önümüzdeki üç ila beş yıl içinde sektörlerinin neye benzeyeceğinden emin olmadığını ve neredeyse her on katılımcıdan altısı (yüzde 57) değişime ayak uydurmakta zorlandığını ifade ediyor. Katılımcılar, inovasyonu teşvik etmede karşılaştıkları zorluklar arasında doğru yetenek eksikliği (yüzde 35), veri gizliliği ve siber güvenlikle ilgili endişeler (yüzde 31) ve sınırlı bütçenin (yüzde 29) yer aldığını belirtiyor.

GenAI, uygulamaya hazır!

Katılımcılar, GenAI’nin BT güvenlik duruşunu iyileştirme (yüzde 52), üretkenliği artırma (yüzde 52) ve müşteri deneyimini geliştirme (yüzde 51) konularında dönüştürücü veya önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirtiyor. Bununla birlikte, üstesinden gelinmesi gereken zorlukların da farkındalar. Örneğin yüzde 68’i GenAI’ın yeni güvenlik ve gizlilik sorunları yaratacağından korkuyor, yüzde 73’ü ise verilerinin ve IP’lerinin üçüncü tarafın erişebileceği bir GenAI aracına yerleştirilemeyecek kadar değerli olduğu konusunda hemfikir.

Genel olarak verilen yanıtlar, kuruluşların fikir aşamasından uygulama aşamasına geçerken GenAI pratikleri üzerinde çalıştıklarını gösteriyor; yüzde 58’i GenAI’yi uygulamaya başladıklarını belirtiyor. Kuruluşlarda kullanım arttıkça, risklerin nerede olduğu ve bunlardan kimin sorumlu olduğunun belirlenmesine odaklanılıyor. Katılımcıların yüzde 77’si, herhangi bir AI arızasından veya istenmeyen davranışlardan makine, kullanıcı veya kamu yerine kuruluşun sorumlu olduğu konusunda hemfikir.

Dell Technologies EMEA Başkanı Adrian McDonald konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Birçok kişi GenAI gibi dönüştürücü etkisi olan teknolojilerden faydalanmak için harekete geçiyor; değeri ortaya çıkarmak ve büyümeyi desteklemek için yapay zekâyı verilerine entegre ediyor. Bu fırsatı değerlendirmek, sürdürülebilirlik göz önünde bulundurularak tasarlanmış, inovasyon alanında güvenli ve ölçeklenebilir teknoloji temelleri oluşturmak açısından güvenilir ortaklardan oluşan güçlü bir ekosistem gerektiriyor” ifadelerini kullandı.

Kuruluşlar, günümüz tehdit ortamı zorluklarına göğüs geriyor

Siber güvenlik, kuruluşlar için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Katılımcıların yüzde 83’ü son 12 ay içinde bir güvenlik saldırısına maruz kaldıklarını bildirerek bu endişeleri doğruluyor. Çoğunluk (yüzde 89) ‘Sıfır Güven’ dağıtım stratejisini benimsiyor, yüzde 78’i ise bir siber saldırı veya veri sızıntısından kurtulmak için bir ‘Olay Müdahale Planı’na sahip olduklarını söylüyor.

Belirtilen ilk üç sorun arasında kötü amaçlı yazılım, kimlik avı ve veri ihlalleri yer alıyor. Kimlik avına ilişkin sorunlar, çalışanların tehdit ortamında oynadığı rol olmak üzere raporda vurgulanan daha geniş bir sorunun altını çiziyor. Örneğin, katılımcıların yüzde 67’si bazı çalışanların verimlilik ve üretkenliği artırmak için BT güvenlik kurallarını ve uygulamalarını atladığına inanıyor, yüzde 65’i ise içeriden gelen tehditlerle ilgili endişelerini dile getiriyor. Bu durum, çalışanlar siber güvenlik tehditlerine karşı ilk savunma hattını temsil ettiğinden eğitime odaklanılması gerektiğine işaret ediyor. 

Doğru teknoloji altyapısı, kuruluşların başarılı olmasına yardımcı olacak 

Araştırma ayrıca, GenAI gibi teknolojiler ivme kazandıkça ve veri hacimleri arttıkça modern veri altyapısının kritik rolünü de ortaya koyuyor. Modern, ölçeklenebilir bir altyapıya yatırım yapmak, işletmelerde inovasyonu hızlandırmak için en önemli iyileştirme alanı olarak gösteriliyor. BT karar vericilerinin çoğu (yüzde 82), GenAI’ın uygulanmasında öngördükleri zorlukların üstesinden gelmek için şirket içi veya hibrit bir modeli tercih ettiklerini söylüyor.

Verilerin işletme genelinde paylaşılabilmesi inovasyon bulmacasının önemli bir parçasıyken, katılımcıların yalnızca üçte biri (yüzde 33), mevcutta inovasyon çalışmalarını desteklemek için verileri gerçek zamanlı içgörülere dönüştürebildiklerini söylüyor. Bununla birlikte verilen yanıtlar, kuruluşların bu zorluk karşısında harekete geçtiğini gösteriyor. Katılımcıların yüzde 82’si, verilerin farklılaştırıcı olduğunu ve GenAI stratejilerinin verilerden yararlanmayı ve verileri korumayı içermesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca neredeyse yarısı (yüzde 42), önümüzdeki beş yıl içinde verilerinin büyük bir kısmının uçtan geleceğini tahmin ettiklerini belirtiyor.

Diğer araştırma bulguları arasında şunlar yer alıyor:

  • Beceriler: Katılımcıların üçte ikisi (yüzde 67) şu anda sektörlerinde inovasyon için gerekli yeteneklerin mevcut olmadığını belirtiyor. Öğrenme çevikliği ve isteği, yapay zekâ akıcılığı, yaratıcılık ve yaratıcı düşünme, önümüzdeki beş yıl için ihtiyaç duyulan en önemli beceri ve yetkinlikler olarak sıralanıyor.
  • Sürdürebilirlik: Katılımcıların yüzde 42’si ‘çevresel açıdan sürdürülebilir inovasyonların teşvik edilmesinin’ önemli bir iyileştirme alanı olduğunu düşünüyor. Enerji verimliliği üst sıralarda yer alıyor; yüzde 79’u BT ortamlarını daha verimli yönetmek için hizmet olarak sunulan çözümleri deniyor ve yüzde 73’ü daha enerji verimli hâle gelmek için yapay zekâ çıkarımını aktif olarak uç noktalara taşıyor (örneğin, akıllı binalar).
  • BT’yi stratejik bir ortak hâline getirmek: Hâlihazırda, şirket karar vericilerinin yüzde 81’i BT karar vericilerini stratejik görüşmelere dâhil etmiyor, ancak her iki taraf da daha güçlü bir ilişkiyi ikinci en önemli iyileştirme alanı olarak sıralıyor.   

‘Innovation Catalyst’ Araştırması hakkında:

Dell Technologies; Kuzey Amerika, Latin Amerika, EMEA, APJ ve Çin’de 100’den fazla çalışanı olan kuruluşlardan 6.600 katılımcının yer aldığı bu araştırmayı yürütmesi için Vanson Bourne ile iş birliği yaptı. Söz konusu kuruluşlar hem kamu hem de özel sektör kuruluşlarından oluşuyor.

Araştırmaya katılanların tamamı, kuruluşları içinde inovasyona yön vermekte ya da etki etmekte olup toplam katılımcıların 3.330’u BT karar vericileri, 3.330’u ise şirket karar vericilerinden oluşuyor.

Görüşmeler Eylül, Ekim ve Kasım 2023’te çevrimiçi olarak ve telefon aracılığıyla gerçekleştirildi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gücünü AMD Ryzen™ 7000 Serisi İşlemcilerden Alan Acer Aspire 3, Performans ve Üretkenliği Bir Araya Getiriyor

Benzersiz ürün çeşitliliğiyle her ihtiyaca uygun özelliklerle optimize edilen Acer Aspire serisinin öne çıkan modellerinden Aspire 3 (A315-24P), üretkenlikten vazgeçemeyen kullanıcılar için fiyat performans ürünü olarak dikkat çekiyor.

Sahip olduğu AMD Ryzen™ 7000 serisi işlemci ailesinden AMD Ryzen™ 5 (Aspire 3 A315-24P-R8KA) ve AMD Ryzen™ 3 (Aspire 3 A315-24P-R23K) işlemci seçenekleriyle gücüne güç katan Aspire 3, çeşitli görevleri eşzamanlı yürütebilme potansiyeliyle daimi işlevselliğe imkan tanıyor. Kullanım kolaylığıyla öne çıkan aile dostu Acer Aspire 3, kullanıcıların performansını sekteye uğratmadan üretkenliklerini artırmalarını sağlıyor.

Maksimum Performans Üretkenliği Kucaklıyor   

Gücünü AMD Ryzen™ 5 7520U ve AMD Ryzen™ 3 7320U işlemcilerden alan iki Aspire 3 modeli de verimli bir iş, çalışma ve oyun deneyimi için ideal cihazlar olma özelliğini taşıyor. Acer Aspire 3, sahip olduğu çoklu görev kapasitesiyle kullanıcıların performans beklentilerini maksimum düzeyde karşılıyor. 8 GB DDR5 bellek ve 256 GB PCIe SSD sayesinde güçlü işlem gücünün hissedildiği Aspire 3, medya içeriklerinin ve çalışma dosyalarının yedeklenmesi için de yeterli bir alan sağlıyor. USB Type-C ile hızlı bir şekilde şarj edilebilen cihaz, tüm bu harikaları yaratırken fan yüzey alanındaki yüzde 78’lik artışı ve yüzde 17 ek termal kapasitesiyle yüksek işlem gücüne karşı gelişmiş sıcaklık kontrolünü mümkün kılarak, düşük ısınma ortamını sağlıyor ve kullanım deneyimini zirveye taşıyor. 

Vazgeçilmez Tasarımıyla Ailenizin Yeni Gözdesi 

Acer Aspire 3, son derece şık metal kaplamalı tasarımıyla hayatınıza şık bir dokunuş sağlarken 18,9 mm ince tasarımı ve 1,78 kg ağırlığı ile evde mobil olmanın keyfini kullanıcılarla buluşturuyor. Öğrenciler de dahil olmak üzere evin her üyesine yüksek seviye performans ve üretkenlik sağlama amacıyla raflardaki yerini alan Aspire 3, 1080p FHD ekranı ile net ve gerçekçi görüntüleri elde etmeyi kolaylaştırıyor. Büyük ekranlara kolayca adapte edilebilir HDMI 2.1 bağlantı noktası aracılığıyla hayatınızın olmazsa olmazı aile film gecelerinin de en büyük destekçisi oluyor. Aspire 3 aynı zamanda Acer BlueLightShield™ teknolojisiyle donatılan ekranının sağladığı renk tonu ve parlaklık optimizasyonu özelliği ile mavi ışık maruziyetini minimize ediyor.  

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer Aspire 3 (A315-24P) 9.499 TL’den başlayan fiyatıyla satışta. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Sirena Marine Fusion Projesi ile İnovasyon ve İleri Teknolojide Sektöründe Fark Yaratacak

Türkiye’nin küresel tekne üreticisi Sirena Marine, yeni başlattığı doğuştan entegre yapay zekâya sahip, bulut üzerinden servis sağlayan Oracle Fusion ERP Projesi ile hayata geçireceği inovasyon ve ileri teknolojiye dayalı akıllı uygulamalarla; üretim, lojistik, siber güvenlik gibi birçok konuda sektöründe fark yaratacak.

Türkiye’nin küresel tekne üreticisi Sirena Marine, Ar-Ge, inovasyon ve ileri teknolojiye dayalı yatırımlarıyla sadece Türkiye’de değil, dünyada da fark yaratmaya, sektöründe öncü ve yenilikçi bir oyun kurucu olarak değer yaratan işlere imza atmaya devam ediyor. 

Sirena Marine, küresel üretim hedeflerine paralel olarak bu anlayışla daha ileri teknoloji ve inovasyon içeren çözümler sunan Oracle Fusion Cloud Applications ERP Projesi’ni başlattı. Doğuştan entegre yapay zekâya sahip, bulut üzerinden servis sağlayan yeni ERP sistemi, daha iyi kullanıcı deneyimi, esneklik ve ölçeklenebilirlik özellikleri ile öne çıkarıyor. Sistem rakiplerine göre çok daha ileri taşınmış verimlilik, entegrasyon ve veri güvenliği de sağlıyor.  Sistem, bulut teknolojisi sayesinde internet üzerinden erişilebilirlik ve kullanıcıların donanım ve yazılım bağımsız olarak çevrimiçi çalışabilmesine olanak sağlıyor. 

İyileştirilmiş verimlilik ve entegrasyon ile sürdürülebilir tesis

Oracle Fusion Cloud Applications ERP Projesi ile uygulanacak yeni sistem ile esneklik, yenilikçi iş süreçleri, hızlı karar alma gibi alanlarda verimlilik artırılırken Sirena Marine tesislerinde veri bütünlüğü iyileştirilerek hatalar ve tekrarları daha da azaltma imkanı sağlanacak. Veri odaklı analizler ile üretim tesislerinin kabiliyetleri arttırılacak.

Yapay zekâ ile mükemmel üretim ve yüksek müşteri memnuniyeti

Tüm mobil cihazlarla uyumlu olarak çalışabilen Fusion, doğuştan sahip olduğu yapay zekâ teknolojisiyle kendi kendine öğrenerek üretimde ve müşteri deneyiminde sürekli mükemmellik sunabiliyor. Yapay zeka ve derin öğrenme özellikli uygulamaları sayesinde; gelişmiş önyüzü sayesinde kullanıcı deneyimi ile daha fazla içgörü ve verimlilik sağlayabiliyor. Yapay zekâ destekli ileri üretim planlama yeteneği ile sunan yazılım sistemi, operasyonel olarak daha basit, daha hızlı ve daha iyi yollar sunabiliyor. Malzeme, zaman ve kapasite kısıtlamalarını tespit ediyor, talepleri önceliklendiriyor, kesintileri en aza indirmek için tedarik sistemini yönlendiriyor ve kaynakları en iyi şekilde kullanmak için üretim planlamalarına yardımcı oluyor. 

Fusion, yenilikçi özellikleri, mobil çözümleri, raporlama yetenekleri ve kullanımı kolay arayüzü, her tür akıllı mobil cihazlarda çalışabilme özelliği, ürünleri yapay zeka ile depoya yerleştirme sayesinde ileri seviye depo yönetiminde gereksiz stok tutmanın önüne geçiyor, depo kullanımını en verimli hale getiriyor. Tüm bunları yaparken daha iyi çözüm önerileri sunabilmek için organizasyonun alışkanlıklarını da makine öğrenmesi yoluyla geliştirdiği algoritmalarla iyileştiriyor. Veri analitiği ve yapay zekâ destekli araçlarla müşteri tercihlerini anlama ve onlara daha iyi hizmet sunma yeteneğini geliştirerek müşteri memnuniyeti ve sadakatini de artırıyor. 

280’den fazla süreci iyileştirecek proje 1 Ocak 2025’te tamamlanacak

Mart ayında başlatılan proje, Kepi Teknoloji A.Ş iş birliği ile gerçekleştiriliyor. 2024 yılı içinde tüm çalışmaların tamamlanarak, 1 Ocak 2025 itibariyle Sirena Marine genelinde tüm birimleri için hayatın Oracle Fusion Cloud ERP ortamına taşınması hedefleniyor. Proje kapsamında 280’den fazla sürecin ele alınması ve yeniden tanımlanması planlanıyor. Projenin 2025 yılında hayata geçmesiyle birlikte Sirena Marine, bulut platformuna taşınan iş süreçleri ve yönetim mekanizmaları, yükselen esnek çalışma, hızlı refleks, robot ve insan iş birliğine dayalı kolaboratif çalışma gibi yeni iş yapış biçimlerine tamamen uyumlu ve hazır hale gelmiş olacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Çocuğunuzu zararlı uygulamalarla baş başa bırakmayın

Çocuklar telefonlarında çok fazla zaman geçiriyorlar. Verilere göre 9-16 yaş arası Avrupalı çocukların yüzde 80’i her gün telefonlarından internete giriyor.

Birleşik Krallık’ta çocukların yüzde 91’i 11 yaşına geldiklerinde  bir cep telefonuna sahip oluyor. Bu cihazlar ve onlara yüklenen uygulamalar eğlence, sosyalleşme ve öğrenme için harika bir araç olabilirken aynı zamanda riskleri de beraberinde getiriyor. 

Dijital güvenlik şirketi ESET, uygulamalardan kaynaklanan risklere dikkat çekerek çocukların korunmasına yönelik  önerilerini paylaştı. 

Akıllı telefon uygulamaları çocuklar için dijital dünyaya açılan bir kapı. Ancak aynı zamanda onları istismar edici reklamlara, uygunsuz içeriğe, güvenlik ve gizlilik risklerine de maruz bırakabilirler. Karmaşık gizlilik ayarları, şeffaf olmayan gizlilik politikaları, yasal boşluklar, zayıf yaptırımlar ve kendi farkındalık eksikliğimiz ebeveynlerin karşılaştığı zorlukları daha da artırıyor. Sorunun büyük bir kısmı, veri kullanımı konusunda şeffaflığın olmamasından ve ebeveynlerin aksine çocukların çıkarlarını her zaman göz önünde bulundurmayan uygulama geliştiricilerinden kaynaklanıyor.

Dikkat edilmesi gereken başlıca uygulama riskleri

  • Aşırı veri toplama: Yaş, e-posta adresi, konum ve uygulama etkinliği gibi kişisel bilgiler reklamcılar için altın madeni olabilir. Geliştiriciler tarafından üçüncü taraf izleyiciler aracılığıyla paylaşılırsa, istismar edici reklamcılıkla ilgili endişeleri artırır ve bir veri güvenliği riskini temsil eder; yani, üçüncü bir tarafın ihlal edilme olasılığı oluşabilir.
  • Uygunsuz reklamlar: Özellikle küçük çocukları hedef alan reklamlar, onların kendilerine pazarlama yapıldığını fark edememelerini istismar edebilir. Reklamlar uygunsuz içerik de içerebilir. 
  • Uygulama içi satın alımlar: Bazı uygulamalar, özellikle oyun dünyasında kullanıcıların bir oturum sırasında alışveriş yapmalarına olanak tanır. Çocuklar, geliştiricilerin onları para harcamaya yönlendirmesine karşı daha duyarlı olabilirler. Bu da sonuçta bir ebeveyn olarak size pahalıya mal olabilir.
  • Sınırlı ebeveyn denetimi: Bazı çocuk uygulamaları, yeterli ebeveyn denetiminden yoksundur, bu da uygulamayı kullanırken çocuklarınızın maruz kaldığı riskleri en aza indirmenizi zorlaştırır.
  • Sınırlı gizlilik bilgisi: Birçok yargı alanındaki düzenleyici gerekliliklere rağmen çocuk uygulamaları, çocuğunuzun verilerinin nasıl kullanılacağını ve korunacağını belirsiz hale getiren opak gizlilik veya güvenlik politikalarına sahip olabilir. 
  • Aşırı paylaşım: Bazı uygulamalar, çocukların diğer kullanıcılarla paylaştıkları bilgi miktarını kısıtlamaları için sınırlı ve belirgin araçlar sunarak onları siber zorbalar, veri hırsızları ve dolandırıcılar açısından risk altına sokabilir.
  • Uygunsuz içerik: Uygulamalar, çocuklarınızın diğer kullanıcılar tarafından paylaşılanlar da dahil olmak üzere yaş aralığına uygun olmayan içeriklere erişmesini sağlayabilir. Sosyal medya siteleri, resim ve video paylaşan potansiyel olarak büyük kullanıcı havuzu göz önüne alındığında özellikle risklidir. Moderatörlerin uygunsuz bulunan içerikleri yakalaması ve kaldırması zaman alabilir.
  • Güvenlik riskleri: Mobil uygulamalar da önemli güvenlik riskleri oluşturmaktadır. Güvenlik düşünülerek tasarlanmamış olanlar güvenlik açıkları, yanlış yapılandırmalar ve veri şifreleme eksikliği gibi diğer riskleri içerebilir. Bu açıklar, tehdit aktörleri tarafından çocuğunuzun uygulama girişleri de dahil olmak üzere verilerini çalmak, onları premium ücretli hizmetlere kaydetmek veya sosyal medya ve oyun hesaplarını ele geçirmek için kullanılabilir. Alternatif olarak, siber şantaj yapmak için çocuğunuzun cihazına erişimi kullanabilirler. 

 

Uygulamalardan kaynaklanan güvenlik riskleri nasıl azaltılır?

  1. Çocuklarınızla konuşun: Çocuklarınızı kişisel bilgilerini korumanın önemi ve güvenlik ve gizlilik risklerinin olası sonuçları hakkında eğitin. Açıklık politikası, çevrimiçi bilgi paylaşımı konusunda herhangi bir karar almadan önce ilk başvuracakları kişinin siz olmanız gerektiği konusunda onlara güven verin.
  2. Araştırmanızı yapın: Çocuğunuzun indirmek istediği herhangi bir uygulamayı izin vermeden önce mutlaka inceleyin. Gizlilik politikalarını ve gizlilik ve güvenlik konusundaki itibarlarını kontrol edin. 
  3. Kontrolü elden bırakmayın: Çocuğunuzun mahremiyetine saygılı olun ancak uygulama kullanımlarını ve izinlerini izlemek için zaman zaman kontrol edeceğinizi bilmelerini sağlayın. Neleri indirebileceklerini ve hangi özelliklere erişebileceklerini sınırlamak için ebeveyn kontrol yazılımı kullanmayı düşünün (örneğin, mesajlaşma veya sosyal özellikleri devre dışı bırakmak). Bu tür yazılımlar ayrıca güvenli gezinmeyi sağlayacak ve internet kullanım raporları sunacaktır.
  4. Güvenliğe odaklanın: Çocuğunuzun cihazına saygın bir satıcıdan güvenlik yazılımı indirin. Her zaman en son yazılım sürümüyle güncel olduğundan ve parola korumalı olduğundan emin olun. Destekleyen tüm uygulamalar için iki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) açın. Ve çocuğunuzun yalnızca resmi uygulama mağazalarından uygulama indirdiğinden emin olun.
  5. Reklamları engelleyin: Android veya iOS’ta ilgili ayarlara girerek çocuğunuzun akıllı telefonunda reklam izlemeyi kapatın.
  6. Çocuk dostu uygulamalar seçin: Android cihazlar için Google Play’de Çocuklar sekmesi altında “Öğretmen onaylı” uygulamaları arayın. Uygulamalar “yaşa uygunluk, deneyim kalitesi, zenginleştirme ve keyif” kriterlerine göre derecelendirilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İşletmeler için yeni amiral gemisi ürün grubu Kaspersky Next ile tanışın!

Kaspersky, sağlam uç nokta korumasını EDR’nin (Uç Nokta Tespit ve Müdahale) şeffaflığı ve hızının yanı sıra XDR’nin (Genişletilmiş Tespit ve Müdahale) görünürlüğüyle ve güçlü araçlarla birleştiren yeni amiral gemisi ürün serisi Kaspersky Next’i tanıttı.

Müşteriler artık iş gereksinimlerine, BT altyapılarının karmaşa seviyesine ve mevcut kaynaklarına göre uyarlanmış üç ürün katmanından birini seçebiliyor.

Enterprise Strategy Group’un Kaspersky ile birlikte gerçekleştirdiği anketten elde edilen “SOC Modernizasyonu ve XDR’nin Rolü” raporuna göre, şirketlerin %52’si güvenlik operasyonlarının artık bundan birkaç yıl öncesine göre daha zor olduğunu belirtiyor. Bu zorluğun başlıca nedenleri arasında şunlar yer alıyor: Gelişen ve hızla değişen tehdit ortamı (katılımcıların %41’i bunu belirtmiş); genişleyen saldırı yüzeyi (%40); güvenlik analitiği ve operasyonlarına ayak uyduracak siber güvenlik becerileri veya personel eksikliği (%20).

Sürekli gelişen siber tehdit ortamında, şirketlerin etkili koruma için güvenebilecekleri kapsamlı bir siber güvenlik çözümüne sahip olmaları hayati önem taşıyor. Önde gelen yenilikçi ve teknolojik bir şirket olan Kaspersky, işletmelerin tüm siber güvenlik gereksinimlerini karşılamak için çözümlerini sürekli olarak geliştiriyor ve güvenilir siber güvenlik çerçeveleri oluşturmalarına yardımcı oluyor.

Kaspersky Next, yapay zeka özellikleriyle desteklenen güçlü uç nokta koruması içeren ve klasik EPP’nin (Uç Nokta Koruma Platformu) ötesine geçerek her büyüklükteki ve sektördeki kurumsal müşteriler için EDR ve XDR’yi bir araya getiren yeni bir siber güvenlik ürünleri serisi ortaya koyuyor. En gelişmiş ve etkili siber güvenlik çözümleri olan EDR ve XDR, işletmelere tam görünürlük, kontrol, hızlı yanıt ve proaktif tehdit avcılığı sağlayarak şirketlerin yaygın, kaçamak ve sofistike saldırılara karşı koymalarına yardımcı oluyor.

Kaspersky Next dağıtımdan bağımsız olarak hem bulut hem şirket içi kurulumlara izin veriyor. Şirketler, temel siber güvenlik işlevlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirmek için kolay kullanılan bir konsol aracılığıyla veya daha ayrıntılı kontroller ve gelişmiş izleme özelliklerine sahip kurumsal düzeyde bir konsol aracılığıyla çözümleri yönetebiliyor.

Yeni ürün grubu, fidye yazılımları, kötü amaçlı yazılımlar ve veri ihlalleri gibi işletmelerin en çok karşılaştığı tehdit türlerine karşı sağlam bir koruma zemini sağlamak ve kurumsal e-posta gizliliğinin ihlali, tedarik zinciri saldırıları, çeşitli istismarlar ve diğer güvenlik açıkları yoluyla altyapılara sızılmasını önlemek için şirketlerin önemli siber güvenlik işlevleri oluşturmasına yardımcı oluyor.

Kaspersky Next, bulut izleme ve engelleme, güvenlik açığı ve yama yönetimi, IoC (Tehlike göstergesi) taraması ve kural kitapları gibi özellikleriyle işletmelerin yalnızca yeni ve karmaşık tehditleri etkili bir şekilde tespit etmesini ve düzeltilmesini desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda rutin siber güvenlik görevlerinin sayısını en aza indirerek siber güvenlik ekiplerinin yükünü önemli ölçüde azaltmasına yardımcı olacak çok sayıda otomasyon özelliği içeriyor. 

Kaspersky Next şu anda üç ürün katmanından oluşuyor:

Kaspersky Next EDR Foundations, tehditleri iş süreçlerine zarar vermeden önce tanımlayarak etkisiz hale getiren güçlü uç nokta koruması sağlıyor. Esnek, anlaşılır güvenlik kontrolleri ve yerleşik BT senaryoları, uygulamadan bağımsız çalışmayı sağlıyor ve şirketlerin güvenlik politikalarını kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirmelerine olanak tanıyor. Bu çözüm, bilgi güvenliğinin BT departmanları tarafından gerçekleştirildiği şirketler için ideal çözüm ortaya koyuyor.

Kaspersky Next EDR Optimum, temel EDR işlevselliği, gelişmiş kontroller, yama yönetimi ve bulut güvenliğiyle güçlü uç nokta koruması sağlıyor. Tehdit görünürlüğünün yanı sıra araştırma ve müdahale özellikleri, işletmelerin saldırıları hızla ve minimum kaynakla savuşturmasına yardımcı olmak için yönlendiriliyor. Bu çözüm, sınırlı ölçekte bilgi güvenliği ekiplerine sahip şirketler için öneriliyor.

Kaspersky Next XDR Expert, kurumun BT altyapısındaki çeşitli kaynaklardan gelen verileri bir araya getiriyor, analiz ediyor, ilişkilendiriyor, gelişmiş tehdit tespiti ve otomatik yanıt sunmak için gerçek zamanlı görünürlük ve gelişen siber riskler hakkında derin içgörüler sağlıyor. Kaspersky Next XDR Expert, üçüncü parti tedarikçilerle de entegre olabilen güçlü bir siber güvenlik çözümü ortaya koyuyor. Bu çözüm, deneyimli siber güvenlik ekiplerine veya Güvenlik Operasyon Merkezlerine (SOC) sahip şirketler için öneriliyor.

Kaspersky Next, şirketin B2B ürün ekosisteminin bir parçası olarak diğer Kaspersky çözümleri ve hizmetleriyle doğrudan uyumlu olacak şekilde tasarlandı. Daha kapsamlı siber güvenlik koruması için artan taleple birlikte, şirketlere mevcut siber güvenlik gereksinimlerine bağlı olarak bir katmandan diğerine kolayca geçiş yapabilme imkanı da sunuluyor.

Kaspersky Baş Teknoloji Sorumlusu Anton Ivanov, şunları söylüyor: “Bugün bir B2B güvenlik ürünleri satıcısı olarak tarihimizde yeni bir sayfa açarken, pazar lideri XDR’ımızı piyasaya sürüyor ve kurumsal ürün teklifimizi yeniden düzenliyoruz. Kaspersky Next, EDR ve XDR’yi her büyüklükteki şirket ve kuruluş için daha basit hale getiriyor. Sıfır siber güvenlik görevlisine sahip olanlardan deneyimli siber güvenlik ekiplerine sahip olan kurumlara kadar tüm müşterilerimize benzersiz uzmanlığımızla desteklenen en iyi korumayı sunuyoruz. Amacımız, şirketlerin kendi özel gereksinimleri için en yüksek kalitede güvenilir ve uygun maliyetli bilgi güvenliği sistemleri oluşturmalarına olanak sağlamaktır.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yandex, Türk işletmelerine yönelik haritalama çözümlerini tanıttı

Yandex, Türkiye’deki işletmelere yönelik haritalama, coğrafi konum ve navigasyon çözümlerini Yandex Maps API markasıyla tanıttı.

Yandex’in sunduğu bu hizmetler, şirketlerin adres yönlendirme ve navigasyonla ilgili karşılaştıkları zorlukları etkili bir şekilde ele almalarına yardımcı olarak e-ticaret platformları, perakende zincirleri, lojistik firmaları, fintech şirketleri, üretim işletmeleri ile rota planlama ve yük taşımacılığı için haritalardan yararlanan tüm kuruluşlara fayda sağlıyor.

Harita, jeo-uzamsal teknoloji ve yönlendirme hizmetleri geliştirmede 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Yandex Maps API, işletmelere üç ana başlıkta çözüm sunuyor. Rota planlama ve navigasyon, adrese göre koordinat belirleme ve yer arama, haritaları web siteleri ve uygulamalara entegre etmek için sunulan API çözümleri, aylık ortalama 4 milyon aktif kullanıcıya sahip olan Türkiye’nin popüler Yandex Navigator uygulamasının temelini oluşturuyor.

İlk kategoride yer alan rotalar ve navigasyon alanındaki ürünler, Mesafe Matrisi ve Ulaşım Rotası Ayrıntıları gibi çözümleri kapsıyor. Bu çözümler araba, kamyon, toplu taşıma veya yürüme gibi tüm ulaşım türleri için en uygun rotaları oluşturmak ve trafik tahminlerine, transferlere, merdivenlere ve hatta hava tahminlerine göre seyahat sürelerini tahmin etmek için kullanılıyor. Ayrıca NaviKit SDK ise ücretsiz yollar, hız sınırları veya sürekli seyahat süresi kısıtlamaları gibi filtrelerin seçilerek; belirli iş ihtiyaçlarını karşılamak için özel navigasyon uygulamalarının geliştirilmesine olanak tanıyor. Böylece NaviKit SDK, şirketlerin sıfırdan özel bir navigatör oluşturmak için gereken yıllar süren geliştirme süresinden tasarruf etmesini sağlıyor.

İkinci kategoride bulunan adres girme ve yer arama alanındaki ürünler Geocoder, Arama İpuçları ve Kurum Arama çözümlerini içeriyor. Bu araçlar, adresle ilgili görevleri kolaylaştırmalarının yanı sıra sipariş formunun doğruluğunu artırıyor ve şehirleri, caddeleri, adları belirtirken hataları en aza indiriyor. Ayrıca teslimat maliyetlerinin hesaplanmasını da basitleştiriyor ve adrese, telefon numarasına ve hizmet türüne göre hızlı aramaları kolaylaştırıyor.

Üçüncü kategoride ise interaktif haritaların web sitelerine ve uygulamalara sorunsuz bir şekilde entegre edilmesinin yanı sıra müşteriler ve çalışanlar için teslimat bölgelerini işaretleme veya rakiplerin konumlarını gizlerken; ofisleri, mağazaları, teslim alma noktalarını öne çıkarma olanağı sağlayan JS API ve MapKit SDK bulunuyor.

Yandex Maps API Türkiye Ülke Müdürü Yasin Yılmaz konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye teknoloji, e-ticaret, mobilite ve lojistik alanlarında hızla ilerliyor. Bu yolculukta yerel işletmeleri desteklemekten heyecan duyuyoruz. Yandex Maps API çözümleri, süreçlerin otomasyonu ve şirket içi personel ile sipariş işleme uzmanları üzerindeki iş yükünün azaltılması yoluyla Türk şirketlerinin lojistiği optimize etmesine ve müşteri hizmetlerinin kalitesini artırmasına olanak tanıyor.

Dünya genelinde 50.000’den fazla şirket, her yıl 1,5 milyardan fazla rota planlamak için Yandex Maps API’yi kullanıyor. Yandex Maps API kullanan web siteleri 300 milyondan fazla tekil ziyaretçi çekiyor. Türkiye’de Yandex Maps API lisansları yıllık olarak sunuluyor. Çözümlerin fiyatlandırması esnek olup, günlük talep hacimlerine veya aylık aktif kullanıcılara göre belirleniyor ve belirli koşullar altında ücretsiz kullanım seçeneği sunuluyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı