Kategori arşivi: Gündem

İklim değişiklikleri ve nüfus haraketliliği, özel güvenliğin önemini artırıyor

Değişen iklim şartları, dünyada yaşanan olaylar sonucunda artan riskler ve küresel mülteci hareketleri, özel güvenlik hizmetlerine olan talebi daha da artırıyor.

Hastaneler, havalimanları, AVM’ler ve günlük yaşam dinamiklerinin devam ettiği her alanda bu hizmetlere ve özel güvenlik görevlilerine ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN, “Hastanelerde güvenlik; sadece hastaların ve personelin sağlığına değil, tesisin düzenli işleyişine de katkı sağlıyor.

Havalimanlarında ise yolcu ve bagaj kontrolleri, personel ve havalimanı tedariğinin sağlanması gibi birçok önemli faktör bulunuyor. AVM’lerde de fiziksel güvenlik, kayıp önleme gibi tedbirle ziyaretçilerin ve personelin güvenliği sağlanıyor. Dolayısıyla da özel güvenlik görevlilerin varlığı ve işlevi, görünenin çok daha ötesinde bir önem taşıyor” dedi.

 

Özel güvenlik sektörü dünyada 57 milyar euroya, Türkiye’de ise 3 milyar euroya ulaştı. Türkiye’de her yıl ortalama yüzde 3 ila 7 oranında büyüme gerçekleşiyor. Bu büyümenin arkasında; salgın hastalıklar, doğal afetler, ekonomik krizler, dünyada yaşanan olaylar gibi birçok neden yer alıyor. Özellikle bireylerin ve toplumun güvenlik konusunda yaşadığı endişe, özel güvenlik hizmetlerine olan talebin artışını ve sektördeki büyümeyi destekliyor. 

 

Özel güvenlik hizmetlerine, her alanda ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN, özel güvenlik sektörünün öneminin artık tartışılmayacak bir noktada olduğunu ve bu durumun getirdiği personel ihtiyacının da aynı şekilde büyüdüğünün altını çizdi.

 

TÜRKİYE, 2023 YILI GLOBAL TERÖRİZM ENDEKSİNDE 23’ÜNCÜ 

Ülkelerin risk durumları dikkate alınarak beş yıllık ağırlıklı ortalama doğrultusunda değerlendirilen, 2023 yılı Global Terörizm Endeksinde, Türkiye’nin 23’üncü sırada yer aldığını söyleyen ŞAHAN, “Bunun nedeni de her geçen gün etkisini daha fazla hissettiren küresel iklim değişikliği ve global ölçekte artan risklerle küresel mülteci hareketleri gibi faktörlerdir. Güvenlik riskleri, çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiyor. Ülkemizin coğrafi konumu sebebiyle komşu ülkelerde yaşanan savaşlar, dünyayı olduğu gibi bizi de fazlasıyla etkiliyor. Bunun en net gözlenen insani sonuçlarından birisi ise sığınmacı nüfusun artması. Bu duruma bağlı olarak yaşanan tüm olaylar, özel güvenlik hizmetlerine olan talebi daha da artırıyor” diye konuştu.

 

“DOĞAL AFETLER, GÜVENLİK İHTİYAÇ DERECELERİMİZİ YÜKSELTTİ”

İklim değişikleri ve doğal afetlerin yine güvenlik risk faktörleri açısından önemli konular arasında yer aldığını söyleyen ŞAHAN, “Yaşadığımız deprem ve sel felaketleri gibi doğal afetler, güvenlik ihtiyaç dereceleri yükseltti. 2021 yılında Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan verilere göre, son 50 yılda doğal afetler beş kat arttı. Bu doğal afetler sırasında da hırsızlık, gasp gibi kolay yoldan menfaat sağlanabilecek olaylar, güvenlik açıkları oluşabiliyor. Öte yandan ekonomik koşulların beraberinde getirdiği olaylar, metropollerde yaşanan nüfus yoğunluğu, özellikle yerli ve yabancı turistler için güvenlik ihtiyacını artırıyor. Ayrıca kalabalık grupların bir arada bulunduğu konser, etkinlik ve spor müsabakalarının düzenlendiği yerlerde yüksek derece de güvenliğe ihtiyaç duyulan alanlar arasında. Sanayi ve iş merkezlerinin yoğun olduğu illerimizde de güvenlik ihtiyaçları günden güne artıyor” dedi.

 

HAVALİMANLARI, HASTANELER VE AVM’LERDE ALINAN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

Havalimanları, hastaneler ve artık bir sosyalleşme alanı olan AVM’lerde yapılan güvenlik çalışmaları hakkında da bilgi veren Turgay ŞAHAN, “Modern dünyanın en stratejik ve karmaşık güvenlik ihtiyaçlarına sahip mekanları arasında yer alan havalimanlarında güvenliğin sağlanması, ulusal ve uluslararası birçok yönetmelik, talimat ve kurallara tabi. Sivil havacılık güvenliği, yolcu kontrolü, kabin bagajı ve uçak altı bagaj kontrolleri, personel ve havalimanı tedarikleri ile araç kontrolü gibi geniş bir yelpazede güvenlik hizmeti sunuluyor. Bu önlemler havalimanlarını, yolcuları ve havayolu çalışanlarını olası tehditlere karşı korurken aynı zamanda uluslararası güvenlik kurallarına ve Milli Sivil Havacılık Güvenlik Programı’na uygunluk sağlıyor. Bu kapsamda havalimanlarında 2023 yılında birçok olaya  olaya müdahale edildi. Türkiye’de şu anda 447 AVM bulunuyor ve sayıları da giderek artıyor. AVM’ler, insanların ihtiyaçlarını karşıladığı, sosyalleştiği ve eğlenceli vakit geçirdiği yerler haline geldi. Bu da büyük ve kalabalık yapıların güvenliğini sağlamak için gelişmiş AVM güvenlik sistemlerine duyulan ihtiyacı artırdı. AVM’lerde; fiziksel güvenlik, kayıp önleme tedbirleri, varlık koruması ve risk yönetimi gibi faktörler içeren entegre çözümler sunuluyor. Son teknoloji kamera sistemleri, video analitik yazılımları, x-ray ve metal kapı dedektörleri, kişi sayaç ve yoğunluk tespit sistemleri, salgın hastalık kontrol üniteleri kullanılıyor. Alınan tüm önlemler doğrultusunda geçtiğimiz yıl AVM’lerde sayısı yadsınamayacak oranda olay önlendi. Hastane güvenliği hizmeti ise hem çalışanlar hem de hastalar ve yakınları açısından oldukça önemli. Bu nedenle hastanelerde görev yapan özel güvenlik görevlileri, güvenliği sağlamak ve topluluklarla sağduyulu iletişim geliştirmek üzere hizmet veriyor. Üst düzey güvelik hizmeti vermek adına en son teknolojiye sahip sistemlerle çalışılan hastanelerde de son teknoloji ürünü kameralar, video analitik yazılımları, x-ray ve metal kapı dedektörleri, kişi sayaç ve yoğunluk tespit sistemleri, salgın hastalık kontrol üniteleri kullanıyor. Özel güvenlik görevlileri, sağlık hizmetlerini aksatacak ya da sağlık personellerinin çalışma ortamını etkileyecek olası her duruma karşı önlemler geliştirilerek, personel çağrılarına hızlıca cevap verecek şekilde konumlanıyor. Acil servis, idari katlar ve polikliniklerde sürekli devriye geziliyor. Bu doğrultuda 2023 yılında hastanelerde yaşanan birçok olay önlendi. Bunlar ve benzeri birçok olayın önlenmesinde, Kaan Uygulaması sayesinde, genel kollukla iş birliği içerisinde olan özel güvenlik görevlilerinin çok büyük bir katkısı bulunuyor. 2023 yılı itibariyle, Kaan Uygulaması üzerinden 102 bini aşkın sayıda bildirim alınarak 35 bini aşkın kişiye adli ve idari işlem yapıldı. Kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette hizmet veren özel güvenlik görevlileri, toplumun olduğu her alanda hem güvenliğin hem de huzurun sağlanması adına çok büyük rol üstleniyor. Kamu güvenliği kurumlarına destek sağlayarak, toplumun her kesiminde güvenliğin ve huzurun sağlanmasına yardımcı olan özel güvenlik görevlileri, alışveriş merkezlerinden bankalara, sanayi tesislerinden etkinlik mekanlarına kadar birçok alanda görev yapıyor ve acil durumlarda müdahale ederek potansiyel tehlikeleri önlemeye çalışıyorlar. Özel güvenlik görevlileri, toplumun genel güvenliğine katkıda bulunuyor ve insanların günlük yaşamlarını daha güvenli hale getiriyor” diye konuştu.

 

GÜVENLİK RİSKLERİNİ ARTIRAN SEBEPLER, SEKTÖRDEKİ İŞ GÜCÜNÜ AZALTIYOR

Ekonomik krizler, doğal afetler, salgın hastalıklar, iklim değişikleri, siber güvenlik sorunları, siyasal kutuplaşmalar gibi etkenlerin global ve yerel ölçekte güvenlik risklerini artırırken, aynı sebeplerin özel güvenlik sektörünün kaynağı olan iş gücünü de azalttığını söyleyen ŞAHAN, “Bu kapsamda, çalışan kaynak yönetim sistemi, günümüzün en büyük makro sorunlarından biri haline geldi. Güvenlik risklerimizi en aza indirmek adına, öncelikle insan kaynağının verimli ve etkin kullanımının esas alınması gerekiyor. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde barınma koşullarının son birkaç yılda yüksek maliyetlere ulaşması, tersine göçe neden oldu. Ayrıca ülkemiz gençlerinin prim, erzak, ikramiye gibi yardımların yapıldığı başka işlere yönelmesi, sektörde insan kaynağı ihtiyacına neden oluyor. Kamu kurum ve kuruluşlarının pozitif yönlü maaş uygulamaları ile özel sektör maaş uygulamaları arasında büyük farklar oluşu, özel güvenlik görevlilerinin tercihlerini kamu kurumlarından yana kullanmasına sebep oluyor. Bu durumu, polis ve bekçi alımları da takip ediyor ve sektörümüz kaynak kaybediyor. Üniversitelerde lisans derecesinde sektöre yönetici yetiştirilememesi, personelin özlük haklarının iyileştirilememesi, kolluk kuvvetlerinin yardımcısı niteliği taşıyan özel güvenlik görevlisi olmanın, toplum tarafından meslek sahibi olma statüsünün benimsenmemesi, personellerin güvenlik sektöründe çalışma tercihini daraltıyor. Personel temin kaynağının güçlendirilmesinin, temin süreçlerinin kısaltılmasının ve alan eğitimleriyle özel güvenlik sektörünü branşlara ayırarak mesleki yeterliliğin yükseltilmesinin sektörümüzün kaynak yönetimini pozitif yönde etkileyeceğine inanıyoruz. Unutulmamalı ki; özel güvenlik sektörü, kamu güvenliğini sağlayan kolluk kuvvetlerinin yanında, ikinci en büyük güvenlik gücü. Özel güvenlik görevlileri de kamu güvenliğine katkı sağlayan bileşenlerin önemli parçalarından biri. Bu nedenle hayatın akışının devam ettiği her alanda özel güvenliğe ihtiyaç duyuluyor” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

“Kariyerde Engelleri Kaldırdık" 10'uncu yılını doldurdu

TEMSA’nın 2014 yılında, engelli bireylerin eğitim, iş ve sosyal yaşamda karşılaştıkları önyargı ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması amacıyla başlattığı “Kariyerde Engelleri Kaldırdık” projesi 10’uncu yılını doldurdu. 10 yılda Adana ve bölgesinde farklı paydaşların katılımıyla genişleyen proje kapsamında hayata geçirilen son etkinlik, 13 Mayıs 2024 tarihinde “Kariyer Günü ve Kapsayıcılık Sohbetleri” adı altında gerçekleştirildi. 

ENGELLİ BİREYLER İÇİN İŞ GÖRÜŞMELERİ ORGANİZE EDİLDİ

Engelliler Haftası vesilesiyle, TEMSA ve İŞKUR iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, Türkiye’nin ilk engelli kadın ralli pilotu Kübra Denizci Keskin ve gazeteci-yazar Haluk Kesim ilham dolu hikayelerini katılımcılarla paylaşırken, Adana ve çevresinde ikamet eden engelli bireylerin bölge firmalarıyla mülakat ve iş görüşmesi gerçekleştirmesi için özel buluşmalar organize edildi.

“İŞ KÜLTÜRÜMÜZÜ ‘SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARI’ ÜZERİNE İNŞA EDİYORUZ”

Etkinliğin açılışında konuşan TEMSA CEO’su Tolga Kaan Doğancıoğlu, “Kariyerde Engelleri Kaldırdık” projesinin 10’uncu yılı doldurmasının sadece TEMSA için değil Türk sanayisi için de önemli bir mesaj olduğunun altını çizerken, “Kariyerde Engelleri Kaldırdık gibi TEMSA Hayal Ortakları Derneği’mizin de bu yıl 10’uncı yılını kutluyoruz. Türkiye’de sosyal projelerin ortalama ömrünün birkaç yılla sınırlı olduğunu düşününce, bu gibi projelerin değeri daha da öne çıkıyor. Bizim TEMSA olarak böyle uzun soluklu sosyal projelere imza atmamızın; bunu yaparken de bu projelerin etki alanını sürekli genişletmemizin en önemli unsuru iş kültürümüzü dönemsel performansların değil sürdürülebilir başarının üzerine inşa etmemiz. Kapsayıcılığı da bir insan kaynakları yaklaşımından öte, sürdürülebilir başarının temel kriteri olarak kabul etmemiz. Yarattığımız bu başarının TEMSA sınırlarının dışına çıkması, şehre, ekosisteme yayılması bizim için büyük mutluluk kaynağı. Bu vesileyle, 10 yıldır bu projeye emek veren tüm paydaşlara sonsuz teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

 

“ENGELLİLERİN HAYATA EŞİT ŞEKİLDE DAHİL OLABİLECEĞİ ADİL BİR DÜZEN MÜMKÜN”

TEMSA İnsan Kaynakları, Bilgi Teknolojileri ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özel de şunları söyledi: “Kariyerde Engelleri Kaldırdık projesiyle engelli bireylerimizin sonsuz bir dezavantaj içinde olduğu düşüncesinden uzaklaşmasını arzu ettik. Onların da hayata dahil olabileceği, adil, eşitlikçi bir düzen ve sistemin kurulabileceğine inandık.  Biz fiziksel engellerin bir engel olmadığını, bunu bir engel olarak düşünen sisteme ulaşmak ve bu düşünceyi yıkmak adına çalıştık, çalışıyoruz. Bu kapsamda 10 yıl içerisinde çok önemli etkinlikler gerçekleştirdik. Üniversitelerde engelsiz kariyer platformları geliştirdik. Engelli öğrencilerimize kariyer danışmanlığı yaptık. Engelli arkadaşlarımıza yönelik başarılı mülakat teknikleri eğitimleri düzenledik. Çukurova bölgesindeki ilk engelsiz kariyer etkinliğini, Türkiye’deki ilk Engelli Çalışan Sağlığı ve Güvenliği farkındalık eğitimini hayata geçirdik. Karanlıkta Diyalog Atölyesi, Çukurova Ünüversitesi Adana Engelli Basketbol takımı ile dostluk maçı, işaret dili eğitimleri… Saymakla bitmeyecek birçok proje ve uygulamayı bu harekete entegre etmeye çalıştık. Kariyerde Engelleri Kaldırdık hareketi kapsamında en büyük amacımız da paydaşlarımızı yanımıza alarak projemizi büyütmek ve bu vesile ile daha çok insana ulaşmak oldu. Bugün en büyük mutluluğumuz da, bu projenin kendi etki alanını yaratmış; bu etkiyi TEMSA sınırları dışına taşımış olması” dedi.

“10’UNCU YILINDA BU DEĞERLİ PROJENİN PARÇASI OLMAKTAN ONUR DUYUYORUZ”

Düzenlenen etkinlikte konuşan Adana Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Ahmet Karaveli, “TEMSA ve Çukurova Üniversitesi’nin bu projede sergilediği iş birliği, akademik bilginin ve sanayi deneyiminin engelsiz bir toplum yaratmada nasıl güçlü sonuçlar doğurabileceğinin canlı bir örneğidir. ‘Kariyerde Engelleri Kaldırdık’ projesi, engelli bireylerin sadece iş hayatında değil, sosyal hayatta da engelleri aşarak tam anlamıyla katılımcı olmalarını sağlama misyonuyla yola çıkmıştır. 10’uncu yılında bu değerli projenin parçası olmaktan ve bu başarı hikayesini daha da ileri taşıyacak olmaktan onur duyuyorum. Hepinizin desteğiyle, engelleri aşarak inşa ettiğimiz bu toplumda, her bir bireyin potansiyelini tam anlamıyla ortaya koymasını sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Gastronominin farklı deneyimleri ve yeni ekonomik anlayışlar 4. Global GastroEkonomi Zirvesi'nde

Yemeğin sadece yaşamak için değil, toplumsal dayanışma, diyalog, fikir alışverişi, etkileşim ve iletişimi de kapsayan bir sosyalleşme bilinci olduğu kabulüyle TURYİD, dünyada ilk kez gastronomi ve ekonominin yan yana geldiği “4. Global GastroEkonomi Zirvesi”yle Türkiye’nin gündemini oluşturmaya  hazırlanıyor. Felsefe, deneysel psikoloji, müzik, sinema ve çağdaş sanat gibi farklı disiplinlerin katkılarıyla birçok oturumun yapılacağı zirvede, ekonomi dünyasını yakından ilgilendiren, yeni bakış açıları kazandıracak oturumlar 23 Mayıs’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde katılımcılara sunulacak. 

Dünya gastronomisinde önemli bir yer edinmeye çalışan Körfez Ülkeleri’nin çabalarının ele alınacağı sunumlarda bunlardan. 

“Onların vizyonu ne ve biz neler yapabiliriz?”

Suudi Arabistan, Vizyon 2030 stratejisinin bir parçası olarak turizm ve gastronomi alanında önemli reformları yürütüyor. Dünyadaki en dinamik turizm destinasyonu olma yolunda ilerleyen Suudi Arabistan 2023 yılında tüm dünyadan 100 milyon ziyaretçiyi ağırladı. 2030 yılına kadar yılda 150 milyondan fazla ziyaretçi çekmeyi hedeflemekte. Yapım aşamasında olan oteller de dahil olmak üzere 400 binden fazla oda kapasitesini 2030’a kadar 854 bine yükseltilmeyi planlayan Suudi Arabistan, gelecekte milyonlarca ziyaretçinin erişimi daha da kolaylaştırmak amacıyla Kral Selman Uluslararası Havalimanı Projesini de yürütüyor. Arap Yarımadası’nın güzelliklerini korumak için dönüşümünün odağına sürdürülebilirlik uygulamalarını ekleyerek, yenilenebilir odaklı turizm projeleriyle çevreye, topluma ve ekonomiye katkıda bulunmayı hedeflemekte olan Suudi Arabistan, ayrıca NEOM’la geleceği temsil eden fütüristik mega şehir projesine, Riyad yakınlarında inşa edilen eğlence şehri Qiddiya ile de tema parkları, spor tesisleri ve kültürel mekanlarıyla dünyanın ilk çok amaçlı oyun ve en büyük eğlence kenti olmasına odaklanıyor.  

4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde Suudi Arabistan’ın ülkeyi turizm ve gastronomi odaklı bu atılımında yakından izleyen, Körfez Ülkeleri projeleri geliştirme konusunda en yetkin danışmalık şirketi olan İngiliz Keane Grup İş Geliştirme Direktörü Tina Blackmon ve Yiyecek ve İçecek Master Planlama, Stratejiler ve Deneyimler Geliştirme Eliott Kalensky , “Körfez Gastronomisinin Yükselişi: 2030 Vizyonu Ve Değişen Restoran Sahnesi” ile deneyimlerini paylaşacaklar. 

Öte yandan Suudi Arabistan Mutfak Sanatları Komisyonu’nun, 2023 yılında İtalya’nın Torino kentindeki Terra Madre Ağı konferansında etkinliğine katılan Mutfak Turizmi Kurucusu & World Food Travel Association Kurucu & CEO’su Erik  Wolf, “Gastronomi Turizminde Küresel Fırsatlar” oturumunda Suudi Arabistan’ın gastronomi alanındaki çalışmalarından örnekleri aktaracak. 

Gezegenin geleceği ve sürdürülebilirlik için Mavi Ekonomi

Sürdürülebilir denizcilik faaliyetleri ve denizciliğe dayalı yeni teknolojiler için bir çerçeve ve politikaları kapsayan Mavi Ekonomi, inovasyonla gelişecek birçok yeni fırsatı sunuyor. Akdeniz Koruma Derneği Kurucusu Zafer Kızılkaya, 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nin “Mavi Ekonomi” sunumunda yol haritasını ve imkanları anlatacak. Sürdürülebilir turizm, yenilenebilir deniz enerjisi ve mavi biyo teknoloji alanlarında yenilikçi yatırım yollarını keşfederken koruma ve restorasyon yolları neler?, sürdürülebilir projeleri teşvik etmek için blockchain, dijital yatırım platformları, büyük veri, yapay zeka ve fintech gibi teknoloji destekli çözümleri nasıl kullanabiliriz?, yeni standartların belirlenmesinde ve destekleyici ekosistemlerin geliştirilmesinde gönüllü karbon piyasaları ve mavi karbon projeleri yatırım ve koruma için nasıl cazip hale getiririz? sorularının yanıtları, Kızılkaya’nın sunumunda katılımcılarla paylaşılacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Cem Çamlı EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı olarak atandı

Çamlı, EYP bünyesinde enerji, doğal kaynaklar, kimya, ulaştırma, lojistik ve perakende sektörlerindeki strateji danışmanlığı projelerinden sorumlu olacak.

EY (Ernst & Young) çatısı altında yer alan ve 120 ülkede 9.000’den fazla strateji danışmanını bünyesinde barındıran EY-Parthenon (EYP)  Türkiye’de üst yönetim kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Firmalara; tasarımdan uygulamaya kadar kurumsal strateji, büyüme stratejisi, satın alma stratejisi, pazara giriş stratejsi ve yeniden yapılandırma stratejisi gibi birçok alanda hizmetler sunan ve firmaların uzun vadeli değer yaratmasına destek olan EY Parthenon’un Türkiye ofisine, Cem Çamlı şirket ortağı olarak atandı 

Cem Çamlı, 18 yıllık kariyeri boyunca Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu bölgelerindeki sektöründe öncü firmalar için kritik büyüme stratejisi, pazara giriş stratejisi, ticari durum değerlendirme, yeniden yapılandırma, stratejik planlama, dönüşüm programı tasarımı ve uygulama projelerini yönetti. Mayıs ayı itibarıyla da EY-Parthenon Türkiye ofisi ekiplerine liderlik etmek üzere EY-Parthenon Türkiye’ye katıldı.

2006 yılında Koç Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve Bilgisayar Mühendisliği bölümlerinden mezun olan Çamlı, kariyerine uluslararası bir şirkette danışman olarak başladı. Bu süre içerisinde, kıdemli analist ve kıdemli danışman olarak çalışan Çamlı; İstanbul, Dubai, Abu Dabi, Riyad ve Johannesburg ofislerinde telekom, bankacılık ve emlak sektörlerinde müşteri odaklı dönüşüm projelerini tasarlayıp uyguladı. 

Çamlı, 2012-2017 arasında Türk Telekom CEO Ofis Bölümünde Program Koordinatörü olarak kariyerine devam etti ve  şirketin satış, pazarlama ve satın alma entegrasyon projelerini başarıyla yönetti. 2017-2018 yıllarında Yıldız Holding bünyesindeki Bizim Toptan şirketinde Kıdemli Proje Yöneticisi olarak müşteri yönetimi, satın alma, insan kaynağı ve dijital dönüşüm alanlarına odaklanan yeniden yapılandırma programını tasarlayıp uygulamasını yönetti. 

EY-Parthenon Türkiye’ye katılmadan önce ise 2018-2023 yılları arasında küresel bir danışmanlık firmasının İstanbul ofisinde direktör olarak görev yapan Cem Çamlı, burada Türkiye ve Avrupa’da faaliyet gösteren enerji,doğal kaynaklar, kimya, ulaştırma, lojistik ve perakende sektörlerindeki öncü şirketlere yönelik 50’den fazla strateji ve iş geliştirme projesinin sorumluluğunu üstlenerek birçok başarıya imza attı. Enerji batarya ve depolama, yeşil hidrojen, müşteri içgörüleri, kargo ve lojistik alanları hakkında makaleler ve düşünce önderliği çalışmaları yayımladı. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TEB ve İGE'den kadın ihracatçıya özel destek

TEB, ihracatçı kadın girişimcilere finansman desteği sağlamak üzere İGE ile yeni bir iş birliğine imza attı. Buna göre, ilave kredi için teminat ihtiyacı olan ihracatçı kadın girişimciler, İGE-TEB İhracatta Kadını Destekleme Paketi kapsamında yüzde 80 İGE kefalet desteğiyle kredi imkanından faydalanabilecek. 

TEB ile İGE arasında düzenlenen imza töreni, TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, TEB KOBİ Kredileri Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Arıdaşır, İGE Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz, TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Gökhan Cengiz ve İGE Finans, İş Geliştirme ve İK Genel Müdür Yardımcısı Fatih Tuğrul Topaç’ın katılımıyla gerçekleşti. 

TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, ihracatçı firmaların hem TEB hem de ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip olduğunu belirtti ve ihracatçı kadın girişimcilere destek olmak için TEB ile İGE arasında imzalanan protokol hakkında şunları söyledi: “Protokol kapsamında, kadın ortaklığında kurulan ve faaliyetlerini sürdüren ihracatçı müşterilerimiz yüzde 80 İGE kefalet desteğiyle kredi imkanına ulaşacak. İGE kefaletiyle verilecek kredi imkanı ile ihracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırmayı ve iş hacimlerini büyütmeyi hedefliyoruz.” 

Gökhan Mendi: “Kadın girişimci ve patronların finansmana erişimini kolaylaştırmak için çalışıyoruz”

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadın iş gücünün ekonomiye dahil edilmesinin öneminin her geçen gün arttığını ifade eden Mendi, sözlerine şöyle devam etti: “Biz de TEB olarak, kadın işletme sahiplerine destek sağlamak ve ekonomideki potansiyellerini ortaya çıkarmak amacıyla sektörde bir ilke imza atarak 2015’te başlattığımız Kadın Bankacılığı ile bu alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadınların iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeye ve ekonomiye daha fazla dahil olmalarına yönelik çalışırken, iş hayatında karşılaştıkları zorlukları aşmalarına destek olmak için de çok yönlü ürün ve hizmetler sunuyoruz. Kadın girişimci ve patronların finansmana erişimini kolaylaştırmak için çeşitli kaynaklarla kredi çözümleri sunuyoruz. İGE ile gerçekleştirdiğimiz kredi anlaşmasıyla bu desteğimizin kapsamını daha da genişletiyoruz. İGE’nin yüzde 80 kefalet desteğiyle ihracatçı kadın girişimcilerimize uygun faiz oranlarıyla 24 ay taksitli ticari kredi imkanı sunacağız.” 

Kasım Akdeniz: “İhracatçı kadınların finansmana erişimini önemsiyoruz”

İhracatta Kadını Destekleme Paketi’ne ilişkin İhracatı Geliştirme A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz ise, “İGE olarak güçlü öz kaynağımız sayesinde verdiğimiz kefaletlerle, bankalarımızın ihracata daha fazla kaynak aktarmalarını sağlamayı hedefliyoruz. İGE- TEB İhracatta Kadını Destekleme Paketi ile ihracatçı kadınların finansmana erişimini kolaylaştırma yolunda attığımız kararlı adımlara bir yenisini daha ekliyoruz. TEB ile yaptığımız bu anlamlı iş birliğini, ihracatın finansmanındaki öncü rolümüzün önemli bir göstergesi olarak görüyoruz.  İhracat yapan kadınlarımızın ülke kalkınması ve ekonomiye sağladıkları katkının önümüzdeki dönemde artarak devam edeceğine inanıyoruz. İGE olarak uygulamaya geçireceğimiz ürün ve hizmetlerle ihracatçı kadınlarımızı desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Suudi Arabistan'da Türk mobilyasına büyük bir ilgi var

Türk mobilya sektörü, eskiden beri en önemli pazarları arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyor. Türk mobilya ihracatçıları 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatını 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara taşıdı.

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından mobilya sektörüne yönelik olarak düzenlenen “Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyeti” 5-9 Mayıs 2024 tarihleri arasında başarıyla gerçekleştirildi.  

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, “Önümüzdeki dönemde, başarılı organizasyonlarımıza hızımızı kesmeden devam edeceğiz. Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyetimiz 23 Türk mobilya firmasının katılımıyla gerçekleştirildi. 6 Mayıs tarihinde düzenlenen ikili iş görüşmeleri etkinliğine 50 Suudi Arabistanlı firma katıldı. Etkinlikte yaklaşık 300’e yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca, pazarın öneminden hareketle Suudi Arabistan’a yakın zamanda tekrar mobilya sektörüne yönelik bir ticaret heyeti düzenlemeyi planlıyoruz. Çocuk ve bebek, bahçe, proje mobilyalarının yanı sıra ev mobilyası sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmalarımızı da bu çok değerli pazara düzenlenecek olan heyetimize özellikle davet ediyorum.” dedi.

Hikmet Güngör “Türk mobilya ihracatçıları olarak 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatımızı 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara yükselttik. Eskiden beri en önemli pazarlarımız arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyoruz. Mobilya sektörüne yönelik düzenlemiş olduğumuz ve çok başarılı geçen Suudi Arabistan heyetimiz, sektörümüz için bir başlangıç. Eylül ayında Fas ve Kasım ayında da Hindistan’a yönelik ticaret heyetleri düzenleyeceğiz. Bunun haricinde, ihracatçı firmalarımızla istişarelerde bulunarak başka ülkelerde de ticaret heyeti faaliyetlerimize devam etmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Güngör, “Suudi Arabistan mobilya sektörü için yıllardır alışık olduğumuz bir pazar. Birbirimizi tanıyoruz ve iyi anlıyoruz. Suudi Arabistan’da Türk mobilyasına büyük bir ilgi var. Bu nedenle Suudi Arabistan bizler için her zaman doğru bir pazar olmaya devam edecek. Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonumuzda büyük emekleri olan Mobilya Sektörü Sube Şefimiz İbrahim Demir’e ve Mobilya Sektörü Uzmanımız Ayşegül Kanlıkuyu’ya teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Riyad Büyükelçisi Emrullah İşler ve Riyad Ticaret Müşaviri Burak Balkanlıoğlu ikili iş görüşmelerinde heyete katılan Türk firmaları ziyaret ederek, sektör ve ülke hakkında görüş ve önerilerini dile getirdiler.

Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde düzenlenen heyet, 7-8 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan’ın önemli mobilya ithalatçısı firmalara gerçekleştirilen firma ziyaretleri ile tamamlandı.

HEYETE KATILIM SAĞLAYAN TÜRK FİRMALAR: 

ARNOHOME MOBİLYA SANAYİ VE TİC A.Ş.

BOFİGO GRUP SAN. TİC. A.Ş

DECOSIT MOBİLYA İTHALAT İHRACAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

DEMSAŞ DEKORASYON MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

ENS LAMİNE AHŞAP SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ

ERİNÖZ BAHÇE MOBİLYALARI TEKSTİL BEYAZ EŞYA OTOMOTİV VE ELEKTROSTATİK BOYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

GÜRELER MOBİLYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KARLI ORMAN ÜRÜNLERİ ANONİM ŞİRKETİ

MELTEM BEBEK VE GENÇ MOBİLYA SAN.TİC. AŞ

NERR OFİS MOBİLYALARI SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

NİRON GRUP SANAL MARKET İLETİŞİM YAZILIM GIDA BASIN YAYIN TURİZM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

NSM IMEX DIŞ TİCARET İTHALAT İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ

OFİSBAZAAR BÜRO MUTFAK BANYO MOB. SAN. VE PAZ. LTD. ŞTİ.

OFİS 232 MOBİLYA İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ORÇELİK OFİS MOBİLYALARI MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

ORPAK MOBILYA INŞ SAN VE TIC AŞ

PİERLOTİ MOBİLYA DEKORASYON İTHALAT İHRACAT SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.

PİNK MOBİLYA KOZMETİK VE GÜZELLİK LTD ŞTİ

SANDALYECİ DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ

SEDUNA MOBİLYA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ

SEİZ DEBRİYAJ KALIP ELEK. İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ

TÜRKLER ŞEMSİYE GÖLGELENDİRME SİSTEMLERİ VE MOBİLYA SAN TİC LTD ŞTİ

VİZYON BÜRO MOBİLYA İNŞ. VE TURZ.SAN.TİC.LTD.ŞTİ

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İPUD Başkanı Muzaffer Turgut Kayhan'dan 14 Mayıs Çiftçiler Günü kutlaması: 'Çiftçilik özendirilmeli, gençliğin tercih ettiği bir sektör olmalı'

İyi Pamuk Derneği (IPUD) Yönetim Kurulu Başkanı Muzaffer Turgut Kayhan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü için bir açıklama yaparak hem çiftçilerin bu özel gününü kutladı hem de tarım sektörünün sorunlarına dikkat çekti.

14 Mayıs’ın tarımın kalbi ve ruhu olan çiftçilerin günü olduğunu belirten IPUD Başkanı Kayhan, “Toprağa sevgiyle dokunan, emek ve sabırla bereketi sunan, gerçek kahraman olan çiftçiler sayesinde sofralarımız doluyor. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günümüz kutlu olsun” dedi.

Bu tür kutlamaların o özel günün aktörlerinin sorunlarına değinmek için de bir fırsat ve farkındalık imkânı sunduğunu ifade eden IPUD Başkanı Kayhan, Türkiye’de tarım politikalarındaki planlamaya ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Bu durumun, tarımsal verimliliği olumsuz etkileyerek hem çiftçilerin geçimini hem de ulusal ekonomiyi zorladığını vurgulayan Kayhan, “Özelllikle pandemiden sonra dünyada tarıma olan ilgi giderek artıyor. Dünyada çiftçilik gençler arasında giderek popüler bir meslek haline gelmesine rağmen ülkemizde durum böyle değil. Çiftçiliğin giderek daha az tercih edilen bir meslek haline geldiği yurdumuzda genç nesiller arasında maalesef tarıma olan ilgi azaldı. Tarım arazilerinin bölünmesi ve satılması, bu sorunların daha derinleşmesine neden oluyor” dedi.

Kayhan: “Sürdürülebilir bir tarım sektörü ülkemizin temel ihtiyacı”

İyi Pamuk Uygulamaları Derneği olarak, tarımda sürdürülebilirlik ve verimliliği artırmak için bilim ve teknoloji kullanımının şart olduğuna inandıklarını söyleyen Kayhan, “Bu bağlamda, akıllı tarım teknolojilerinin ve veri analitiğinin, tarım pratiğimizi dönüştürme potansiyeline sahip olduğunu vurgulamak isterim. Dijital tarım uygulamaları, su yönetimi ve toprak sağlığını iyileştirme gibi yenilikler, çiftçilerimizin üretkenliklerini artırabilir ve kaynak kullanımlarını optimize edebilir” dedi.

Devlet ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde, tarım politikalarını yeniden şekillendirerek gençlerin tarıma olan ilgisini canlandırmak, arazi kullanımını daha etkin hale getirmek ve çiftçilik mesleğinin itibarını yükseltmek için çalışmak gerektiğini ifade eden Kayhan, şunları söyledi: “Bu doğrultuda, eğitim programları ve finansal destek mekanizmalarını genişleterek genç çiftçileri teşvik ediyor ve tarımsal gelişim için sağlam bir zemin hazırlamak istiyoruz. Hep birlikte, daha yeşil, daha verimli ve daha sürdürülebilir bir tarım sektörü için çalışmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

11. Uluslararası İletişim Günleri başlıyor…

Üsküdar Üniversitesi 11. Uluslararası İletişim Günleri, alanında uzman isimleri ağırlamaya hazırlanıyor. Bu yılın ana temasının “Dijital Eşitsizlik ve Veri Sömürgeciliği” olarak belirlendiği sempozyumun ulusal ve uluslararası üniversitelerden alanında uzman konuşmacıları olacak.

Sempozyum 15 Mayıs 2024 Çarşamba günü Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Süleyman İrvan, Rektör Prof. Dr. Nazife Güngör ve Kurucu Rektör ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın konuşmalarıyla açılacak. 

11. İletişim Günlerinin açılış konferansı davetli konuşmacıları ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu’nun yönettiği oturumda Goldsmiths, Londra Üniversitesi Prof. Dr. Natalie Fenton, Ankara Üniversitesi Prof. Haluk Geray, Emekli Profesör Prof. Dr. Ümit Atabek olacak. Sempozyumun 16 Mayıs Perşembe günkü sabah oturumunda davetli konuşmacılar Üsküdar Üniversitesi Doç. Dr. Bahar Muratoğlu Pehlivan’ın yönettiği oturumda Londra Ekonomi Okulu Prof. Dr. Nick Couldry, New York Eyalet Üniversitesi Prof. Dr. Ulises A. Mejias, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Prof. Dr. Tuğba Asrak Hasdemir ve Moskova Devlet Üniversitesi Prof. Dr. Elena Vartanova birer konuşma yapacak.

İngilizce olarak gerçekleştirilecek oturumların simultane çevirisi yapılacak ve oturumlar aynı anda Üsküdar Üniversitesi Televizyonu (ÜÜTV) ve Youtube kanallarından da canlı olarak yayınlanacak.

Üç gün boyunca sürecek olan sempozyum 50 oturum halinde gerçekleşecek. Sempozyumda dijital eşitsizlik ve veri sömürgeciliği çeşitli yönleriyle ele alınacak. İçerisinde yer aldığımız ve yaşamın tüm dokularına sirayet eden dijitalleşmenin kazanımları ve yitimlerinin ayrıntılı olarak tartışılacağı, sorunlar ve çözüm önerilerinin ortaya konulmaya çalışılacağı sempozyumun kapanıştan önceki son oturumu ise iletişim ve medya sektöründen uzmanların ve akademisyenlerin katılımıyla Prof. Dr. Süleyman İrvan yönetiminde Yuvarlak Masa Oturumu olarak gerçekleştirilecek. 

17 Mayıs Cuma günü Prof. Dr. Süleyman İrvan’ın moderatörlüğündeki Yuvarlak Masa oturumunda Gazeteci Emre Kızılkaya, Gazeteci Füsun Nebil, Yazar Ümit Alan, Koç Üniversitesi Doç. Dr. Suncem Koçer, Bahçeşehir Üniversitesi Doç. Dr. Can Ertuna, Üsküdar Üniversitesi Doç. Dr. Gül Esra Atalay, Gazeteci Dr. Sarphan Uzunoğlu ve Üsküdar Üniversitesi Doç. Dr. Bahar Muratoğlu Pehlivan yer alacak.

Sempozyumda sunulacak tüm bildirilerin özet metinleri ve ardından da tam metinler kitap olarak yayımlanarak kamuoyuyla paylaşılacak. Ayrıca sempozyumun tüm oturumları video kayıt olarak sempozyum web sitesinde arşivlenerek ilgili tüm çevrelerin erişimine açık olacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Emirates, toplamda 71 adet A380 ve B777'yi daha yenileyerek retrofit programındaki uçak sayısını 191'e çıkaracak

Emirates, yolcularına benzersiz bir seyahat deneyimi sunmaya devam etmek adına yenileme programını genişletmeye karar verdi. Havayolunun orijinal planında, yenilenmiş kabin iç mekânlarını kapsayan 67’si A380 ve 53’ü Boeing 777 olmak üzere 120 uçaklı bir retrofit projesi bulunuyordu. Bu süreçte, Boeing 777, Emirates filosunun belkemiği olmaya devam ederken; A380 ise yolcuların favorisi olmayı sürdürdü.

Emirates Başkanı Sir Tim Clark konuyla ilgili şunları söyledi: “Son teknoloji kabinlerimizin daha fazla A380 ve Boeing 777 tipi uçağımızda yer alması için retrofit programına yaptığımız milyarlarca dolarlık yatırımımızı artırıyoruz. Böylece her kabinde, sınıfının en iyisi ürünlerle yolcu deneyimini ve memnuniyetini arttırma konusundaki kararlılığımızı net bir şekilde ortaya koyuyoruz. Yenilenmiş kabin kaplamaları ve modern renk paletine sahip yeni nesil koltuklarımızla donatılmış daha fazla uçağı filomuza ekleyerek, yolcularımızın her iki uçak tipinde de birinci sınıf ürünlerimizi deneyimlemesini sağlamayı amaçladık.”

Emirates, şu ana kadar 22 adet A380 uçağını yeniledi ve bu yılın temmuz ayında ilk Boeing 777 uçağının iç kısmını yenilenecek. Her bir Boeing 777 uçağının hizmete girmeden önce yenilenmesi yaklaşık iki hafta sürecek. Havayolunun yenileme planında First-Class kabininin, 1-2-1 oturma düzeniyle Business Class kabininin yenilenmesi ve 24 en yeni Premium Ekonomi koltuğu yer alıyor. Böylece yolculara daha fazla seçenek arasından tercih yapma olanağı sunulacak.

Premium Ekonomi kabininin eklenmesiyle birlikte Emirates Boeing 777 uçağında sekiz First Class süit, 40 Business Class koltuğu ve 260 adet Ekonomi Sınıfı koltuğu olmak üzere toplamda dört kabin sınıfında bulunan 332 koltuk yer alacak. Yeni Premium Ekonomi sınıfına yer açmak için 50 Ekonomi sınıfı koltuğu kaldırılacak.

Emirates filosuna yönelik yenileme çalışmaları tamamen havayolunun mühendislik merkezinde yürütülüyor. Toplamda 250’den fazla personel, aralıksız bir şekilde bu proje için çalışıyor. Yenilenen kabinleri teslim etmek için hem tesiste hem de tesis dışında atölyeler kuran 31 büyük ortak ve tedarikçi de bu çalışmaları destekliyor.

Retrofit programındaki son uçağın da yenilenmesinin ardından projenin tamamlanmasıyla birlikte Emirates, uçaklarına 1.894 yenilenmiş First Class süit, 8.104 yeni nesil Premium Ekonomi, 11.182 geliştirilmiş özellikli Business Class ve 21.814 Ekonomi Sınıfı koltuğu eklemiş olacak.

Emirates, şu anda Premium Ekonomi sınıfı ekleyerek yenilediği A380 uçakları ile New York JFK, Los Angeles, San Francisco, Houston, Londra Heathrow, Sidney, Auckland, Christchurch, Melbourne, Singapur, Mumbai, Bangalore, Sao Paulo ve Dubai’ye seferler düzenliyor. Havayolu, Haziran başında bu yeni kabin sınıfı ile Osaka’ya da seferler düzenleyerek uçuş hizmetini arttıracak.

Şubat 2025 itibarıyla havayolu, bu yılın Eylül ayında filosuna eklenecek olan A350 ile 42 şehre Premium Ekonomi ile hizmet verecek. Ayrıca yenilenen Boeing 777’lerin de yazın sonlarına doğru daha fazla şehre hizmet vermeye başlaması planlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

TEB'den tarım kredilerinde özel avantaj ve iş birlikleriyle çiftçiye tam destek

Ülke genelindeki tüm çiftçilerin 14 Mayıs Çiftçiler Günü’nü kutlayan TEB, üreticilerin finansmana erişimde en büyük destekçisi TEB Harman Kart’ta ek faizsiz dönem avantajı sunarken, mayıs ayına özel tüm tarım kredilerinde faiz indirimi ve 48 aya varan vade ile geri ödeme imkanı sağlıyor.

Çiftçilerin temel girdilerinin temininde önemli bir rol oynayan ve faizsiz dönem avantajıyla geri ödeme imkânı sunan TEB Harman Kart, çiftçilere tüm tarımsal girdi alımlarında, acil nakit ihtiyaçlarında ve Bağ-Kur primi ile fatura ödemelerinde avantaj sağlıyor. Ayrıca TEB’in sektörün öncü kurumlarıyla gerçekleştirdiği iş birlikleri kapsamında TEB Harman Kart kullanıcıları alışverişlerinde 5 aya varan vade ve sıfır faiz avantajından da yararlanabiliyor.

TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, “Tarımın sürdürülebilirliğine ve çiftçilerimizin üretmeye devam edebilmeleri için tarımsal sermaye ihtiyaçlarına katkı sağlıyoruz. Çiftçilere sunduğumuz ürün ve hizmetlerimizi dijital dünyanın değişen tüketici ihtiyaçlarına uygun olarak geliştiriyoruz. Bu doğrultuda, banka olarak çiftçilerimize daha hızlı hizmet verebilmek için sistemlerimizi teknolojik yatırımlarla daha da güçlendirdik. Şubelerimizdeki hızlı ilerleyen tarım kredi başvurusu, değerlendirme ve onay süreçlerimizi bir adım öteye taşıyarak müşterimizin finansman ihtiyacını dijital kanallardan karşılayabiliyoruz.” diye konuştu. 

TEB Harman Kart CEPTETEB İşte’de 

Dijitalleşmeye yaptıkları yatırıma dikkat çeken Mendi şöyle devam etti: “Müşterilerimizin TEB şubeleri ve şube dışı kanallardan bankacılık hizmetlerimizden faydalanabilmeleri için süreçlerimizi dijitalleştirdik. Geliştirdiğimiz bankacılık uygulamalarımızla müşteri ediminde ve tarımsal finansman ihtiyaçlarında hızlı ve minimum temasla bankacılık hizmeti sunuyoruz. Bunlarla birlikte, çiftçilerimiz artık CEPTETEB İşte uygulamamız üzerinden de ihtiyaç duydukları krediyi anında kullanabiliyor ve TEB Harman Kart’ın avantajlarıyla nakit ihtiyaçlarını karşılayabiliyor.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı