Yazar arşivleri: ismail USTA

Milli Eğitim Bakanı Değişti, Sağlıklı Bakanı Koca Koltuğunu Korudu

Yeni kabinede Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca koltuğunu korurken, Milli Eğitim Bakanı değişti. MEB’İn koltuğuna Yusuf Tekin oturdu.

Yeni Kabine şu isimlerden oluştu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Cevdet yılmaz

Adalet Bakanlığı
Yılmaz Tunç

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
Mahinur Özdemir Göktaş

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Vedat Işıkhan

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı
Mehmet Özhaseki

Dışişleri Bakanlığı
Hakan Fidan

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Alparslan Bayraktar

Gençlik ve Spor Bakanlığı
Osman Askın Bak

Hazine ve Maliye Bakanlığı
Mehmet Şimşek

İçişleri Bakanlığı
Ali Yerlikaya

Kültür ve Turizm Bakanlığı
Mehmet Nuri Ersoy

Milli Eğitim Bakanlığı
Yusuf Tekin

Milli Savunma Bakanlığı
Yaşar Güler

Sağlık Bakanlığı
Fahrettin Koca

Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı
Mehmet Fatih Kacır

Tarım ve Orman Bakanlığı
İbrahim Yumaklı

Ticaret Bakanlığı
Ömer Bolat

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Abdülkadir Uraloğlu

(BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)

Aile Hekimlerine ve Sağlık Çalışanlarına Deprem Tazminatı Yok!

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgelerde görev yapan memurlara deprem tazminatı ödenmesine dair genelgenin ayrıntıları sağlık camiasında tepkilere neden oldu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yayımlanan genelgede deprem bölgelerinde görevli kamu personeline 6 Şubat 2023 tarihinden geçerli olmak üzere 6 ay süreyle 2059,99 TL tazminat ödenmesi ile ilgili çıkarılan genelge Resmi Gazetede yayımlandı. Genelge kapsamında tazminat ödenecek kamu görevlileri arasında sağlık çalışanlarının olmaması tepkilere neden oldu.

Aile Hekimlerine ve Sağlık Çalışanlarına Deprem Tazminatı Yok!

Depremlerde hayatlarını kaybeden çok sayıda sağlık çalışanı olmasının yanında zor şartlar altında aylardır sağlık hizmeti vermek için çabalayan sağlık çalışanlarının genelge dışı tutulması tepkilere neden oldu. Meslek örgütleri kamudaki sağlık çalışanlarının genelge dışı tutulmasına ilişkin açıklama yaptı. Genelgenin yayımlanmasının ardından valilikler tarafından il sağlık müdürlüklerine gönderilen deprem tazminatı hakkındaki resmi yazıda, “sözleşmeli aile hekimleri ile aile sağlığı merkezleri çalışanlarının ödemelerinde; kayıtlı kişiler için ödenecek ücret, tarama, takip katsayısı ile maaşa esas nüfus puanı ve teşvik ödemeleri her biri ayrı ayrı hesaplanarak olağanüstü durumdan önceki son aya ait aylık ücretlerinden az olmamak üzere ödeme yapılır. İlgili maddeye istinaden mevcut durumda aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarına ‘deprem tazminatı ücreti’ adı altında herhangi bir ödeme yapılamayacağı hususunda gereğini rica ederim” cümleleri yer aldı. 

TTB’den Sağlık Bakanlığına Çağrı!

Konuyla ilgili ilk açıklama Türk Tabipleri Birliği’nden (TTB) geldi. TTB, 12 Mayıs 2023’te yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı kararnamesi uyarınca; deprem bölgesinde görev yapan tüm depremzede kamu emekçilerine 6 ay boyunca 2.060 TL ödeme yapılması kararı alınmıştır. Buna karşın birçok ilde hukuksuz ve ayrımcı bir tutum ortaya çıkmıştır. 6 Şubat depremlerinde çok sayıda aile hekimi ve ASM çalışanı da kayıplar vermiş, yaralanmış, evsiz kalmış; buna karşın deprem bölgesinde koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine binaen geçici yerleşim alanlarında ve köylerde özveriyle çalışmalarını sürdürmüştür. Hekimlerin ve sağlık emekçilerinin emeklerinin karşılığının verilmesi, moral ve motivasyonlarının yüksek tutulması kamu otoritesinin sorumluluğudur. Sağlık Bakanlığı’nı derhal harekete geçerek sorunu çözmeye çağırıyor, TTB olarak sürecin takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.

Hekim Birliği: Yanlış ve Haksız Uygulamadan Acilen Dönülsün!

Hekim Birliği, deprem bölgelerindeki aile hekimlerine ve sağlık çalışanlarına deprem tazminatı ödenmemesi konusunda açıklamada bulunarak yanlıştan acilen dönülmesi çağrısı yaptı. Hekim Birliği, “Depremde kayıplar veren, evsiz kalan ve tüm bunlara rağmen canla başla çalışan aile hekimlerimize ve aile sağlığı çalışanlarına deprem tazminatı ödenmemesi kabul edilemez. Yetkilileri acilen bu yanlış ve haksız uygulamadan dönmeye, depremzedelere bir deprem daha yaşatmamaya davet ediyoruz” açıklamasında bulundu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

 

MEB’den LGS’ye Girecek Öğrencilere Öneriler

Millî Eğitim Bakanlığınca, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yarın merkezî sınava girecek öğrencilerin süreci etkili şekilde yönetebilmeleri ve sınav kaygısıyla başa çıkabilmeleri için uzman rehber öğretmen ve psikolojik danışmanların çeşitli önerilerde bulunduğu broşür hazırlandı. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce merkezî sınava katılacak öğrenciler için hazırlanan broşürde şu tavsiyeler yer aldı:

 Sınavdan önce;

  • Aileniz ve arkadaşlarınızla vakit geçirebilirsiniz. 
  • Motivasyonunuzu yüksek tutmalı ve moralinizi bozacak durumlar ve kişilerden uzak durmalısınız. 
  • Sınavda elinizden geleni en iyi şekilde yapacağınıza yönelik kendinizi motive etmelisiniz. 
  • Sınavdan önceki gününüzü yorucu etkinlikler yapmadan normal bir gün gibi geçirmeye dikkat etmelisiniz. 
  • Sınav günü ulaşım süresini ve güzergâhını planlayabilmek için sınava gireceğiniz okulu son güne bırakmadan gidip yerinde görmelisiniz. 
  • Uyku düzeninize dikkat ederek yeteri kadar uyumaya özen göstermelisiniz. Ne geç ne de erken uyumalısınız. 
  • Uyumadan önce gevşeme ve nefes egzersizleri yapabilirsiniz. 
  • Beslenme düzeninizi bozmadan sağlıklı ve aşırıya kaçmayacak şekilde yemek yemelisiniz. 
  • Dengeli bir kahvaltı yapmalı ve alışık olmadığınız gıdaları tüketmekten kaçınmalısınız. 
  • Hava durumuna uygun ve rahat kıyafetler giymelisiniz. 
  • Sınav yerine geç kalmayacak şekilde yola çıkmalısınız. 
  • Sınava getirilmemesi gereken eşya, cep telefonu, takı gibi araç gereçlerin üzerinizde bulunmamasına dikkat etmelisiniz. 
  • Sınavda yanınızda bulundurmanız gerekeni (kimlik, su vb.) daha önceden hazırlamayı unutmamalısınız. 
  • Özel eğitim ihtiyacı olan öğrenciler sürekli kullandıkları araç gereç ve cihazları kendilerinin getirmesi kaydıyla sınavda kullanabilecek.
  • Unutmayın… Sınav stresi normaldir ancak sınav öncesinde yaptığınız hazırlıklar ve sınav sırasında uygulayacağınız stratejilerle bu stresi azaltabilirsiniz.

 Sınav sırasında;

  • Soruları anlamak için gereken zamanı ayırarak ve cevaplarınızı düşünerek başarılı bir sınav süreci geçirebilirsiniz.
  • Sınav sırasında sakin kalmaya özen göstermeye ve soruları okumaya dikkat edin. Ayrıca, sınav boyunca sürenizi verimli kullanarak tüm soruları cevaplamaya çalışınız.
  • Son olarak sınav ölçütlerinin sadece bir değerlendirme ölçüsü olduğunu ve gerçek sizi tam olarak yansıtamayabileceğini unutmayın. Sınavdan sonra ne olursa olsun, sizinle gurur duyacağımızı unutmayın. Kendinize güvenin ve sınavda en iyi performansınızı sergileyin.
  • Hayallerinizi başaracağınıza inancımız tamdır.
  • Unutmayın, her zaman yanındayız ve sizinle gurur duyuyoruz. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Sağlık Deposu: Kekik Çayı – BSHA

Mutfakların en sevilen baharatlarından kekik, sağlık için de çok faydalı. Kekik çayının sağlık problemlerine karşı destekleyici olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Kekik çayı kalp ve damar sağlığı başta olmak üzere sağlık üzerine birçok faydası var. Yaklaşık 1 gram kekik içerisinde; K vitamini, kalsiyum, demir, manganez gibi önemli vitamin ve mineraller bulunuyor. Kekik çayının bu özellikleri, onu sağlık üzerinde olumlu etkiler gösteren bir bitki çayı haline getiriyor” dedi.

Ballıbabagiller ailesine ait olan kekiğin yapılan araştırmalara göre 400’den fazla çeşidi bulunuyor. Kekik çayının, taze kekik dallarının veya kekik çiçeklerinin demlenmesi ile hazırlanan bir bitki çayı olduğunu söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Bir tutam kekik ve bir miktar sıcak su kekik çayı için yeterli. Kekik çayı yapılırken öncelikle yarım litre su bir çaydanlığa alınır ve kaynatılır. Ardından yaklaşık 1 tatlı kaşığı kuru veya taze kekik bardağa alınır ve üzerine kaynayan su eklenir. Üzeri kapalı bir biçimde 10-15 dakika demlenmeye bırakılır. Demlendikten sonra süzülerek tüketilir.
İsteğe bağlı olarak bir çay kaşığı bal ve limon ilave edilebilir” dedi.

Kekik çayı bağışıklığı güçlendiriyor

Laboratuvar ortamında yapılan bazı çalışmalara göre kekiğin kan basıncını düşürmeye yardımcı olurken aynı zamanda da antioksidan bakımından oldukça zengin bir bitki olduğunu söyleyen Tuba Örnek, “Yapılan bilimsel araştırmalara göre kekiğin içerisinde antibakteriyel özelliklere sahip önemli bileşenler
bulunuyor. Kekik çayı, sindirim sistemini rahatlatmaya ve hazımsızlığı gidermeye yardımcı olurken; bağışıklık
sistemini güçlendirmeye, solunum yollarını rahatlatmaya, kilo kontrolüne ve stresi azaltmaya destek oluyor. Kekik çayı içeriğinde bulunan antioksidanlar sayesinde akne, mantar gibi cilt sorunlarına bağlı semptomların hafiflemesine de yardımcı oluyor” diye konuştu.

Hipertansiyon ve diyabeti olanlar kekik çayı tüketmemeli

Kekik çayının güzel kokusu ve güçlü antioksidan özellikleri nedeniyle eski zamanlardan bu yana pek çok insan tarafından tüketildiğini paylaşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “Bazı kişiler için kekik çayı tüketimi zararlı olabilir. Bu kişilerin başında hipertansiyon, diyabet gibi kronik bir sağlık sorunu bulunan
insanlar gelir. Bu kişiler kekik çayı tüketmesi kan basıncının veya kan şekerinin kontrolsüz bir biçimde düşmesine neden oluyor. Yapılan araştırmalara göre kekiğin kan dolaşımını hızlandırıcı özelliği bulunuyor. Özellikle kan sulandırıcı özelliği bulunan ilaç kullananların veya yakın zamanda cerrahi bir operasyon geçirecek olanların doktorlarına danışmadan kekik çayı tüketmesi önerilmez. Aynı zamanda bazı araştırmalar kekiğin vücutta östrojen gibi davranabileceğini gösteriyor. Bu nedenle hormon ilacı kullananlar da kekik tüketiminden uzak durmalı” dedi.

Hamilelik döneminde olan kadınlar kekik çayı tüketmeden önce doktora danışmalı

Hamilelik döneminde anne adayının rahmindeki fetusun plasenta aracılığıyla annenin tükettiği yiyecek ve içeceklerden faydalandığını söyleyen Tuba Örnek, “Bu süreçte annenin tükettiği faydalı besinler olduğu gibi zararlı besinler de bebeğe ulaşır. Hamilelikte kekik çayı tüketimi üzerinde yapılan yeterli bilimsel çalışma olmamakla birlikte hamile kadınların kekik ve kekik çayı tüketmeden önce doktorlarına danışmaları gerekir.
Ayrıca kekik yağı tüketimi üzerine laboratuvar ortamında yapılan bazı araştırmalar, kekiğin hamile kadınlarda düşüğe ve erken doğuma neden olabileceğini gösteriyor” diye konuştu. (BSHA)

Keyifli.net: İçeriğiyle Hayatınıza Renk Katmayı Hedefleyen Bir Platform

Keyifli.net, hayatınıza renk katmayı hedefleyen, içeriğiyle size ilham veren ve keyifli anlar yaşamanızı sağlayan bir platformdur. Sizlere güzel sözler, motivasyon dolu mesajlar, eğlenceli içerikler ve daha birçok seçenek sunarak, her gününüzü daha anlamlı ve keyifli hale getirmeyi amaçlamaktadır. Keyifli.net’in zengin içeriğiyle hayatınıza renk katın, motivasyonunuzu yükseltin ve keyifli anlarınızı çoğaltın.

 

Güzel Sözlerin Dünyası:

Keyifli.net, güzel sözlerin buluşma noktasıdır. İçerisinde romantik, ilham verici, motivasyon dolu ve düşündürücü sözlerin yer aldığı bir koleksiyon sunmaktadır. Sevginizi ifade etmek, dostluğunuzu pekiştirmek veya kendinizi motive etmek istediğinizde, Keyifli.net’teki güzel sözler bölümünden ilham alabilirsiniz. Duygularınızı en etkileyici şekilde ifade etmek ve sevdiklerinizi mutlu etmek için Keyifli.net’i keşfedin.

 

Motivasyon Dolu Mesajlar:

Hayatın iniş çıkışları, zorlukları ve hedeflerimiz olduğunda, motivasyon önemli bir faktördür. Keyifli.net, sizlere motivasyon dolu mesajlar sunarak, kendinizi güçlü hissetmenize yardımcı olmayı amaçlar. İçeriğindeki ilham verici mesajlar, sizi harekete geçirecek, potansiyelinizi ortaya çıkarmanızı sağlayacak ve başarıya ulaşmanız için size destek olacaktır. Keyifli.net’in motivasyon dolu mesajlarıyla hayallerinize adım atın ve kendinize olan inancınızı güçlendirin.

 

Eğlence ve Keyifli İçerikler:

Hayat sadece ciddiyetle geçmez, bazen eğlenceye ve keyifli anlara da ihtiyaç duyarız. Keyifli.net, size eğlenceli içerikler sunarak stres atmanızı, gülmenizi ve keyifli zaman geçirmenizi sağlar. İçerisinde yer alan mizah dolu yazılar, komik videolar, oyunlar ve daha birçok içerikle sizi güldürürken, ruhunuza iyi gelmenizi hedefler. Keyifli.net’in eğlence ve keyifli içerikleriyle hayatınıza neşe katın ve gülümseyen bir dünya adım atın.

 

Bilgi ve Öğrenme:

Keyifli.net, sadece eğlenceye odaklanmaz, aynı zamanda bilgi ve öğrenme arayışında olanlara da hitap eder. Web sitesindeki içerikler arasında seyahat rehberleri, sağlıklı yaşam ipuçları, kişisel gelişim önerileri, sanat ve kültürle ilgili makaleler gibi birçok farklı konu yer alır. Bu içerikler size yeni bilgiler sunarak, dünyayı keşfetmenizi ve kendinizi geliştirmenizi destekler. Keyifli.net’i ziyaret ederek bilgiyle dolu bir yolculuğa çıkabilir ve merak ettiğiniz konular hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

 

İçerik Paylaşımı ve Etkileşim:

Keyifli.net, sadece size içerik sunan bir platform değildir, aynı zamanda sizin de içeriklerinizi paylaşabileceğiniz bir ortamdır. Kendi güzel sözlerinizi, motivasyon dolu mesajlarınızı veya eğlenceli anekdotlarınızı Keyifli.net’in geniş kullanıcı kitlesiyle paylaşabilir ve diğer kullanıcılarla etkileşimde bulunabilirsiniz. Bu, size yeni bağlantılar, ilham verici hikayeler ve keyifli sohbetler sağlayarak, Keyifli.net’i bir topluluk haline getirir.

 

Sonuç:

 

Keyifli.net, güzel sözlerin, motivasyon dolu mesajların, eğlenceli içeriklerin ve bilgi paylaşımının buluşma noktasıdır. Sevdiklerinizle duygusal anlar yaşamak, kendinizi motive etmek, eğlenmek ve öğrenmek için bu platformu kullanabilirsiniz. Keyifli.net’in zengin içeriği size her gün yeni bir deneyim sunar ve hayatınıza renk katmayı hedefler. İçeriğini keşfederek sevdiklerinizle paylaşabileceğiniz güzel sözleri bulun, motivasyon dolu mesajlarla hayallerinize adım atın, eğlenceli içeriklerle gülümseyin ve bilgiyle dolu bir dünyaya adım atın. Keyifli.net ile hayatınıza anlam ve keyif katın!

LGS Merkezi Sınavı Yarın Yapılacak

Türkiye genelinde ortaokulların 8’inci sınıflarında okuyan 1 milyon 246 bin 429 öğrenci dikkate alınarak hazırlık yapılan sınav, 15 bin 532 okulda, 81 bin 570 salonda yapılacak. Deprem bölgesindeki yaklaşık 256 bin öğrenciden 67 bini kendi talepleriyle 71 ilde sınava girecek. Sınav iki oturumda gerçekleştirilecek. Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, yarın tüm ülke genelinde yapılacak Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezî sınavın hazırlıklarına ilişkin detayları paylaştı. Deprem bölgesi dışındaki 71 ilde öğrencilerin kendi okullarında LGS kapsamındaki merkezî sınava gireceğini bildiren Şensoy, “Sınava giriş belgeleri, sınav günü okul idaresi tarafından sıraların üzerine konulacak. Öğrencilerimizin, sınava geçerli kimlik kartıyla gelmelerini istiyoruz” dedi.

LGS İçin Her Türlü Tedbir Alındı

Millî Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, LGS merkezî sınavının güvenli şekilde yapılması için Millî Eğitim Bakanlığı, il ve ilçe millî eğitim müdürlükleri, valilikler ve kaymakamlıklar tarafından her türlü tedbirin alındığını bildirdi. LGS kapsamındaki merkezî sınavın iki oturumdan oluştuğunu dile getiren Şensoy, şu bilgileri verdi: Birinci oturum olan saat 09.30’da başlayacak sözel oturumda öğrencilere Türkçe, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisiyle yabancı dil derslerinden toplam 50 soru sorulacak ve 75 dakika yanıtlama süresi verilecek. Saat 11.30’da başlayacak matematik ve fen bilimlerinden toplam 40 sorunun yöneltileceği ikinci oturum olan sayısal oturumda öğrencilere 80 dakika süre verilecek. İki oturum arasında boş bir zamanları olacak. İki oturum arasında öğrenciler okul bahçelerine çıkabilecekler, ihtiyaçlarını giderebilecekler.

 Deprem Bölgesinde Herhangi Bir Mağduriyet Yaşanmayacak

Sadri Şensoy, deprem bölgesindeki illerde öğrencilere kolaylık sağlayan uygulamaları hayata geçirdiklerini belirtti. Depremzede öğrencilere istedikleri il ve ilçede sınava girme konusunda tercih yapma kolaylığı tanıdıklarını hatırlatan Şensoy, “Bu kapsamda, deprem bölgesinde 8’inci sınıfta okuyan 256 bin dolayındaki öğrencimizden 67 bini, 71 ilde sınava girme talebiyle başvuru yaptı” dedi. Deprem bölgesindeki öğrencilere yönelik hazırlıklara ilişkin bilgi veren Şensoy şöyle devam etti: Deprem bölgesindeki öğrencilerimiz için sınav yeri tercihi başvuru sürecini tüm Türkiye ile aynı anda açtık, 26 Mayıs’a kadar başvurular tamamlandı. Fakat ikamet değişikliği, nakil ya da diğer mücbir sebeplerden dolayı başka illerde sınava girmek isteyen öğrencilerimiz varsa onlara da 30 Mayıs’a kadar süre tanıdık. Bu öğrencilerimiz, il ve ilçe komisyonlarına başvurdular ve sınava giriş yerlerini belirlediler. Daha sonra da eğer çocuklarımız nakil, il değişikliği veya birtakım sorunlardan dolayı yer değişikliği talebinde bulunurlarsa yine il ilçe komisyonlarına başvurarak herhangi bir mağduriyet yaşamayacaklar. Bakanlık olarak özellikle bu yıl depremden dolayı çocukların sınava girme noktasında hiçbir sorun yaşamalarını istemiyoruz. Bununla da ilgili gerekli tüm tedbirlerimizi aldık. İl ve ilçe müdürlerimizi konu hakkında bilgilendirdik. Dolayısıyla öğrencilerimiz sınava giriş noktasında herhangi bir problem yaşamayacaklar.

 Depremzede Öğrencilerin Sınav Giriş Yerleri Merkezî Olarak Belirlendi

LGS kapsamındaki merkezî sınava ilişkin deprem bölgesi için özel çalışma yaptıklarını belirten Şensoy, “Deprem bölgesinde sınavla ilgili il ve ilçe tercihi yapmayan öğrencilerimiz var ise eğer bu öğrencilerimizin sınava giriş yerleri, Bakanlıkça merkezî olarak belirlendi. Bu konuda herhangi bir aksaklık yaşanmaması için her türlü tedbiri aldık.” dedi.

Çadır ve Konteynerlerde Kurs Verdik

 Şensoy, bu süreçte deprem bölgesinde destekleme ve yetiştirme kurslarını oldukça yoğun şekilde uyguladıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Yaklaşık 3 bin 450 destekleme ve yetiştirme kurs noktası oluşturduk. Buradaki öğrencilerimize sene başında dağıttığımız ders ve yardımcı kitapları, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in talimatı üzerine tekrar bastık ve bu illere gönderdik. Ayrıca buradaki destekleme ve yetiştirme kurslarımızda öğrencilerimize 71 ildeki ölçme ve değerlendirme merkezlerinde görevli, özellikle soru yazma konusunda deneyimli olan öğretmenlerimizi gönderdik. İlk etapta çadırlarda, konteynerlerde bu kurslarımızı verdik. Daha sonra Millî Savunma Bakanlığının sağlamış olduğu yaklaşık 4 bin kişilik NATO Çadır Kenti’nde bu imkânı tanıdık. Yine İskenderun’da, Rauf Bey Gemisi’nde yaklaşık 2 bin 400 öğrencinin faydalandığı destekleme ve yetiştirme kurslarını açtık ve burada katılım oldukça yüksek oldu.”

 Cevap Anahtarı Öğleden Sonra, Sonuçlar 26 Haziran’da

Şensoy, daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da öğrencilerin, sınav kitapçıklarını bir gün sonra sınava girdikleri okullardan alabileceklerini hatırlattı, LGS merkezî sınavının yapıldığı gün öğleden sonra sınavın cevap anahtarını Bakanlığın internet sitesinde yayımlayacaklarını bildirdi. Sadri Şensoy, sınava ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: Bu yılki LGS merkezî sınavını 15 bin 532 okulda, 81 bin 570 salonda gerçekleştireceğiz. İki oturumda toplam 465 bin 274 görevlimiz yer alacak. Bu yıl 8’inci sınıfta 1 milyon 246 bin 429 öğrencimiz kayıtlı, bu öğrencilerimizden yaklaşık 256 bini deprem bölgesinde bulunuyor. Deprem bölgesinden 67 bin öğrencimiz, 71 ilde sınava girme talebinde bulundu ve bu talepleri yerine getirdik. Geriye kalan tüm öğrencilerimizin başvurusunu merkezî olarak yaptık. Sınava girme zorunluluğu yok. Sadece isteyen öğrenci sınava girecek. Millî Eğitim Bakanlığı olarak iki tür yerleştirme yapıyoruz. Bir, sınav sonucuna göre sınavla öğrenci alan okullara yerleştirme yapıyoruz. Bir de yerel yerleştirme dediğimiz adrese dayalı şekilde çocukları okula yerleştiriyoruz. LGS merkezî sınav sonuçlarını 26 Haziran’da açıklayacağız. Öğrencilere herhangi bir belge gönderilmeyecek. Öğrenciler elektronik ortamda sınav sonuçlarını alacaklar. Ondan sonra yerleştirme sürecimiz başlayacak ve aynı gün LGS tercih ve yerleştirme kılavuzunu yayımlayacağız. Daha sonrasında yerleştirme süreci başlatılacak. Dolayısıyla bütün bu süreç bittiğinde 8’inci sınıftan mezun olan tüm öğrencilerimizi 9’uncu sınıfta bir okula yerleştirmiş olacağız.” Öğretmenlerin kendi okulları dışında sınavda görev alacağını belirten Şensoy, bilgi işlem sisteminde kontrol ve uyarı sistemleri bulunduğundan bu konuda da herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını kaydetti. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

 

Omega 3 Çocukların Zeka Gelişimini Destekliyor

Nöroşirurji Uzmanı Op.Dr. Kerem Bıkmaz konu ile ilgili bilgiler verdi.

Omega 3 beyinde ve sinirsel  iletilerde  rol oynayan çok önemli bir bir yağ asididir. Dolayısıyla eksikliğinde zeka gelişimi veya kavrama yeteneğinde gerilik ortaya çıkmaktadır.

Omega 3 ve Çocuk Beyin Gelişimi

Çocuk sağlığı ve beyin gelişimi için Omega 3’ün rolünü vurgulamak şart ! Beyinde bulunan yağların yüzde’ 20’si  DHA denilen Omega-3′ lerden oluşmakta. Soğuk deniz balıkları omega-3 ve DHA’ ca oldukta zengindir. O nedenle omega 3 almak şart ve bunun en uygun yolu soğuk deniz balıklarını yani somon, uskumru ve ton balığını tüketmektir. Omega-3 beyinde sinir ileti sisteminde çok önemli olan bir yağ asididir. Dolayısıyla eksikliğinde, zeka gelişiminde ya da kavrama yeteneğinde gerilik ortaya çıkıyor.

Özellikle zeka gelişiminin  hızlı olduğu yaş gruplarında omega 3 alımını arttırmak çocuğun zeka seviyesinde ve kavrama kabiliyetinde yüksek oranda artış göstermektedir.

Beyin Gelişimi İçin Omega 3 Şart

Omega-3 yağ asitlerinin özellikle DHA’nın çocuklarda beyin, sinir ve retina gelişimine katkıda bulunduğunu biliyoruz. Omega 3 takviyesi alan veya omega 3’den zengin beslenen çocuklarda okul başarısının daha yüksek çıktığını gösteren çalışmalarda literatürde yer almaktadır. Çocuğun sağlıklı gelişimi ve büyümesinde özellikle EPA ve DHA açısından zengin beslenmesine önem verilmelidir. Derin ve soğuk denizlerde yaşayan balıklardan elde edilen balık yağları EPA ve DHA açısından zengindir. Balık yağında bulunan Omega-3 yağ asidi DHA, 4-13 yaş çocuklarda beynin normal gelişimi ile göz ve sinir sisteminin gelişimine yardımcı oluyor. O nedenle tüm bireylerde omega 3 yağ asidinin alımını arttırmak ve özellikle gelişim çağında ki çocukların ela ve yha dan zengin olan balıkları tüketip eksikliklerinin görülmelerini önlemek beyin gelişimi için şarttır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Şimdi De Cinsiyet Değiştirme Ameliyatlarını Hedef Aldı, “Allah’a Karşı Gelmek” Dedi

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatları Tartışması gündemde !

Türkiye’de cinsiyet ve kişilerin cinsel yönelimlerine yönelik söylemler devam ediyor. Covid-19 Pandemisi sürecinde aşı karşıtlığı söylemleriyle bilinen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Fındık, bu kez de cinsiyet değiştirme ameliyatlarını hedef aldı, SGK’nın ameliyatları karşılamasına tepki gösterdi. Devam eden twitlerinde Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi Hekimlik Andını’nın fotoğrafını paylaşarak, “Hekimlik andı içmiş hiçbir hekim, “cinsiyet değiştirme ameliyatını ve tedavilerini” onaylamaz, uygulamaz ve bu tip insan fıtratına aykırı işlemler karşısında sessiz kalmaz…” diyen Fındık’ın paylaşımlarına ilişkin Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı‘dan değerlendirme aldı. Fincancı, eşcinselliğin DSÖ tarafından hastalık statüsünden çıkartılmasına ve Türkiye’nin de DSÖ üyesi bir ülke olduğuna atıfta bulunarak, “Hakikat ötesi ve bilim dışı açıklamalarla toplumdaki ayrıştırıcılık beslenmeye çalışıyor. Kınıyoruz” dedi. 

Seçim Sürecindeki Söylem Devam Ediyor

Mayıs ayında ivme kazanan, iki tur şeklinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde kişilerin cinsiyet özgürlüğünü hedef alan söylemler iktidar partisi ve destekçileri tarafından sık sık gerçekleştirildi. Eşcinsellerin hedef alındığı, gösterildiği seçim sürecinin ardından sosyal medyada da konuyla ilgili paylaşımlar gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Seçim sonrasında da bir profesör hekimin eşcinsellik, cinsiyet değiştirme, cinsiyet değiştirme ameliyatlarını hedef alan paylaşımları dikkat çekti. Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Alerji ve Uyku Tıbbı Profesörü Dr. Serdar Fındık, twitter üzerinden cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ülkemizde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanmasını eleştirdi, konuyla ilgili ‘Asıl tedavisi psikolojik/psikiyatrik çünkü tamamen ruhsal bir durum tıp etiğine aykırı ALLAH’a karşı gelmek En kısa sürede yasaklanmalı” şeklinde paylaşımda bulundu. 

 “SGK Tarafından Karşılanıyor, Allah’a Karşı Gelmek”

Prof. Dr. Serhat Fındık, 31 Mayıs’da twitterda yaptığı paylaşımlarda cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ve ömür boyu ilaç tedavilerinin Türkiye’de SGK tarafından karşılandığı bilgisini kamuoyuyla paylaştı. “RUSYA “Cinsiyet değiştirme ameliyatlarını” yasaklayan kanun teklifi sunuldu. Doğrusunu yapıyorlar” diyerek paylaşımlarına devam eden Prof. Dr. Fındık, Amerika’da cinsiyet değiştirerek erkek olan bir kadının fotoğraflarını yayınladı. Fındık, “Bir kızın “erkek”?! olması veya bir erkeğin “kız” olması Cinsiyet değiştirme ameliyatları ve hayat boyu ilaç tedavileri Ülkemizde SGK tarafından karşılanmakta Hiçbir zaman çocuk sahibi olamayacaklar. Asıl tedavisi psikolojik/psikiyatrik çünkü tamamen ruhsal bir durum Tıp etiğine aykırı ALLAH’a karşı gelmek En kısa sürede yasaklanmalı” dedi. 

Hekimlik Andı İçmiş Bir Hekim Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı ve Tedavilerini Onaylamaz

Fındık ayrıca, Dünya Tabipler Birliği Cenevre Bildirgesi Hekimlik Andını’nın fotoğrafını paylaştığı bir başka tweetinde; “Hekimlik andı içmiş hiçbir hekim, “cinsiyet değiştirme ameliyatını ve tedavilerini” onaylamaz, uygulamaz ve bu tip insan fıtratına aykırı işlemler karşısında sessiz kalmaz…” cümlelerini kullandı. Cenevre Bildirgesi Hekimlik Andı’nda cinsiyet, cinsel yönelim konusunda geçen madde şu şekilde: “Görevimle hastam arasına; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime…” Prof. Dr. Fındık’ın paylaşımları takipçilerinden bazılarından destek alırken, bazıları paylaşıma tepki gösterdi. 

TTB Başkanı Fincancı: Hakikat Ötesi, Bilim Dışı Söylemleri Kınıyoruz!

Bilim Sağlık Haber Ajansı (BSHA) Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’dan konuyla ilgili değerlendirme aldı. Kişilerin cinsel eğilimleri ile ilgili tercihlerine yönelik yapılan söylemlerin hekimler tarafından hedef alınmasını, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının SGK tarafından karşılanmasına yönelik saldırıların doğru olmadığını, hakikat ötesi ve bilim dışı söylemleri kınadıklarını belirtti. Bu söylemlerin toplumdaki ayrıştırıcılığı besleyeceğini belirten Fincancı, eşcinselliğin sağlık sorunu değil doğrudan kişililerin cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimiyle bağlantılı olduğunu ve tıp biliminin burada herhangi bir biçimde bir hastalık tanımı yapmayacağını hatırlattı.

TTB Başkanı Dr. Fincancı sözlerine şöyle devam etti: “Uluslararası alanda tüm dünyada hekim birlikleri bu yönde bildirgelerle, açıklamalarla konuyu gündemde tutarak bilim dışı söylemlerin önünün kesilmesi için çaba sarf ediyor. Ancak aynı zamanda tüm dünyada neoliberal kapitalist sistemin kültürel kodlarını oluşturmak üzere yerleşik hale getirmeye çalıştığı postmodernizm ve beraberindeki hakikat ötesi çağ, bilim dışılığın sanki hakikatmış gibi değerlendirilmesine de kanal açıyor. Bu elbetteki çok tehlikelidir. Ve ne yazık ki son dönemde hukuk alanının da bu bilim dışılığı ifade özgürlüğü gibi değerlendirmesiyle karşılaşıyoruz.”

Anayasa Mahkemesi “İfade Özgürlüğü” Kapsamında Değerlendiriyor!

TTB Onur Kurulu ve Yüksek Onur Kurulu tarafından yargıya taşınan bu ve benzer ‘bilim dışı’ açıklamaların, vakaların Anayasa Mahkemesi tarafından ifade özgürlüğü kapsamına alındığına dikkat çeken Fincancı, “Anayasa Mahkemesi, bilim dışı açıklamalar yapan tıp biliminin ilkelerine aykırı, tıbbi uygulamalar içerisinde olan ya da görüşler bildiren meslektaşlarımızın bu açıklamaları konusunda ifade özgürlüğü kararları veriyor. Bunlar üstelik, TTB’nin onur kurulu ve yüksek onur kurulunun bu konuda etik ihlal kararlarına karşı yapılıyor. Bu yüzden bu söylemler çok tehlikelidir. Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelimi nedeniyle insanlar ayrımcılığa uğrayacaktır. Gereksinim duydukları tıbbi desteği almak yerine bu kimliklerine yönelik saldırılarla karşı karşıya kalacaklardır. Bu toplumdaki zaten var olan ayrıştırmanın da bir parçasına dönüşeceklerdir” dedi. 

“COVİD-19 Pandemisinde De Karşımıza Çıkmıştı!”

Hakikat ötesi tutumda ve bilim dışı paylaşımların, söz konusu kişi özelinde de, özellikle COVİD-19 pandemisi sırasında da toplumun karşısına çıktığını söyleyen TTB Başkanı Fincancı, “Sağlık politikalarının yönlendirilmesinde yönlendirici olma eğilimini, Covid-19 sürecinde de görmüştük. İstanbul Sözleşmesi’nden nasıl bir gecede çıkıldıysa, evet çıkma gerekçesi düşünüldüğünde, çok kolaylıkla Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ameliyatları destekleme kararını da geri çekmesi ile karşı karşıya kalabiliriz. Bu ameliyatlar, merdiven altı mekanlarda yapılıyordu. Ve ne kadar ciddi sağlık riskleri oluşturduğunu da, SGK’nın cinsiyet değiştirme ameliyatlarını karşılamadığı zamanlardan biliyoruz. Nasıl ciddi sağlık sorunları yarattığını görmüştük. Yine özellikle kadınların 10 haftaya kadar istenmeyen gebeliklerini sonlandırma konusunda kamu sağlık otoritesi geri çekilmiş durumdadır. Pek çok hastanede yasal olmasına rağmen uygulama olanağı ortadan kalktı. Ve merdiven altı alanlarda kadınlar 10 haftaya kadar olan istenmeyen gebeliklerini sonlandırma çabası içerisindedir. Çünkü sağlık sistemi ile karşı karşıya kaldı.Hakikat ötesi, bilim dışı söylemlerin bu paylaşımlarla bütün topluma yayılmasına olanak sağlanmaktadır. Adım adım siyasi otoritenin eşcinsellik ile ilgili tutumunu bu kişiler hakikat ötesi ve bilimdışı açıklamalarıyla beslemiş olacaklardır” diye konuştu. 

Türkiye’nin de Üyesi Olduğu DSÖ Eşcinselliği Hastalık Statüsünden Çıkardı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1990 yılında escinsellik, hastalık statüsünden çıkarıldı. DSÖ’nün bu kararı, DSÖ üyesi ülkeler tarafından da kabul edildi. Türkiye, 9 Haziran 1949 tarih ve 5062 sayılı Kanunla DST Anayasasını onaylayarak üyesi oldu. BSHA’nın wikipedia.org internet sitesinden derlediği bilgilere göre; bu kararla eşcinsellik bir hastalık, bozukluk ya da eksiklik olmaktan çıkarıldı, 3 farklı yönelimden biri olduğu, 3-4 yaşlarına kadar belirlenen, kişinin kendi seçmediği bir durum olarak tıp bilimi tarafından tespit edildi. Ayrıca 1993 yılında DSÖ eşcinselliği ‘Uluslararası Hastalıkların Sınıflandırılması’ndan da çıkardı. ICD-10 maddesinde ‘cinsel yönelim, tek başına, bir hastalık olarak kabul edilemez’ vurgusundan bulunuldu. DSÖ’nün kararından çok önce 1973 yılında Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) eşcinselliği ‘Akıl Hatalıkları Teşhis ve İstatistikleri Klavuzu’ndan çıkararak, eşcinselliğin insanların cinselliğinin pozitif ve normal çeşitlerinden biri olduğunu açıkladı. 1973, 1990 ve 1993 yıllarında WHO ve APA tarafından eşcinsellik ile ilgili tespitler yapılmış; eşcinselliğin bir hastalık olmadığı, doğuştan kaynaklı bir yönelim olduğunun  altı çizilmiştir. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

 

Bakan Koca’dan, 80 Yaş Üstüne Evde Sağlık Hizmeti Duyurusu

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, evde sağlık hizmetleri ile ilgili yapılan yeni düzenlemede 80 yaş üstü kişilere talep etmeleri halinde, evde sağlık hizmetinden doğrudan yararlanabilme imkanının sağlandığını duyurdu. 

 

Bakan Koca , “81 ilimizde 86 koordinasyon merkezi, 865 hizmet birimi, 1.252 hastane ekibi ve toplamda 6.000’e yakın personelle sürdürülen Evde Sağlık Hizmetleri İçin Yeni Yönetmelik Resmi Gazete’de Yayınlandı” açıklamasını yaptı. Bakan Koca’nın paylaşımında şu cümleler yer aldı: “Yeni yönetmelikle, evde sağlık hizmeti sunum kapsamı genişletilerek standartları belirlendi. Personel, araç ve donanımında ihtiyaca uygun kapasite artışı planlandı. Süreli (Hastane taburculuk sonrası) ve süresiz (Uzun dönem bakım) evde sağlık hizmet standartları belirlendi. Hangi hasta grubunun evde sağlık hizmeti alacağı tanımlandı. 80 yaş üstü büyüklerimize, istemeleri halinde, evde sağlık hizmetinden doğrudan yararlanabilme imkânı sağlandı. Sağlıklı Yaş Alma Genelgesi ile bağlantılı olarak hizmet sunumunda evde sağlık ekiplerine de rol verildi. Uzaktan sağlık hizmetinin evde sağlık hizmetlerinde kullanımı tanımlandı. İşlemlerin ESYS (Evde Sağlık Yönetim Sistemi) yazılım sistemi üzerinden yürütülmesi planlandı. Bu yazılım ile diğer paydaşlarla gerekli iletişim ağının kurulması hedefleniyor, yazılım güncellemeleri devam ediyor. Bilindiği gibi Evde Sağlık Hizmetlerimizden halen 641.751 kayıtlı hasta hizmet alıyor, bir ayda ortalama 315.000 hasta ziyareti gerçekleşiyor. Evde Sağlık Hizmetleri Yeni Yönetmeliği Hayırlı Olsun.”  (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı) 

Mayıs’ın İkinci Yarısında İyi Hal Belgesi Başvuruları Tırmanışa Geçti

Hekim göçünde tırmanış devam ediyor. Cumhurbaşkanlığı 2. Tur seçimlerinin gerçekleştirildiği Mayıs ayının ikinci yarısında yurt dışına çıkış işlemleri için talep edilen, Türk Tabipleri Birliği’ne iyi hal belgesi başvurularında  ayın ilk yarısında 94 olan başvuru sayısı, ikinci yarısında 114’e ulaşarak ortalamanın çok üstünde bir artış gösterdi. Mayıs ayında toplam başvuru sayısı 208’e yükselirken, Nisan ayındaki başvuru sayısının 181 olduğu öğrenildi. Mayıs verilerinin de eklenmesiyle, 2023 yılının ilk beş ayında TTB’ye iyi hal belgesi başvurusu yapan hekim sayısı 1025’e yükseldi. 

Ortalamanın Çok Üstünde Artış Gösterdi

Türkiye’den Avrupa’ya ve birçok ülkeye  hekim göçü  artıyor. Yurt dışına gitmek amacıyla TTB’den iyi hal belgesi alan hekim sayısı verileri açıklandı. TTB tarafından açıklanan verilere göre; mayıs ayının son iki haftasında iyi hal belgesi için başvuran hekim sayısı ilk iki haftaya göre artış gösterdi. 15-31 Mayıs tarihleri arasında 114 hekim iyi hal belgesi başvurusunda bulunurken ayın ilk iki haftasında yani 1-15 Mayıs tarihleri arasında başvuru sayısının 94 olduğu belirtildi. TTB Nisan ayının ilk iki haftası ile son iki haftası arasındaki verileri de karşılaştırmalı olarak grafikle kamuoyuna sundu. Buna göre; Mayıs ayının aksine 1-15 Nisan’da 90 ve 16-30 Nisan’da ise 91 hekim iyi hal belgesi için başvuruda bulundu. Mayıs ayının ikinci yarısındaki başvuru rakamlarındaki tırmanış seçimle ilişkilendirildi. TTB Mayıs ayı iyi hal belgesi başvuruları açıklamasında, “TTB’ye ‘İyi Hal Belgesi’ başvuru sayısı, son 15 günde ortalamanın çok üstünde bir artış gösterdi. Hekimlerin haklarını ve emeğini görmezden gelen, “Giderlerse gitsinler” ifadesinde somutlaşan politikalara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)