Kategori arşivi: Gündem

Yüksek faizli piyasa koşullarında araç kiralamak, satın almaktan daha kârlı

Türkiye’nin lider seyahat platformu ENUYGUN, içinde bulunduğumuz dönemde araç kiralamanın mı yoksa satın almanın mı daha avantajlı olduğunu değerlendirdi.

Yaz tatili döneminin yaklaşmasıyla birlikte arabayla konforlu bir şekilde seyahat etmek isteyen tatil severler, şu anki piyasa koşullarında araç kiralamanın mı yoksa araç satın almanın mı daha avantajlı olacağını merak ediyor.

Türkiye’nin seyahat sitesi ENUYGUN adına konuyu değerlendiren ENUYGUN Araç Kiralama İş Geliştirme Müdürü Zafer Sağlam, “Şu anda taşıt kredisi faizlerinin de mevduat faizlerinin de yüksek olduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemde araç satın almak için kredi çekmek çok avantajlı değilken birikimleri mevduat hesabına yatırmak avantajlı oluyor.

Bu nedenle de araç satın almak için bütçesi olan kişiler, bu birikimlerini mevduat hesabına yatırarak ek kazanç elde edebilir, satın almayı ise kredi faiz oranlarının düştüğü bir zamana erteleyebilirler. Aradaki dönemde de araç ihtiyaçlarını kiralayarak karşılayabilirler” dedi.

21.452 TL kâr elde etmek mümkün

Söylemlerini verdiği örnekle de pekiştiren Sağlam, “Şu an Türkiye’de en çok satılan araçlardan birinin en düşük paket fiyatı 969.900 TL’den başlıyor. Bu tutar mevduatta değerlendirildiğinde ise aylık 45.620 TL’ye varan gelir elde edilebiliyor. Aynı aracı mayıs – haziran aralığında kiralamanın aylık ücreti ise 24.168 TL’den başlıyor.  İçinde bulunduğumuz dönemde sadece araç satın almak için gerekli parayı mevduata yatırarak 21.452 TL kâr edilebiliyor.

Üstelik bu planlamaya araç satın aldıktan sonra yapılacak sigorta masraflarını ve araç kiralamada yaptığımız avantajlı kampanyaları da dahil edersek, araç kiralama seçeneğinden elde edilecek kâr daha da artacaktır” dedi.

Son olarak yaptıkları kampanyaya da değinen Sağlam, “ENUYGUN olarak araç kiralama özelinde temmuz sonuna kadar büyük bir kampanyamız var. Kampanya kapsamında araç kiralama işlemi yaparken ENUYGUN24 indirim kodunu kullananlara 3.000 TL’ye varan anında indirim sağlıyoruz. Bu avantajı da yukarıda yaptığımız planlamaya dahil ettiğimizde, içinde bulunduğumuz dönemde araç kiralamak satın almaktan daha avantajlı oluyor. Tabii bu durum günümüz şartlarına göre böyle. 1-2 ay sonra da aynı durumun geçerliliğini koruyacağını söylemek şimdiden zor” diyerek sözlerine son verdi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Visa dijital çağa yönelik sunduğu yeni ürünlerle ödeme kartlarını yeniden tanımlıyor

Dünya genelinde tüketicilerin ödeme ve tahsilat şekilleri son beş yılda, geçmiş 50 yılda olduğundan daha fazla değişti. E-ticaret ve gömülü ödemelerden temassız ürün ve hizmet alışverişlerine, tüketici alışkanlıkları yeni ödeme yöntemlerine sürekli uyum sağlayarak gelişti. Visa (NYSE:V), San Francisco’da gerçekleştirdiği yıllık Visa Ödeme Forumu’nda, işletmeler, iş yerleri, tüketiciler ve onlara hizmet veren finans kurumlarının gelecek ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, ­ödeme kartları alanında devrim yaratacak yeni ürün ve hizmetlerini tanıttı.

Visa Ürün ve Strateji Başkanı Jack Forestell, “Ödemeler sektörü bir dönüm noktasından geçiyor. ­Üretken yapay zeka gibi yeni teknolojiler, gerek alışveriş yapma, gerekse bütçemizi yönetme şeklimizi hızla değiştiriyor. Visa olarak gerçek anlamda dijital dünyaya yönelik ödeme kartı deneyimlerinin yeni neslini açıklamaktan gurur duyuyoruz. Bugün duyurduğumuz yeni kart özellikleri ve dijital yenilikler, tüketicilere daha kişiselleştirilmiş, rahat kullanımlı ve güvenli bir geleceğin kapılarını açıyor” dedi.

Visa’nın açıkladığı ve ilerleyen aylarda piyasaya sürülmesi planlanan yeni ürün ve hizmetler arasında şunlar yer alıyor:

Visa Flex Esnek Kart (Visa Flexible Credential) 

Visa pazar araştırmaları, kart kullanıcılarının yarıdan fazlası, birden fazla ödeme kartı numarasına tek bir kart ürünü üzerinden erişmek istediğini ortaya koyuyor.   Visa Flex Esnek Kart, tek bir kart ürünü üzerinden tüketicilerin farklı ödeme yöntemleri arasında geçiş yapmasına olanak vererek, seçim yapma yetkisini kart hamilinin eline bırakacak. Bu sayede tüketiciler diledikleri parametreleri kendileri ayarlayarak, ödemelerini kart üzerindeki ister banka kartı, ister kredi kartı, ister Şimdi Al Sonra Öde ile örneğin 4 taksitte veya ödül puanıyla gerçekleştirme tercihini yapabilecek. 

Tüm cihazlarda Temassız (Tap to Everything)

Dünya genelinde halen kullanımda olan altı milyar mobil cihaz, tüketicilere NFC antenli (Yakın Alan İletişimi) temassız ödeme kabulüyle uyumlu bir cihaz parkı sunuyor. 2023 sonu itibarıyla Visa’nın dünya genelindeki temassız ödeme penetrasyonu %65’e ulaştı. 2019’daki temassız penetrasyon oranının iki katı olan bu rakam, temassız ödemelerin günümüzdeki en iyi alışveriş deneyimlerden biri olduğunu doğrular nitelikte.

Bu yıl, mobil cihazlar üzerinden temassız ödeme yapmanın yeni yolları da Visa deneyiminin ayrılmaz bir parçası olacak.

  • Tap to Pay (Temassız Ödeme): herhangi bir mobil cihaz kart kabul eden bir POS terminali haline gelebilecek.
  • Tap to Confirm (Temassız Kimlik Teyidi): İnternette alışveriş sırasında kolay kimlik doğrulaması yapılabilecek.
  • Tapp to Add Card (Temassız Kart Ekleme): Mobil cüzdan veya uygulamaya kart eklerken güvenliği artırır.
  • Tap to P2P (Kişiden kişiye temassız para gönderimi): Aile fertleri veya arkadaşlar arasında para gönderilmesine olanak tanır.

Visa Passkey Hizmeti 

Dijital dünyada bireylerin kimlik doğrulaması son derece karmaşık ve sahteciliğin ciddi ölçüde artmasındaki önemli etkenler biri. Günümüzde internette meydana gelen sahtecilik oranı, fiziksel ortamdakinden 7 kat daha fazla.

En yeni Fast Identity Online (FIDO) standartlarını temel alan Visa Passkey Hizmeti, tüketicilerin kimlik doğrulamasını gerçekleştirerek online ödemeleri yüz veya parmak izi tarama gibi biyometrik doğrulama yöntemleriyle hızlı bir şekilde onaylıyor. İnternet alışverişlerinde, “Visa Passkey” şifre anahtarları, tek kullanımlık şifre veya güvenlik kod ihtiyacını ortadan kaldırarak daha hızlı ve güvenli ödeme işlemlerine olanak tanıyor.

Forestell, “Dünya genelinde online ödemelerde benzer bir ödeme deneyimi, uluslararası işlerlik ve basitlik arayışı var. Ödemeler için özel tasarlanan “Visa Passkey” şifre anahtarlarımız ödeme deneyimini kesintiye uğratmadan kimlik doğrulaması yapabildiği için sektöre eşik atlatan bir uygulamayı temsil ediyor. Visa Passkey Hizmeti, dünyanın neresinde olursa olsun ister bir web sitesinde, ister mobil bağlantılı bir cihazda, ödeme deneyimindeki pürüzleri azaltırken güvenliği de artırıyor” dedi.

Visa Click to Pay + Visa Passkey Hizmeti

Visa, Visa Passkey Hizmetinin ilk uygulamalarından birini e-ticaret ödemeleri için güvenli sanal ödeme deneyimi sunan Click To Pay (Tıkla ve Öde) içerisine entegre ederek daha kusursuz ve güvenli bir ödeme deneyimini geniş ölçekte sunuyor. Dünyada birçok pazarda kart ihraç eden kuruluşlarla iş birliği yapan Visa, tüketicilerin kart bilgileri ve şifrelerini elden girmelerine gerek kalmaması amacıyla Click to Pay (Tıkla ve Öde) ve Visa Passkey Hizmetini kartların sahiplerine ulaştığı andan itibaren etkinleştirilmesi için çalışıyor.

Açık Bankacılık ile Ödemeler (Pay by Bank) 

Kartsız gerçekleşen ödemeler, kartlı yapılan ödemelerle aynı deneyimi, güvenliği ve korumayı sunmamakta. Hesaptan hesaba para transferleri gibi elektronik ödemeler, dijital devrimin dışında kaldı. Visa’nın açık bankacılık ödeme hizmeti Pay by Bank ile hesaptan hesaba (A2A) ödeme deneyimi dijitalleşiyor ve kolaylaşıyor. Böylelikle tüketiciler ister hesaptan hesaba para transferi olsun, ister kredi başvurusu olsun, isterse de kredi kartı gibi başka bir finansman kaynağıyla ödeme olsun, nasıl ödeyeceklerine ilişkin daha fazla seçeneğe kavuşuyorlar. Visa, açık bankacılık alanında faaliyet gösteren finansal teknoloji kuruluşu Tink’i satın aldıktan sonra, Avrupa’da milyonlarca banka müşterisine yenilikçi finansal yönetim araçları sağlarken ödeme deneyimlerindeki pürüzleri de ortadan kaldırdı. Şirket şimdi bu yeni teknolojiyi A.B.D.’deki müşterilerine de sunmaya hazırlanıyor. 

Visa Protect: Hesaptan Hesaba ödemelerde güvenlik katmanı 

Visa ağı üzerinden her yıl geçen 200 milyardan fazla işlem üzerinde 500 farklı veri unsuru analiz edilerek olası sahtecilik teşebbüsleri gerçek zamanlı olarak önleniyor. Dünyanın dört bir yanındaki Gerçek Zamanlı Ödemeler (RTP) ağlarıyla çalışan Visa, 30 yıldır kullandığı Yapay Zeka alanında elde ettiği uzmanlıkla RTP ağlarında hesaptan hesaba ödemelerde sahteciliğin önlenmesini sağlıyor. Halen Latin Amerika pazarlarında uygulanan, İngiltere’de ise pilot çalışması bulunan hesaptan hesaba ödemelerde finansal kuruluşların daha önce tespit edemediği sahtecilik vakalarının %60’ı şimdiden bu sayede tespit edilmiş durumda.

Verilerin Tokenize edilmesi 

Son 10 yılda Visa, ödemeleri tokenize ederek ve hassas kart bilgilerini ödeme akışından çıkartarak ödemeler ekosistemine güvenlik kattı. Bugün dünya genelinde iş yerleri ve kart çıkartan kuruluşlar tarafından da geniş ölçekte benimsenen bu teknoloji sayesinde Visa tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin %29’u tokenize edilmiş durumda. Yeni veri mevzuatları, tüketicilerin veri gizliliği uygulamalarına yol gösterirken ve üretken yapay zeka tüketicilerin internette yeni şeyleri keşfetme şeklini dönüştürürken Visa, ödeme verilerinin bu yeni ve iyileştirilmiş deneyimlerin sağlanmasında rol oynadığına ve tüketicilerin daha fazla söz hakkı olması gerektiğine inanıyor. Visa, tokenizasyon altyapısını kullanarak tüketicilere kendi verilerini kontrol etmeleri ve yapay zeka destekli daha iyi alışveriş deneyimleri elde etmeleri için yeni bir yol sunmayı hedefliyor. 

Visa veri tokenleri, tüketicilerin online alışveriş yaparken banka veya hizmet aldıkları finansal kuruluşlara verilerinin paylaşımına izin vermelerini, daha sonra da kullandıkları bankacılık uygulaması üzerinden bu verilerin neresi ile paylaşıldığını ve gerek gördükleri takdirde verilerine erişimi iptal etmelerine olanak tanıyor. Veri tokenları ile Visa ve üye bankaları, üye işyerlerinin tüketicilerden alışveriş yaparken daha kişiselleştirilmiş teklifler almak için onay isteyebileceği bir alışveriş deneyimi de sağlayabiliyor. Tüketici kabul ederse, arka planda Visa üye iş yerine, tüketicinin işlem verilerine dayalı olarak yapay zeka tarafından oluşturulan içgörüleri de içeren özel bir veri tokenı iletir. Veri token’ı, alışveriş yapan tüketiciye gerçek zamanlı öneriler sunmak için satıcının yapay zeka altyapısıyla uyumlu kullanılabiliyor. Visa ayrıca verilerin nerede paylaşıldığını tespit etmek için veri token’ını tüketicinin bankasına ileterek, tüketicinin mobil bankacılık uygulamasında verilerin nerede paylaşıldığını kolayca inceleyebilmesine ve dilerse erişimi iptal etmesine de olanak sağlıyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

QNB Finansbank 500 milyon ABD doları tutarındaki ilk sürdürülebilir eurobond ihracını gerçekleştirdi

Yurt dışı yerleşik yatırımcılara yönelik beş yıl vadeli yapılan ihraca, dünyanın farklı bölgelerindeki 100’ün üzerinde yatırımcıdan, ihraç tutarının 3,5 katından fazla talep geldi. 1,8 milyar ABD doları aşan talep ile beraber işlemin getiri oranı %7,375, kupon oranı ise %7,250 olarak belirlendi. 

Gerçekleştirilen bu ihraç ile birlikte, QNB Finansbank, Türk Bankaları arasında 2015’den bu yana, 5 yıl vadeli ABD Hazine Bonosuna en yakın getiri oranı ile borçlanan Banka olurken aynı zamanda Banka, Eylül 2021’den beri Türkiye Bankacılık sektöründe gerçekleştirilen ihraçlar arasında en düşük borçlanma oranına sahip ihraca da imza attı. 

QNB Finansbank tarafından yapılan açıklamada, eurobond ihracından elde edilecek kaynağın QNB Grup Sürdürülebilir Finans ve Ürün Çerçevesi kapsamında yer alan ve uygunluk kriterlerini karşılayan Yenilenebilir Enerji, Temiz Ulaşım ve Temel Hizmetlere Erişim başta olmak üzere yeşil ve sosyal projelere kullandırılması hedefleniyor.

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan; ihracın kendi içinde birçok başarıları ve ilkleri kapsadığının altını çizerek “İlk sürdürülebilir eurobond ihracımız ile dünyanın geleceğini korumaya olan taahhüdümüzü güçlendiriyoruz. Elde edilen bu kaynağı, düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve sosyal kalkınmayı destekleyecek projelerin finansmanına yönlendireceğiz. Bu işlem özelinde gelen yoğun ilgi ile beraber son dönemlerdeki en düşük borçlanma oranına sahip eurobond ihracını gerçekleştirdik. İşlemde gerçekleşen borçlanma faiz marjı Türkiye’nin uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca yatırım yapılabilir seviyede olduğu zamanlardaki oranlar seviyesinde. Bu sonuç, global piyasalarda Türkiye ekonomisine ve QNB Finansbank’a duyulan güvenin önemli bir göstergesi” dedi.

Tan; bankacılık faaliyetlerinde sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı ilke edinen bir banka olduklarını ve bu kapsamda tüm iş süreçlerini ve stratejilerini “Dünyayla1” vizyonu altında bütünleştirerek, sürdürülebilirlik odaklı, güçlü ve kapsayıcı bir yapı oluşturduklarını vurgulayarak şunları ekledi:

“QNB Finansbank olarak Dünyayla1 vizyonumuzu finansal piyasalara da taşıyor, ülkemizin ekonomik büyümesine katkı sağlamak, çocuklarımıza adil ve yaşanabilir bir gelecek bırakmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda, ilk sürdürülebilir eurobond ihracımız olma özelliğini taşıyan 500 milyon ABD doları tutarındaki ihracımızı başarıyla gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. QNB Finansbank olarak bankacılıktan doğan etki alanımız ve dönüştürücü gücümüzün farkındalığıyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda sürdürülebilir eurobond ihracımız ile elde edilen kaynağı çevreci ve sosyal yatırımlara yönlendirerek, öncelikle kendimizden başlattığımız değişim ve dönüşüm yolculuğunda müşterilerimiz ve tüm paydaşlarımızı destekleyerek uzun vadede Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının ulaşılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

QNB Finansbank, bu eurobond ihracı ile bir kez daha uluslararası piyasalardaki güvenilirliğini güçlendirerek Türkiye sermaye piyasasına öncülük etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası'ndan 1 milyar ABD Doları Tutarındaki Dağıtık Güneş Enerjisi ve Batarya Enerji Depolama Sistemleri Yatırımları Programına Destek

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı geri ödeme garantisi altında TKYB’nin Dünya Bankası ve CTF ile imzaladığı kredi anlaşmalarıyla Türkiye’deki işletmelerin öz tüketimine yönelik dağıtık güneş enerjisi ve batarya enerji depolama sistemleri yatırımlarına uzun vadeli finansman sağlanması hedefleniyor.

İmzalanan anlaşmalar çerçevesinde uygun projelerin finansmanı hem doğrudan TKYB tarafından, hem de TKYB tarafından seçilecek diğer finansal aracı kuruluşlar vasıtasıyla gerçekleştirilecek.  Projede ayrıca, Dünya Bankası’nın Energy Sector Management Assistance Program (ESMAP) ile imzalanan 1,5 milyon ABD doları tutarındaki hibe anlaşması ile finansal aracı kuruluşların kapasitelerinin güçlendirilmesi hedefleniyor. Program ile Türkiye’nin Ulusal Enerji Planı doğrultusunda 2035 yılı için hedeflenen güneş enerjisi kurulu gücünün 52,9 GW seviyesine ulaşmasına doğrudan katkı sağlanması amaçlanıyor. 

Dünya Bankası ile imzalanan anlaşma, Dünya Bankası’nın Avrupa ve Orta Asya Yenilenebilir Enerji Ölçeklendirme (ECARES) girişimi kapsamında imzalanan ilk operasyon olma özelliğini taşıyor. 

Hayata geçirilen bu projeyle birlikte Türkiye adına önemli bir iş birliğine imza atmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası Genel Müdürü İbrahim Öztop, “İmzaladığımız bu kredi ve hibe anlaşmaları, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasite artırım planlarını gerçekleştirme yolunda önemli bir adımı temsil ediyor. Hem dağıtık güneş enerjisi projelerine hem de batarya enerji depolama sistemlerine sağlanacak uzun vadeli bu finansman, Türkiye’nin ulusal enerji planındaki hedeflerine ulaşmasını hızlandıracaktır. Uluslararası iş birlikleri sayesinde, sürdürülebilir gelecek için verdiğimiz taahhütleri yerine getirmeye devam ediyoruz” dedi.  

 Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü J. Humberto Lopez, “Türkiye, gelişmekte olan ülkeler arasında görülen en iddialı enerji dönüşüm programlarından birine yakın zamanda taahhütte bulundu. Dünya Bankası olarak, 2035 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi iki katına çıkarma taahhüdünü memnuniyetle karşılıyor ve bugün imzaladığımız projede olduğu gibi enerji güvenliğini sağlama, tüketiciler için enerji maliyetlerini düşürme ve iklim değişikliğiyle mücadele projelerinde Türkiye’nin yanında olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.  

T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez, “12. Kalkınma Planı kapsamında 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirerek enerjide kendine yeterliliği artırmak önceliklerimiz arasında yer almaktadır. Bu çerçevede, ülkemizde yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve enerji verimliliğinin artırılması için Dünya Bankası ve diğer kalkınma ortaklarımız ile güçlü iş birlikleri kurmaya devam ediyoruz. Dünya Bankası’ndan sağlanan finansman ile TKYB ve TSKB tarafından uygulanacak Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi ile özel sektörün fotovoltaik güneş enerjisine ve batarya yoluyla enerji depolama sistemlerine yönelik yatırımlarını destekleyeceğiz. Projenin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasında katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Borsan CEO'su Arbek Akay: “Dijital Dönüşüm başarısı, üst yönetim vizyonuna ve kurum kültür değişimine bağlıdır"

 Borsan CEO’su Arbek Akay, TREX organizasyonunda düzenlenen Kablo Sektöründe Dijital Dönüşüm ve Kazanımları Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, şirketlerde üst yönetimin dijital dönüşümden beklentileri, kurumsal kültür değişiminin ve üst yönetim vizyonunun dijital dönüşümün başarısı açısından önemi konularında bilgiler aktardı ve görüşlerini paylaştı.

40 yıllık köklü geçmişiyle Türkiye’nin en büyük 500 Sanayi kuruluşu ve TURQUALITY® Programı kapsamına kabul edilen markalar arasında yer alan; Dünya genelinde 80’in üzerinde ülkeyi kapsayan geniş bir coğrafyaya katma değerli ihracat gerçekleştiren Borsan, dijital dönüşüm konusunda sektörünün ve iş dünyasının öncü şirketlerinden biri. Kendi dijital dönüşüm yolculuğunu direktörlük düzeyinde yapılanmasıyla yöneten Borsan, başarılı uygulamalarını paylaşmak için farklı teknoloji ve iş dünyası platformlarına da davet ediliyor.

TREX organizasyonunda, MEXT Teknoloji Merkezi’nde düzenlenen Kablo Sektöründe Dijital Dönüşüm ve Kazanımları Zirvesi’nin konuk konuşmacıları arasında yer alan Borsan CEO’su Arbek Akay, etkinlikte “Üst Düzey Yönetimin Dijital Dönüşümden Beklentileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmasında dijital dönüşümün başarısının, üst düzey yönetiminin vizyonuna ve şirket kurumsal kültürünün olumlu değişimine bağlı olduğunu vurgulayan Borsan CEO’su Arbek Akay, “Dijital dönüşümde hedefleri ve bu hedefler doğrultusunda üst düzey yönetim beklentilerini doğru belirlemek elbet önemli, ancak dijital dönüşümün de başarılı olabilmesi için gerek üst yönetimden gerekse tüm şirket çalışanlarından beklentileri olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Dijital dönüşümün ne olduğunu tam olarak içselleştiren üst yönetim vizyonu ve şirketin tüm çalışanlarını kapsayıcı bir kültür değişimi olmadan bu konuda başarı elde etmek söz konusu olamaz” dedi.

Üst Yönetim Vizyonu ve Şirket Genelinde Kültür Değişimine Açıklık Dijital Dönüşümde Başarının Ön Şartı

Konuşmasında, dijital dönüşümün Borsan bünyesinde direktörlük düzeyinde yapılanma ile yönetildiğinin ve Yönetim Kurulu Başkanından başlayarak tüm üst yönetimin dönüşümün başarısı kararlığını paylaştığını ifade eden Arbek Akay, “Borsan’ın 40 yıllık yolculuğunu vizyoner atılım ve sürekli gelişim odağımızla özetleyebiliriz. Müşterilerimizden çalışanlarımıza, iş ortaklarımızdan içerisinde yer aldığımız yerel toplumlara tüm paydaşlarımıza ve ülkemiz ekonomisine sunduğumuz değerleri bir Dünya Markası olarak maksimize etme hedefimiz doğrultusunda kendimizi ve işimizi sürekli geliştiriyoruz. Bu hedefimiz, Borsan üst yönetiminin dijital dönüşüme inancı ve kararlı vizyonu, tüm çalışma arkadaşlarımızın da kültürel değişime olan açıklığı ve katılımcılığı olarak yansıyor. Borsan bünyesinde dijital dönüşümün yönetim sorumluluğu Dijital Dönüşüm Direktörlüğümüzce üstleniyor, ancak tüm departmanlarımız, yöneticilerimiz ve çalışma arkadaşlarımız, bu konuyu geleceğe odaklı bir kültürel değişim olarak sahipleniyor” şeklinde konuştu.

Borsan Dünya Markası Olma Yolunda Rekabet Gücünü Dijital Dönüşümle Bir Sonraki Seviyeye Taşıyor

Borsan’ın dijital dönüşüm sürecinde temel hedeflerini, stratejik kararlarda veri analitiği ve iş zekasından yararlanma, iş süreçlerini daha hızlı ve etkin hale getirme, inovasyonu teşvik etme, müşteri deneyimini geliştirme ve şirketin rekabetçi gücünü artırma olarak özetleyen Arbek Akay, “Pazar trendlerini daha iyi anlamaktan daha hassas talep tahminlerine ve operasyonlarda iyileştirerek daha verimli operasyonlara bir çok alanda stratejik kararlarımız için veri toplamaya ve analizine önem veriyoruz. Otomasyon ve dijital araçlarla daha hızlı iş süreçleri, maliyet tasarrufu ve operasyonel verimlilik artışı hedefliyoruz. Yeni fikirlerin ve yenilikçi teknolojilerin şirkete entegrasyonuna, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesine odaklanıyoruz. Bunların yanı sıra, Borsan markamızın en önemli güçlerinden biri olan ve müşteri vasıfları arasında yer alan müşteri deneyimimizi ve müşterilerimizle ilişkilerimizi teknolojinin gücüyle daha da geliştirmeyi önceliklendiriyoruz. Borsan’ın dünya markası olma yolunda rekabetçi gücünü, Dijital Dönüşümle bir sonraki seviyeye taşıyoruz” dedi.

Virgülden Sonraki Haneler Fark Yaratır. 

Borsan CEO’su Arbek Akay, TREX organizasyonunda yapılan Kablo Sektöründe Dijital Dönüşüm ve Kazanımları Zirvesi’ndeki konuşmasında şunları da sözlerine ekledi: “Günümüzde birçok sektörde, dünya genelinde karlılık marjları çok daralmış durumda. Rekabetçiliği koruma odağında dikey entegrasyona yönelim, sadece ülkemizde değil, dünya genelinde sanayi üretiminde 20-30 yıllık dönemde birçok sektörde görülen bir durum. Bundan 30 yıl öncesinde tedarik zincirinin halkalarını oluşturan 5 farklı şirket her biri kendi karlarını koyup diğerine satarak bir üretim sürecini tamamlanmaktaydı. Bu sürecin son halkasında nihai ürünü tamamlayan firma da yaklaşık yüzde 20’ler civarında kar marjları ekleyerek ürünü pazara sunmakta ve satabilmekteydi. Günümüzde artık birçok sektörde firmalar rekabetçiliği muhafaza edebilmek için bu beş şirket tek bir şirket altında konsolide olarak tek bir şirket bünyesinde entegre olmuş durumdadır. Daha önce her adımında birer defa kar eklenerek maliyetlendirilen ürünler şu anda tam entegre üretici firmalar tarafından tüm prosese tek defa olarak o da en fazla yüzde 5’lik bir kâr marjını realize etme noktasına gelmiştir. Görünen odur ki sanayi şirketleri önümüzdeki dönemde rekabetçi kalabilmek ve ürünlerini satabilmek için doğrudan nihai kullanıcıya ulaşma doğrultusunda dikey entegrasyona devam etmek zorunda kalacaklardır. Bunun yanı sıra inovasyona yatırım yaparak katma değer artırıcı çözüm ve ürünler geliştirmek zorundadırlar. Ayrıca operasyonlarda maliyet açısından rekabetçi kalabilmenin ve fark yaratabilmenin anahtarı, detayların doğru yönetimidir. Virgülden sonraki hanelerde yapılacak iyileştirmeler, sonuca büyük etki eder hale gelmiştir. Bunun için detayları ölçebilmek, değerlendirebilmek ve farkı burada yaratabilmek gerekiyor. Dijital dönüşüm bu noktada büyük bir önem arz ediyor ve dijital dönüşümün başarısı da her şeyden önce üst yönetim vizyonuna ve kurumsal kültürdeki değişimin başarısına bağlı.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank ve İGE iş birliği ile İhracatçı Kadın KOBİ'lere destek

Kadın girişimcilerin sürdürülebilir büyümesine destek olmayı öncelikli hedeflerinden biri olarak benimseyen Akbank,  yenilikçi çözümleriyle kadın KOBİ’lerin yanlarında olmaya devam ediyor. Bu kapsamda Akbank, İhracatı Geliştirme A.Ş. (İGE) iş birliğiyle hayata geçirdiği “İGE – Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi” ile teminat yaratmakta zorluk yaşayan İhracatçı Kadın KOBİ’lere, %80 İGE kefalet desteği ile ihracat taahhütlü, 7,5 milyon TL’ye kadar uygun vadeli kredi fırsatı sunuyor.

“İGE – Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi”nden ortaklık paylarının asgari %51’i kadınlara ait olan firmalar, yönetim kurulu tarafından atanan genel müdürün kadın olduğu veya yönetim kurulu üyelerinin asgari %20’si kadınlardan oluşan anonim şirketler, temsil ve yönetme yetkisine sahip ortaklardan birinin kadın olduğu veya genel kurul tarafından atanan genel müdürü kadın olan limited şirketler veya başvuru tarihi itibarıyla geçerli işletmenin kadın girişimci olduğunu gösterir TSE onaylı TSE K 645 belgesine sahip firmalar yararlanabiliyor.

Yeni destek paketi hakkında değerlendirmede bulunan Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz; “Akbank olarak kadın KOBİ’lerin finansal sağlığını desteklemek ve büyüme potansiyellerini artırmak için birçok yenilikçi ürün ve hizmetler sunuyoruz. Kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarında kararlılıkla yanlarında yer alıyoruz. Son 2 yılda, finansal ve finansal olmayan ürün ve hizmetlerimizle kadın KOBİ müşteri sayımızı %50 artırdık ve kadın girişimcilere sunduğumuz kredi bakiyesini 4 katına çıkardık. İGE iş birliğinde sunduğumuz ‘İGE – Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi’ de ihracatçı Kadın KOBİ’lerimizin teminat sıkıntılarına çözüm sunarak büyümelerine, uluslararası pazarda rekabet güçlerinin artmasına ve aynı zamanda ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamalarına olanak tanıyacak. Akbank olarak, kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırarak sürdürülebilir büyümelerini desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

İhracatta Kadını Destekleme Paketi’ne ilişkin İhracatı Geliştirme A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz ise “Güçlü özkaynağımızla kalkınmanın ana aktörleri olan ihracatçılara verdiğimiz kefaletler sayesinde bankaların ihracata daha fazla kredi kullandırmasını sağlıyoruz. ‘İGE – Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi’ ile de emeğiyle ekonomiye ve yarınlara değer katan kadın ihracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırma yolunda attığımız kararlı adımlara bir yenisini ekliyoruz. Kadın ihracatçıların ekonomik kalkınma ve üretime olan katkılarının artırılması için Akbank ile yaptığımız bu iş birliğinin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğine inanıyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Ahmet Akçal, Boehringer Ingelheim Global Medikal Müdür Olarak Atandı

Bugün ve nesiller boyunca insanların ve hayvanların sağlığını, yaşamlarını iyileştirecek, dönüştürecek çığır açıcı tedaviler geliştirme misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Boehringer Ingelheim, hem çalışanlarının esenliğini ve mutluluğunu artırmaya yönelik uygulamaları hem de sunduğu kariyer gelişim fırsatları ile öne çıkıyor. 

Bu kapsamda şirket, global atamalarından birini daha açıkladı. Boehringer Ingelheim Türkiye, son olarak Medikal İşler Departmanı’nda Medikal Danışman olarak görev alan Ahmet Akçal’ın Global Medikal Müdür olarak kariyerini sürdüreceğini duyurdu. 

2016 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesinden mezun olan Ahmet Akçal, Boehringer Ingelheim Türkiye’deki kariyerine 2021 yılında Medikal Danışman olarak başladı. Medikal İşler Departmanı’nda Medikal Danışman olarak görevine devam eden Akçal, ürün lansman süreçlerinin medikal sorumluluğunun yanı sıra, birçok öncü projeyi hayata geçirdi. Ahmet Akçal’ın bu çalışmaları lokal ve bölgesel IMETA Medikal ödülleriyle tanındı. 

Akçal, 15 Mayıs 2024 itibarıyla merkezi Almanya’da bulunan Boehringer Ingelheim Global merkezinde yeni pozisyonuyla kariyerine devam edecek

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Perakende Dünyası e-Fiş'e Hazırlanıyor

Perakende sektörünün temsilcileri, global vergi yazılımları lideri Sovos’un ev sahipliğinde 14 Mayıs’ta Çırağan Sarayı’nda buluştu. Alshaya, Canon, Gratis, Inditex, Saat ve Saat, Simit Sarayı, Şok Marketler, Watsons ve Yıldız Holding markalarının temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, e-dönüşüm alanında perakende sektörünün mevcut ihtiyaçları, çözüm önerileri ve bu alanda sektörü bekleyen yenilikler konuşuldu. Etkinlikte, Sovos uzmanları ve Gelir İdaresi Başkanlığı’nda önemli görevlerde bulunmuş Yeminli Mali Müşavir Abdullah Kiraz tarafından, yakında milyarlarca fişin fiziksel olarak ortadan kalkmasını sağlayacak e-fiş uygulaması ile ilgili detaylı bilgi verildi ve Sovos’un bu konuya özel olarak ürettiği teknoloji alt yapısına dikkat çekildi. e-Defter üretimi ve özetlemesinde sağlanacak kolaylıklar da günün önemli gündem maddelerinden biriydi. 

Sovos EMEA Bölgesinden Sorumlu Satış Başkan Yardımcısı Elçim Sirek, halihazırda çok kapsamlı e-fiş uygulamalarını hayata geçirdiklerini belirterek, “Verginin dijital dönüşümü konusunda Türkiye bugüne kadar çok büyük ilerleme kaydetti. Fakat perakendeciler için en önemli adımlardan biri e-fiş olacak. Artık dijital dönüşümün son kullanıcıya her gün doğrudan ulaştığı bir aşamadayız. Yakında mahalle bakkallarının e-fiş kullandığı bir döneme ulaşacağız. Perakende temsilcilerinin bu büyük dönüşümü önceden gerçekleştirmesi gerekiyor” diye konuştu. 

e-Fiş Maliyetleri Azaltacak

Kağıt fişlerin yerini SMS ya da e-posta yoluyla iletilecek e-fişlerin alacağını söyleyen Sirek sözlerini şöyle sürdürdü: “Fişlerin dijitalleşmesine kadar uzanan e-dönüşüm yolculuğu; tasarrufu, verimliliği, izlenilebilirliği artırıyor ve bununla birlikte şirketlerin risklerden uzaklaşmasını sağlıyor, denetim cezalarının oluşması ihtimalini azaltıyor. Azalan bir diğer önemli şey de karbon ayak izi oluyor. Bu, kâğıt tasarrufu anlamında da büyük bir devrim.”

Sovos Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayhan Boyacıoğlu ise yaptığı konuşmada perakende sektörü tarafından merak edilen konulara açılık getirdi. Boyacıoğlu’nun verdiği bilgilere göre; perakende sektörünün mağazalarda kullandığı ÖKC’lerin (Ödeme Kaydedici Cihaz) oluşturduğu cihaz maliyeti, cihaz bakım ve güncel tutma masrafları konuları e-fiş ile ciddi oranda ortadan kalkacak. 

Perakendecilerin geçiş sürecini hibrit olarak gerçekleştirmesi mümkün olacak. Mağazalarda bir miktar ÖKC ile işlem yapılmaya devam ederken, eş zamanlı olarak e-fiş kullanımı başlayabilecek. 

Sektörün heyecanla beklediği e-fiş geçişi ile online satış ve mağazalar arasındaki teslimat, değişim, iade süreçlerinde de verimlilik sağlanması bekleniyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Champs'in yeni operasyon direktörü Mesut Kanberoğlu oldu

Çalışanların memnuniyetini artırmak, şirketlerin de kaliteli ve hızlı çözümlere düşük maliyetlerle ulaşmasını sağlamak üzerine kurulan Champs, yapılanmasını güçlendirmeye devam ediyor. Alanında uzman yeni isimlerle kadrosunu güçlendirmeye devam eden Champs’in son atalamalarından biri de Mesut Kanberoğlu oldu.

BPO ve CX sektörlerinde 17 yılın üzerinde yönetim tecrübesine sahip olan Kanberoğlu, telekomünikasyon, e-ticaret, teknoloji, bankacılık, enerji ve medya endüstrilerindeki küresel liderlerin operasyonlarını başarıyla yönetti.

Çeşitli sektörlerde oldukça başarılı operasyonlara imza attı

 Operasyonel alanda oldukça ciddi başarıları bulunan Kanberoğlu, Champs ekibine bundan sonraki süreçte uzmanlığı ve profesyonelliği ile destek verecek. 1987 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Kanberoğlu, İstanbul Üniversitesi’nin Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü’nden mezun oldu. Evli ve 2 çocuk babası olan Kanberoğlu, telekomünikasyon, e-ticaret, teknoloji, bankacılık, enerji ve medya alanlarındaki küresel liderlerin 1000’den fazla çalışanıyla çeşitli operasyonlara imza attı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık %60,77 arttı, aylık %2,71 arttı

Sektörlerde bir önceki aya göre, tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %2,67 artış, ormancılık ürünleri ve ilgili hizmetlerde %4,43 artış ve balık ve diğer balıkçılık ürünleri; su ürünleri; balıkçılık için destekleyici hizmetlerde %1,65 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya göre, tek yıllık (uzun ömürlü olmayan) bitkisel ürünlerde %2,27 azalış, çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerde %11,79 artış ve canlı hayvanlar ve hayvansal ürünlerde %4,58 artış gerçekleşti.

Yıllık değişimin en yüksek olduğu alt grup %166,06 ile yağlı meyveler, aylık değişimin en yüksek olduğu alt grup %58,57 ile turunçgiller oldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı