Eris Varyantı Son Dakika… Pandemi ve aşılar konusunda açıklama yapan Türk Toraks Derneği, ‘Eris Varyantı vakalarını ilk defa duyuran Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın Eris’in diğer varyantlardan bahsetmediğini öne sürdü.

Türk Toraks Derneği Solunum Sistemi Enfeksiyonları Çalışma Grubu, “COVID-19 AŞILARI VE SARS-COV-2 PANDEMİSİ” konulu bir basın açıklaması yaptı. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın 16 Eylül tarihinde Eris varyantı konusunda açıklama yaptığının altını çizen Toraks Derneği yetkilileri, “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 16.09.2023 tarihinde COVID-19’un Eris varyantının 9 kişide görüldüğünü, bunun endişe sayılmayacak bir gelişme olduğunu bildirmiştir, diğer varyantından bahsetmemiştir. Ancak hemyapılan test sayısının düşüklüğü hem de varyant testlerinin uygulanması ile ilgili, kısıtlılıklar nedeniyle bu rakam yeterince Türkiye’deki vaka sayısını yansıtmamaktadır. Sağlık çalışanları için özellikle hasta muayene ederken maske kullanması, bu gruba yönelik olarak influenza aşısı temin edilmesi ve risk grupları (elbette sağlık çalışanları öncelikle olmak üzere) varyant mRNA aşısı ile aşılanması gereklidir” dedi.

Toraks’ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi, “Aşıların COVID-19 enfeksiyonuna karşı %100 koruma sağlamasa bile hastalığın daha hafif geçirilmesini sağlayabileceği; hastane yatışı ve ölümlere karşı koruma sağlayacağı, hatta Long-Covid gelişiminin önlenmesinde etkili olabileceği vurgulanmıştır. Türkiye COVID-19 vaka sayısı olarak Dünya’da 11. Sıradadır (3) ve ne yazık ki halen polivalan aşısı uygulanmaya başlanmamıştır. Kış dönemi ile birlikte tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de influenza gibi viral solunum yolları hastalıklarının artacağı aşikardır”

Pandemi Aşılarına Acil Kullanım Onayı

“Tüm dünyada ve ülkemizde salgın ne yazık ki devam ediyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre tüm dünyada 770 milyon vaka sayısı, 7 milyona yakın ölüm ve son yedi gündeki yeni vaka sayı da 17.546’ dır. Dünya salgının 3. Yılında halen salgını gündeminden çıkaramamış, aşı eşitsizliği sorununu hala çözememiştir. 11 Eylül 2023’de FDA (U.S. Food and Drug Administraion) Moderna ve Pfizer tarafından 2023-2024 için güncellenen, Omicron varyant XBB.1.5’e karşı hastaneye yatış vemortaliteyi azaltmak dahil sonuçlar üzerine daha etkili olduğuna dair kanıtlar olan aşılara acil kullanım onayı verdi. FDA, güncellenmiş bu aşıların güvenli ve etkin olduğunu düşündüklerini; 6 aylık ve daha büyük bireyler için faydalarının risklerinden daha ağır bastığını vurgulamaktadır. Yan etkilerin diğer aşılarla benzer olduğu ifade edilmiştir. Aşıların 12 yaş ve üzeri yaş grubunda onaylandığı, 6-11 yaş aralığında acil kullanıma onay verildiği hatırlatılmıştır. Aynı zamanda COVID-19’da da tıpkı influenzada olduğu gibi her yıl güncellenmiş aşıların uygulanması gerekebileceği ifade edilmiştir”

Aşıların Eris Varyantına Etkili Olduğu Gösterildi

“Bir gün sonra 12 Eylül’de CDC (Centers for Disease Control and Prevention)’de aşı önerilerini güncellemiş ve 6 aylıktan büyük herkese aşı önermiştir. Son 2 ay içerisinde aşı yaptırmamış herkesin güncellenmiş aşılar ile aşılanması tavsiye edilmiştir. COVID-19’un varyantlarının zamanla değişim göstereceği, buna karşı aşı yanıtının da azalabileceği vurgulanmıştır. Bu sonbahar- kış sezonunda COVID-19 aşılarının yanısıra infleunza ve RSV aşılarının da olduğu hatırlatılmıştır (2). Yakın zamanda yapılan çalışmalarda güncellenmiş aşıların şu an dolaşımda bulunan EG.5 (Eris) ve BA.2.86 (Pirola) dahil olmak üzere varyantlara karşı etkili olduğu gösterilmiş”

Kaynaklar

İşaret Dili Sözlüğü hakkında açıklama yayan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, içeriğe 150 ülkeden 4,5 milyon erişim sağlandığını bildirdi.

Bakanlıktan şu açıklama yapıldı, “”Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hazırlanan Güncel Türk İşaret Dili (TİD) Sözlüğü, Türk işaret dilini öğrenmek isteyenler, işitme engelliler okullarında eğitim gören öğrenciler ve Türk işaret dili eğitimi veren eğitimciler için bir kaynak olarak sunuluyor. Bu sözlüğe 150 ülkeden 4,5 milyondan fazla kişi erişim sağlamıştır. 2017 yılında başlatılan bu sözlük, Türkiye’nin 26 ilinden ve 113 Türk İşaret Dili anadili konuşucusundan toplanan verilere dayanmaktadır. Sözlük, video tabanlıdır ve çevrimiçi olarak sunulmaktadır, böylece kullanıcılar Türk İşaret Dili ve Türkçe terimleri öğrenebilirler. Bu sözlüğü kullananlar arasında işitme engelli öğrenciler, Türk işaret dilini öğrenmek isteyenler, tercümanlar, özel eğitim öğretmenleri ve araştırmacılar bulunmaktadır”

Türk İşaret Dili ve Örnek Videolar

“Sözlük, 2015 yılında yürütülen Türk İşaret Dili Araştırma Projesi kapsamında toplanan verilere dayanarak oluşturulmuştur. Sözlük, işaret, anlam ve örnek olmak üzere üç farklı türde toplam 11.428 video içermektedir. Bu videoların tamamının işitme engellilerin Türkçe öğrenimine ve işitenlerin Türk İşaret Dili öğrenimine katkı sağlaması amaçlanmaktadır. Sözlüğün İngilizce çevirisi de bulunmaktadır. Kullanıcılar, öğrenmek istedikleri işareti, Türkçe terimleri veya işaretin görsel özelliklerini kullanarak kolayca bulabilirler. Ayrıca, videoları farklı hızlarda oynatabilme seçeneği sunularak Türk İşaret Dili öğrencilerine yardımcı olunmaktadır. Örnek videolar da kullanıcılara ilgili terimin cümle içinde nasıl kullanıldığı hakkında bilgi sağlamaktadır” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Öğretmen alımındaki Mülakat Tartışmasına MEB Bakanı Tekin son noktayı koydu.

Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen alımında mülakat yapılmasına dair tartışmalar sürerken, uygulayacakları mülakat sistemi hakkında bilgi verdi. Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “görevin getirdiği zorunluluklar” tanımına dikkati çekti. Kamuoyunda herkesin eğitimin önemine vurgu yaptığını hatırlatan Tekin, “Her şeyin temeline eğitimi koyuyoruz. O zaman bu cümleden görevin gerektirdiği zorunluluklar kısmında iyi bir öğretmen seçmek için bizim bu anlamda seçme mekanizmasını da iyi analiz etmemiz gerektiğini düşünüyorum ve ben bir Millî Eğitim Bakanı olarak diyorum ki, görevim gereği en önemli meslek bana sorarsanız öğretmenlik dolayısıyla, öğretmeni seçerken de ben hem akademik anlamda yani uzmanlık alanıyla ilgili olarak alan bilgisini iyi tesis edebilmeliyiz. İkinci kısım Cumhurbaşkanımızın cümlesinde adalet. Bu Sayın Cumhurbaşkanımızın zaten en hassas olduğu konulardan bir tanesi. Millî Eğitim Bakanı olarak benim üstüme düşen şey Cumhurbaşkanımızın buradaki kendisine ulaşan şikayetler, eleştiriler ve benzeri şeyler varsa onları giderecek adil, objektif ve şeffaf bir mülakat mekanizması oluşturmak” diye konuştu.

Mevzuat Mülakatı Zorunlu Kılıyor

Mevcut mevzuatın mülakatı zorunlu kıldığını dile getiren Bakan Tekin, “Üçüncü olarak da, kamu, öğretmen ataması yapacaksın size izin veriyoruz dediği zaman mevcut mevzuata göre benim öğretmen ataması yapmam gerekiyor. Mevcut mevzuatta da şu anda kanun diyor ki, KPSS puanını sonrasında üç katı aday mülakata davet edilir ve mülakat notuna göre atama yapılır diyor. Şimdi ben böyle bir mevzuat varken bu mevzuat üzerinden ben mülakatı adil, şeffaf, yani kamuoyundaki eleştirilere göre yönlendirerek kamuoyunu rahatlatacak tedbirleri alarak üstüme düşeni, sorumluluğumu yerine getirmek durumundayım. Ben bütün bunlardan hareketle geçen bu açıklamayı yaparken nasıl bir mülakat düzeni öngördüğümüzü paylaştım. Dedim ki, bir sadece mülakat notuyla atama yapılmasını doğru bulmadık ve yüzde 100 mülakat etkisini yüzde 50’ye düşürüyoruz dedik.” diye konuştu.

Yarısı Mülakat Notu Olacak

Burada, yarısının da mülakat notu olacak şekilde düzenleme yapıldığını dile getiren Bakan Tekin, “İki; adalet, şeffaflık ve benzeri konularda tedirginliği olan kişilerle ve bir de garanti verdim. Bakan olarak oturduk ekibimizle arkadaşlarımızla ve bu şikayetlerin olmadığı bir mülakat sistematiği nasıl kurarız diye tartıştık. Alabileceğimiz tedbirlerin neler olduğunu bulduk. Dedik ki bir, mülakat komisyonlarını oluştururken alana vakıf, tecrübeli öğretmenlerimiz olsun, uzman ve başöğretmenlerin mülakat komisyonlarında alan uzmanı arkadaşların yer aldığı bir komisyon kurmamız gerektiğine karar verdik. İki, madem adaletle ilgili bir endişe olmaması için çaba sarf ediyoruz, o zaman düşündüğümüz tedbirler bunlar mevzuatına koyduğumuz. Aday kendisine ait jürinin kim olduğunu bilmezse, torpil yapacak bir mekanizma da üretmeyecek. Aday kendi mülakatında bulunacak jüri üyelerinin, komisyon üyelerinin kim olduğunu bilmeyecek. Komisyon üyeleri de önüne sabahleyin gelecek adayın kim olduğunu bilmeyecek, biz kendisine sadece numara vermiş olacağız.”

Mülakatta 4 Başlık Değerlendirilecek

Bu tedbirlerin ardından da itiraz mekanizmasının bulunacağını belirten Tekin, kamera kaydının bunlardan biri olduğuna işaret ederek, “Tüm değerlendirme detayları bir kılavuzda yayımlanacak. Biz kul hakkı yemek istemiyoruz. Bir de açık çek veriyorum, diyorum ki, ben bunları düşündüm, kamuyla da paylaşıyorum, bu konuda fikri olan siyasetçim sosyal medyadan laf atmak, sataşmak yerine ya da sendikacı ya da gazeteci, televizyoncu bana desin ki, siz şu tedbir de alırsanız içimiz rahat edecek, onu da söylesin bana, onu da koyalım mevzuatımıza, o tedbir de olsun” dedi.  Mülakatlarda, ders anlatma, iletişim, problem çözme ve tutum ile değerleri aktarabilme becerisi şeklinde 4 başlığın değerlendirileceğini kaydeden Tekin, bunun sonucunda öğretmen adaylarının somut göstergelerle adaletli ve şeffaf bir biçimde notunun ortaya çıkacağını ifade etti.

Norm Kadro Yönetmeliği

Tekin, usul ile ilgili de şu bilgileri paylaştı: “Oradaki usul şöyle; biz ne kadar öğretmen ihtiyacımız olduğunu bizim norm kadro yönetmeliğimiz var, orada tanımlanmış durumda. Yani biz, işte şimdi seçmeli derslerin seçilmesi süreci vesaire tamamlandıktan sonra okullarımızdan her okulda hangi branştan ne kadar, kaç saat derse okutuluyor, bu dersi kaç öğretmen okutabilir üzerinde bir norm hesabı yapıyoruz ve bu norm hesabına göre de bize verilen kadroları, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bize istihdam etmek üzere tanımladığı kadroları orantılıyoruz. Diyoruz ki, bize 100 kadro verildi, 100 kadronun yüzde 1’i biz bakıyoruz ihtiyaçlarımıza göre şu branştan, yüzde 2’si şu branştan, orantılara göre nihayetinde hangi branştan kaç öğretmen atayacağımızı belirliyoruz. Sonra da belirlediğimiz bu sayıyı KPSS puanına göre, puan üstünlüğüne göre üç katı kadar adayı sözlü mülakata çağırmış olacağız, dolayısıyla bu böyle belirlenen bir süreç. Sözleşmeli öğretmen sürecinde ise böyle bir mülakat mekanizması yok zaten” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Bayraklı Şehir Hastanesi Açılışı Ertelendi İddiası ! 27 Eylül – 1 Aralık tarihlerinde gerçekleşecek TEKNOFEST İZMİR kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışına yapacağı bildirilen İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi açılışının programdan çıkartıldığı öne sürüldü.

Şehir Hastanesi’nin Açılışı 6 Ay Ertelendi İddiası

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol’un gündeme taşıdığı Bayraklı Şehir Hastanesi’nde kolon güçlendirme yapılıyor’ iddiası gündem olmaya devam ediyor. İzmir Sağlık Müdürlüğü’ne yakın kaynaklar kolon güçlendirme nedeniyle Şehir Hastanesi’nin açılışının 3-6 ay arasında ertelendiğini öne sürdü. TEKNOFEST İZMİR kapsamında İzmir’e gelecek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programından ‘Bayraklı Şehir Hastanesi Açılışının’ çıkartıldığı iddiaları da konuşulmaya başlandı. Bu iddianın hastanenin açılışının 3-6 ay arası ertelendiği yönündeki bilgileri doğrular nitelikte.

 

 

 

 

 

Erdoğan’ın Programından Çıkartıldı mı ?

İzmir medyasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programından Bayraklı Şehir Hastanesi açılışının çıkartıldığı konuşulmaya başlandı. Sağlık Müdürlüğü ve AK Parti’ye yakın kaynaklar iddianın doğru olduğu yönünde görüş bildirirken, bir kaç güne kadar programın netleşmiş olacağını ifade etti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Millî Eğitim Bakanlığınca yapılan İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS) sonuçları açıklandı.

3 Eylül 2023 Pazar günü 785 yurt içi ve 2 yurt dışı sınav merkezinde 3 bin 590 okul ve 55 bin 475 salonda gerçekleştirilen İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı’nın sonuçları açıklandı. Bu yıl 70 bin olan kontenjan 100 bine çıkarıldı ve 30 bin kontenjan deprem bölgesi için kullanıldı. Devlet Koruması altında olan ve diğer kanunlarla burs hakkı tanınan 3 bin 871 öğrenci sınava katıldı. 3 bin 871 öğrencinin tamamına burs imkânı sağlandı. Annesi ya da babası hayatta olmayan depremzede çocuklardan başvuruda bulunan 8 bin 769 öğrenciden 6 bin 925’i sınava girdi.  Sınava giren tüm öğrenciler burs imkânından faydalandırıldı.  Bursluluk sınavına başvuran 1 milyon 44 bin 846 kişiden 875 bin 987 aday sınava katıldı. Toplamda 100 bin öğrenci burs almaya hak kazandı. (BSHA / Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

100 bin çocuk futbol öğrenecek ! Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) arasında Futbol Gelişim Projesi İş Birliği Protokolü imzalandı.

Öğrenciler Cep Telefonlarını Teslim Ediyor

“Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, TFF yöneticileri, davetliler ve basın mensupları katıldı. Törende konuşan Millî Eğitim Bakanı Tekin, sporun genç nesillerin hayatında daha fazla yer bulması amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı okullarında spor kültürünün geliştirilmesine vurgu yaptı. Beden eğitimi derslerine ek olarak, yaz aylarında okul bahçelerinde fiziksel aktiviteleri teşvik etmek için çocukların cep telefonlarını teslim etmeleri gibi özgün yöntemler kullanarak, sporu çocuklar arasında yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirtti.

100 Bin Çocuğa Futbol Eğitimi

Gençlik ve Spor Bakanı Bak, çocukları erken yaşta sporla buluşturmanın toplumsal sağlık ve kalkınma açısından önemine dikkat çekti. Sporu tabana yaymak ve çocukların sporla tanışmasını teşvik etmek için çabaladıklarını ifade etti. TFF Başkanı Büyükekşi ise Türk futbolunu uluslararası arenada daha fazla temsil edebilmesi için altyapıyı güçlendirmeye odaklandıklarını açıkladı. İlkokul ve ortaokullarda futbol eğitimi vermeyi hedefleyen bir iş birliği protokolü imzaladıklarını ve 100.000 çocuğa futbol eğitimi verme hedefi koyduklarını söyledi. Bu iş birliği protokolünün, Türk futbolunun geleceği için önemli bir adım olduğunu belirten Büyükekşi, çocukları sporla tanıştırmak ve uluslararası düzeyde başarılı sporcular yetiştirmek amacıyla ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.”

Dijital sağlık sektörü temsilcileri güç birliği yaparak, bir sivil toplum örgütü kurdu.

Dijital sağlık sektörü tüm dünyada hızla büyürken, Türkiye’de de bu alanı temsil eden paydaşlar ekosistemi geliştirmek için güç birliği yaptı. Sağlık hizmeti sunucuları, sağlık ürün sunucuları ve sigorta kuruluşları gibi sektörün önde gelen paydaşları; dijital sağlık ekosisteminin sağlıklı büyümesine katkı sağlamak ve ülkemizi global düzeyde rekabetçi konuma taşımak için Türkiye’de Dijital Sağlık Derneği (DİSADER) çatısı altında buluştu.

Dijital sağlık sektörü temsilcileri, Dijital Sağlık Derneği (DİSADER) çatısı altında bir araya geldi. Dünyada her geçen gün yükselen bilgi teknolojileri, mobil uygulamalar ve giyilebilir sağlık teknolojileri aracılığıyla koruyucu ve tedavi edici bir fonksiyona sahip olan dijital sağlık sektörü, DİSADER ile dijital sağlık sektörü ekosisteminin geliştirilmesi, global arenada varlık göstererek rekabetçi olunabilmesi konularında aktif rol üstlenecek.
Dernek ayrıca dijital sağlık uygulamalarının bilinirliğini artırmak ve farkındalık yaratmak adına çalışmalara da imza atacak.

Dijital Sağlık Uygulamalarının Gelişmesi ve Yaygınlaştırılması İçin Yola Çıkıyoruz

Üyeleri arasında hastanelerden sigorta şirketlerine ve girişimlere kadar birçok farklı sektör temsilcisi bulunan DİSADER’in Yönetim Kurulu Başkanı Emin Fadıllıoğlu, “Hastaların sağlık çözümlerine daha uygun ve hızlı erişebilmesinin her geçen gün daha önemli hale geldiği küresel sağlık teknolojileri ve dijital sağlık pazarının 2024 yılında 600 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Biz de Türkiye’de dijital sağlık alanındaki hizmet sunumu başta olmak üzere tüm dijital sağlık uygulamalarının geliştirilmesinde ve yaygınlaştırılmasında etkin rol alabilmek amacıyla yola çıkıyoruz. Bunun yanında dijital sağlık alanındaki gelişmelere katkı sağlarken, ulusal ve uluslararası kişi, kurum ve kuruluşlarla da ortak çalışmalar yürütmek adına alt yapı
çalışmalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

DİSADER Kurucu Üyeleri

İsim

Şirket

Arzu Kaprol

Arzu Kaprol Koleksiyonları

Banu Küçükel

Güven Sağlık Grubu

Behiç Berk Kuğu

Acıbadem

Berrin Özselçuk

Amazon Web Services (AWS)

Danyal Arslan

Farmazon

Ebru Sezer

Hacettepe Üniversitesi

Emin Fadıllıoğlu

Eczacıbaşı

Erden Asena

Doktor Sitesi

Fatih Çiftçi

Pusula

Haluk Özsarı

İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa

Huriye Özkan Tibet

Vademecum

Levent Yiğit

Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi

Mehmet Erhan Bulutçu

VKVSK (Koç Healthcare)

Metin Bağcı

Bilmed

Nadya Güher

Eczacıbaşı

Okan Özdemir

Allianz Sigorta

Pelin Sancak Göçtürk

Abbott Diabetics Care

Salih Güreş

TC Health

Serdar Gemici

Albert

Simten Malhan

Güven Sağlık Grubu

Tahir Tolga Koca

Monad YAZILIM

Uğur Genç

Memorial Sağlık Grubu

Yusuf Güleç

Bulut Klinik

Zekai Mehmet Tuğtan

Anadolu Sigorta

Ziya Bolgönül

Probel Yazılım

DİSADER Yönetim Kurulu

İsim

Unvan

Emin Fadıllıoğlu

Yönetim Kurulu Başkanı

Banu Küçükel

Başkan Yardımcısı

Mehmet Erhan Bulutçu

Başkan Yardımcısı

Uğur Genç

Başkan Yardımcısı- Sayman

Nadya Güher

Genel Sekreter

Zekai Mehmet Tuğtan

Yönetim Kurulu Üyesi

Okan Özdemir

Yönetim Kurulu Üyesi

Behiç Berk Kuğu

Yönetim Kurulu Üyesi

Berrin Özselçuk

Yönetim Kurulu Üyesi

Haluk Özsarı

Yönetim Kurulu Üyesi

Metin Bağcı

Yönetim Kurulu Üyesi

Pelin Sancak Göçtürk

Yönetim Kurulu Üyesi

Salih Güreş

Yönetim Kurulu Üyesi

Dijital Sağlık Derneği (DİSADER) Hakkında: Merkezi İstanbul’da
bulunan Dijital Sağlık Derneği (DİSADER) 2023 yılında kuruldu.
Üyeleri ile birlikte kaliteli, güvenilir ve global seviyede
Türkiye’de geleceğin dijital ekosistemini geliştirmek amacıyla
kurulan DİSADER’in; enformasyon teknolojileri, mobil uygulamalar ve
giyilebilir sağlık teknolojileri aracılığıyla ölçülebilir ve
erişilebilir, kişiye özel , akut ya da kronik sağlık sorunlarında
koruyucu/tedavi edici/rehabilite edici bir fonksiyona sahip olan ve
sürdürülebilir iyilik halini destekleyen uzaktan sağlık hizmeti
sunumu için toplumu bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak hedefleri
arasında bulunuyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, iki teröristin teslim olduğunu açıkladı. 

Yerlikaya, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Hakkari, Şanlıurfa, Muş, Antalya İl Jandarma Komutalıkları, Jandarma İstihbarat Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen müşterek operasyon neticesinde; BTÖ içerisinde Irak’ta faaliyet yürüttüğü tespit edilen Rosida (K) Helin ÖZGÖREN ve Hogir Armanç (K) Özer YILDIRIM adlı 2 terörist teslim oldu. Operasyonu gerçekleştiren kahraman Jandarmamızı ve kahraman Emniyetimizi tebrik ediyorum SON TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLİNCEYE KADAR MÜCADELEMİZ AZİM VE KARARLILIKLA DEVAM EDECEK” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Cep Telefonları bel, boyun bölgesinde uzun kullanıma bağlı hasarlar oluşturabilirken, şimdi de yaşlandırdığı ile ilgili bir açıklama yapıldı.

Mavi Işığın Yaşlanma Sürecimize Etkileri

Cep telefonları ve bilgisayarlar gibi teknolojik cihazlar tarafından yayılan mavi ışığın yaşlanma sürecimize etkileri konusunda bilgilendiren Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. İhsaniye Dönmez Çiçek’in açıklamaları aşağıda özgünleştirilmiştir: “Teknolojik cihazlarımızın ekranlarından yayılan mavi ışığın cildimize olan zararlı etkileri hakkında bilgi veren Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. İhsaniye Dönmez Çiçek, mavi ışığın cilt sağlığımız üzerindeki olumsuz etkilerini açıkladı. Mavi ışık, görünür ışık spektrumunun bir parçasıdır ve gün içinde sıkça maruz kaldığımız bir dalga boyuna sahiptir. Bilgisayarlar, telefonlar, LED televizyonlar gibi teknolojik cihazlar da mavi ışığı yaymaktadır. Ancak mavi ışığın cilt üzerindeki etkileri oldukça zararlıdır.

Mavi Işık Cep Telefonu Sayesinde Deriye Nüfuz Edebilir

Mavi ışık, diğer ışıklara göre deriye daha fazla nüfuz edebilir ve ciltte bazı olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bunlar arasında erken yaşlanma belirtileri, cilt tonu düzensizlikleri, hassas kişilerde kızarıklık, leke artışı, ciltte elastikiyet kaybı, çizgilerin kabalaşması ve derinleşmesi, ciltte mat bir görünüm ve hatta cilt hücrelerinde DNA hasarı bulunmaktadır. Bu nedenle, mavi ışığın cilt kanseri riskini artırabileceği belirtilmektedir. Özellikle gece saatlerinde mavi ışığa maruz kalmak, cildin biyolojik ritmiyle çeliştiği için cildin kendini onarma mekanizmasını bozabilir. Bu da ciltte yaşlanma ve hastalık belirtilerinin artmasına neden olabilir.

Nasıl Korunabiliriz ?

Mavi ışığın zararlarından korunmak için bazı önlemler almak gerekmektedir. Geniş spektrumlu güneş kremleri kullanmak, kozmetik ürünlerde mavi ışık filtresine dikkat etmek, gece saatlerinde teknolojik cihazları kullanmamak, cilt bakımına özen göstermek ve antioksidan desteği almak bu önlemler arasında yer almaktadır. Ayrıca, sağlıklı beslenmek, su tüketmek ve zararlı alışkanlıklardan kaçınmak da cilt sağlığını korumak için önemlidir. Mavi ışığın cilt üzerindeki olumsuz etkilerinden korunmak için bu önerilere uyarak cilt sağlığınızı koruyabilirsiniz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları Elemeleri B Grubu beşinci maçında yarın (22 Eylül Cuma) Brezilya ile karşılaşacak.

Japonya’nın başkenti Tokyo’daki Yoyogi Spor Salonu’nda oynanacak maç, TSİ 10.00’da başlayacak ve TRT Spor’dan canlı yayınlanacak. Filenin Sultanları, olimpiyat elemelerindeki ilk iki maçında Porto Riko ve Bulgaristan’ı 3-0, üçüncü maçında Peru’yu ve dördüncü maçında Arjantin’i de 3-1 mağlup etti. Elemelerde gruplarında ilk 2 sırada yer alan ülkeler, 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’na katılma hakkı elde edecek. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)