Yazar arşivleri:

Pink Keratin ile saçlarınızı yenileyin

AR-GE konusunda her geçen gün daha çok yatırım yapan Uraw Kozmetik, Güney Kore kalitesini ve kozmetik kültürünü hem üretim anlamında hem de içerik anlamında Türkiye’ye taşıdı. Saç ve cilt ürünlerini yeniledi. 

 

 SAÇLARINIZI BESLER VE CANLANDIRIR

 “Uraw Candy Hyaluranic Acıd Ceramid” Pink Keratin saçınızın ihtiyaç duyduğu besleyici bakımı sağlar. Saçlarınıza derinlemesine nüfuz eder, güçlendirir, yumuşatır ve parlaklık kazandırır. İçeriğindeki keratin, hint yağı, şam yağı ve özel bileşenler sayesinde saç tellerini besler ve yeniden yapılandırır. Zayıflamış, yıpranmış veya kırılgan saçlar için ideal olan bu ürün, saçların güçlenmesine ve daha sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Ayrıca, içeriğinde bulunan B1, B2, B6, B12, D ve E vitaminleri ile saçlarınızı derinlemesine besler. Saç derisini de rahatlatır ve nemlendirir. Elektriklenmeyi önleyici özelliği sayesinde saçlarınız daha düzgün ve kontrol altında olur.

 

SAÇLARINIZI YENİLER 

Düzenli kullanımıyla, saçlarınıza ihtiyaç duyduğu bakımı sağlarken, ağırlaştırmaz veya yağlı bir his bırakmaz. Saçlarınıza yeniden hayat verir. Saçlarınızın canlılığını geri kazanmasına ve her dokunuşta yumuşak olmasını sağlar.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Enerjisa Üretim Rüzgar Günü Zirvesi / Enerjinin geleceği yenilenebilir enerjide

“Enerjimiz Rüzgarla, Geleceğimiz Seninle” temasıyla yapılan zirvede, sektöre ve sürdürülebilirlik konusunda farklı bakış açılardan uzman kişiler görüşlerini paylaştı. Geleceğin anahtarının yenilenebilir enerjide olduğunu söyleyen Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, sektörde gençler için önemli fırsatlar bulunduğuna dikkat çekti.  

Dünya Rüzgar Günü nedeniyle Türkiye’nin lider özel sektör enerji üretim şirketi Enerjisa Üretim tarafından her yıl düzenlenen Rüzgar Günü Zirvesi, Harvard Business Review Türkiye ortaklığıyla bu yıl ikinci kez gerçekleştirildi. Rüzgar enerjisinin, geleceğin enerji kaynakları arasındaki stratejik rolüne dikkat çekilen zirve, enerji sektörünün sürdürülebilir geleceği hakkında gençler arasında farkındalık yaratmak, sektörün iklim kriziyle mücadelesindeki önemli rolüne dikkat çekmek ve istihdam fırsatlarını konuşmak amacıyla gerçekleştirildi.  

“Enerjimiz Rüzgarla, Geleceğimiz Seninle” temasıyla düzenlenen Rüzgar Günü Zirvesi’nde, enerji sektörünün önde gelen isimleri konuşmacı olarak yer aldı. Zirvenin açılışını Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan yaptı. Zirvede Enerjisa Üretim yöneticileri ve iş ortakları deneyimlerini paylaşırken, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi Direktör Bora Sekip Güray, Danışman Evrim Kuran ve yazar Sunay Akın, gibi isimler, zirvenin takipçilerine geniş bakış açıları sundu. 

“Bir üniversitenin bütün fakültelerine hitap edebilecek geniş bir dünya söz konusu”

“Enerjide Rüzgar Fırsatı ve Gelecek” başlıklı oturumda Serdar Turan ile yenilenebilir enerjiyi konuşan Enerjisa Üretim CEO’su İhsan Erbil Bayçöl, “Enerjisa Üretim olarak özellikle yenilebilir enerji kategorisinde hayata geçirdiğimiz yatırım ve projelerle Türkiye’nin yenilenebilir enerji ekosistemini geliştirmeye katkı sunduğumuz gibi, bu yatırımlara paralel olarak sektörel anlamda istihdamın genişlemesine de öncü katkıda bulunuyoruz. Ülkemizdeki gençlerin sektöre kazandırılması ve çalışanların becerilerini genişletme konusunda pek çok program ve eğitimle, kariyerlerini geliştirme imkânı sunuyoruz.   Sektörümüzün istihdam yelpazesi oldukça geniş. Sadece teknik personel değil, örneğin sosyologlar gibi toplumsal dinamikleri de değerlendirebilecek çalışanlara her zaman ihtiyaç var. Çünkü enerji yatırımları gittikleri yerlerde en az 40-50 yıl orada bulunan, yaşayan, yerel toplumla etkileşim içinde olan organizasyonlardır. Özellikle yenilenebilir enerji dünyasında bir üniversitenin bütün fakültelerine hitap edebilecek geniş bir dünya söz konusu. Bu açıdan yenilenebilir enerji sektörü, uluslararası pazarlara da açılma imkanı sağlayacak potansiyeller barındıran çok yönlü fırsatlar sunuyor” diye konuştu. 

“Enerji Sektöründe Yeteneğin Dönüşümü” başlıklı oturumda Enerjisa Üretim İnsan ve Kültür Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Gürkale ise “Enerjisa Üretim’de yıllardır ‘Bu işin kadını erkeği yok’ diyoruz. Bu bakış açısıyla yürüttüğümüz faaliyetler insan ve kültür politikamızın ayrılmaz bir parçası. Rakamsal büyümeden çok hem şirketimize hem de sektöre ve ülke ekonomisine kadın katkısını artırmak ve kadını reel anlamda daha güçlü kılmak önceliğimiz. Örneğin kariyerine güçlü bir adımla başlamak isteyen kadın öğrencilere destek vermeyi hedefleyen “Womentum” programını düzenliyoruz. Bir diğer programımız olan REDKA ‘’Rüzgarı Enerjiye Dönüştüren Kadınlar’’ projemizle yeni mezun kadın mühendislerin sektörümüz için yetiştirilmesini amaçlıyoruz. Kadın istihdamı odaklı bu yolculukta ilerlerken yeni yapılacak olan santrallerimizden birini tamamen kadın çalışanlardan oluşan bir ekip ile ilerletmek istiyoruz” dedi. 

Rüzgarın enerjisi hakkında bilgi sahibi oldular 

“Enerjimiz Rüzgarla, Geleceğimiz Seninle” temasıyla düzenlenen Rüzgar Günü Zirvesi’ni yaklaşık 2000 katılımcı online olarak takip etti. Uzmanların perspektifinden enerji dönüşümü ve enerjinin geleceği konuları katılımcılara aktarıldı. Öğrenciler, enerji sektörünün önde gelen isimlerinden ve sürdürülebilirlik uzmanlarından yenilenebilir enerji ile rüzgar enerjisi ve santralleri hakkında bilgi alma fırsatı buldu. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tehdit gruplarının hedefi devlet kurumları

Dijital güvenlik şirketi ESET, Ekim 2023’ten Mart 2024 sonuna kadar ESET araştırmacıları tarafından belgelenen seçilmiş gelişmiş kalıcı tehdit (APT) gruplarının dikkate değer faaliyetlerini özetleyen en son APT Faaliyet Raporu’nu yayımladı.  

Rapora göre, Kuzey Kore’ye bağlı gruplar havacılık ve savunma şirketleri ile kripto para sektörünü hedef almaya devam etti. Rusya’ya bağlı gruplar, faaliyetlerini Avrupa Birliği içinde casusluk ve Ukrayna’ya yönelik saldırılara odakladı.  Öte yandan, Çin’e bağlı bazı tehdit aktörleri, VPN’ler ve güvenlik duvarları gibi kamuya açık cihazlardaki ve Confluence ve Microsoft Exchange Server gibi yazılımlardaki güvenlik açıklarından yararlanarak birden fazla sektördeki hedeflere ilk erişimi sağladı.

ESET Tehdit Araştırmaları Direktörü Jean-Ian Boutin “Kampanyaların çoğunun hedefi devlet kurumları ve belirli dikey sektörler: Örneğin, Ukrayna altyapısına yönelik sürekli ve aralıksız saldırılarda hedef alınanlar. Avrupa, çeşitli tehdit aktörlerinden gelen daha çeşitli saldırılara maruz kaldı. Rusya’ya bağlı gruplar, Çin’e bağlı tehdit aktörlerinin de istikrarlı bir varlık gösterdiği Avrupa Birliği’nde casusluğa odaklanmayı güçlendirdi ve bu da hem Rusya’ya hem de Çin’e bağlı grupların Avrupa meselelerine olan ilgisinin devam ettiğini gösteriyor.” dedi.

ESET Research, Çinli güvenlik hizmetleri şirketi I-SOON’dan (Anxun) gelen veri sızıntısına dayanarak, bu Çinli şirketin gerçekten de siber casusluk yaptığını doğrulayabilir. ESET, şirketin faaliyetlerinin bir bölümünü FishMonger grubu altında izliyor. Bu son raporda ESET, benzersiz özellikleriyle öne çıkan ancak dijital ayak izi açısından Mustang Panda grubuyla bağlantılı olması muhtemel CeranaKeeper adlı yeni bir Çin bağlantılı APT grubunu da tanıtıyor.

İran’a bağlı tehdit grupları söz konusu olduğunda, MuddyWater ve Agrius daha önce odaklandıkları siber casusluk ve fidye yazılımlarından sırasıyla erişim aracılığı ve etkili saldırıları içeren daha agresif stratejilere geçiş yaptı. Bu arada, OilRig ve Ballistic Bobcat faaliyetlerinde bir gerileme görüldü ve bu da İsrail’i hedef alan daha dikkat çekici, “daha yüksek sesli” operasyonlara doğru stratejik bir kayma olduğunu gösteriyor. 

Rusya’ya bağlı faaliyetlerle ilgili olarak, ESET araştırmacıları tarafından ortaya çıkarılan bir dezenformasyon ve psikolojik operasyon (PSYOP) olan Texonto Operasyonu kampanyası, Rusya seçimleriyle ilgili protestolar ve Ukrayna’nın doğusunda bulunan Kharkiv metropolündeki durum hakkında yanlış bilgiler yayarak yurt içinde ve yurt dışında Ukraynalılar arasında belirsizliği artırıyor. 

Raporda ayrıca ESET’in Belarus’un çıkarlarıyla uyumlu olduğunu düşündüğü Winter Vivern adlı bir grup tarafından Roundcube’deki sıfır gün açığının istismar edilmesi de anlatılıyor. ESET ayrıca, ESET araştırmacılarının Kazakistan’ın lehine olduğuna inandığı SturgeonPhisher grubu tarafından Orta Doğu’da yürütülen bir kampanyaya da dikkat çekiyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Hizmet üretim endeksi yıllık %6,8 arttı

Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %6,3 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %1,8 arttı, bilgi ve iletişim hizmetleri %15,0 arttı, gayrimenkul hizmetleri %13,0 arttı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %7,4 arttı, idari ve destek hizmetleri ise %7,0 arttı.

Hizmet üretim endeksi aylık aynı kaldı

Hizmet üretim endeksi (2021=100) 2024 yılı Mart ayında bir önceki aya göre aynı kaldı. Aynı ayda ulaştırma ve depolama hizmetleri %0,3 arttı, konaklama ve yiyecek hizmetleri %3,1 azaldı, bilgi ve iletişim hizmetleri %2,7 arttı, gayrimenkul hizmetleri %0,5 azaldı, mesleki, bilimsel ve teknik hizmetler %0,5 azaldı, idari ve destek hizmetleri ise %1,5 arttı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Türkiye'de 235 bin 71 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi

Yıl içerisinde meydana gelen ölümlü yaralanmalı trafik kazalarının %83,1’i yerleşim yeri içinde %16,9’u ise yerleşim yeri dışında meydana geldi.

Trafik kazalarında 6 bin 548 kişi hayatını kaybederken 350 bin 855 kişi yaralandı
 

Türkiye’de 2023 yılında meydana gelen 235 bin 71 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 2 bin 984 kişi kaza yerinde, 3 bin 564 kişi ise yaralanıp sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti. Karayolu trafik kazalarında 2023 yılında bir günde ortalama 644 ölümlü yaralanmalı kaza, 18 ölüm ve 961 yaralanma meydana geldi.

Trafik kazalarındaki toplam ölü sayısı bir önceki yıla göre %25,2 arttı
 

Türkiye’de 2023 yılında bir önceki yıla göre trafikteki motorlu kara taşıtı sayısı %8,5 artarken, toplam kaza sayısı %6,6, ölümlü yaralanmalı kaza sayısı %19,2, maddi hasarlı kaza sayısı %4,2, toplam ölü sayısı %25,2 ve yaralı sayısı %21,5 arttı.

Türkiye’de 2023 yılında bin taşıt başına 8,2 ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi

Türkiye’de trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıt sayısı 2012 yılında 17 milyon 33 bin 413 adet iken 2023 yılında 28 milyon 740 bin 492 adede yükseldi. Ölümlü yaralanmalı karayolu trafik kaza sayısı ise 2012 yılında 153 bin 552 iken 2023 yılında 235 bin 71 oldu. Böylece bin taşıt başına düşen ölümlü yaralanmalı trafik kazası oranı 2012 yılında 9,0 iken 2023 yılında 8,2 oldu.  

İllere göre en fazla ölü ve yaralı sayısı 347 ölüm ve 32 bin 452 yaralı ile İstanbul’da görülürken; en az ölüm beş ölü ile Tunceli’de, en az yaralanma ise 304 yaralı ile Ardahan’da gerçekleşti. 

Ölümlerin %55,3’ü yerleşim yeri içinde meydana gelen kazalar sonucunda oluştu

Yerleşim yeri durumuna göre trafik kazaları incelendiğinde, toplam 235 bin 71 ölümlü yaralanmalı kazanın 195 bin 321’i yerleşim yeri içinde, 39 bin 750’si ise yerleşim yeri dışında meydana geldi. Trafik kazası ölümlerinin %55,3’ü, yaralanmaların %77,3’ü yerleşim yeri içinde gerçekleşen kazalar sonucunda, ölümlerin %44,7’si yaralanmaların ise %22,7’si yerleşim yeri dışında gerçekleşen kazalar sonucunda oluştu.   

Trafik kazalarında ölenlerin %45,5’ini sürücüler oluşturdu

Ülkemiz karayolu ağında 2023 yılında gerçekleşen trafik kazalarında ölen kişilerin %45,5’i sürücü, %32,3’ü yolcu, %22,2’si ise yayadır. Trafik kazalarında ölenler ve yaralananlar cinsiyetlerine göre incelendiğinde ise ölenlerin %75,1’inin erkek, %24,9’unun kadın, yaralananların ise %68,7’sinin erkek, %31,3’ünün kadın olduğu görüldü.

İncinebilir yol kullanıcıları toplam ölümlerin %39,9’unu oluşturdu

İncinebilir yol kullanıcıları(1) olarak nitelendirilen yayalar, motosiklet, bisiklet ve elektrikli skuter sürücüleri için 2023 yılındaki ölü sayısı 2 bin 610, yaralı sayısı ise 130 bin 909 oldu. Böylece incinebilir yol kullanıcıları, 2023 yılındaki trafik kazalarındaki toplam 6 bin 548 ölümün %39,9’unu, toplam 350 bin 855 yaralanmanın ise %37,3’ünü oluşturdu.

Yayalar bin 453 ölü sayısı ile toplam 6 bin 548 ölümün %22,2’sini oluştururken, incinebilir yol kullanıcıları arasındaki toplam 2 bin 610 ölümün %55,7’sini oluşturdu. Motosiklet sürücüleri bin 14 ölü sayısı ile toplam kaza ölümlerinin %15,5’ini oluştururken, incinebilir yol kullanıcıları arasındaki ölü sayısının %38,9’unu oluşturdu.

Motosiklet sürücüleri 79 bin 902 yaralı sayısı ile 2023 yılındaki toplam 350 bin 855 yaralının %22,8’ini oluştururken, incinebilir yol kullanıcıları arasındaki yaralı sayısının %61,0’ını oluşturdu. Yayalar ise 40 bin 774 yaralı sayısı ile toplam yaralıların %11,6’sını oluştururken, incinebilir yol kullanıcıları arasındaki toplam 130 bin 909 yaralının %31,1’ini oluşturdu.

Toplam ölümlerin %10,1’ini 0-17 yaş grubundaki ölümler oluşturdu

Ölümler yaş gruplarına göre incelendiğinde, 0-17 yaş grubu toplam ölümlerin %10,1’ini, 18-24 yaş grubu %13,6’sını, 25-64 yaş grubu %56,3’ünü, 65 yaş ve üzeri ise %20,0’ını oluşturdu.

Yaralılar yaş gruplarına göre incelendiğinde, 0-17 yaş grubu toplam yaralıların %17,8’ini, 18-24 yaş grubu %21,5’ini, 25-64 yaş grubu % 53,9’unu, 65 yaş ve üzeri ise %6,8’ini oluşturdu.

Ölümlerin %52,4’ü tek araçlı kazalarda oluştu

Kazaya karışan taşıt sayısına göre kazaların sonuçları değerlendirildiğinde, kaza sonucundaki ölümlerin %52,4’ü tek araçlı, %40,4’ü iki araçlı ve %7,2’si çok araçlı kazalarda meydana geldi. Yaralanmaların ise %53,3’ü iki araçlı, %39,2’si tek araçlı ve %7,5’i çok araçlı kazalarda oluştu. Ölümlü yaralanmalı kazaların %51,8’i iki araçlı, %42,2’si tek araçlı ve %6,0’ı ise çok araçlı kazalardan oluştu.

Ölümlü yaralanmalı trafik kazasına 389 bin 362 taşıt karıştı
                                           
Ülkemiz karayolu ağında 2023 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 389 bin 362 taşıtın %48,5’i otomobil, %23,8’i motosiklet, %14,0’ı kamyonet, %2,4’ü minibüs, %2,3’ü bisiklet, %2,3’ü çekici, %1,9’u kamyon, %1,7’si otobüs, %0,8’i traktör ve %2,4’ü diğer taşıtlardan oluştu.

Kazaya neden olan kusurlar içinde sürücü kusurları %89,0 ile ilk sıradadır

Türkiye’de 2023 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına neden olan toplam 317 bin 510 kusura bakıldığında kusurların %89,0’ının sürücü, %8,3’ünün yaya, %1,5’inin taşıt, %0,7’sinin yolcu ve %0,4’ünün yol kaynaklı olduğu görüldü.

Ölümlü yaralanmalı kazaların %65,9’u gündüz meydana geldi

Ülkemiz karayolu ağında 2023 yılında meydana gelen 235 bin 71 ölümlü yaralanmalı kazanın %65,9’u gündüz, %31,8’i gece ve %2,3’ü alacakaranlıkta oldu.

Ölümlü yaralanmalı kazalar en fazla Temmuz ayında oldu

Türkiye’de 2023 yılında meydana gelen 235 bin 71 ölümlü yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında Temmuz ayı %10,3 pay ile en fazla kazanın meydana geldiği ay olurken, Şubat ayı %5,0 pay ile en az kazanın meydana geldiği ay oldu. Haftanın günlerine göre ölümlü yaralanmalı kazalar %15,0 pay ile en fazla Cuma günleri ve %13,8 pay ile en az Çarşamba günleri gerçekleşti.

Bu konu ile ilgili bir sonraki haber bülteninin yayımlanma tarihi Mayıs 2025’tir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

2024'ün ilk çeyreğinde, yüzde 16 yabancı turist artışı ve yüzde 7 daha fazla harcama gerçekleşti

Bireysel yabancı kartlı ödemelerin ülke bazlı dağılımı incelendiğinde İngiltere menşeli kartlar ciroda zirvede yer aldı. Mısır menşeli kartlar ise geçen yıla göre büyüme rekoru kırdı.

Yabancıların en çok harcama yağtığı şehirler sırasıyla İstanbul Antalya, İzmir, Ankara ve Muğla oldu.  

Ödeme sistemleri alanında faaliyet gösteren öncü global teknoloji şirketi Mastercard, 2024’ün ilk çeyreğine dair turizm trendleri raporunu yayınladı. Mastercard ve Maestro logolu yurt dışı kartlarının Türkiye’de ve seçilmiş diğer ülkelerde gerçekleştirilen POS harcamalarına göre hazırlanan rapor kapsamında 2023 ve 2024 yıllarının Ocak-Mart dönemini kapsayan ilk üç aylık dönemleri karşılaştırıldı.

Raporun sonuçlarına göre Türkiye’deki yabancı kartlı işlemler Ocak-Mart 2024 dönemini kapsayan yılın ilk çeyreğinde büyümeye devam etti. 2023’ün aynı döneminde yüzde 12 olan ciro bazlı büyüme yüzde 7, yüzde 1 olan adet bazlı büyüme/ziyaretçi sayısı ise yüzde 16 olarak gerçekleşti. Türkiye’de yapılan bireysel yabancı kartlı ödemelerin ülke bazlı dağılımı incelendiğinde İngiltere menşeli kartlarla yapılan harcama sıralamasında zirvedeki yerini korurken, Mısır menşeli kartlar geçen yıla göre büyüme rekoru kırdı.

Avşar Gürdal: “Yerli ve yabancı ziyarteçilere sunduğumuz deneyimlerle turizmi destekliyor, ekonomiye katkımızı sürdürüyoruz”

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, Türkiye turizmini destekleyerek, ekonomiye katkılarını artırmayı hedeflediklerini ifade ederek, “Ülkemizin turizm alanında değer önerileri gün geçtikçe zenginleşiyor. Tarihten kültür sanata, gastronomiden seyahate kadar pek çok alandaki çekiciliği destinasyon olarak ön plana çıkmasını sağlıyor. Biz de Mastercard olarak hem yerli hem de uluslararası ziyaretçilere sunduğumuz eşsiz deneyimlerle, ülkemizin en gözde turistik destinasyonlardan biri olma pozisyonunu pekiştirmeyi hedefliyoruz.
 

Bu çerçevede global Paha Biçilemez Platformumuz ile ülkemizin değerlerini deneyimlere dönüştürüyor, bu deneyimler üzerinden Türkiye’nin destinasyonlarını yerli ve yabancı turistlere tanıtıyoruz. Güncel turizm trendleri raporumuza göre, Türkiye’deki yabancı kartlı işlemler 2024’ün ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ciro bazlı yüzde 7, adet bazlı ise yüzde 16 büyüme kaydetti. Söz konusu ziyaretçi ve harcama artışları, sektöre yönelik yatırımlarımızın ve yenilikçi stratejilerimizin sadece kısa vadeli değil, aynı zamanda uzun vadeli olumlu etkilerini de yansıtıyor. Bu veriler ve gelişmelerle birlikte turizm alanındaki yatırımlarımız ve yeniliklerimizle, ülkemiz ekonomisine olan desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.
 

İngilizler zirvede, Almanlar takipte

Buna göre Türkiye’de yabancı menşeli kartlarla yapılan işlemlerde en çok harcama (ciro) yapan ilk beş ülke kartları sırasıyla İngiltere (%17), Almanya (%12), Amerika (%6), Suudi Arabistan (%5), Hollanda (%4) şeklinde sıralandı. 

Suudi Arabistan’tan gelenler en çok giyim için harcadı

Raporun sonuçlarına göre restoran harcamaları yılın ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre ciddi oranda artış göstererek giyim ve konaklama sektörlerinden pay aldı. Suudi Arabistanlı turistler en çok giyim harcaması yapan kitle olurken, yüksek hacimli işlemlere de öncülük etti. İngiliz turistler sağlık/kozmetik sektörleri ile ön plana çıktı. Ocak-Mart 2024 döneminde ciro bazlı sektör dağılımı giyim (%17), sağlık (%14), market (%14), restoran (%13) ve konaklama (%12) şeklinde sıralandı. Ciro bazlı şehir dağılımı ise İstanbul (%57), Antalya (%15), İzmir (%4), Ankara (%2), Muğla (%2) ve diğerleri (%19) olarak kayıtlara geçti. 

İzmir’de mücevherat ön plana çıktı

İngiliz turistler en fazla İstanbul’da restoran harcaması (%21) yaparken, Hollandalı turistler en çok Antalya’da giyim (%16) harcamaları gerçekleştirdi. Almanya’dan gelen turistler büyükşehirlerde restoran (%18), giyim (%16) ve sağlık/kozmetik (%13) sektörleri, İstanbul’da ABD’li turistler mücevherata (%15) yöneldi. Amerika menşeli kartlarla yapılan harcamaların büyüklüğü İstanbul’da %75 oranında sabit kalırken, mücevherat (%15) en çok harcama yaptıkları sektör oldu. 

Rapora yansıyan diğer önemli sonuçlar özetle şöyle; 

  • Suudi Arabistanlı turistleren çok giyim harcaması  yapan kitle olurken (%36) yüksek hacimli işlemlere de öncülük etti.
  • Hollandalı turistler İstanbul (%21) ve İzmir’de (%18) daha çok restoran harcaması yaparken, Antalya (%16)  ve Ankara’da (%19) giyim harcamaları ile dikkat çekti. 
  • Birleşik Arap Emirlikleri menşeli kartlarda ciro büyüklüğünde İstanbul’da giyim (%38), konaklama (%12) ve restoran (%11) sektörleri ön plana çıktı. 
  • Ukrayna’dan gelen turistlerin harcamalarında giyim İstanbul (%24) ve İzmir (%13), market harcamaları ve İzmir öne çıkan sektörler olurken Edirne’de benzin ve yakıt harcamalarında artış gerçekleşti. 
  • Azerbaycan’dan gelen turistler harcamaları İstanbul ve Ankara’da giyim ve sağlık/kozmetik sektörlerinde arttı. 
  • Bulgaristanlı turistler Marmara Bölgesi’nde sağlık/kozmetik, market ve giyim alanındaki alışverişlerle ön plana çıktı.
  • İsviçreli ziyaretçiler ise İzmir ve Muğla’da harcamalarını artırırken, Muğla’da yapı malzemesi sektöründe yapılan harcamalardaki artış kayıtlara geçti. 

*Nakit çekim işlemleri ve internet üzerinden yapılan kartlı harcamalar kapsam dışında bırakılmıştır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

SabancıDx, AgeSA ve Bulutistan Türkiye'nin en büyük bulut dönüşüm projelerinden birine imza attı

Türk mühendislerinin yetkinlikleriyle hayata geçirilen Hibrit Bulut Altyapı Taşıma Projesi ile bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA’nın altyapısı Bulutistan ortamına kesintisiz hizmet akışı ile taşındı. AgeSA’nın altyapısını süreç boyunca hiçbir aksama yaşamadan yeni bulut ortamına taşıyan SabancıDx, diğer şirketlere örnek oluşturacak bu proje ile Türkiye’de dijital altyapının güçlendirilmesine önemli bir katkı sağladı. 

 

Türkiye’nin öncü teknoloji şirketi SabancıDx, hibrit bulut altyapı yatırımları, Yapay Zeka Destekli Hibrit Bulut Çözüm Merkezi, stratejik iş birlikleri ve teknoloji programları ile uçtan uca bulut çözümlerine odaklandı. SabancıDx, bireysel emeklilik ve hayat sigortası sektörünün lider kuruluşlarından AgeSA’nın altyapısını Türkiye’nin ilk yerli bulut hizmet sağlayıcısı Bulutistan ortamına kesintisiz bir şekilde taşıdı. Operasyonel mükemmelliğin en üst seviyede tutulduğu proje ile Türkiye’deki en büyük bulut geçiş örneklerinden birine imza atıldı.

 

Türk mühendisler imza attı  

Türk mühendislerin yaklaşık 8 ay çalıştığı projede altyapının yeni veri merkezine geçirilmesi hem SabancıDx hem de bulut pazarı için kritik önem taşıyor. Bu süreçte gerçekleştirilen konteyner yönetim platformunun değişimi ve 100’e yakın uygulamanın yeni mimariye taşınması projenin en dikkat çeken konuları arasında yer alıyor. 

 

Proje kapsamında, ODM (Olağanüstü Durum Merkezi) dahil 800’e yakın sunucunun taşınması sağlanırken; ortalama 5 bin vCPU, 1.5 PB disk ve 30 terabayta yakın RAM’in aktarımı gerçekleştirildi. Yeni konteyner yönetim platformuna ise 150’ye yakın servis taşındı.

 

Kesintisiz geçiş ile tamamlandı

Projenin teknoloji bacağına liderlik eden SabancıDx, AgeSA’nın mevcut veri merkezinden Bulutistan ortamına geçişini sanallaştırma teknolojisi ile gerçekleştirerek finansal verimlilik oluşturulmasına katkı sağlarken geçiş anından itibaren sistem kesintilerini engelleyerek müşteri hizmetleri verimliliğini en yüksek noktaya çıkarmayı başardı.

 

Bu projeyle uzun yıllardır dijitalleşmeyi merkezine alan AgeSA’nın sigorta sektöründe teknolojiyi kullanma esnekliği, müşteri memnuniyeti ve iş süreçlerinin etkinliğinin arttırılması sağlandı. SabancıDx’in güçlü teknolojik altyapısı, öncü dijital yatırımları ve etkin süreç yönetimiyle AgeSA, Türkiye’nin en büyük 3 internet servis sağlayıcısı ile kapalı network erişimi ve internet erişiminde çalışmaya başladı.

 

Network ve internet ağ yapısının yenilenerek data erişim oranlarının %100 arttırılmasıyla; AgeSA çevresel güvenlik, enerji güvenliği, internet erişim güvenliği ve veri güvenliği alanında daha güçlü hale geldi. AgeSA’nın sistemsel verilerini, süreç boyunca hiçbir aksama yaşamadan hibrit buluta taşıyan SabancıDx, 100’ün üzerinde sistemi konsolide ederek AgeSA’ya %20,6 kaynak tasarrufu sağladı.

 

“Bulut teknolojileri şirketler için kaçınılmaz bir ihtiyaç”

Bulut bilişimde dönüştürücü bir yaklaşım sunduklarını belirten SabancıDx Genel Müdürü Tevfik Kor, “SabancıDx olarak müşterilerimize, değişen ve dönüşen rekabet ortamında, deneyimli ekibimiz ve güçlü ekosistemimizle bulut teknolojileri ve yönetilen hizmetler alanında ihtiyaç duydukları tüm çözümleri, tek bir noktadan ve uçtan uca sağlıyoruz. İnovasyonun çok hızlı gerçekleştiği bu dönemde, küresel pazar büyüklüğü 2027’de 1 trilyon doları aşması beklenen bulut teknolojilerini Türkiye’de de şirketler için büyük rekabet avantajı sağlayacak kaçınılmaz bir ihtiyaç olarak görüyoruz. AgeSA ve Bulutistan ile Türkiye’nin en büyük bulut dönüşüm projelerinden birini gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. Yol arkadaşlığı yaptığımız şirketleri geleceğe hazırlamaya ve potansiyellerini en iyi şekilde kullanabilmelerini sağlayan çözümler sunmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Performans %25 artarken, maliyetler %20 azalacak

İş süreçlerini iyileştirmek, daha verimli hale getirmek, müşterilerine daha hızlı ve güvenli hizmet sunabilmek için gerçekleştirdiği dijitalleşme çalışmalarına bir yenisini daha eklediklerini belirten AgeSA İş Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı A. Fahri Arkan sözlerine şöyle devam etti: “Bulut bilişim teknolojileri, iş süreçlerimizi optimize etmek, müşteri deneyimini geliştirmek ve rekabet avantajı elde etmek için büyük önem taşıyor. Son dönemde programlama dillerinin esnekliği ve etkinliği, bulut teknolojileri ve yapay zekânın bir araya gelmesi sigorta sektöründe köklü bir dönüşüme yol açtı. Türkiye’de Türk mühendisleri tarafından en az kesinti ve maliyetle gerçekleşen proje büyük bir başarı örneği. Projeyle verilerin normal yedeklenmesinin yanı sıra bölgesel yedeklilikler sağlanarak MPLS, internet altyapısının ve ses erişim oranlarının %100’lerde olması amaçlandı. 100 yakın uygulama yeni versiyona taşındı. Platformun değişimi ve yeni versiyonla; AgeSA uygulamalarının erişimi ve kullanılabilirliği yüksek, daha güvenli bir ortamda çalışması sağlandı. Proje yılın ikinci yarısında tamamlanacak. Buluta taşıma projesiyle sadece altyapı teknolojimizin yenilenmesiyle kalmayacak; aynı zamanda kapasite esnek ve ölçeklenebilir hale gelmesini, performansın yükseltilmesini, sistem güvenliğin artmasını ve maliyetlerin düşmesini de sağlayacak. Proje tamamlandığında performansta %25 artış, maliyetlerde ise %20 civarında azalma bekliyoruz. SabancıDx ve Bulutistan’la birlikte Türkiye’nin en büyük bulut dönüşüm projelerinden birine imza atmanın gururunu yaşıyoruz.” 

 

Bulutistan Genel Müdürü Gökhan Gençtürk, “Türkiye’nin sigorta sektöründe lider kurumlarından biri olan AgeSA’nın teknoloji altyapı dönüşüm projesi Bulutistan ve SabancıDx’in profesyonel yaklaşımları sayesinde planlanan sürede, mevcut hizmet akışında herhangi bir kesintiye gidilmeden, devam eden projelerde ‘kod geliştirme’ süreçleri dahi askıya alınmadan, Türkiye’nin sigorta sektöründeki en büyük dijital dönüşüm, buluta geçiş projesi olarak hayata geçirildi. Bulutistan’ın Türkiye’de bulunan regülasyonlara uyumlu, yüksek güvenlikli, coğrafi yedekliliğe sahip veri merkezlerindeki en güncel teknolojiye sahip bulut altyapısı üzerinden sağlanan hizmetlerle AgeSA’nın bu önemli buluta geçiş projesinin bir paydaşı olmaktan dolayı çok büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

 

Türkiye’de bulut pazarı 400 milyon dolara ulaşacak

Pazar araştırmalarına göre dünya çapında genel bulut hizmetlerinin 2024’te %20,4 oranında büyüyerek 678 milyar dolara ulaşacağı, 2027’de ise pazarın 1 trilyon doları aşacağı öngörülüyor. Türkiye’deki genel bulut hizmetleri pazar büyüklüğünün 2024 yılında 280 milyon doları bulması, 2027’de ise 400 milyon dolara çıkması bekleniyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Yüksek faizli piyasa koşullarında araç kiralamak, satın almaktan daha kârlı

Türkiye’nin lider seyahat platformu ENUYGUN, içinde bulunduğumuz dönemde araç kiralamanın mı yoksa satın almanın mı daha avantajlı olduğunu değerlendirdi.

Yaz tatili döneminin yaklaşmasıyla birlikte arabayla konforlu bir şekilde seyahat etmek isteyen tatil severler, şu anki piyasa koşullarında araç kiralamanın mı yoksa araç satın almanın mı daha avantajlı olacağını merak ediyor.

Türkiye’nin seyahat sitesi ENUYGUN adına konuyu değerlendiren ENUYGUN Araç Kiralama İş Geliştirme Müdürü Zafer Sağlam, “Şu anda taşıt kredisi faizlerinin de mevduat faizlerinin de yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemde araç satın almak için kredi çekmek çok avantajlı değilken birikimleri mevduat hesabına yatırmak avantajlı oluyor.

Bu nedenle de araç satın almak için bütçesi olan kişiler, bu birikimlerini mevduat hesabına yatırarak ek kazanç elde edebilir, satın almayı ise kredi faiz oranlarının düştüğü bir zamana erteleyebilirler. Aradaki dönemde de araç ihtiyaçlarını kiralayarak karşılayabilirler” dedi.

21.452 TL kâr elde etmek mümkün

Söylemlerini verdiği örnekle de pekiştiren Sağlam, “Şu an Türkiye’de en çok satılan araçlardan birinin en düşük paket fiyatı 969.900 TL’den başlıyor. Bu tutar mevduatta değerlendirildiğinde ise aylık 45.620 TL’ye varan gelir elde edilebiliyor. Aynı aracı mayıs – haziran aralığında kiralamanın aylık ücreti ise 24.168 TL’den başlıyor.  İçinde bulunduğumuz dönemde sadece araç satın almak için gerekli parayı mevduata yatırarak 21.452 TL kâr edilebiliyor.

Üstelik bu planlamaya araç satın aldıktan sonra yapılacak sigorta masraflarını ve araç kiralamada yaptığımız avantajlı kampanyaları da dahil edersek, araç kiralama seçeneğinden elde edilecek kâr daha da artacaktır” dedi.

Son olarak yaptıkları kampanyaya da değinen Sağlam, “ENUYGUN olarak araç kiralama özelinde temmuz sonuna kadar büyük bir kampanyamız var. Kampanya kapsamında araç kiralama işlemi yaparken ENUYGUN24 indirim kodunu kullananlara 3.000 TL’ye varan anında indirim sağlıyoruz. Bu avantajı da yukarıda yaptığımız planlamaya dahil ettiğimizde, içinde bulunduğumuz dönemde araç kiralamak satın almaktan daha avantajlı oluyor. Tabii bu durum günümüz şartlarına göre böyle. 1-2 ay sonra da aynı durumun geçerliliğini koruyacağını söylemek şimdiden zor” diyerek sözlerine son verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Visa dijital çağa yönelik sunduğu yeni ürünlerle ödeme kartlarını yeniden tanımlıyor

Dünya genelinde tüketicilerin ödeme ve tahsilat şekilleri son beş yılda, geçmiş 50 yılda olduğundan daha fazla değişti. E-ticaret ve gömülü ödemelerden temassız ürün ve hizmet alışverişlerine, tüketici alışkanlıkları yeni ödeme yöntemlerine sürekli uyum sağlayarak gelişti. Visa (NYSE:V), San Francisco’da gerçekleştirdiği yıllık Visa Ödeme Forumu’nda, işletmeler, iş yerleri, tüketiciler ve onlara hizmet veren finans kurumlarının gelecek ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, ­ödeme kartları alanında devrim yaratacak yeni ürün ve hizmetlerini tanıttı.

Visa Ürün ve Strateji Başkanı Jack Forestell, “Ödemeler sektörü bir dönüm noktasından geçiyor. ­Üretken yapay zeka gibi yeni teknolojiler, gerek alışveriş yapma, gerekse bütçemizi yönetme şeklimizi hızla değiştiriyor. Visa olarak gerçek anlamda dijital dünyaya yönelik ödeme kartı deneyimlerinin yeni neslini açıklamaktan gurur duyuyoruz. Bugün duyurduğumuz yeni kart özellikleri ve dijital yenilikler, tüketicilere daha kişiselleştirilmiş, rahat kullanımlı ve güvenli bir geleceğin kapılarını açıyor” dedi.

Visa’nın açıkladığı ve ilerleyen aylarda piyasaya sürülmesi planlanan yeni ürün ve hizmetler arasında şunlar yer alıyor:

Visa Flex Esnek Kart (Visa Flexible Credential) 

Visa pazar araştırmaları, kart kullanıcılarının yarıdan fazlası, birden fazla ödeme kartı numarasına tek bir kart ürünü üzerinden erişmek istediğini ortaya koyuyor.   Visa Flex Esnek Kart, tek bir kart ürünü üzerinden tüketicilerin farklı ödeme yöntemleri arasında geçiş yapmasına olanak vererek, seçim yapma yetkisini kart hamilinin eline bırakacak. Bu sayede tüketiciler diledikleri parametreleri kendileri ayarlayarak, ödemelerini kart üzerindeki ister banka kartı, ister kredi kartı, ister Şimdi Al Sonra Öde ile örneğin 4 taksitte veya ödül puanıyla gerçekleştirme tercihini yapabilecek. 

Tüm cihazlarda Temassız (Tap to Everything)

Dünya genelinde halen kullanımda olan altı milyar mobil cihaz, tüketicilere NFC antenli (Yakın Alan İletişimi) temassız ödeme kabulüyle uyumlu bir cihaz parkı sunuyor. 2023 sonu itibarıyla Visa’nın dünya genelindeki temassız ödeme penetrasyonu %65’e ulaştı. 2019’daki temassız penetrasyon oranının iki katı olan bu rakam, temassız ödemelerin günümüzdeki en iyi alışveriş deneyimlerden biri olduğunu doğrular nitelikte.

Bu yıl, mobil cihazlar üzerinden temassız ödeme yapmanın yeni yolları da Visa deneyiminin ayrılmaz bir parçası olacak.

  • Tap to Pay (Temassız Ödeme): herhangi bir mobil cihaz kart kabul eden bir POS terminali haline gelebilecek.
  • Tap to Confirm (Temassız Kimlik Teyidi): İnternette alışveriş sırasında kolay kimlik doğrulaması yapılabilecek.
  • Tapp to Add Card (Temassız Kart Ekleme): Mobil cüzdan veya uygulamaya kart eklerken güvenliği artırır.
  • Tap to P2P (Kişiden kişiye temassız para gönderimi): Aile fertleri veya arkadaşlar arasında para gönderilmesine olanak tanır.

Visa Passkey Hizmeti 

Dijital dünyada bireylerin kimlik doğrulaması son derece karmaşık ve sahteciliğin ciddi ölçüde artmasındaki önemli etkenler biri. Günümüzde internette meydana gelen sahtecilik oranı, fiziksel ortamdakinden 7 kat daha fazla.

En yeni Fast Identity Online (FIDO) standartlarını temel alan Visa Passkey Hizmeti, tüketicilerin kimlik doğrulamasını gerçekleştirerek online ödemeleri yüz veya parmak izi tarama gibi biyometrik doğrulama yöntemleriyle hızlı bir şekilde onaylıyor. İnternet alışverişlerinde, “Visa Passkey” şifre anahtarları, tek kullanımlık şifre veya güvenlik kod ihtiyacını ortadan kaldırarak daha hızlı ve güvenli ödeme işlemlerine olanak tanıyor.

Forestell, “Dünya genelinde online ödemelerde benzer bir ödeme deneyimi, uluslararası işlerlik ve basitlik arayışı var. Ödemeler için özel tasarlanan “Visa Passkey” şifre anahtarlarımız ödeme deneyimini kesintiye uğratmadan kimlik doğrulaması yapabildiği için sektöre eşik atlatan bir uygulamayı temsil ediyor. Visa Passkey Hizmeti, dünyanın neresinde olursa olsun ister bir web sitesinde, ister mobil bağlantılı bir cihazda, ödeme deneyimindeki pürüzleri azaltırken güvenliği de artırıyor” dedi.

Visa Click to Pay + Visa Passkey Hizmeti

Visa, Visa Passkey Hizmetinin ilk uygulamalarından birini e-ticaret ödemeleri için güvenli sanal ödeme deneyimi sunan Click To Pay (Tıkla ve Öde) içerisine entegre ederek daha kusursuz ve güvenli bir ödeme deneyimini geniş ölçekte sunuyor. Dünyada birçok pazarda kart ihraç eden kuruluşlarla iş birliği yapan Visa, tüketicilerin kart bilgileri ve şifrelerini elden girmelerine gerek kalmaması amacıyla Click to Pay (Tıkla ve Öde) ve Visa Passkey Hizmetini kartların sahiplerine ulaştığı andan itibaren etkinleştirilmesi için çalışıyor.

Açık Bankacılık ile Ödemeler (Pay by Bank) 

Kartsız gerçekleşen ödemeler, kartlı yapılan ödemelerle aynı deneyimi, güvenliği ve korumayı sunmamakta. Hesaptan hesaba para transferleri gibi elektronik ödemeler, dijital devrimin dışında kaldı. Visa’nın açık bankacılık ödeme hizmeti Pay by Bank ile hesaptan hesaba (A2A) ödeme deneyimi dijitalleşiyor ve kolaylaşıyor. Böylelikle tüketiciler ister hesaptan hesaba para transferi olsun, ister kredi başvurusu olsun, isterse de kredi kartı gibi başka bir finansman kaynağıyla ödeme olsun, nasıl ödeyeceklerine ilişkin daha fazla seçeneğe kavuşuyorlar. Visa, açık bankacılık alanında faaliyet gösteren finansal teknoloji kuruluşu Tink’i satın aldıktan sonra, Avrupa’da milyonlarca banka müşterisine yenilikçi finansal yönetim araçları sağlarken ödeme deneyimlerindeki pürüzleri de ortadan kaldırdı. Şirket şimdi bu yeni teknolojiyi A.B.D.’deki müşterilerine de sunmaya hazırlanıyor. 

Visa Protect: Hesaptan Hesaba ödemelerde güvenlik katmanı 

Visa ağı üzerinden her yıl geçen 200 milyardan fazla işlem üzerinde 500 farklı veri unsuru analiz edilerek olası sahtecilik teşebbüsleri gerçek zamanlı olarak önleniyor. Dünyanın dört bir yanındaki Gerçek Zamanlı Ödemeler (RTP) ağlarıyla çalışan Visa, 30 yıldır kullandığı Yapay Zeka alanında elde ettiği uzmanlıkla RTP ağlarında hesaptan hesaba ödemelerde sahteciliğin önlenmesini sağlıyor. Halen Latin Amerika pazarlarında uygulanan, İngiltere’de ise pilot çalışması bulunan hesaptan hesaba ödemelerde finansal kuruluşların daha önce tespit edemediği sahtecilik vakalarının %60’ı şimdiden bu sayede tespit edilmiş durumda.

Verilerin Tokenize edilmesi 

Son 10 yılda Visa, ödemeleri tokenize ederek ve hassas kart bilgilerini ödeme akışından çıkartarak ödemeler ekosistemine güvenlik kattı. Bugün dünya genelinde iş yerleri ve kart çıkartan kuruluşlar tarafından da geniş ölçekte benimsenen bu teknoloji sayesinde Visa tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin %29’u tokenize edilmiş durumda. Yeni veri mevzuatları, tüketicilerin veri gizliliği uygulamalarına yol gösterirken ve üretken yapay zeka tüketicilerin internette yeni şeyleri keşfetme şeklini dönüştürürken Visa, ödeme verilerinin bu yeni ve iyileştirilmiş deneyimlerin sağlanmasında rol oynadığına ve tüketicilerin daha fazla söz hakkı olması gerektiğine inanıyor. Visa, tokenizasyon altyapısını kullanarak tüketicilere kendi verilerini kontrol etmeleri ve yapay zeka destekli daha iyi alışveriş deneyimleri elde etmeleri için yeni bir yol sunmayı hedefliyor. 

Visa veri tokenleri, tüketicilerin online alışveriş yaparken banka veya hizmet aldıkları finansal kuruluşlara verilerinin paylaşımına izin vermelerini, daha sonra da kullandıkları bankacılık uygulaması üzerinden bu verilerin neresi ile paylaşıldığını ve gerek gördükleri takdirde verilerine erişimi iptal etmelerine olanak tanıyor. Veri tokenları ile Visa ve üye bankaları, üye işyerlerinin tüketicilerden alışveriş yaparken daha kişiselleştirilmiş teklifler almak için onay isteyebileceği bir alışveriş deneyimi de sağlayabiliyor. Tüketici kabul ederse, arka planda Visa üye iş yerine, tüketicinin işlem verilerine dayalı olarak yapay zeka tarafından oluşturulan içgörüleri de içeren özel bir veri tokenı iletir. Veri token’ı, alışveriş yapan tüketiciye gerçek zamanlı öneriler sunmak için satıcının yapay zeka altyapısıyla uyumlu kullanılabiliyor. Visa ayrıca verilerin nerede paylaşıldığını tespit etmek için veri token’ını tüketicinin bankasına ileterek, tüketicinin mobil bankacılık uygulamasında verilerin nerede paylaşıldığını kolayca inceleyebilmesine ve dilerse erişimi iptal etmesine de olanak sağlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Finansbank 500 milyon ABD doları tutarındaki ilk sürdürülebilir eurobond ihracını gerçekleştirdi

Yurt dışı yerleşik yatırımcılara yönelik beş yıl vadeli yapılan ihraca, dünyanın farklı bölgelerindeki 100’ün üzerinde yatırımcıdan, ihraç tutarının 3,5 katından fazla talep geldi. 1,8 milyar ABD doları aşan talep ile beraber işlemin getiri oranı %7,375, kupon oranı ise %7,250 olarak belirlendi. 

Gerçekleştirilen bu ihraç ile birlikte, QNB Finansbank, Türk Bankaları arasında 2015’den bu yana, 5 yıl vadeli ABD Hazine Bonosuna en yakın getiri oranı ile borçlanan Banka olurken aynı zamanda Banka, Eylül 2021’den beri Türkiye Bankacılık sektöründe gerçekleştirilen ihraçlar arasında en düşük borçlanma oranına sahip ihraca da imza attı. 

QNB Finansbank tarafından yapılan açıklamada, eurobond ihracından elde edilecek kaynağın QNB Grup Sürdürülebilir Finans ve Ürün Çerçevesi kapsamında yer alan ve uygunluk kriterlerini karşılayan Yenilenebilir Enerji, Temiz Ulaşım ve Temel Hizmetlere Erişim başta olmak üzere yeşil ve sosyal projelere kullandırılması hedefleniyor.

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan; ihracın kendi içinde birçok başarıları ve ilkleri kapsadığının altını çizerek “İlk sürdürülebilir eurobond ihracımız ile dünyanın geleceğini korumaya olan taahhüdümüzü güçlendiriyoruz. Elde edilen bu kaynağı, düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve sosyal kalkınmayı destekleyecek projelerin finansmanına yönlendireceğiz. Bu işlem özelinde gelen yoğun ilgi ile beraber son dönemlerdeki en düşük borçlanma oranına sahip eurobond ihracını gerçekleştirdik. İşlemde gerçekleşen borçlanma faiz marjı Türkiye’nin uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca yatırım yapılabilir seviyede olduğu zamanlardaki oranlar seviyesinde. Bu sonuç, global piyasalarda Türkiye ekonomisine ve QNB Finansbank’a duyulan güvenin önemli bir göstergesi” dedi.

Tan; bankacılık faaliyetlerinde sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı ilke edinen bir banka olduklarını ve bu kapsamda tüm iş süreçlerini ve stratejilerini “Dünyayla1” vizyonu altında bütünleştirerek, sürdürülebilirlik odaklı, güçlü ve kapsayıcı bir yapı oluşturduklarını vurgulayarak şunları ekledi:

“QNB Finansbank olarak Dünyayla1 vizyonumuzu finansal piyasalara da taşıyor, ülkemizin ekonomik büyümesine katkı sağlamak, çocuklarımıza adil ve yaşanabilir bir gelecek bırakmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda, ilk sürdürülebilir eurobond ihracımız olma özelliğini taşıyan 500 milyon ABD doları tutarındaki ihracımızı başarıyla gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. QNB Finansbank olarak bankacılıktan doğan etki alanımız ve dönüştürücü gücümüzün farkındalığıyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda sürdürülebilir eurobond ihracımız ile elde edilen kaynağı çevreci ve sosyal yatırımlara yönlendirerek, öncelikle kendimizden başlattığımız değişim ve dönüşüm yolculuğunda müşterilerimiz ve tüm paydaşlarımızı destekleyerek uzun vadede Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının ulaşılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

QNB Finansbank, bu eurobond ihracı ile bir kez daha uluslararası piyasalardaki güvenilirliğini güçlendirerek Türkiye sermaye piyasasına öncülük etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı