Kategori arşivi: Sağlık

Devlet Korumasındaki 1017 Gencin Ataması Yapıldı

Devlet korumasındaki gençler kamuya atandı.

“Devlet Korumasından Yararlanmış Gençlerin Kamu Kurumlarına Yerleştirilmesi Kura Töreni”nde, 1017 genç, Bakan Mahinur Özdemir Göktaş’ın katılımıyla kamu kurumlarına atanmanın sevincini yaşadı.

Devlet korumasındaki gençler kamuya atandı.

Bakan Göktaş, törende yaptığı konuşmada, “Bugün 1017 arkadaşımız, bu ülkenin pırıl pırıl 1017 evladı, kamudaki görevine başlıyor. Yolunuz açık, bahtınız açık olsun” diyerek gençlere başarılar diledi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, sundukları hizmetlerin doğrudan ailelere dokunduğunu ve “her şeyden önce aile” anlayışının önemini vurguladı. Aile odaklı politikalarla, sosyal devlet anlayışını güçlendirdiklerini belirterek, “Biz Peygamberi yetim ve öksüz olan bir dinin, bir ümmetin mensuplarıyız” sözüyle bu anlayışın köklerine dikkat çekti. Göktaş, ayrıca çocukların devlet korumasına alınmasının yanı sıra, risk altındaki çocukları korumak için mobil ekiplerle çalıştıklarını vurgulayarak, çeşitli risk gruplarından gelen 288 bin çocuğa ulaştıklarını ve bu çocuklarla 17 binin üzerinde okul ziyareti gerçekleştirdiklerini, 65 bin aile ile de görüştüklerini açıkladı.

Gençlere İş ve Meslek Danışmanlığı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, gençleri yetiştirirken sadece niceliği değil, niteliği de artırdıklarını söyledi ve çocuk bakım kuruluşlarını çocukların ihtiyaçlarına uygun olarak güncellediklerini, ev tipi yaşam modeline geçtiklerini belirtti. Göktaş, gençlerin okul başarısını teşvik etmek ve sanat ile spor ilgilerini desteklemek için çaba sarf ettiklerini ifade etti. Bugün itibarıyla 20 milli, 1557 lisanslı ve 3 bin 960 lisanssız sporcu çocukları bulunduğunu ve 2 bin 670 çocuğun kültürel ve sanatsal faaliyetlerde bulunduğunu paylaştı. Ayrıca Bakan Göktaş, gençleri iş ve meslek danışmanlarıyla çalışma hayatına hazırladıklarını ve 319 gencin üniversiteye yerleştiğini belirtti.Sonuç olarak, gençlerin kamu kurumlarına atanması kura töreniyle gerçekleşti ve bu gençlerin yeni başlangıçları kutlandı. Bakan Göktaş, ataması yapılan gençlerle hatıra fotoğrafı çektirerek günü sonlandırdı. Kura sonuçlarına e-Devlet ve Bakanlığın resmi web sitesi üzerinden ulaşılabilecekleri bildirildi.

Öğretmenlerin Ek Ders Ücretlerinin Artırılması İçin Kampanya

Öğretmenlerin Ek Ders Ücretlerinin artırılması için kampanya düzenleyen Türk Eğitim Sen, konu hakkında bir açıklama yaptı.

Konu hakkında açıklama yapan Türk Eğitim Sen yetkilileri, “Bilindiği gibi Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi olarak ek ders ücret ödeme katsayılarının gündüz öğretimi için 140’tan 280’e, gece öğretimi için 150’den 300’e artırılması için Türkiye genelinde imza kampanyası başlatmıştık. Düzenlediğimiz imza kampanyasının devam ettiğini kaydeden Genel Başkan, tüm eğitim çalışanlarını kampanyaya destek vermeye davet etti. Genel Başkan Geylan, “Türk Eğitim-Sen olarak, ek ders ücret ödemelerinde kullanılan katsayıların düzenlendiği 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 176. maddesinde yer verilen ek ders ücret ödeme katsayılarının; gündüz öğretimi için 140’tan 280’e, gece öğretimi için 150’den 300’e artırılması talebiyle düzenlediğimiz imza kampanyamız devam ediyor. Bütün meslektaşlarımızı destek vermeye davet ediyoruz” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Mezotelyoma Hastalığı Nedir ?

Asbest maruziyğtinin Mezotelyoma hastalığına yol açtığını belirten uzmanlar, farkındalık amacıyla bir basın açıklamayı yaptı.

Her yıl binlerce insanın yaşamını tehdit eden ve hala yeterince bilinmeyen bir hastalık olan Mezotelyoma hakkında farkındalığı artırmak amacıyla 26 Eylül “Dünya Mezotelyoma Farkındalık Günü” olarak kabul ediliyor. Deprem sonrası yıkımı yapılan ağır hasarlı binaların kontrolsüz yıkımı da risk faktörü oluşturuyor. Türk Toraks Derneği (TTD) Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Tuncay Göksel, Mezotelyoma’nın, mezotel hücrelerden köken alan bir kanser türü olduğunu belirterek, “En çok akciğer zarında (plevra) görülür. Ayrıca kalp ve karın zarında ortaya çıkabilir. Türkiye’de Prof. Dr. Y. İzzettin Barış, önderliğinde çevresel asbest maruziyetinin mezotelyomaya neden olduğunun tespit edilmesi dünya literatürünü değiştirmiştir.” dedi.

Mezotelyoma Hastalığı Yüksek Oranda Asbest Kaynaklı

Asbestin, ak toprak olarak da bilinen, ısıya, suya karşı dayanıklı, esnek, lifli yapıda bir mineral olduğunu belirten Göksel, şu bilgileri paylaştı: “Asbest doğal bir fibröz silikattır ve bazı bölgelerde toprak örtüsünde birikimler halinde bulunmaktadır. Bu yalıtımsal özellikleri nedeni ile kırsal alanda evlerde sıva-badana amaçlı, çatıda, kaplamada ve ayrıca kentlerde izolasyon amaçlı kullanılmaktadır. Asbestin kullanıldığı iş alanları ise; İnşaat işçiliği, tesisatçılık, çatı ustalığı ve elektrikçilik, gemi inşası ve tersane işçiliği, sanayi, otomotiv mekaniği, kazan işçiliği vb.’dir. Mezotelyoma yüksek oranda asbest kaynaklıdır. Asbestin kansere sebep olduğu kesinleşmesi nedeni ile ülkemizde ‘Bazı Tehlikeli Maddelerin, Müstahzarların ve Eşyaların Üretimine, Piyasaya Arzına ve Kullanımına İlişkin Kısıtlamalar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ Resmi Gazetede 29 Ağustos 2010 tarihinde yayımlanmış ve 31.12.2010 tarihinden itibaren her türlü asbest mineralinin ticari kullanımı yasaklanmıştır.”

Deprem Sonrası Yıkılacak Binalarda Asbest Testi Yapılmalı

Deprem Sonrası Yıkılacak Binalarda Asbest Testi Yapılmalı

Asbest maruziyetini önlemenin mezotelyoma riskini azaltmanın en etkili yollarından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Tuncay Göksel, asbest içeren malzemelerle çalışırken uygun koruyucu ekipmanların kullanılmasının, potansiyel maruziyeti azaltabileceğini aktardı. Göksel, şöyle devam etti: “Kentlerde inşa edilen binalarda da izolasyon amaçlı kullanılmış olduğu bilinmektedir. Son yıllarda deprem sonrasında hasarlı binaların ve kentsel dönüşüm sırasında eski binaların kontrolsüz yıkımı ile çevreye asbest salınımı olabileceği bilinmektedir. Kontrollü bina yıkımı öncesi asbest analizlerinin yapılması gerekmektedir. 2012 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Türkiye Asbest Kontrolü Stratejik Planı’ yapılmıştır. Kırsal alanda asbest karışımlı toprak kullanımı azaltılması ve asbestin çevresel ve mesleksel maruziyetlerinin azaltılması ya da ortadan kaldırılması temel hedef olmuştur. 25 Ocak 2013’te ‘Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik’ yayınlanmıştır. Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında asbest tozuna maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden korunması, sınır değerlerin ve diğer özel önlemlerin belirlenmesidir.”

Mezotelyoma Hastalığına Tanı Koyarken Meslek ve Yaşadığı Yer Faktörü Önemli

Türk Toraks Derneği (TTD) Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Metin Akgün de, asbestin solunum yolu ile akciğere ve akciğer zarına ulaştıktan sonra hastalıkların 10 ile 50 yıl içinde gelişebildiğini ifade etti. Sürecin çok yavaş ilerlediği için hastanın uzun süre şikayet hissetmeyebildiğini belirten Akgün, şunları söyledi: “Bu nedenle birçok hasta ileri evrede tanı almaktadır. Kontrol amaçlı yapılan tetkiklerde erken evre mezotelyoma hastaları saptanabilmektedir. Erken tanı mezotelyoma tedavisinde çok önemlidir ve hayatta kalma şansını artırabilir. Mezotelyoma tanısını koymak kolay değildir. Tanıda hekimi ilk uyaran hastanın doğduğu ve yaşadığı yer ayrıca meslek öyküsüdür. Akciğerde sıvı ile karşımıza çıkan hastalıkta, sıvıdan alınan örnekler tanısal açıdan yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle biyopsi yapılması önerilmektedir. Mezotelyoma tedavisinde kemoterapi, radyoterapi, immunoterapi kullanılmaktadır. Ayrıca steril, asbestsiz ‘TALK’ yolu ile plöredez (akciğer zarını pudralama) yapılmaktadır. Bu tedavilerin deneyimli ve konuda uzman merkezler tarafından yapılması önerilmektedir.”

Mezotelyoma Farkındalık Günü’nde Neler Yapabilirsiniz?

Bugünün rengi olan mavi renk giyinin.
Mezotelyoma hakkında daha fazla bilgi edinin ve risk faktörlerini öğrenin.
Asbest maruziyetiniz varsa sağlık kontrollerinizi yaptırın.
Mezotelyoma farkındalığı için çevrenizdeki insanları bilgilendirin.
Mezotelyoma ile savaşan insanlara ve ailelerine destek olun.
Ağaçlandırma ile asbestin rüzgar ile yayılmasını önleyebiliriz.

Ortak Yazılı Sınavlar Hakkında Bilinmeyenler ?

MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, yazılı ve uygulamalı sınavlarla ilgili sıkça sorulan soruları ayrıntılı bir şekilde yanıtladı. Bu yanıtlarda, Bakanlık tarafından ülke genelinde, il/ilçe genelinde ve okul genelinde olmak üzere üç farklı türde ortak yazılı sınav uygulamasının olduğu vurgulandı.

6. Sınıflar İçin Ders Düzenlemesi

Milli Eğitim Bakanlığı sitesinde yayınlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi, “2023-2024 öğretim yılında, 6. sınıflar için Türkçe ve matematik derslerinin 1. dönem 2. yazılıları ile 2. dönem 1. yazılılarının, 9. sınıflar için ise Türk dili ve edebiyatı ile matematik derslerinin 1. dönem 2. yazılıları ile 2. dönem 1. yazılılarının ortak olarak düzenleneceği hatırlatıldı. Ayrıca, bu öğretim yılı için Bakanlık dışında il veya ilçe genelinde de ortak yazılı sınavlar yapılabilir, ancak bu hangi ders ve sınıf düzeylerinde olacağı, millî eğitim müdürlükleri tarafından okullara iletilir. Bu öğretim yılı için Bakanlık tarafından düzenlenen il ve ilçe genelindeki ortak yazılı sınavlarda çoktan seçmeli sorular kullanılacak. Gerekli altyapı sağlandıktan sonra, bu sınavlarda açık uçlu soruların da kullanılabileceği belirtildi. Diğer tüm ortak yazılı sınavlar ve diğer yazılı sınavlar ise açık uçlu veya açık uçlu ve kısa cevaplı sorulardan oluşacak.

MEB Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, yazılı ve uygulamalı sınavlarla ilgili sıkça sorulan soruları ayrıntılı bir şekilde yanıtladı.

Ortak Yazılı Sınav Sonuçları

Bakanlık tarafından düzenlenen ortak yazılı sınavların soruları Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanacak ve okullara gönderilecek. Sınav uygulaması okuldaki öğretmenler tarafından yapılacak ve değerlendirme okul veya ölçme değerlendirme merkezi müdürlükleri tarafından gerçekleştirilecek. Ülke ve il genelindeki ortak yazılı sınav uygulaması, okullarda öğretmenler tarafından yapılan sınavlardan tek farklı olarak soru ve cevap anahtarlarının merkezden hazırlanması olacak. Ortak yazılı sınavların kapsamı ve zorluk derecesi, okuldaki sınavlarla aynı olacak, bu nedenle öğrenciler özel bir hazırlık yapmak zorunda olmayacaklar. Ortak yazılı sınavlar düzenlendiği gün ve saatlerde eğitim öğretime devam edilecek, okullar tatil edilmeyecektir.

Ders Öğretmenleri Sınav Analizi Yapacak

Her sınav sonrasında ders öğretmenleri sınav analizi yapacak ve öğrencilere geri bildirimde bulunarak öğrenme eksikliklerini gidermeye yönelik destek sağlayacaklar. Öğrenciler, aldıkları puanı geleneksel olarak e-Okul sistemi üzerinden görebilecekler. Türkçe, Türk dili ve edebiyatı ve yabancı dil derslerinin sınavları, yazılı ve uygulamalı olmak üzere iki aşamada gerçekleşecek. Bu derslerin yazılı sınavlarının ardından, her öğrenci için yeterli süre ayrılarak ders öğretmenleri tarafından dinleme ve konuşma becerilerini ölçmeye yönelik uygulama sınavları düzenlenecek. Bu uygulamalı sınavlar, dinleme ve konuşma becerilerini ayrı ayrı değerlendirecek şekilde puanlanacak. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Madde Bağımlısı Hasta Acil Servisi Birbirine Kattı !

Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’ne gelen madde bağımlısı bir hastanın elinde bıçakla acil serviste olay çıkarttığı bildirildi. 

Sağlıkçıların Sesi isimli sosyal medya hesabı tarafından yayınlanan görüntülerde acil servisin ne hale geldiği gözler önüne serildi. Paylaşımda acil servisde görevli olan bir hekimin de ifadelerine yer verildi, “Madde bağımlısı Hasta belinde bıçakla gelip acili birbirine kattı elinde sigarasıyla çıkıp gitti ! Acil hekimi :”belindeki bıçağı göstererek hekimlerimizi korkutarak akineton yaptırıp eski bir reçetesi var gabapentin ve pregabalin grubu ilaçlar yazdırmaya çalışıyor. Defalarca beyaz kod verdik idareye defalarca söyledik. suç duyurusunda bulunacaz deyip umursamadılar ve biz ilacı yaptırmayınca kendini kesip tekrar geliyor ve ne güvenlik ne polis fayda etmiyor. Videoda bu gece travma alanını dağıtıp elini kolunu sallayarak sigaraya çıktı” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

50 Yaş Üstü Erkekler Her Yıl Üroloji Muayenesi Yaptırmalı !

50 Yaş Üstü Erkekler için üroloji muayenesi uyarısı yapan uzmanlar, Prostat Kanseri hastalığına da dikkat çekti.

Üroloji Muayenesi İle Prostat Kanseri Erken Tanı Alabilir

“Prostat Kanseri Farkındalık Ayı” vesilesiyle, Türk Üroonkoloji Derneği prostat kanseri ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, 15-16 Eylül tarihlerinde gerçekleşen ASCO-GU 23 Güncelleme Toplantısı’nda prostat kanseri erken teşhis ve tedavisi alanındaki son gelişmeleri aktardı. Türkiye’de, Türk Üroonkoloji Derneği bünyesindeki Prostat Hastalıkları Çalışma Grubu’nun ülkemizin verilerini belirleme konusundaki çalışmalarına da vurgu yaptı.

50 Yaş Üstü Erkekler için üroloji muayenesi uyarısı yapan uzmanlar, Prostat Kanseri hastalığına da dikkat çekti.

Prostat Kanseri Haftası

Türk Üroonkoloji Derneği tarafından hazırlanan “Türkiye Prostat Kanseri Haritası” raporunun sonuçlarına göre, prostat kanseri Türkiye’de önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Prof. Dr. Sinan Sözen, raporun erken teşhis ve tedavi süreçlerine ışık tutmayı amaçladığını belirterek, prostat kanseri tanısının genellikle belirtisiz olduğuna dikkat çekti. Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Güven Aslan ise hastaların yarısının sık idrara gitme, idrar yaparken zorlanma ve idrarda kan gibi belirtilerle başvurduğunu, diğer yarısının ise herhangi bir belirti göstermeden prostat kontrolüne geldiğini ifade etti.

MR-Füzyon Görüntülemesi

COVID-19 pandemisinin erken teşhis ve tedaviyi geciktirdiğine dikkat çeken Türk Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İlker Tinay, Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme teknolojisinin prostat kanseri tanısında önemli bir rol oynadığını ve MR-Füzyon prostat biyopsisinin kullanımının arttığını vurguladı. Ayrıca, prostat kanserinin evresinin ilerledikçe hastalığın tedavisinin daha karmaşık hale geldiğine ve multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğine dikkat çekti. Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, Türkiye’de prostat kanseri tanısı alan hastaların büyük bir kısmının cerrahi yöntemlerle tedavi edildiğini ve son yıllarda laparoskopik ve robotik cerrahi gibi kapalı yöntemlerin popüler hale geldiğini belirtti. Ayrıca, radyasyon tedavisi gibi alternatif tedavi yöntemlerinin de etkin bir şekilde kullanıldığını ifade etti. Türk Üroonkoloji Derneği Prostat Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Serdar Çelik, grupları tarafından yürütülen çalışmaların prostat kanseri tanısından tedavisine kadar geniş bir yelpazede devam ettiğini ve son yıllarda bu çalışmalardan onlarca uluslararası düzeyde yayın yapıldığını vurguladı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Bakan Tekin Nasrettin Hoca Ortaokulunu Ziyaret Etti

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, gerçekleştirdiği okul ziyaretleri kapsamında Ankara Yenimahalle Nasrettin Hoca Ortaokulunu ziyaret etti.

Okulun öğretmenler odasında eğitimcilerle bir araya gelen Bakan Tekin, öğretmenlerin taleplerini dinleyerek istişarelerde bulundu. Görüşmede söz alan öğretmenler, yoğun gündeminde kendilerine zaman ayırıp ziyarete gelmeyi ihmal etmediği ve yaptığı destekleri için Bakan Tekin’e teşekkürlerini iletti. Bakanlığın genel eğitim öğretim politikalarına ilişkin değerlendirmelerin yapıldığı buluşmada öğretmenler fikir, öneri ve beklentilerini anlattı. Ziyaretinde sınıfları da gezerek öğrencilerle de buluşan Bakan Tekin, çocuklarla bir süre sohbet etti. Öğrencilerin isteklerini dinleyen Tekin, kitap okumaları tavsiyesinde bulunarak başarı diledi. Ziyarete, Yenimahalle Kaymakamı Tahsin Kurtbeyoğlu, MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürü Ömür Karakullukçu, Ankara İl Millî Eğitim Müdürü Yaşar Koçak ve Ankara Yenimahalle İlçe Millî Eğitim Müdürü Veli Karakuş da yer aldı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

İzmirli H2K Racing Team Körfez’de kupalara ambargo koydu

Egemot H2K Racing Team, 23-24 Eylül’de TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde gerçekleşen AVIS 2023 Türkiye Pist Şampiyonası 4. Ayak yarışlarında hem pilotlar, hem de takımlar klasmanında 6 kupa birden kazandı

AVIS Türkiye Pist Şampiyonası heyecanı, 23-24 Eylül tarihlerinde TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde yaşandı. Süper Grup’ta mücadele eden Egemot H2K Racing Team, Kocaeli’de gerçekleşen sezonun 4. Ayak yarışlarında hem pilotlar, hem de takımlar klasmanında büyük bir başarıya imza attı.

İzmirli H2K Racing Team Körfez’de kupalara ambargo koydu

Pilotlardan 5 Kupa

Cumartesi günü koşulan ilk yarışta H2K Pilotları Ömer Şamlı 2’inci, Azizhan Kaya ise 3’üncü oldu. Pazar günkü yarışlarda ise H2K Racing Team, podyuma ambargo koydu. Berkay Akça yarışı 1’inci sırada tamamlarken, Azizhan Kaya 2’nci, Ömer Şamlı ise 3’üncü olarak takımına puanlar kazandırdı. Egemot H2K Racing Team, 4. Ayak’ta elde ettiği bu başarılı performansla Takımlar Birinciliği kupasını da aldı.

Takımlar Birinciliği Kupası Geldi

Süper Grup’taki mücadele ettiği ilk yılında şampiyonluğu şansız bir şekilde kaçıran Egemot H2K Racing Team, 2023 sezonundaki mücadelesinde yine genç pilotlarıyla liderliğe oynamaya ve başarı çıtasını yükseltmeye devam ediyor. Pilotlar ve takımlar klasmanında zirveye oynayan Egemot H2K Racing Team’in Takım Kaptanları Kamil Çat ve Hazal Edremitlioğlu, takım olmanın avantajını yaşadıklarını belirterek, “Biz pistlerin en genç pilotlarıyla mücadele ediyoruz. Takım ruhu bizim için bireysellikten önde geliyor. Bu ruhu yakaladığımız için yolumuza üzerine koyarak devam ediyoruz. Ortak bir hedefimiz var, o da şampiyonluk” şeklinde konuştu.

Destekçilere Teşekkür

4. Ayak’ta gelen Takımlar Birinciliği kupasına da değinen Takım Kaptanları Çat ve Edremitlioğlu, “Bu bizim için çok değerli. Geçen sezondan bu yana gelişmemizi sürdürüyoruz. Bu kupa için tüm takım arkadaşlarımıza, mekanik ekibimize, sponsorlarımıza ve bize destek veren herkese teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı.
Türkiye Pist Şampiyonası’nın 5’inci ve son ayağı 25-26 Kasım tarihlerinde yine TOSFED Körfez Yarış Pisti’nde gerçekleştirilecek. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

2023-YKS Ek Yerleştirme Sonuçları Açıklandı

Üniversitelere ek yerleştirme sonucunda lisans ve önlisans programlarına toplam 71 bin 943 adayın kayıt hakkı kazandığı bildirildi.

Ek Yerleştirme sonuçlarına göre kayıtlar 27 Eylül-3 Ekim 2023 tarihleri arasında yapılacak

Yükseköğretim Kurumu. tarafından yapılan açıklamada, “2023-Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) göre üniversitelerdeki boş kontenjanlara yapılan ek yerleştirme sonuçları açıklandı. Buna göre toplam 71 bin 943 aday üniversitelerin lisans ve önlisans programlarına kayıt yaptırmaya hak kazandı. Ek yerleştirme sonuçlarına göre devlet üniversitelerindeki lisans programlarına 13 bin 715, önlisans programlarına 38 bin 84 aday, vakıf üniversitelerindeki lisans programlarına 4 bin 594 aday, vakıf üniversitelerindeki önlisans programlarına ise 13 bin 156 aday kayıt yaptırabilecek. KKTC’deki üniversitelerin lisans programlarına 1021, önlisans programlarına ise 1336 aday ek yerleştirme sonuçları uyarınca kayıt yaptırma hakkı kazandı. Öte yandan diğer ülkelerdeki üniversitelerin lisans programlarına 28 kişi, önlisans programlarına da 9 kişi yerleşti. Böylece 2023-YKS Ek Yerleştirme sonuçlarına göre devlet, vakıf, KKTC ve diğer üniversitelerdeki lisans ve önlisans programlarına toplam 71 bin 943 aday yerleşme hakkı elde etti. Açıköğretim programlarına yerleşme hakkı kazanan toplam aday sayısı ise 17 bin 1 oldu. 2023-YKS Ek Yerleştirme sonuçlarına göre bir programa kayıt hakkı kazanan adayların kayıt işlemleri 27 Eylül-3 Ekim 2023 tarihleri arasında yapılacak. Elektronik kayıtlar ise 27-29 Eylül 2023 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, sosyal medyadan “Sevgili Gençler, 2023-YKS Ek Yerleştirme sonuçlarına göre toplam 71.943 adayımız daha üniversitelerimize kayıt yaptırmaya hak kazandı. Aramıza yeni katılacak tüm öğrencilerimizi tebrik eder, başarılar dilerim.” Paylaşımında bulundu” denildi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Yüksek Yargılama Masrafları Dar Gelirlilerin Adalete Erişimini Zorlaştırıyor !

Yüksek Yargılama Giderleri tartışma konusu oldu.Büro-İş Sendikası Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, konu hakkında açıklama yaptı.

Hamzaçebi BSHA’ya şu açıklamayı yaptı, “2024 yılı için Avukatlık Asgari Ücret tarifesi 21 Eylül 2023 Perşembe günü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bir önceki tarifeye göre ortalama % 90 artış yapıldı. Yüksek enflasyonun olmadığı zamanlarda Avukatlık Asgari Ücret tarifesi genelde bir önceki yılın Aralık ayının son günlerinde yayımlanarak yürürlüğe girerdi.  Avukatların emeklerinin karşılığı olan vekâlet ücretlerinin yüksek enflasyon karşısında her geçen gün eridiği bilinmektedir. Vekâlet ücretlerinin enflasyon karşısında korunması bir zorunluktu.  Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde yapılan artışlar karşısında asgari ücret seviyesinde maaş ile çalışan düşük gelir gruplarının maaşlarında ki artış oranlarının düşük olması bu kesimin adalet hizmetine erişimi engelleyecek boyuta gelmiştir. Bunu bir tablo şeklinde karşılaştırmalı göstermek gerekirse; Yıl Asgari Ücret Sulh Hukuk Asgari Ücrete Oranı İdare ve Vergi Mahkemesi Asgari Ücrete Oranı
2018 1.603-TL, 930-TL % 58 1.090-TL % 68, 2024 11.402-TL 10.700-TL % 94 10.500-TL % 92 5 yıl önce 2018 yılında net 1.603-TL asgari ücret ile çalışan bir kişi aynı yıl Sulh Hukuk Mahkemesinde açacağı bir dava için 930-TL, İdare ve Vergi Mahkemesinde açacağı bir dava için 1.090-TL vekalet ücreti ödemesi gerekiyordu. Bu vekalet ücretlerinin asgari ücrete oranı sırasıyla % 58 ve % 68’ dir”

Yüksek Yargılama Masrafları Dar Gelirlilerin Adalete Erişimini Zorlaştırıyor !

Bir Aylık Emekli Maaşı Vekalet ve Yargılama Giderlerini Karşılayamıyor

21 Eylülden itibaren geçerli Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre ve halen 11.402-TL. Asgari ücret ile çalışan bir kişi aynı 21 Eylülden itibaren Sulh Hukuk Mahkemesinde açacağı bir dava için 10.700-TL, İdare ve Vergi Mahkemesinde açacağı bir dava için 10.500-TL vekalet ücreti ödemesi gerekiyor. Bu vekalet ücretlerinin asgari ücrete oranı sırasıyla % 94 ve % 92’ dir. Yukarıda tablodan anlaşılacağı üzere bir asgari ücretlinin Sulh Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu bir dava için ödeyeceği vekalet ücreti 2018 yılında gelirinin % 58’i iken; 2023 yılı 21 Eylül ayından itibaren gelirinin % 94’ü ne ulaşmaktadır.  7.500-TL emekli maaşı alanlar için durum daha da vahim. Öyle ki bir aylık emekli maaşı artık vekalet ücretlerini ve yargılama giderlerini karşılayamaz hale gelmiştir. Ücret gelirleri artışlarının Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde meydana gelen artışlar karşısında az kalması yanında yargılama harç ve giderlerinde (posta, tebligat, tanık, keşif, bilirkişi vs.) yapılan yüksek artışlar düşük gelir gruplarının adalete erişimini engellemektedir. Bu yüksek yargılama maliyetleri sosyal hukuk devleti ilkesiyle bir tezat teşkil etmektedir. Yargılama giderleri tespit edilirken, bu konuda dengenin sağlanmasına, yargılama giderlerinin bireyleri hak arama talebinden vazgeçmeye götürebilecek kadar yüksek olmamasına da dikkat edilmelidir.

Çözüm Bulunmalı

Başka bir deyişle, yargılama harç ve giderlerinin, hak arayanları dava açmaktan vazgeçirtebilecek derecede yüksek tutulmaması gerekir. Çünkü davayı kaybetme tehlikesinin bulunması ve yüksek yargılama giderleri ödenmesinin ihtimal dahilinde olması, devletin yargı organlarına başvurmayı, diğer bir deyişle hak arama özgürlüğünün kullanılmasını engelleyecektir. Taraflarca ödenecek yargılama giderleri, sosyal hukuk devleti anlayışı çerçevesinde olmalı ve ekonomik acıdan güçlüler ile güçsüzler arasındaki eşitsizlik tamamen kaldırılmalıdır. Kamu kurumlarında idarecilerin keyfi olarak yapmış olduğu mobbing ve baskılara karşı memurlar, yargılama masraflarının yüksek olması nedeniyle yargı yoluna baş vurmaktan vazgeçerek haksızlıkları sineye çekmek zorunda kalmaktadır. Haksızlık yapan idarecilere karşı değil idareye karşı dava açılmaktadır. İdarenin kaybetmiş olduğu davalar karşısında yargılama masraflarını ve vekalet ücretlerini idare ödemekte ve bu kişilere karşı rücu edilmediği için siyasete hizmet eden, sendikalar arasında ayrımcılık yapan art niyetli bir çok idareci rahatlıkla keyfi olarak mobbing ve baskı yapmaktadır. Çözüm olarak sosyal devlet gereği ücretler ile yargılama giderleri arasında denge kurulmalı, kişiler idareye ve güçlü olanlara karşı korunmalı, devlet tarafından hukuki destek ve maddi yardım sağlanmalı, art niyetli idarecilerin neden olduğu kaybedilen davalar için bu kişilere vekalet ücretleri ve yargılama masrafları rücu edilmeli. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)