“NEİN (Hayır) demeyi öğrendiğimiz gün kuru üzümümüz para edecek"

Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu çekirdeksiz kuru üzümde 2022/23 sezonunun üçte ikilik dilimi geride kaldı. Türkiye’nin kuru üzüm ihracatı 2021/22 sezonunun aynı dönemine göre yatay bir seyirle 171 bin ton olurken, döviz getirisi yüzde 6’lık kayıpla 290 milyon dolar oldu. 

Manisa-İzmir-Denizli üçgeninde 1 milyon 100 bin dekar alanda Sultani Çekirdeksiz Üzüm yetiştiriciliği yapıldığını dile getiren Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Türk üzüm sektörünün hayır demeyi öğrendiği gün kuru üzümün katma değerli ihracatının yolunun açılacağını söyledi. Işık, “Almanlar gibi NEİN (hayır) demeyi öğrendiğimiz gün çekirdeksiz kuru üzümümüz değerine kavuşacak” şeklinde konuştu.

Elbirliğiyle Türk üzümünü değerinde ihraç edebiliriz

Türkiye’nin ürettiği çekirdeksiz kuru üzümün dünyanın en kaliteli üzümü olduğunu savunan Işık, dünyaya Türk üzümünü pazarlarken fiyat indirmek yerine kaliteyi öne çıkaran bir pazarlamanın önemine vurgu yaptı. Fiyat düşürme yoluna gidildiğinde kaliteden ödün verildiğini, bu durumda bir firmanın değil, bir ülkenin imajının olumsuz etkilendiğini dillendiren Işık şöyle devam etti; “Türk üzümümüzü gerçek değerine elbirliğiyle ulaştırmamız gerekiyor. Bu sayede toplam kaliteyi de yukarı taşımış olacağız. Bunun için tüm ihracatçılarımızdan çaba bekliyoruz.”

Türkiye’nin ortalama 450-500 milyon dolar döviz geliri elde ettiği çekirdeksiz kuru üzümün kaderinin tayin edildiği Kuru Üzümü Kurulu Toplantısı, çekirdeksiz kuru üzüm üretimimin başkenti Manisa’da yapıldı. 

Kuru Üzüm Kurulu’nda konuşan EKMİB Başkanı Mehmet Ali Işık, son 1 yıllık dönemde çekirdeksiz kuru üzümde kaliteyi artırmak, ihraç pazarlarındaki en büyük sorun olan bazı üretim bölgelerindeki çoklu pestisit tespit edilmesi sorunlarının çözümü için yoğun bir mesai harcadıklarını, sezona 280 bin ton ihracat hedefiyle girdikleri ancak bazı bölgelerde üretim döneminde, bazı bölgelerde ise hasat döneminde gerçekleşen yağışlar ve dünya ekonomisindeki resesyon nedeniyle hedeflerin gerisinde kaldıklarını vurguladı. 

Fiyat rekabeti yerine ürün kalitesini artıracak adımların atılması gereğinin altını çizen Başkan Işık, “Kurutma alanlarını iyileştirebilirsek kalite daha da artacak ve yabancı madde bulaşıklığının önüne geçebiliriz. Sofralıkla kurutmalığı ayıramazsak gıda güvenliği sorunundan kurtulamayacağız. Yaş üzüm diye yola çıkıp kurutmalığa geçen ürünlerde sorunlar çok daha fazla oluyor. Üzümde de kayısıdaki gibi pilot bölgeler oluşturabiliriz. Kaliteli ürün üretmenin yanında pazarlamamızı da doğru yapmamız gerekiyor. Almanlar nein (hayır) diyebildikleri için ürünlerini daha katma değerli ihraç ediyorlar. Biz de hayır diyebildiğimiz gün kazanacağız” tespitinde bulundu. 

Yeni URGE Projesi başlatacağız

Kuru meyve ihracatçılarının kümelenerek rekabetçiliklerini artırdıkları URGE Projesini geçtiğimiz dönemde hayata geçirdiklerini hatırlatan Başkan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü; “URGE Projemizde yalın üretim teknikleriyle ilgili eğitim aldık. Firmada yalın üretim teknikleriyle kalitede artış gözlemledik, firma kültürü oluştu. Bu yıl tekrar URGE ilanına çıktık. Kümelenme önemli. İşletmelerimizin aynı dili konuşabilmesi için düşünce olarak da değişmemiz gerek. Pazar çalışmaları için devlet destek veriyor. Bu devlet desteklerinden faydalanmamız gerekiyor. TURQUALİTY ve URGE Projeleriyle daha başarılı pazarlama yapacağız.

“Bağcılık Araştırma Enstitüsüyle daha yoğun işbirliği yapacağız”

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık ve Başkan Yardımcısı Şemsettin Özgür, Manisa’da Kuru Üzüm Kurulu Toplantısı öncesinde Manisa Tarım ve Orman İl Müdürü Metin Öztürk ve Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal’ı ziyaret ettiler.

Bağcılık Araştırma Enstitüsü’nü sektöre yön veren bir kurum olarak tanımlayan Işık, “Bağcılık Araştırma Enstitüsü 800 dönüm arazide AR-GE, Laboratuvar, üretim alanı ve eğitim çalışmalarıyla bağcılık sektörüne faydalı olmaya çalıştıklarını, ayrıca 1436 adet farklı üzüm çeşidi genetik kaynağıyla Türkiye’de örnek bir kurum olarak çalışmalarını sürdürüyor. Tarihi 1930 yılına dayanan Bağcılık Araştırma Enstitüsüyle ortak projeler yapmak istiyoruz. Bandırmasız (Thomson) ve Golden tipi ürünlerde yapacağımız çalışmalarla başarılı olabiliriz. İki taraf olarak birbirimize ihtiyacımız var. TÜBİTAK, URGE, TAGEM ve  Avrupa Birliği projeleri olabilir. Ülkemize vizyon koyacak bir proje olabilir” dedi. 

Celep; “Şarap üretimini artırabiliriz”

Sultani çekirdeksiz üzümde Türkiye coğrafyasının sahip olduğu avantajın dünyada hiçbir yerde olmadığına işaret eden Türkiye İhracatçılar Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, Türkiye’de üzüm sektörünün çok yıllar devam edeceğinin altını çizdi. 

Üzüm sektöründe ürün çeşitliliğine gitmenin gereğine değinen Celep, “Şarap endüstrisi büyüyen ve kilit bir sektör. Bu coğrafyanın vermiş olduğu zenginliği şarap endüstrisine nasıl çevrilir onu düşünmeliyiz. Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığını da dahil ederek sektörü şekillendirmeliyiz. Sözleşmeli tarım, havza bazlı üretim yapılabilmesi için bakanlıklar ve diğer paydaşlar olmalı. Doğru planlama yapılmalı. İklimlerin değişmesiyle üretim planlaması şekillendirilmeli. Manisa bölgesi için herkes elini taşın altına koymalı. Şarapçılıkta az su ile üretim yapılabilen birçok varyete var” şeklinde konuştu. 

2022 yılında Kuru Üzüm Kurulu’nun üreticilerle üretim bölgelerinde yoğun toplantılar yaptığını, kuru üzüm kalitesinin artması için yoğun mesai harcadıklarını aktaran Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Şemsettin Özgür, sezon sonunda yağan yağışların kaliteyi olumsuz etkilediğini, 2023/24 sezonunda kaliteyi artırmak için zirai ilaç bayileri, ilaç firmaları, üreticiler ve ihracatçılarla toplantılara devam edeceklerini dile getirdi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı