Kategori arşivi: Sağlık

HEPSEN’den Trakya Üniversitesi Başhekimine Açık Mektup !

Trakya Üniversitesi’nde neler oluyor ? HEPSEN, Trakya Üniversitesi Başhekimine hitaben açık bir mektup yayınladı.

HEPSEN Genel Başkanı Yunus Şimşek imzalı mektup şöyle, “Trakya Üniversitesi Hastanesi Başhekimi:
Kanunsuz sözel talimat vererek servislerin kapılarına özel güvenlik görevlilerini yığdınız. İllegal barikatlar kurdurmak suretiyle kanunsuz sözel talimatlar verdiniz. Tüm bu yasa dışı eylemlerinizin arkasında şahsınız ve illegal yapılanma duracak! Bu illegal eylemler ceryan ederken olay yerine intikal eden İl Emniyet Müdür Yardımcısına, tarafsız süreç yönetimi yapan Cumhuriyet Savcılığına ve konu ile ilgilenen Edirne Valiliğine teşekkür ederiz. Kurumda Hep-Sen üyesi veya başka bir sendika üyesine yapılan yasadışı tek bir davranış, karşılıksız bırakılmayacaktır.Merkez Yönetim Kurulumuz, eylemsellikte dahil tüm tedbirleri ele alacaktır.
Devletin kurumu, kişilerin kanunuyla değil devletin kanunu ile yönetilir. Koltuğunun arkasına saklanıp özel güvenlik görevlilerine suç işlettirme, karşımıza dikme! Devletin koltuğuna, devlet terbiyesiyle otur!
Kurumda dik duran, haksızlığa susmayan ve telefon yağmuruna tutan tüm sağlık emekçilerine yürekten teşekkür ediyoruz. Konu ile ilgili altı avukatımız görevlendirilmiştir.Hepimizin hareketi Hep-Sen hiçbir haksızlığa susmadığı gibi tek geri adım atmaz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Temizlik Görevlisi Çalıştığı Hastanede Doktor Olacak !

Temizlik Görevlisi çalıştığı hastanenin tıp fakültesini kazandı. İlham veren hikayeyi Bakan Koca duyurdu.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, ‘azimle çalışmanın’ önemini anlatan bir hikaye paylaştı. Koca, Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrin Servisinde görevli temizli görevlisi Melisa’nın aynı hastanenin tıp fakültesini kazandığını duyurdu. Bakan Koca, “Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrin Servisinde TEMİZLİK GÖREVLİSİ olarak çalışan Melisa, çalıştığı hastanenin tıp fakültesini kazandı. Hekimlik çocukluk hayaliydi. Başarısı için kutluyoruz. Aramızdaydın ama bu daha özel bir hoş geldin Melisa!” dedi.

İntörn Doktorlar Gibi Olmak istiyordum, Başardım

Sevincini gizleyemeyen Melisa ise, “Endokrin servisinde temizlik personeli olarak çalışıyorum. Bu yıl sınava girdim ve kazandım. Nasip olursa hastanemizde tıp fakültesine gireceğim. Annem çok mutlu oldu. Burası çok güzel bir hastane. Hayallerim vardı, gerçek oldu. Koridorda yürüyen intörn doktorları koridorda görüyordum. Onlar gibi olmak istiyordum. Akşam okula gideceğim, gündüz de görevimin başındayım” dedi.  Serviste görevli Prof.Dr. İbrahim Şahin, “Gerçekten ilham veren bir hikaye. Biz de çok gururlandık” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

“Mülakat, Adaletin Katilidir!”

Öğretmenlere Mülakat Tartışması sürüyor ! MEB Bakanı Tekin, mülakatın yapılması gerektiğini savunurken, sendikacılar karşı çıkmaya devam ediyor.

Komisyon Üyelerinin Referansları Süreci Etkileyebilir

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, mülakat süreçlerindeki adaletsizlikleri ve kul hakkı ihlallerini eleştirerek, mülakatın adaleti zedelediğini belirtti. Geylan, mülakat konusundaki endişeleri dile getiren kişilerin aslında insanların niyetlerini değil, sistemin sorunlarını göz önünde bulundurduğunu ifade etti. Geylan, yıllarca süren mülakat süreçlerinin adaletsizliklerle dolu olduğunu ve bu süreçte birçok kişinin haksızlığa uğradığını vurguladı. İşe alım, terfi ve yönetici atama mülakatları öncesinde adayların, çeşitli bağlantıları ve referansları olan merkezlerde etkisi altına alındığını dile getirdi. Mülakat komisyonlarının teşkilatının da önemli olduğunu vurgulayan Geylan, geçmiş deneyimlerin gösterdiği gibi komisyon üyelerinin referanslarına dayalı olarak atandığını ve bu durumun sürecin adil olmasını engellediğini ifade etti. Bu nedenle, komisyon üyelerinin vicdanlarının değil, referanslarının süreci etkileyebileceği kaygısını dile getirdi.

Kul Hakkı

Geylan ayrıca, eğitim sisteminin daha temelden yeniden ele alınması gerektiğini ve öğretmen yetiştirme sürecinin daha iyi planlanması gerektiğini öne sürdü. Öğretmen adaylarının, eğitim fakültelerinin programlarına daha uygun şekilde yetiştirilmeleri gerektiğini ve bu süreçte okullarla daha fazla etkileşimde bulunmalarının önemli olduğunu belirtti. Son olarak, Geylan kul hakkının önemine vurgu yaparak, herkesin bu konuda dikkatli olması gerektiğini ve adaletin sağlanmasının kritik olduğunu söyledi. Mülakat süreçlerinin adaleti zedeleme potansiyeline sahip olduğunu ve bu nedenle herkesin vicdanlı davranması gerektiğini ifade etti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

81 İlde Aile Çalıştayı Düzenlenecek

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türkiye genelinde ailelerin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahlarının artırılması amacıyla 81 ilin koordinasyonunda “Aile Çalıştayı” düzenliyor. Bu çalıştaylar, farklı konu başlıkları altında üniversiteler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarının katılımıyla gerçekleşiyor ve 22 Eylül 2023 tarihine kadar devam edecek.

Aile Çalıştayı’nda ele alınan konu başlıkları şunlardır:

  1. Aile, Eşitlik ve Adalet: Aile içi eşitlik ve adaletin sağlanması konusunda mevzuat, uygulamalar ve geliştirilmesi gereken alanlar tartışılıyor.
  2. Aile, Sosyal Kalkınma ve Refah: Ailelerin ekonomik ve sosyal yönden desteklenmesi için alınabilecek tedbirler ve destekler ele alınıyor.
  3. Aile, Hayat Boyu Gelişim ve Öğrenme: Aile bireylerinin hayat boyu öğrenme ve gelişimlerini desteklemek için yapılması gerekenler inceleniyor.
  4. Aile, Çevre ve İklim: Ailelerin iklim değişikliği ve afetlere karşı bilinçli olmalarını sağlayacak önlemler tartışılıyor.
  5. Aile, Teknoloji ve Dijitalleşme: Teknolojinin aile yaşamına etkisi ve ailelerin bilinçli medya kullanımı konularında çalışmalar yapılıyor.
  6. Aile Odaklı Sosyal Hizmetler: Ailelere yönelik sosyal hizmet uygulamalarının güçlendirilmesi ve erişiminin artırılması için öneriler değerlendiriliyor.

Bu çalıştaylar, ailenin toplum içindeki önemini vurgulayarak, ailelere daha iyi hizmet sunmayı amaçlıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, ailenin ülkenin temeli olduğunu belirterek, “Güçlü Birey, Güçlü Aile, Güçlü Türkiye” anlayışıyla ailenin korunması ve güçlenmesi için çalışmaların devam edeceğini ifade etti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Dört Terörist Etkisiz Hale Getirildi

İçişleri Bakanı Yerlikaya, Diyarbakır’daki ATAK Helikopterleri, İHA ve SİHA destekli operasyonda 4 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı koordinesinde, Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü ve Havacılık Dairesi Başkanlığınca yapılan çalışmalar sonucu, Kulp ilçesi ağaçlık alanda 4 teröristin saklandığının tespit edildiğini ifade etti.

Bunun üzerine Jandarma Genel Komutanlığı işbirliğinde, JÖH ve PÖH unsurlarının, ATAK helikopterleri ile EGM İHA ve J-SİHA’ların düzenlediği ortaklaşa operasyonla tespit edilen teröristlerin etkisiz hale getirildiğini kaydeden Yerlikaya, bu teröristlerden birinin kırmızı, birinin turuncu ve birinin de gri kategoride arananlar listesinde yer aldığını aktardı. Bakan Yerlikaya, “Aziz milletimizin bilmesini isterim, son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemize azim ve kararlılıkla devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Sözde Eyalet Sorumlusu Kırmızı Kategoride Aranıyordu

Etkisiz hale getirilen teröristlerden “Axin Muş” kod adlı Hülya Demirer’in, “BTÖ’nün sözde orta saha ile Amed Eyalet sorumlusu” olarak faaliyet gösterdiği ve “Terörden Arananlar” listesinde kırmızı kategoride arandığı belirlendi. Etkisiz hale getirilen teröristlerden “Rohat Pasur” kod adlı Cihat Ay’ın, “BTÖ’nün sözde Lice Ferhat Gücü sorumlusu” olarak faaliyet gösterdiği ve “Terörden Arananlar” listesinde turuncu kategoride yer aldığı aktarıldı. “Demhat” kod adlı Çetin Temel Demhat’ın ise “Terörden Arananlar” listesinde gri kategoride arandığı tespit edildi. Diğer teröristin kimlik tespiti çalışmasının devam ettiğini bildiren Bakan Ali Yerlikaya, “Operasyonu gerçekleştiren kahraman emniyetimizi ve kahraman jandarmamızı tebrik ediyorum. Şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmadığınız için hepinizi alınlarınızdan öpüyorum.” ifadelerini kullandı.  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

YÖK ve BAE Arasında İşbirliği Protokolü İmzalandı !

Yükseköğretim Kurulu ile BAE Eğitim Bakanlığı Arasında İş Birliği Mutabakatı İmzalandı

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar: “Mutabakatla yükseköğretim kurumlarımız arasında akademik personel ve öğrenci değişimi gibi alanlarda iş birliğini artırmayı, telekomünikasyon, elektrik-elektronik, yapay zekâ gibi önemli yükseköğretim alanlarında iş birliği yaparak bilimsel araştırmaları teşvik etmeyi hedeflemekteyiz.”

İki Ülke Arasında Yeni Ufuklar Açıldı

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Eğitim Bakanı Ahmad Belhoul Al Falasi “Birleşik Arap Emirlikleri Eğitim Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Yükseköğretim Kurulu Arasında Yükseköğretim Alanında İş Birliğine Yönelik Mutabakat Zaptı” imzaladı.Mutabakat zaptının imzalanması dolayısıyla Yükseköğretim Kurulunda düzenlenen törende konuşan Özvar, Yükseköğretim Kurulu olarak BAE Eğitim Bakanı Ahmad Belhoul Al Falasi ve beraberindeki heyeti ağırlamaktan büyük memnuniyet duyduklarını söyledi. Türkiye ile BAE arasındaki ikili ilişkilerin son dönemdeki hızlı gelişiminin, iş birliğinin her alanda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdiğini ifade eden Özvar, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Sayın Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan’ın davetlisi olarak 19 Temmuz 2023 tarihinde gerçekleştirdiği ziyaret, iki ülke arasında yeni ufukların açılmasına vesile olmuştur. Sayın Devlet Başkanlarının belirlediği vizyon doğrultusunda, yükseköğretim alanında da iş birliğimizi güçlendirmeye yönelik somut adımlar atma kararı almış bulunmaktayız.” dedi.

İki Ülke Arasında Akademik Personel ve Öğrenci Değişimi

Bu kapsamda bugün imzaladıkları yükseköğretim alanında iş birliğine dair zaptın iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da ileriye taşınmasındaki kararlılığın bir simgesi olduğunu belirten Özvar, “Bu mutabakatla yükseköğretim kurumlarımız arasında akademik personel ve öğrenci değişimi gibi alanlarda iş birliğini artırmayı, telekomünikasyon, elektrik-elektronik, yapay zekâ gibi önemli yükseköğretim alanlarında iş birliği yaparak bilimsel araştırmaları teşvik etmeyi hedeflemekteyiz.” ifadelerini kullandı. Yükseköğretim Kurulu olarak öncü ve yenilikçi adımlarla yükseköğretimdeki kaliteyi artırmak ve uluslararası alanda etkinliği sürdürmek amacıyla bir dizi icraatta bulunduklarını anlatan Özvar, özellikle uluslararasılaşma konusunda önemli adımlar atıldığını vurguladı.

“Kültürel ve akademik iş birliklerine büyük önem veriyoruz”

“Bugün Birleşik Arap Emirlikleri ile imzaladığımız iş birliği anlaşmasında olduğu gibi, Türkiye’nin diplomatik faaliyetlerini destekleyen kültürel ve akademik iş birliklerine büyük önem veriyoruz.” diyen Özvar, son dönemde Özbekistan, Azerbaycan, Cezayir gibi ülkelerle gerçekleştirilen mutabakatlar ve uluslararası iş birliği protokolleri ile yükseköğretimde küresel düzeyde etkileşimi artırmayı amaçladıklarını vurguladı. Ayrıca, yakın zamanda İslam İşbirliği Teşkilatının önemli kuruluşlarından SESRIC ile de bir iş birliği protokolü imzalayarak Teşkilata üye ülkelerdeki öğrencilere, Türkiye’deki üniversitelerde eğitim görme ve iş birliği yapma imkânı tanıdıklarını anlatan Özvar, “Bu sayede ülkemizin uluslararası alandaki kalkınma çabalarını daha da etkin ve verimli bir şekilde ilerletmeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye’de uluslararası araştırmacıları teşvik amacıyla başlatılan projelere de değinen Özvar, ayrıca, çağın gereksinimlerini yakından takip ederek, ihtiyaçları karşılayacak nitelikte adımlar atmaya önem verdiklerini söyledi. Özvar, bu kapsamda stratejik kurum ve kuruluşlarla yakın iş birliği içinde oldukları belirterek, petrol, doğal gaz, açık deniz servisleri, harita veya geomatik mühendisliği, madencilik, tekstil ve deri mühendisliği bölümlerini seçen öğrencilere de destek sağlandığını anlattı.

BAE Eğitim Bakanı Ahmad Belhoul Al Falasi

Yükseköğretim Kurulu Başkanı Özvar, “Gerek uluslararasılaşma gerekse de teknoloji alanında gerçekleştirdiğimiz icraatlarımız Türkiye’nin yükseköğretim alanında ne kadar dinamik ve geleceğe yönelik kararlı adımlar attığını göstermektedir. Bugün imzaladığımız Mutabakat Zaptı da bu hedefler doğrultusunda gerçekleştirilen önemli bir girişimi temsil etmektedir.” ifadelerini kullandı. BAE Eğitim Bakanı Ahmad Belhoul Al Falasi de konuşmasında iki ülkenin güçlü kültürel ve ekonomik bağlara sahip olduğunu belirterek, imzalanan mutabakatın yükseköğretim sistemlerini güçlendirmede ve iki ülkenin deneyimlerini artırmada önemli rol oynayacağını kaydetti. Dünyanın en kapsamlı burs programı olarak kabul edilen Türkiye Burslarının başarısının ilgisini çektiğini söyleye Al Falasi, “Yarının güçlü ve yenilikçi eğitim sistemlerini şekillendirirken birlikte çalışmayı, birbirimizden öğrenmeyi ve yeni iş birliği fırsatlarını keşfetmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Eğitimde mükemmeliyette yeni zirvelere ulaşmak için ortak güçlerimizi geliştirelim.” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Özvar ve Al Falasi mutakabat zaptını imzaladı.

Günün Hangi Saatleri Spor İçin Uygundur? Hangi Saatlere Dikkat Edilmeli?

Sabahın erken saatlerinde yapılan sporlar, daha fazla yağ yakma ve iştah bastırma sebebiyle düşük kan basıncı, daha iyi uyku ve daha fazla kilo kaybı ile ilişkili olabilir.

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Murat Şener konu hakkında bilgiler verdi.

Araştırmalar ayrıca, kişilerin daha sonraki günlerde rutinlerini bozması muhtemel dikkat dağılmalarından dolayı sabah egzersizi ile daha tutarlı olma eğiliminde olduklarını göstermektedir.

Bununla beraber, öğleden sonra veya akşam yapılan sporlar vücut ısısı ve esneklikteki yükselişlerle ilişkilidir ve aerobik performansı ile birlikte gücü arttırmada daha iyi görünmektedir. Fakat genel sağlık etkileri için egzersiz yapmak isteyenler için en iyi zaman, egzersizin en iyi şekilde yapılabildiği ve düzenli olarak yapmanıza izin veren zamandır.

Amerikan Kalp Birliği, haftada en az 150 dakika orta şiddette veya 75 dakika şiddetli aerobik egzersiz önermektedir. Bunun dışında haftada üç kez direnç eğitimi eklemek de egzersiz yapan bireye daha fazla fayda sağlayabilir. Birçok değişken, günün saati, yeri, faaliyet türü ve sosyal ortam dahil başarılı bir egzersiz programına katkıda bulunur. Bununla birlikte, egzersizin fayda sağlamasında ki en önemli faktör devamlılıktır ve olumlu sonuçların elde edilmesi ile güçlü bir şekilde bağlantılıdır.

Sabah çalışıyorsanız, sabah sporu en iyisidir. Gece çalışan iseniz, günün ilerleyen saatlerinde egzersiz yapmak stresi atmak ve gevşetmek için çokta iyi olabilir. Çoğu insan için yatmadan hemen önce egzersiz yapmaktan kaçınmak en iyisidir, çünkü uyuma yeteneğinizi etkileyebilir. Kısacası, egzersiz için en uygun zaman, yapacak en fazla enerjiye ve motivasyona sahip olduğunuz zamandır. Neden egzersiz yaptığınıza bakılmaksızın, sizin için en uygun zamanı seçin ve buna bağlı kalın.

 

Hastane Acilinde Silahlı Çatışma !

Hastane acilinde silahlı çatışma yaşandı. Sağlıkta şiddet hız kesmeden sürüyor !

Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Berna Boran, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Gelen bilgilere göre; dün gece saat:02:30 sularında Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesine silahlı yaralanma sonucunda gelmiş olan bir kadının tedavisi devam ederken, hastaneye gelen karşı tarafın yakınları, yaralanmaya sebep olan vatandaşın yakınının hastane acilinde vurulmasıyla hastane acili adeta savaş alanına dönmüş. Sağlık çalışanlarımız ve sağlık hizmeti almaya gelmiş olan vatandaşlarımız panik halinde sağa sola kaçışmışlar ve hastane acilinde bir süre sağlık hizmeti sunumu durmuştur” dedi.

Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Güvenlik Sorunu Var

Boran, sözlerini şöyle sürdürdü, “Sosyal medya hesaplarına yansıyan görüntü, olay sanki bir devlet hastanesinde değil de, adeta atış poligonunda gibidir. Yaşanan bu olay kamu kurumu olan Devlet Hastanelerimizin güvenlik sorununu bir kez daha ortaya koymuştur. Devlet hastanemizin camları kırılmış, duvarlarına kurşunlar isabet etmiştir. Sağlıkta şiddet başta olmak üzere, hastanelerimizde çok büyük güvenlik sorunu bulunmaktadır. Yetkililerimiz seyirci olmayı bırakarak, acilen çözüm yolları aramalıdırlar. Sağlık Bakanlığımız ve İçişleri Bakanlığımızın, emniyet güçlerimizle ve güvenlik görevlilerimizle bu sorunu çözeceğine inanıyoruz” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Öğretmenlerin Mülakat Tartışması Sürüyor !

Öğretmen Mülakat sisteminde geri adım yok ! MEB Bakanı Tekin mülakatın ayrıntılarını açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in gündemine aldığı mülakat konusunda tartışmalar sürüyor. Eğitim sendikaları öğretmen alımlarında mülakat yapılmasına karşı çıkarken, Bakan Tekin katıldığı bir TV programında mülakat çalışmasının detaylarını açıkladı.

Mülakat 2015’ten beri Gündemde

Açıklamalarına, Dünyanın hiçbir ülkesinde eğitimle ilgili tartışmaların bitmeyeceğini çünkü herkesin daha iyisi olması için çabaladığını belirterek başlayan Bakan Tekin, kendilerinin de Türkiye’deki tartışmalarda eleştirileri saygıyla karşıladıklarını, daha iyiye ulaşmak için nasıl adımlar atmaları gerektiğine dair bu eleştirilerden politika önermeleri çıkardıklarını söyledi.  Öğretmenlere yapılacak mülakatla ilgili soru üzerine Tekin, bu konunun kamuoyunda son günlerde konuşulduğuna işaret ederek, “Tek başına mülakatın sanki sadece mülakat yapmak üzere çıkartılmış bir kurgu olarak sunuluyor. Bir kere bunu bir izah etmek gerekiyor.” ifadesini kullandı. Bakan Tekin, bu konunun gündeme 2015’ten itibaren girmeye başladığını ve o yıl aslında mülakatlarla ilgili referans teşkil edecek başka düzenlemelerin hazırlığını yaptıklarını dile getirdi.

Öğretmen Mülakat sisteminde geri adım yok ! MEB Bakanı Tekin mülakatın ayrıntılarını açıkladı.

Öğretmen İstihdamı ve Öğretmen Yetiştirme Sürecini Revize Etmemiz Gerekiyor

Bakan Tekin, şunları söyledi : “Biz dedik ki, ‘Yeni dönemde öğretmen istihdam politikasını, öğretmen yetiştirme sürecini revize etmemiz gerekiyor. Yani çoktan seçmeli bir sınavla öğretmen atamanın yeterli olmadığını, öğretmen arkadaşlarımızın üniversiteye, lisans programına tercih sıralamasından başlayıp lisans eğitimi esnasındaki ilave kazanımlarına kadar; yani bir öğrencimiz yabancı dil kursuna gidiyorsa, bir sosyal sorumluluk projesi yapıyorsa ilave ya da üniversite bünyesindeki Erasmus gibi uluslararası ya da ulusal projelere dahil oluyorsa bunların hepsinden bir portfolyo oluşturalım ve böyle bir süreç başlatalım’ dedik. ‘Öğretmen yeterlilikleri belgesi ve ardından Öğretmen Yetiştirme Strateji Belgesi’ diye belgeler yayınladık. Bunlar devletin o dönemki kurumlarında yoğun olarak tartışıldı. Mülakat dediğimiz de şöyle bir şeydi orada bu konu gündeme geldiğinde; bütün bu süreci izleyip sonucunda bir komisyon önünde öğretmen adayımızın kendisini değerlendirdiği bir süreçti. Fakat sonrasında 15 Temmuz olunca mevzu sadece mülakat ve güvenlik araştırmasıyla sınırlandırılmak zorunda kaldı.”

“Öğretmenler KPSS sınavına girerek bir sıralama elde ettikten sonra mülakata giriyor”

Geçen hafta bir yayında söylediği “mülakat gibi mülakat” ifadesinin ardından eleştirilerin bir kısmının başladığını ve bu eleştirileri art niyetli olarak gördüğünü belirten Tekin, “Orada kastettiğim şey şuydu; şu ana kadar uygulanmakta olan mülakat, KPSS skoru notunun aynısını mülakat komisyonları veriyor. Yani adaletsiz… Çünkü, kurulmaya çalışılan sistem, tam olarak kurulamadığı için böyle bir problem var” diye konuştu.  Tekin, yapmak istediği şeyin, bütün bu süreci başından itibaren kurgulamaya çalıştıkları gibi kurgulamak olduğunu vurgulayıp, şu an öğretmenlerin KPSS sınavına girerek bir sıralama elde ettikten sonra mülakata girdiğini anlattı. Bu mülakatta da “adaletsizlik olmasın” mantığıyla öğretmen adayına KPSS skoruna muadil bir skor verilip sıralamaya sokulduğuna işaret eden Bakan Tekin, “Peki, bu doğru mu, yeterli mi?” diyerek bu konularla ilgili bazı rakamlar paylaşmak istediğini ifade etti.  Bakan Tekin, yaklaşık 128 alanda öğretmen ataması yaptıklarını, ÖSYM’nin bunlardan 17-18’inde KPSS’ye ilave olarak öğretmenlik alan bilgisi testi uyguladığını aktardı.

Mülakat süreci nasıl olacak?

Şimdi konuştukları mülakatla ilgili de eleştirilerin olduğuna işaret eden Tekin, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu eleştiriyi yapanların şunu bilmesi lazım. Öğretmenler KPSS sonrasında mülakat notuna göre atanıyorlar. Biz ise şöyle bir mekanizma geliştirmek istiyoruz, KPSS skoru, onun yüzdelik dilimini alacağız yüzde 50. Yüzde 50 de mülakat performansını alacağız arkadaşımızın. Yüzde 50-50 planlıyoruz. Biz aslında mülakatla ilgili bambaşka bir yapıyı getiriyoruz. Dolayısıyla bu eleştiriyi yapanların da biraz bu konuları bilerek eleştirmesi gerekiyor. Yüzde 50-50 yaptığımızda mülakatla ilgili de hazırladığımız kılavuzu atama takvimi belli olduğunda bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Neyi ölçeceğiz? Bir; KPSS skoruna göre atama yapacağımız öğretmenin 3 katı kadar adayı kendilerine tanımladığımız mülakat merkezlerinde mülakata davet edeceğiz. 30 büyükşehirde mülakat yapmayı planlıyoruz.” Bakan Yusuf Tekin, her öğretmen adayı için başvurduğu alanla ilgili elektronik ortamda soru bankası oluşturduklarını anlatarak, aday salona girdiğinde karşısına elektronik ortamda rastgele bir soru çıkacağını ve kendisine 45 dakikalık bir ders saati süreci kadar zaman tanınacağını belirtti. Burada ilköğretim matematik öğretmenliği için aday olan birinden, 6. sınıfın bir matematik konusunu öğrencileriyle nasıl paylaşacağını bu süre içerisinde bir ders gibi anlatmasının isteneceğini dile getiren Tekin, “Bu, yönetmelikte de bu şekilde olacak. İkinci ölçeceğimiz; o esnada öğrencileriyle yani jüri üyeleriyle iletişim becerisini ölçeceğiz. Problem çözme becerisini ölçeceğiz. Bir de tutum ve değerler. Yani öğrencileriyle ilgili bu anlamdaki ilişkisini bu açıdan ölçeceğiz” şeklinde konuştu.

“Adayın, hangi komisyonda mülakata gireceğine dair bir bilgisi olmayacak”

Bakan Tekin, torpil mekanizmasını engellemek için nasıl bir yaklaşımın ortaya konulduğuna yönelik bir soru üzerine şunları söyledi: “Ben inançlı bir insanım. Hiç tanımadığım bir insanın lehine bir tasarrufta bulunmak için bununla ilgili olarak kul hakkı yemeyi düşünecek bir insan değilim. Sayın Cumhurbaşkanımız da bize defalarca böyle söylemişti bu kurguyu ilk yaptığımızda. Bu sistemde üzerinde en çok durduğumuz şey kul hakkı yemeden, herhangi bir adaletsizliğe, herhangi bir ideolojik kayırmaya müsaade etmeden bunu yapabilmek. Dolayısıyla bunu yapacağımız için komisyon üyeleri, karşısına çıkacak aday listesiyle ilgili herhangi bir bilgisi olmayacak. Adayın, hangi komisyonda mülakata gireceğine dair bir bilgisi olmayacak. Bu, sınavın öncesinde alacağımız tedbirler.” Sınav esnasındaki tedbirlerle ilgili de açıklama yapan Tekin, “Bu 45 dakikalık zaman diliminde öğretmen arkadaşımız, dakika dakika hesapladık, tanışma, kendisini tanıtma ve hazırlık süreci 5 dakika. Anlatılacak konuyla ilgili öğretmen adayımıza 5 dakika, ‘Senin sorun bu. 5 dakika düşün nasıl anlatacaksın bunu.’ diye paylaşacağız. Sonra sunumu ve diğer başlıklara yönelik sorulara cevap vermesi için… Sonra adaya da diyoruz ki burada konuştuğun şeyleri, bir sınav kağıdına ‘Ben şunları anlattım’ diye hukuki bir prosedür söz konusu olursa, bunu yargıya taşıdığımızda aday kendi cevaplarını, kendi el yazısıyla imzaladığı bir metni de bize teslim edecek. Ayrıca kamera kayıtları var.” ifadelerini kullandı.

Diğer Mesleklerde de Bir Seçme Mekanizması Var

Bakan Tekin, düşünemedikleri başka bir tedbiri düşünen varsa bunu kendileriyle paylaşmaları halinde onu da hayata geçireceklerini dile getirerek, önerilere açık olduğunu vurguladı. Şu anda diplomatlık, kaymakamlık, hakimlik ve polislik dahil bütün mesleklerde mülakatla alım olduğunu aktaran Tekin, kendisinin öğretmeni çok başat bir yere konumlandırdığını söyledi. Bakan Tekin, diğer mesleklerde bir seçme mekanizması varken öğretmenlikte olmadığı bir mekanizma kurgulanırsa öğretmenler açısından da yanlış anlaşılabilecek bir sonucun ortaya çıkacağını ifade ederek, mümkün olduğu kadar fazla sayıda atama yaparak öğretmen adaylarını aralarına almak istediklerini söyledi. Bunu seçerken maddi ya da manevi sorumluluklarının bulunduğunu anlatan Tekin, hem pozitif hukuka hem de düşünsel yapılarına göre sorumluluk hissettiğini ifade etti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

 

Sporla Engelsiz Yaşam Projesi

Sporla Engelsiz Yaşam Projesi başlatan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çalışmanın tanıtımını gerçekleştirdi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Sporla Engelsiz Yaşam” programıyla, engel durumuna göre bireylere on farklı sportif test uygulayarak, fiziksel ve sportif yatkınlıklarını belirleyeceklerini ifade etti.  Saray Engelsiz Yaşam Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen “Sporla Engelsiz Yaşam Programı”nda konuşan Bakan Göktaş, özel gereksinimli bireylerin daha iyi bir yaşam sürmelerine yönelik birçok proje yürüttüklerini belirtti. Bu kapsamda, Gençlik ve Spor Bakanlığının katkılarıyla “Sporla Engelsiz Yaşam Programı”nı hayata geçirdiklerini aktaran Göktaş, “Sporla rehabilitasyon olarak tanımladığımız bu programla herkesin yapabileceği bir spor dalının olabileceğine vurgu yapmak istiyoruz. Engel durumuna göre bireylerimize 10 farklı sportif test uygulayarak, fiziksel ve sportif yatkınlıklarını belirleyeceğiz. Testlerden elde edilen puanlamalarla uygulanacak istatistiksel bilgiler doğrultusunda kategoriler oluşturulacak. En üst kategoride spor yapabilecek bireylerimizi uygun branşlara yönlendireceğiz” şeklinde konuştu. İçeriğinde farklı spor branşlarının olacağı eğitim programının koordinasyonunu bakanlığın spor kulübü tarafından görevlendirilen branş antrenörleriyle sağlayacaklarını bildiren Göktaş, her ilde bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına ait spor kulüplerini güçlendireceklerini de kaydetti.

Sporla Engelsiz Yaşam Projesi başlatan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, çalışmanın tanıtımını gerçekleştirdi.

“Özel gereksinimli bireylerimizin başarılarıyla gurur duyuyoruz”

Dünya İşitme Engelliler Güreş Şampiyonasında sporcuların 26 madalya ve 4 kupa kazanarak takım halinde tarihte ilk defa dünya şampiyonu olduklarını belirten Göktaş, çeşitli spor branşlarında uluslararası yarışmalarda madalya kazanan ve şampiyon olan engelli sporcuları ve takımları tebrik etti. Mahinur Özdemir Göktaş, “Özel gereksinimli bireylerimizin aslında başarılarıyla hepimiz gurur duyuyoruz” diye konuştu. Programın ardından basın mensuplarının projeye ilişkin sorularını yanıtlayan Bakan Göktaş, sporcuların hem kendi yeteneklerini keşfettiklerini hem de mutlu olduklarını ifade etti.  Göktaş, “Gençlik ve Spor Bakanlığıyla dünya şampiyonlarını çıkarmaya devam ederiz. Sporun iyileştirici ve rehabilitasyona yönelik rolünü bildiğimiz için böyle farkındalık programlarını Türkiye genelinde yaygınlaştıracağız. Bu 6 aşamalı bir proje. Bugün ilk aşamasını yapıyoruz, önümüzdeki dönemde çok daha iyi yerlerde, güzel sporcularımız olmaya devam edecek, biz de onları destekleyeceğiz” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)