Connect with us

Sağlık

Şimdi De Cinsiyet Değiştirme Ameliyatlarını Hedef Aldı, “Allah’a Karşı Gelmek” Dedi

Published

on

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatları Tartışması gündemde !

Türkiye’de cinsiyet ve kişilerin cinsel yönelimlerine yönelik söylemler devam ediyor. Covid-19 Pandemisi sürecinde aşı karşıtlığı söylemleriyle bilinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık, bu kez de cinsiyet değiştirme ameliyatlarını hedef aldı, SGK’nın ameliyatları karşılamasına tepki gösterdi. Devam eden twitlerinde Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi Hekimlik Andını’nın fotoğrafını paylaşarak, “Hekimlik andı içmiş hiçbir hekim, “cinsiyet değiştirme ameliyatını ve tedavilerini” onaylamaz, uygulamaz ve bu tip insan fıtratına aykırı işlemler karşısında sessiz kalmaz…” diyen Fındık’ın paylaşımlarına ilişkin Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı‘dan değerlendirme aldı. Fincancı, eşcinselliğin DSÖ tarafından hastalık statüsünden çıkartılmasına ve Türkiye’nin de DSÖ üyesi bir ülke olduğuna atıfta bulunarak, “Hakikat ötesi ve bilim dışı açıklamalarla toplumdaki ayrıştırıcılık beslenmeye çalışıyor. Kınıyoruz” dedi. 

Seçim Sürecindeki Söylem Devam Ediyor

Mayıs ayında ivme kazanan, iki tur şeklinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde kişilerin cinsiyet özgürlüğünü hedef alan söylemler iktidar partisi ve destekçileri tarafından sık sık gerçekleştirildi. Eşcinsellerin hedef alındığı, gösterildiği seçim sürecinin ardından sosyal medyada da konuyla ilgili paylaşımlar gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Seçim sonrasında da bir profesör hekimin eşcinsellik, cinsiyet değiştirme, cinsiyet değiştirme ameliyatlarını hedef alan paylaşımları dikkat çekti. Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Alerji ve Uyku Tıbbı Profesörü Dr. Serdar Fındık, twitter üzerinden cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmasını eleştirdi, konuyla ilgili ‘Asıl tedavisi psikolojik/psikiyatrik çünkü tamamen ruhsal bir durum tıp etiğine aykırı ALLAH’a karşı gelmek En kısa sürede yasaklanmalı” şeklinde paylaşımda bulundu. 

fındık

 “SGK Tarafından Karşılanıyor, Allah’a Karşı Gelmek”

Prof. Dr. Serhat Fındık, 31 Mayıs’da twitterda yaptığı paylaşımlarda cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ve ömür boyu ilaç tedavilerinin Türkiye’de SGK tarafından karşılandığı bilgisini kamuoyuyla paylaştı. “RUSYA “Cinsiyet değiştirme ameliyatlarını” yasaklayan kanun teklifi sunuldu. Doğrusunu yapıyorlar” diyerek paylaşımlarına devam eden Prof. Dr. Fındık, Amerika’da cinsiyet değiştirerek erkek olan bir kadının fotoğraflarını yayınladı. Fındık, “Bir kızın “erkek”?! olması veya bir erkeğin “kız” olması Cinsiyet değiştirme ameliyatları ve hayat boyu ilaç tedavileri Ülkemizde SGK tarafından karşılanmakta Hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacaklar. Asıl tedavisi psikolojik/psikiyatrik çünkü tamamen ruhsal bir durum Tıp etiğine aykırı ALLAH’a karşı gelmek En kısa sürede yasaklanmalı” dedi. 

Hekimlik Andı İçmiş Bir Hekim Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı ve Tedavilerini Onaylamaz

Fındık ayrıca, Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi Hekimlik Andını’nın fotoğrafını paylaştığı bir başka tweetinde; “Hekimlik andı içmiş hiçbir hekim, “cinsiyet değiştirme ameliyatını ve tedavilerini” onaylamaz, uygulamaz ve bu tip insan fıtratına aykırı işlemler karşısında sessiz kalmaz…” cümlelerini kullandı. Cenevre Bildirgesi Hekimlik Andı’nda cinsiyet, cinsel yönelim konusunda geçen madde şu şekilde: “Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime…” Prof. Dr. Fındık’ın paylaşımları takipçilerinden bazılarından destek alırken, bazıları paylaşıma tepki gösterdi. 

fincanci

TTB Başkanı Fincancı: Hakikat Ötesi, Bilim Dışı Söylemleri Kınıyoruz!

Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’dan konuyla ilgili değerlendirme aldı. Kişilerin cinsel eğilimleri ile ilgili tercihlerine yönelik yapılan söylemlerin hekimler tarafından hedef alınmasını, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının SGK tarafından karşılanmasına yönelik saldırıların doğru olmadığını, hakikat ötesi ve bilim dışı söylemleri kınadıklarını belirtti. Bu söylemlerin toplumdaki ayrıştırıcılığı besleyeceğini belirten Fincancı, eşcinselliğin sağlık sorunu değil doğrudan kişililerin cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimiyle bağlantılı olduğunu ve tıp biliminin burada herhangi bir biçimde bir hastalık tanımı yapmayacağını hatırlattı.

TTB Başkanı Dr. Fincancı sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası alanda tüm dünyada hekim birlikleri bu yönde bildirgelerle, açıklamalarla konuyu gündemde tutarak bilim dışı söylemlerin önünün kesilmesi için çaba sarf ediyor. Ancak aynı zamanda tüm dünyada neoliberal kapitalist sistemin kültürel kodlarını oluşturmak üzere yerleşik hale getirmeye çalıştığı postmodernizm ve beraberindeki hakikat ötesi çağ, bilim dışılığın sanki hakikatmış gibi değerlendirilmesine de kanal açıyor. Bu elbetteki çok tehlikelidir. Ve ne yazık ki son dönemde hukuk alanının da bu bilim dışılığı ifade özgürlüğü gibi değerlendirmesiyle karşılaşıyoruz.”

Anayasa Mahkemesi “İfade Özgürlüğü” Kapsamında Değerlendiriyor!

TTB Onur Kurulu ve Yüksek Onur Kurulu tarafından yargıya taşınan bu ve benzer ‘bilim dışı’ açıklamaların, vakaların Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü kapsamına alındığına dikkat çeken Fincancı, “Anayasa Mahkemesi, bilim dışı açıklamalar yapan tıp biliminin ilkelerine aykırı, tıbbi uygulamalar içerisinde olan ya da görüşler bildiren meslektaşlarımızın bu açıklamaları konusunda ifade özgürlüğü kararları veriyor. Bunlar üstelik, TTB’nin onur kurulu ve yüksek onur kurulunun bu konuda etik ihlal kararlarına karşı yapılıyor. Bu yüzden bu söylemler çok tehlikelidir. Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle insanlar ayrımcılığa uğrayacaktır. Gereksinim duydukları tıbbi desteği almak yerine bu kimliklerine yönelik saldırılarla karşı karşıya kalacaklardır. Bu toplumdaki zaten var olan ayrıştırmanın da bir parçasına dönüşeceklerdir” dedi. 

“COVİD-19 Pandemisinde De Karşımıza Çıkmıştı!”

Hakikat ötesi tutumda ve bilim dışı paylaşımların, söz konusu kişi özelinde de, özellikle COVİD-19 pandemisi sırasında da toplumun karşısına çıktığını söyleyen TTB Başkanı Fincancı, “Sağlık politikalarının yönlendirilmesinde yönlendirici olma eğilimini, Covid-19 sürecinde de görmüştük. İstanbul Sözleşmesi’nden nasıl bir gecede çıkıldıysa, evet çıkma gerekçesi düşünüldüğünde, çok kolaylıkla Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ameliyatları destekleme kararını da geri çekmesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu ameliyatlar, merdiven altı mekanlarda yapılıyordu. Ve ne kadar ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu da, SGK’nın cinsiyet değiştirme ameliyatlarını karşılamadığı zamanlardan biliyoruz. Nasıl ciddi sağlık sorunları yarattığını görmüştük. Yine özellikle kadınların 10 haftaya kadar istenmeyen gebeliklerini sonlandırma konusunda kamu sağlık otoritesi geri çekilmiş durumdadır. Pek çok hastanede yasal olmasına rağmen uygulama olanağı ortadan kalktı. Ve merdiven altı alanlarda kadınlar 10 haftaya kadar olan istenmeyen gebeliklerini sonlandırma çabası içerisindedir. Çünkü sağlık sistemi ile karşı karşıya kaldı.Hakikat ötesi, bilim dışı söylemlerin bu paylaşımlarla bütün topluma yayılmasına olanak sağlanmaktadır. Adım adım siyasi otoritenin eşcinsellik ile ilgili tutumunu bu kişiler hakikat ötesi ve bilimdışı açıklamalarıyla beslemiş olacaklardır” diye konuştu. 

Türkiye’nin de Üyesi Olduğu DSÖ Eşcinselliği Hastalık Statüsünden Çıkardı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1990 yılında escinsellik, hastalık statüsünden çıkarıldı. DSÖ’nün bu kararı, DSÖ üyesi ülkeler tarafından da kabul edildi. Türkiye, 9 Haziran 1949 tarih ve 5062 sayılı Kanunla DST Anayasasını onaylayarak üyesi oldu. BSHA’nın wikipedia.org internet sitesinden derlediği bilgilere göre; bu kararla eşcinsellik bir hastalık, bozukluk ya da eksiklik olmaktan çıkarıldı, 3 farklı yönelimden biri olduğu, 3-4 yaşlarına kadar belirlenen, kişinin kendi seçmediği bir durum olarak tıp bilimi tarafından tespit edildi. Ayrıca 1993 yılında DSÖ eşcinselliği ‘Uluslararası Hastalıkların Sınıflandırılması’ndan da çıkardı. ICD-10 maddesinde ‘cinsel yönelim, tek başına, bir hastalık olarak kabul edilemez’ vurgusundan bulunuldu. DSÖ’nün kararından çok önce 1973 yılında Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) eşcinselliği ‘Akıl Hatalıkları Teşhis ve İstatistikleri Klavuzu’ndan çıkararak, eşcinselliğin insanların cinselliğinin pozitif ve normal çeşitlerinden biri olduğunu açıkladı. 1973, 1990 ve 1993 yıllarında WHO ve APA tarafından eşcinsellik ile ilgili tespitler yapılmış; eşcinselliğin bir hastalık olmadığı, doğuştan kaynaklı bir yönelim olduğunun  altı çizilmiştir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

 

Continue Reading