Kategori arşivi: Gündem

Yerli girişim Naturiga, ikinci kitlesel yatırım turunu başlattı

Bitki bazlı fonksiyonel gıdalar üretiminde Türkiye’nin öncü markalarından Naturiga, ödüllü sağlıklı atıştırmalık ve fonksiyonel gıdalarını global pazarlara taşımak hedefiyle ikinci yatırımcı turuna çıktı. 2023 yılında TL bazında yüzde 176 ciro büyümesine ulaşan ve çıktığı ikinci yatırım turu ile 8 milyon TL üzerinde fona ulaşmayı hedefleyen Naturiga, ön talebe göre yatırımcılara hisse arz etmeyi planlıyor. Geçtiğimiz yılı 17 milyon TL’nin üzerinde satışla kapatan marka, elde edilen fon ile Avrupa’da satış operasyonlarını başlatacak.

Tek içerikli süper besinler ve amaca yönelik tasarlanmış fonksiyonel süper gıda karışımları, bitkisel protein karışımları, kahvaltılık ürünler, glutensiz ve sağlıklı atıştırmalıklarıyla müşterilerine hizmet veren, Türkiye’nin büyük süpermarket zincirlerinde listelenen ilk süper gıda şirketi Naturiga, 2023 yılını bir önceki yıla göre tüm kategoriler toplamında yüzde 176 büyüme ile kapattı. 2024 yılını 50 milyon TL üzerinde satışla kapatmayı hedefleyen Naturiga, bu hedef doğrultusunda, global pazarlara ulaşmak için ikinci kitlesel yatırım turunu başlattı. Paya dayalı kitle fonlama turunda, 8 milyon TL üzeri fona ulaşmayı planlayan marka, İngiltere ve Almanya ile birlikte tüm Avrupa’da e-ticaret ve geleneksel satış operasyonlarını başlatmaya hazırlanıyor. 

Global pazarda marka bilinirliğini artırmayı hedefliyor

Paya dayalı ikinci kitlesel yatırım turuna çıkma nedenlerini anlatan Naturiga Kurucusu ve CEO’su Yılmaz Kekeç, “Naturiga olarak, fonksiyonel beslenme alanında Türkiye’deki ilk markalardan biriyiz. Glütensiz ve vegan beslenmeye uygun ürünlerimizle, kurulduğumuz 2019 yılından bu yana küçük bütçelerimize rağmen ciro ve marka bilinirliği anlamında önemli bir yol kat ettik. 2023 yılı ciromuzu, bir önceki yıla oranla TL bazında %176, dolar bazında ise %90 üzerinde artırmayı başardık. 2024 yılını ise yeni fonlarımız, yeni kanallar ve ihracat gelirlerinin başlamasıyla birlikte 50 milyon TL’nin üzerinde bir satışla kapatmayı hedefliyoruz. Yatırım turumuzun ardından, İngiltere’de kurmuş olduğumuz şirketimizin satış operasyonlarına başlayacağız ve hemen ardından Almanya üzerinden Avrupa’ya online kanallardan giriş yapmayı planlıyoruz. Öte yandan ülkemizde de dağıtım kanallarında genişleme ve derinleşme ile pazarlama yatırımlarına devam edeceğiz. Tüm bunların yanı sıra, özellikle kapalı spor alanlarında çalışan profesyonel ve amatör sporcuların ve yaşamının önemli bir kısmını kapalı alanlarda geçiren bireylerin beslenme ve performans ihtiyaçlarına odaklı yepyeni bir fonksiyonel besin kategorisinin yatırımlarını yapacağız” diye konuştu.

Yatırımcılar, İngiltere’deki şirketten doğrudan pay alabilecek

Yatırım yolculuklarında, aldıkları yatırımlarla kısa zamanda ölçeklenen ve yatırımcılarına ciddi getiri sağlayan Almanya pazarında doğan Your Super ve İngiltere pazarından çıkan Rheal gibi fonksiyonel gıda şirketlerini örnek aldıklarını vurgulayan Kekeç, “Yurt dışında bizden sadece birkaç yıl önce yola çıkmış ve önemli yatırımlar alarak dünyanın en hızlı büyüyen ilk 500 şirketi listelerine dahi girmeyi başarmış Your Super ve Rheal gibi fonksiyonel gıda şirketleri bulunuyor. Naturiga olarak, başarılı büyüme sonuçlarına ulaşmış markaları örnek olarak bir yol haritası belirliyoruz. Yatırımcılarımız sadece iyi bir finansal getiri sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda sağlıklı yaşamı teşvik eden, sürdürülebilir ve yenilikçi bir marka büyümesinin parçası olacaklar. Ayrıca, İngiltere’deki şirketimizde de doğrudan olarak pay sahibi olabilecekler. Öte yandan, marka olarak gerekli büyümeyi yakaladıktan sonra borsaya açılarak yatırımcılarımıza yüksek getiri sağlayabilecek adımlar atmayı da planlıyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Fonksiyonel gıda pazarında büyük potansiyel bulunuyor”

Tüm dünyada gıda sektöründe büyük bir devrim yaşandığını belirten Kekeç, katma değerli ürünlere ve inovasyona odaklanan markaların Türkiye’ye çok büyük getirileri olacağını belirterek şöyle konuştu, “Tüm dünyada endüstriyel tarım uygulamaları nedeniyle ve global ısınmanın yarattığı yepyeni zorluklar da eklenince topraktan elde edilen besinlerin verimi, kalitesi, besin içeriği yıllardır düşüyor. Bu nedenle, doyduğumuz ama beslenemediğimiz günler yaşıyoruz. Bu bağlamda, yerli bir marka olarak organik ve temiz içeriğe sahip ürünlerin üretim ve pazarlamasına verdiğimiz önemin, gelecekte ülke olarak uluslararası pazarda lider konuma gelmemizde önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Naturiga olarak, bu bilinçle, 2023 yılında Lucomp Organik Tarım ekibi ile Türkiye’nin ilk yerli Organik Buğday Çimi üretimi için iş birliğine imza attık. İlerleyen dönemde “Anadolu Buğdayından Organik Buğday Çimi Tozu”nu tüm dünyada söz sahibi yapabilmek için birlikte adımlar atacağız. Ülkemizdeki yatırım ikliminde, dünyadaki bu büyük potansiyelin asla ıskalanmaması gereken bir fırsat olduğunun altını çizmek isteriz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

DenizBank, Biyometrik Kart ile parmak izi kullanarak güvenli ödemeyi başlatıyor

DenizBank, ödeme işlemlerinde şifresiz ve temassız limiti ortadan kaldıran, parmak izinden kimlik doğrulama yaparak finansal güvenliği artıran Biyometrik Kart’ı hayata geçiriyor.

Parmak iziyle çip teknolojisini bir araya getiren DenizBank Biyometrik Kart ile kullanıcılar, parmaklarını kart üzerindeki sensöre yerleştirerek kartlarını ödeme noktasındaki temassız alana okutuyor; biyometrik kimliklerinin doğrulanması ve dijital olarak sistemde saklanan parmak iziyle eşleşmesini takiben ödemelerini saniyeler içinde tamamlayabiliyor. DenizBank Biyometrik Kart öncelikle limitli sayıda üretilerek müşterilere sunuluyor, ileriki süreçte tüm kanallar üzerinden başvuru alınabilecek. 

Sektörümüzün önünü açan yenilikleri hedefliyoruz

DenizBank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Ayşenur Hıçkıran, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede: “Ödeme sistemleri, alışveriş anlarındaki dijitalleştirilmiş, hızlı, kişiselleştirilmiş çözümler ve temassız teknolojilerde yaşanan dönüşümle son derece hızlı şekilde büyüyor. Parmak izinden kimlik doğrulama teknolojisi ise, biyometrik verinin tamamen kişiye özel olması nedeniyle, finansal güvenliği önemli ölçüde yukarı taşıyor. DenizBank olarak biz her zaman müşterilerimizin hayatının parçası haline gelmeyi hedefleyen, bu vizyonla çalışırken de hem hız ve pratiklik hem de güvenlik ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hedefleyen bir kurum olduk. Teknoloji ve inovasyondaki gücümüz ve çevik yaklaşımımızla, sektörümüzün önünü açan yenilikleri hayata geçirmeyi hedefledik. Geleceğin temassız ve mobil odaklı ödeme yapılarına evrildiği bilinciyle de güvenli ödeme teknolojilerine yoğun olarak yatırım yaptık, yapıyoruz. Şimdi Biyometrik Kartımız ile parmak izi okutarak, şifresiz ödeme seçeneğiyle beraber biyometrik temelli kimlik doğrulama teknolojisini sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de ülkemizi ve sektörümüzü ileri götürecek inovasyonlar geliştirmek üzere aynı vizyon ve kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz”. 

Ödeme deneyimini herkes için daha güvenli ve hızlı hale getiriyoruz

Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Avşar Gürdal, DenizBank ile her zamanki gibi verimli ve inovatif bir iş birliği gerçekleştirmekten dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Kart sahipleri için ödemelerde güvenliğin yanı sıra, hızlı ve akıcı bir ödeme deneyimi sunmak da önceliklerimiz arasında yer alıyor. DenizBank Mastercard Biyometrik Kart, çip teknolojisini parmak iziyle bir araya getirerek, kart sahiplerinin fiziksel noktalarda alışveriş yaparken kimliklerini güvenli şekilde doğrulamalarına olanak sağlıyor. İşlem tamamen kart içinde gerçekleştiği için işletmenin ya da kart kabulü yapan finansal kuruluşun ek olarak herhangi bir şey yapmasına gerek kalmıyor. İşletmeler de alışverişi yapan kişinin kimliğinden emin olarak işlemlerini yapıyor. Mastercard logolu DenizBank Biyometrik Kart sahipleri, kartlarını dünya çapında tüm POS ödeme noktalarında kullanabilecekler. Türkiye’nin finansal  ekosistemdeki inovasyonlara adapte olma hızı diğer pazarlara da örnek oluyor.” dedi. 

Gürdal, DenizBank ve Mastercard’ın finansal inovasyonu merkeze alma odaklarının uyumundan bahsederken, “Biyometrik bilgiler global standartlarda da en güvenli doğrulama yöntemi olarak geçiyor. Biyometrik çözümlere yatırım yaparak, sadece dijital çağın gelişen güvenlik zorluklarına değil, aynı zamanda ödeme deneyimini iyileştirerek, herkes için daha güvenli, daha hızlı ve daha kullanışlı hale getirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Dünyanın en prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM gerçekleşti

Bu sene ‘Global Şehir Festivali’ teması altında 33. defa düzenlenen ve Türkiye temsilciliğini ALKAŞ’ın üstlendiği  gayrimenkul sektörünün en prestijli fuarı MIPIM, 12-15 Mart tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde uluslararası gayrimenkul sektörünü bir araya getirdi.

 

100 Ülkeden 20 Bini Aşkın Sektör Profesyoneli MIPIM’i Ziyaret Etti.

Dünyanın en önemli gayrimenkul ve şehircilik fuarı MIPIM, 12-15 Mart 2024 tarihleri arasında Fransa’nın Cannes şehrinde ‘Global Şehir Festivali’ temasıyla gerçekleştirildi. Uluslararası katılımcılara Türkiye’deki yatırım potansiyelinin anlatıldığı fuar sayesinde uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye yeni yatırım fırsatları yaratması hedefleniyor. Her yıl 1 milyonu aşkın kartvizit alışverişinin yapıldığı dünyanın en önemli gayrimenkul ve şehircilik fuarı MIPIM’e bu yıl 100 ülkeden 20 bin’i aşkın sektör profesyoneli, 6 binden fazla yatırımcı ve 4 binden fazla C-level yönetici katılım gösterdi.

 

Sanna Marin Açılış Konuşmasını Gerçekleştirdi.

33. kez gerçekleşecek olan MIPIM’in açılış konuşmasını ise 34 yaşında Finlandiya’nın başbakanı seçilen Sanna Marin yaptı. Dünyanın en genç yaşta Başbakanı olan Marin, Tony Blair Derneğinin Strateji Danışmanı oldu. Finlandiya Başbakanı olarak görev yaptığı dönemde ise iklim değişikliği, karbon 0, kadın erkek eşitliği, sağlığa erişim, insan hakları ve eğitim üzerine yaptığı ilerici çalışmalar ile dikkat çekti.

Alkaş & HAN Spaces Yönetim Kurulu Başkanı ve MIPIM Resmi Temsilcisi Avi Alkaş “2024 yılında kentleşme ve  yeni kent kurgulamalarına güvenirlilik teması ile oluşturulan MIPIM’de, geçmiş senelerde olduğu gibi Türk katılımı ile yerimizi aldık. Burada mimarlar, danışmanlar, değerleme şirketleri ve  STK’lar ile bir araya geldik.Gayrimenkul ve inşaat sektörümüzün uluslararası arenada görünürlüğünü arttırmak ve bilinirlik kazanmasıyla ilgili çabalarımızı ortaya koyduk. Geçmiş yıllara göre daha da etkin, yoğun ve sonuca yönelik çözümler ile katılan sektör insanlarının bir araya geldiği bu değerli platform ,Avrupa’nın gayrimenkul alanındaki en önemli fuarı olarak bilinmekte ve önemli ilişkilerin kurulmasına olanak sağlamaktadır.” dedi.

Alkaş Genel Müdürü Yonca Aközer ise fuar bitiminde şu şekilde konuştu; ‘MIPIM bu yıl daha fazla ülkenin katılımı ile dikkat çekti. Özellikle Orta Doğu ve Amerika katılımının daha etkin olduğunu gözlemledik. Dünyadaki yatırımcı arayışının her ülke için önemini gösteren bu fuar; uluslararası  ilişkiler, fırsatlar, gayrimenkul sektörel trendleri ve networking’e olanak sağlanıyor. Dünya genelinde yaşanan ekonomik kriz sebebiyle bu yıl MIPIM katılımcılarının daha yetkin kişilerden oluştuğunu gözlemledik. Bu anlamda MIPIM’in önemini ve iş bitirici özelliğini bir kez daha görmüş olduk. MIPIM’e düzenli katılan Türk firmalarının uluslararası arenada başarılı sonuçlar elde ettiklerini de ayrıca söyleyebilirim’.

MIPIM’e katılan Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici de deneyimlerini şu şekilde özetledi: ‘Bu yılki teması “Housing Matters!” olan MIPIM Konferansına GYODER olarak biz de son 3 yıldır katılıyoruz. Bu yıl, çalışmalarımızı titizlikle sürdürdüğümüz ve kamuoyu ile paylaştığımız erişilebilir kiralık konut modelindeki hedeflerimizi test ettiğimiz çok kıymetli bir ortam sundu. Avrupa’daki projelerin de ekonomik krizden etkilendiği küresel bir ortamı hep birlikte yaşıyoruz. Barınma krizinin sadece gelişmekte olan ülkelerde değil dünyada da büyük bir problem olduğu burada tekrar vurgulandı.  Bu anlamda evrensel GYODER Yeni Konut Modeli’nin ne kadar doğru bir çözüm önerisi sunduğunu bu uluslararası ortamda da test etmiş olduk. MIPIM’e katılmamızdaki amacımız Türkiye gayrimenkul sektörünü temsil etmek ve üyelerimizle elde ettiğimiz sinerji ile uluslararası arenada boy göstermek. Üyelerimiz, tüm toplantılarını ve görüşmelerini GYODER standında misafirlerini ağırlayarak gerçekleştirirken hem kendi şirketlerini temsil ettiler hem de Türkiye’nin gayrimenkul imkanlarının tanıtımına katkıda bulundular. Standımızda yer alan DESIGN HUB TÜRKİYE Platformu dünya gayrimenkul sektörünün ilgisini çekmeyi başardı diyebilirim’.

 

Türkiye’den Katılımcı Firmalar:

Türkiye’den stantla katılan katılımcı firmalar arasında Atış Yapı, GYODER(Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği), HISE Teknik Müşavirlik ve SP Architects, Kaya İnşaat olarak listelenirken;

Akiş GYO, Ando Living, Aremas Group, Bilkay Danışmanlık, Boyut Mimarlık, Çelen Grup & Cln Capital, Cushman & Wakefield, DB Mimarlık, Değerse,  Denge Gayrimenkul Değerleme, Dome & Partners,  Entegre Proje Yönetim, Esas Gayrimenkul, Extreme Consulting, Halk GYO, Hergüner Bilgen Özeke Avukatlık, IGA, Intercontinental Hotel Group, İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, Pamir & Soyuer Gayrimenkul Geliştirme, RJ Models, Sanko Holding, Schindler, Servotel, Şişecam,  Tekfen Turizm Ve İşletmecilik, TSKB Gayrimenkul Değerleme, Turkcell, Vakıf GYO, Value solution partners, Yıldızlar Group, Yılmazlar Hukuk, Ypu Yapı Proje ve Zorlu Enerji münferit katılımcı firmalar arasında yer aldı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Türk Şirketleri İçin Amerika Pazarına Yönelik Önemli Anlaşma

Ülke ihracat kapasitesinin arttırılmasına yönelik Chicago’da açılan ofis; girişimciler, iş insanları ve şirketleri Amerika pazarında desteklemeye hazırlanıyor. Stratejik ve prestijli bir lokasyonda kurulan ofis ile potansiyel müşteri eşleştirmesinden ticarileşmeye kadar şirketler, geniş bir yelpazede desteklenecek.

Girişimcilere ve iş insanlarına yönelik açılan Chicago ofisi için YTÜ Yıldız Teknopark ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Merkezleri arasında iş birliği protokolü imzalandı. YTÜ Yıldız Teknopark Davutpaşa Kampüsü’nde düzenlenen etkinliğe; TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Volkan Palaz, YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, çok sayıda davetli ve firma temsilcileri katıldı. İmzalanan anlaşma, inovasyon, ticarileştirme, kuluçka merkezi iş birlikleri ile şirketlerin BT ve teknoloji sektöründen Chicago aracılığıyla Amerika pazarına doğru genişlemesini kapsıyor. Türkiye ihracatının arttırılması yönünde atılan bu adım, Amerika pazarına açılmak isteyen şirketleri ve iş insanlarını destekleyecek. Fortune 500 listesinde yer alan 300 firmanın Genel Müdürlüklerinin ve dağıtım merkezlerinin yer aldığı Chicago bölgesinde, start-up ekosistemindeki firmaların özellikle yatırım turuna başladığında ilk noktalarından birisi olarak gösteriliyor.

“Şirketlerimiz TOBB ve Yıldız Teknopark İş Birliğiyle Amerika Üzerinden Dünyaya Açılacak”

Etkinlikte açılış konuşmasını gerçekleştiren YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, TOBB ile kapsamlı gerçekleştirildiğini söyleyerek; “TOBB’un ticaret anlamında Türkiye’de üstlendiği rolü hepimiz biliyoruz. Diğer yandan bizler de Teknopark olarak 3 yıldır ülke teknolojilerini dünyaya ulaştırabilmek için Türkiye’nin ilk Uluslararası Teknoloji Pazarlama Ofisi’ni (UTPO) Dubai’de açmıştık. Bu bizim için ciddi bir staj oldu. Orada Türk teknolojisinin dünyadaki yerini ve bundan sonra nasıl ilerleyeceğini görme imkanına ulaşarak ciddi bir kültürün oluşmasını sağladık. Ülkemizde şirketlerimizi kuruyoruz, teknolojimizi geliştiriyoruz ama bu gelişmeyi özellikle globalde sürdürmeyi önemsiyoruz. Türkiye’de 3 yıl üst üste birinci olmak yeterli değil, globalde de bu başarıyı yakalamayı hedefledik. Şimdi ise TOBB’la bir yola çıkıyoruz. Amerika teknolojinin en büyük pazarı. Amerika’da varsanız ve buradan bir iddia ortaya koyabiliyorsanız dünya üzerinde bu çok anlamlı bir adım. Bizler Amerika, Dubai, Özbekistan ve Londra’da ofislerimizle global faaliyetlerimizi yürütüyoruz ve çok yakında farklı lokasyonlarımızı da duyuracağız. Hedefimiz, Türk bilgi birikimini TOBB’un da iş birliği ile büyüterek dünyaya açmak. Devamında da Türk teknoloji şirketleri, TOBB ve Yıldız Teknopark iş birliğiyle dünya pazarına Amerika üzerinden açılmaya devam edecek. 700’den fazla şirketi olan ama 1000’den fazla firmaya dokunabilen bir yapıdayız. Bu yolculuğumuzla beraber Türkiye’nin bilişim ve teknoloji ihracatı için önemli bir kapıyı beraber açmış olacağız.” ifadelerini kullandı.

“İhracat Yapmak İsteyen Her Firmayı Destekliyoruz”

Programda sunum yapan TOBB Ticaret Merkezleri Genel Müdürü Volkan Palaz, Amerika’da ofis açmanın ve orada iş birliği yapabilmenin birtakım zorluklarının olduğunun altını çizerek şöyle devam etti; “Chicago ofisinin ilk Teknoparkı, YTÜ Yıldız Teknopark oldu. Türkiye’nin sanayisini ve ticaretini temsil eden önemli bir kurumuz. Sektörde bağımsız ihracat yapmak isteyen her firmayı destekliyoruz. Bizler teşviklerimizle bu sistemi ve girişimcilerimizi desteklemek için kullanacağız. Amerika gibi rekabetçi pazarda kendi gücümüze dayanarak ayaklarımız üzerinde durmamız gerekiyor. Biz şu anda konumumuzu bunun üzerinden oluşturduk. Geleceğin güçlü mühendisinin, ekonomistinin iş adamının ve girişimcisinin Amerika’da başarılı olarak ilerlemesini önemsiyoruz.”

TOBB Trade Center ile Türkiye’den Amerika’da faaliyet göstermek isteyen iş insanlarını ve firmaları desteklediklerini ifade eden Palaz son olarak şunları söyledi; “TOBB Trade Center Chicago projesi, ‘Türkiye’nin ihracatını nasıl arttırılabiliriz’ düşüncesi ile oluşturulmuş bir proje ve bunun içerisinde çeşitli bacaklar var. Ankara’da TOBB kuleleri Türk Ticaret Merkezleri olarak ofisimiz varken, Chicago’da TOBB Trade Center ile 10 bin metrekarenin üzerinde bir alanda kurulu depomuz, showroomumuz ve ofislerimizle havalimanının yanında konumlandığımız çok güçlü bir yapımız bulunuyor. Amerika’da ana merkezimiz Chicago’da depolama başta olmak üzere birtakım hizmetler sunuyoruz. 12 adet depolama merkezine sahibiz ve farklı eyaletlerde de varız. Buralar da cep depo ve anlaşmalı depolarımız üzerinden operasyonlarımızı yürütüyoruz. Amerika’nın fırsatlar sunduğu kadar dikkat edilmesi yönleri de bulunuyor. Biz de her sektöre farklı stratejiler geliştirerek ilerlemeye gayret ediyoruz. Chicago ulaşım ağlarına baktığımızda önemli bir merkez olarak karşımıza çıkıyor. Amerika’daki başarılarımızı da dünyanın diğer coğrafyalarında da gerçekleştireceğiz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Akbank VikiMaraton'da “İş Hayatında Kadın" İçerikleri Mercek Altına Alınacak

 Akbank’ın bağımsız ansiklopedi Vikipedi’yi eşitlik, kapsayıcılık ve dahiliyet odağında güncellemek ve doğru bilginin herkese erişilebilir olmasını sağlamak üzere 2023 yılında başlattığı VikiMaraton, 2024’ün ilk etabıyla devam ediyor.

‘İş hayatında kadın’ teması altında, 24 Mart’ta gerçekleşecek olan VikiMaraton’a katılmak isteyenler 18 Mart tarihine kadar başvuru yapabilecek.

Akbank’ın toplumsal cinsiyet eşitliği alanında ortak hafızayı güncel ve güçlü tutmak için İmece iş birliği ile hayata geçirdiği ve eşitlik, kapsayıcılık ve dahiliyet odağında Vikipedi’nin güncellenmesini hedefleyen VikiMaraton’un 2024’teki ilk etabı için başvuru süreci başladı.

‘İş hayatında kadın’ teması altında doğru bilgileri derlemek üzere 24 Mart’ta gerçekleşecek olan VikiMaraton’a başvurular 18 Mart’a dek devam edecek. 

Başta gençler olmak üzere herkesin katılımına açık olan VikiMaraton’da 20-25 kişilik ekipler, belirlenen başlıklarda literatür taraması yaparak bilgi eksikliklerini gidermeye odaklanıyor. Gönüllülerin katılımıyla 3 saat süren yoğun çalışma süreçlerinden oluşan VikiMaraton’da ekipler, çalışmalarını önce İmece ekibine iletiyor. Yapılan değerlendirme sürecinin ardından elde edilen doğruluğu kanıtlanmış bilgiler, Vikipedi’yle paylaşılıyor. 

Akbank VikiMaraton bu yıl Ağustos ve Kasım aylarında düzenlenecek diğer etaplarla birlikte toplam 3 etaptan oluşacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Özel güvenlik sektörünü iyileştirecek ve güçlendirecek çözüm önerileri konuşuldu

Özel güvenlik sektörünü ileriye taşıyacak çalışmalar ve çözüm önerileri sunmak amacıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde kurulan Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi tarafından, Türkiye Sektörel Ekonomi Şûrası düzenlendi.

Şûrada, SGK girişlerinin aynı gün yapılamaması, özlük haklarında iyileştirmeler yapılması ve KDV mükellefiyeti başlıklarında önemli konular gündeme geldi. TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi Başkan Yardımcısı ve Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN, “Özel güvenlik sektörünün verimliliğini artıracak çözüm önerilerinin kapsamlı bir şekilde konuşulduğu şûrada dile getirilen görüşlerin; sektörün gelişmesi ve sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli” dedi.

Özel güvenlik sektörünü ileriye taşıyacak çalışmalar ve çözüm önerileri sunmak amacıyla kurulan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi bünyesinde, Türkiye Sektörel Ekonomi Şûrası düzenlendi. Özel güvenlik sektörünü ileriye taşıyacak çözüm önerilerinin paylaşıldığı şûra, Ankara’da düzenlendi. Şûraya Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet YILMAZ, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih KACIR, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat IŞIKHAN ve ilgili bakanlık temsilcileri ile sektör meclisi başkanları katıldı.

Türkiye Sektörel Ekonomi Şûrası’nda; kamu güvenliğinde tamamlayıcı bir rol oynayan özel güvenlik görevlilerinin SGK girişlerinin aynı gün yapılamamasının sektöre zarar verdiği ve bu sorunun bir genelgeyle çözülebileceği vurgulandı. Ayrıca, özel güvenlik görevlilerinin özlük haklarının iyileştirilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyonuyla hareket edilmesi önerildi. KDV mükellefiyeti olmayan müşterilerin KDV’den doğan maliyetine bir düzenleme ile indirilen KDV olarak dikkate alınması veya istisnai çözümler önerilmesi gerektiği belirtildi.

“Şûrada sunulan çözüm önerileri, özel güvenlik sektörünün gelişimine katkı sağlayacak”

TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi Başkan Yardımcısı ve Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay ŞAHAN, şûrada sunulan çözüm önerilerinin uygulanmasının, özel güvenlik sektörünün gelişimine ve çalışanların haklarının iyileştirilmesine önemli katkılar sağlayacağını ifade etti. Bu önerilerin hayata geçirilmesinin, sektördeki hizmet kalitesini artırarak, özel güvenlik görevlilerinin daha adil bir iş ortamında faaliyet göstermelerine olanak tanıyacağını vurgulayan ŞAHAN, “TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi tarafından düzenlenen Türkiye Sektörel Ekonomi Şûrası; kamu ile özel sektörü bir araya getiren, sıkıntıların ve önerilerin doğrudan icra makamına iletebildiği çok önemli bir platform. Özel güvenlik görevlilerinin, özlük haklarının iyileştirilmesi, fiili hizmet süresi zammı, vazife malullüğü, silahlı özel güvenlik görevlilerine silah tazminatı verilmesi ve fazla mesai çarpanının arttırılması gibi düzenlemeler yapılması gerekiyor. Ayrıca mevcut sistemde SGK girişleri aynı gün yapılamıyor ve bu da sektörde önemli bir sorun teşkil ediyor. Bu durum, zaman kaybına ve cezai yaptırımlara yol açıyor. Çözüm olarak, tarım ve inşaat gibi sektörlerde olduğu gibi özel güvenlik sektöründe de aynı gün işe giriş imkânının sağlanması. Öte yandan KDV mükellefiyeti olmayan müşterilerin KDV avantajını suistimal etmesi ve özel güvenlik eğitim kurumlarında uygulanan yüksek vergi oranlarının KDV mükellefiyeti olmayan müşteriler için indirilmesi veya istisnai çözümler geliştirilmesi, sektörde aynı KDV oranlarının uygulanması ve eğitim kurumlarında KDV oranının yüzde 10’a düşürülmesinin faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Mavi'nin 2023 konsolide gelirleri 26 milyar 293 milyon TL'ye ulaştı

Türkiye’nin öncü jean ve hazır giyim markası Mavi’nin, enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş 

1 Şubat 2023-31 Ocak 2024 dönemini kapsayan yılsonu finansal sonuçlarına göre, konsolide gelirleri bir önceki yıla göre %25 (enflasyon düzeltmesi öncesi %91) artışla 26 milyar 293 milyon TL’ye, net kar’ı ise 1 milyar 757 milyon TL’ye ulaştı. Yılı 4 milyar 959 milyon TL FAVÖK ile tamamlayan şirketin FAVÖK marjı %18,9 oldu. Güçlü bilanço yapısını koruyan Mavi, faaliyetlerinden nakit yaratmayı sürdürerek net nakit pozisyonunu da 3 milyar 662 milyon TL’ye taşıdı.  Şirket üçüncü çeyrek sonundaki göstergeler ışığında büyüme hedefini yıl sonu için %85 üstü büyüme olarak yukarı yönlü revize etmişti. TMS 29 enflasyon muhasebesi düzeltmeleri öncesi verilerine göre bu hedef aşılarak konsolide gelirlerinde önceki yıla göre %91 büyüme elde etti. 

Mavi’nin Türkiye ve uluslararası pazarlarda, perakende, toptan ve e-ticaretteki büyüme trendi 2023 yılı boyunca devam etti. Dünyada 37 ülkede 471 mağaza ve yaklaşık 3.500 satış noktasına ulaşan şirketin gelirlerinin %68’i perakende, %22’si toptan satış ve %10’u e-ticaretten geldi.

Sürdürülebilir kârlı büyümesiyle dikkat çeken Mavi, enflasyon muhasebesine göre Türkiye’de perakende satışlarını %31 artırırken, e-ticaret satışlarında ise %25 büyüme yakaladı. Türkiye’de 7 net mağaza açılışı yapan Mavi’nin, mağaza metrekaresi %4 büyüyerek toplam satış alanı 174 bin 500 metrekareye ulaştı. Perakende bire bir mağaza satışları ise %31 arttı. Büyüme %17 işlem hacmi artışından, %12 sepet büyümesinden geldi.

Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz’dan 2023 yılı değerlendirmesi

Mavi CEO’su Cüneyt Yavuz, Mavi’nin geçen bir yıldaki performansıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Mavi olarak, lider marka sorumluluğuyla yıl boyunca çalışanlarımızın, müşterilerimizin, iş ortaklarımızın ve toplumun yanı başında olmayı sürdürürken, bir yandan da güçlü finansal sonuçlar ortaya koymak için çok çalıştık. Temeli insan ve finansal yönetimi sağlam global bir şirket olarak, yılı enflasyon muhasebesine göre düzenlenmiş sonuçlara göre %25 büyüme ile kapattık. Sürdürülebilir kârlı büyümeye ve uzun vadeli hedeflerimize odaklanmaya devam ederek, değişimi doğru yönetmenin ve veriye dayalı kararlar almanın bugün her zamankinden daha değerli olduğunu görüyoruz. Bu dönemde, esnek tedarik zinciri, doğru planlama, stok ve nakit akışı yönetimiyle sağlıklı bilanço yapımızı koruyarak şirket karlılığımızı sürdürdük. Mavi’nin bu başarılı performansına katkısı olan tüm ekibime, iş ortaklarımıza, yatırımcılarımıza ve müşterilerimize çok teşekkür ediyorum.” 

“2023’te dünyada 14 milyon jeans sattık”

“Her zamanki gibi en iyi yaptığımız işe odaklanıp, jean’de inovasyon, lifestyle ürünlerde ise çeşit ve yenilikler sunarak farklı tarzlarara sahip tüketicilerin beğenisine uygun koleksiyonlar hayata geçirdik. Denim ve non-denim olmak üzere tüm ürün kategorilerinde hem adet hem de değer bazında büyüme yakaladık ve 2023’te önceki yıla göre %12 artışla dünyada toplam 14 milyon denim satışı gerçekleştirdik. Kadın, erkek ve jean’de pazar payımızı artırdığımız ve pazardaki konumumuzu güçlendirdiğimiz bir yıl geçirdik. 

“2023’te 1,3 milyon yeni müşteri kazandık”

En mutlu Mavi müşterilerini yaratmak ve hem mağaza hem de online’da en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek üzere omni-channel uygulamalarımızı geliştirmeyi hız kesmeden sürdürdük. Alışveriş frekansını ve sepetini büyütmenin yan sıra potansiyel müşteri kitlelerine ulaşarak geliştirdiğimiz stratejilerle 6,9 milyonu aktif 9,2 milyon Kartuş müşterisine ulaştık.   5,7 milyon kişinin cep telefonunda app’imiz var. Yılda 1 milyon yeni müşteri kazanma hedefimizin üzerine çıkarak 1,3 milyon yeni müşteriyle buluştuk. Yeni müşterilerimizin %70’inin 35 yaş altı, %37’sinin 25 yaş altından gelmesi gençlerle büyümeye devam ettiğimizin en güzel göstergesi oldu. Her yaş, beden, giyim ve yaşam stilinden müşterimize dokunmayı başardık. Marka iş birliklerimizle, güçlü iletişim çalışmalarımız ve veriye dayalı yöntemlerle kişiye özel aksiyonlar alarak fark yarattık. 

“Türkiye’nin en güvenilir markası* olduk”

“Marka konumlandırmamız, doğru ürün, doğru fiyat, yüksek kalite ve müşteri odaklı stratejimizle paralel olarak, müşteri güvenini artırarak “trust brand” konumumuzu pekiştirmeyi başardık. 2023 yılında Türkiye’nin en güvenilir markası seçilmek en büyük bir mutluluk ve motivasyon kaynaklarımızdan biri oldu.” 

*Future Bright araştırma şirketinin güven bağı endeksi araştırmasına göre

“Global iklim liderleri arasındaki yerimizi sağlamlaştırdık”

İnsan, Çevre, Toplum ve Denim’i odağına alan All Blue yaklaşımımızla sürdürülebilirlik yolculuğumuzda önemli yol kat ettik. İklim Değişikliği ve Su Güvenliği raporlarımızla, dünyanın en büyük çevre raporlama platformu CDP’nin (Carbon Disclosure Project) Global A listesine çift A notuyla girebilen ilk ve tek Türk hazır giyim şirketi olduk. Sürdürülebilir All Blue koleksiyonumuzun ciro içindeki payını %25’e çıkarırken, toplam denim satışları içindeki All Blue payını da %51’e yükselttik.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Leningrad NGS'nin 7'nci Güç Ünitesinin İnşaatında Ana Aşamaya Geçildi

Yeni ünitenin inşasında ana aşamaya geçilmesi dolayısıyla düzenlenen törene Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, video konferans aracılığıyla katıldı. 

Rusya’da inşa edilen Leningrad Nükleer Güç Santrali’ndeki (NGS) VVER-1200 tipi reaktöre sahip 7’nci güç ünitesinin reaktör binasının temeline ilk beton döküldü. Bu işlem, Rusya’ya en az 60 yıl boyunca temiz enerji sağlayacak yeni güç ünitelerinin inşaatında ana aşamaya geçildiği anlamına geliyor. 

İlk betonun dökülmesi dolayısıyla düzenlenen törene video konferans aracılığıyla katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yerli nükleer endüstrinin gelişimine ilişkin beklentiler hakkında şunları söyledi: “2045 yılına kadar Rusya’nın toplam enerji dengesinde nükleer üretimin payı yüzde 25’e yükselecek. Projenin hayata geçirilmesi, Rusya’nın kuzeybatı bölgesinin enerji güvenliğini arttıracak ve tüketicilere yıllar boyunca daha çevre dostu, temiz elektrik sağlayacak.”

Leningrad NGS, yarım yüzyıldan uzun süredir bölgeye uygun fiyatlı ve güvenli elektrik sağlıyor. Halihazırda St. Petersburg ve Leningrad bölgesinin elektrik ihtiyacının %55’inden fazlasını veya kuzeybatı Rusya’daki tüm elektrik ihtiyacının %28,5’ini karşılıyor.

Leningrad Bölgesi Valisi Alexander Drozdenko bu önemli gelişmeyle ilgili olarak şunları söyledi: “Nükleer santral çalışmaları ve Leningrad Bölgesi’nin konsolide bütçesine katkısı sayesinde binlerce sanayi kuruluşu ve sosyal tesis faaliyet gösteriyor, evler, köprüler, yollar inşa ediliyor, büyük bölgesel yatırım projeleri hayata geçiriliyor, istihdam yaratılıyor ve sağlık, eğitim ve nüfusun sosyal desteği için önemli fonlar ayrılıyor. Leningrad NGS’nin 3’üncü ve 4’üncü ünitelerinin yerini alacak 7’nci ve 8’inci güç üniteleri, bölgenin ihtiyaçlarına yönelik elektrik üretimini sürdürmekle kalmayıp üretimi %20 arttırarak Leningrad Bölgesi’nin sadece istikrarına değil aynı zamanda emin adımlarla gelişmesine de katkıda bulunacak.”

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev de Leningrad NGS’nin 7’nci ünitesinin inşasına başlayan Rosatom olarak Rusya Devlet Başkanı Putin’in 2045 yılına kadar nükleer enerjinin enerji dengesindeki payını %25’e çıkarma hedefini gerçekleştirmek için çalışmaya devam ettiklerini söyledi. 

Rosatom Genel Müdürü Likhachev konuyla ilgili olarak, “Kursk NGS’nin ikinci aşaması kapsamında iki ünite inşa ediyoruz ve söz konusu üniteler büyük ölçüde hazır durumda. Leningrad NGS’nin yanı sıra Smolensk ve Kolskaya nükleer güç santrallerinde de eski ünitelerin yerini alacak yeni üniteler inşa edilecek. Rusya’da nükleer enerji üretiminin daha da geliştirilmesi yeni sahalara girilmesini gerektiriyor. Urallar’daki nükleer üretimi önemli ölçüde artıracağız ve tüketimin en fazla artacağı tahmin edilen Sibirya ve Uzak Doğu’ya gireceğiz” diye konuştu. 

Leningrad NGS’nin 7’nci güç ünitesinin reaktör binasının temeline beton dökme çalışmaları 7 gün 24 saat devam edecek. Çalışmaların kalitesi, binanın sağlamlığını ve dayanıklılığını, bina yapılarının bütünlüğünü ve ayrıca reaktör sistemlerinin ve ekipmanlarının çalışmasının güvenilirliğini belirliyor. İnşaatçılar, 2100 metrekarelik temel döşemeyi betonlamak için, neredeyse 5,5 bin metreküp beton karışımı kullanıyor. 

Leningrad NGS’nin 7’nci ünitesinin reaktör binasının temelinin tamamı bu yaz hazır olacak. Bunun ardından reaktör binasının iç ve dış koruma kaplarının inşaatı, zemin inşaatı ve ekipmanların montajına başlanacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Şekerbank'tan tarıma yönelik yatırımlara 48 ay vadeli finansman

Şekerbank, tarımsal üretime yönelik yatırımları desteklemek için çiftçilere 48 aya varan vadelerle finansman imkânı sağlıyor. Arazi ve traktör alımından akıllı tarım teknolojilerine kadar tarımsal üretime yönelik yatırım harcamalarını kapsayan kampanya ile çiftçilere, daha uzun vadeli ödeme planı ve avantajlı faiz oranlarıyla, hasat zamanına göre yılda bir ödeme seçeneği sunuluyor.

Kuruluş misyonu tarımın finansmanı olan Şekerbank, çiftçilerin yatırım harcamalarını desteklemek amacıyla 48 aya varan vadelerle finansman sağlıyor. Arazi, traktör ve tarımsal ekipman alımı ile akıllı tarım teknolojileri, modern sulama ekipmanları ve Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımları gibi tarımsal üretime yönelik harcamaları için kampanyadan yararlanan çiftçiler, kredi geri ödemelerini yılda bir hasat döneminde yapabiliyor. 

Tuğbay Kumoğlu: “Çiftçiyi desteklemek varoluş nedenimiz” 

Şekerbank Bireysel, İşletme ve Tarım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Tuğbay Kumoğlu, “Tarımsal üretimi ve çiftçiyi desteklemek bizim varoluş nedenimiz. Çiftçilerimizin yatırım harcamalarını sunduğumuz uzun vadeli finansman ile destekleyerek tarımsal üretimin devamlılığına katkı sağlıyoruz. Kuruluşumuzdan bugüne tarımsal üretimi ve kırsal kalkınmayı destekleyen bir banka olarak tarım sektörünü ileriye taşımak için sunduğumuz imkanları geliştirmeye devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Adel / Faber-Castell sektörde bir ilki gerçekleştiriyor: Adel / Faber-Castell, 50 bine yakın çocuğa kırtasiye ürünü ve oyuncak desteğinde bulunuyor

50 yılı aşan tecrübesi ile 1969’dan beri faaliyet gösterdiği kırtasiye sektöründe Türkiye’nin lider firması olan Adel / Faber-Castell, Fazla iş birliğinde Gıda Kurtarma Derneği ile el ele vererek kırtasiye sektöründe bir ilki gerçekleştiriyor. Depremden etkilenen illerin de aralarında olduğu 20 ilde köy okulları, çadır kentler ve mahallelerde yaşayan 50 bine yakın çocuğa kırtasiye ürünü ve oyuncak desteği sağlıyor.

Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en büyük kırtasiye ürünleri üreticisi olan Adel / Faber-Castell, köklü kurumsal kültür ve değerleri ile bütünleşen sürdürülebilirlik yaklaşımı doğrultusunda, Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan Nitelikli Eğitim ve İklim Eylemi alanlarını önceliklendiriyor. Aynı zamanda, yine Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları arasında yer alan ‘Amaçlar için Ortaklıklar’ maddesine yönelik de projeler geliştiren Adel / Faber-Castell, bu doğrultuda, ‘İyilik Ağacı’ kurumsal sosyal sorumluluk çatısının altına Fazla ile gerçekleştirdiği iş birliğini ekledi. Bu iş birliğiyle, kırtasiye sektöründe bir ilki gerçekleştirerek, ürünlerini ve oyuncaklarını çocuklara ulaştırıyor ve çocukların yüzlerinde bir tebessüm oluşturmayı amaçlıyor.

 

Adel / Faber-Castell, Fazla iş birliği ile Gıda Kurtarma Derneği ağında bulunan gıda bankaları aracılığıyla Adana, Kayseri, Adıyaman, Kocaeli, Ardahan, Niğde, Bursa, Ordu, Düzce, Osmaniye, Edirne, Samsun, Erzincan, Şırnak, Hatay, Tokat, İstanbul, Tunceli, Kastamonu ve Yozgat’ta 50 bine yakın çocuğa ulaştı.

 

“İyiliğimiz ile daha iyi bir geleceğe iz bırakmayı sürdüreceğiz”

Yapılan iş birliği hakkında konuşan Adel / Faber-Castell CEO’su Oğuz Uçanlar; “Adel / Faber-Castell olarak özümüzdeki iyilik değerinden besleniyor ve Birleşmiş Milletler’in 2030 yılına kadar ulaşmayı hedeflediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içinde yer alan İklim Eylemi ve Nitelikli Eğitim alanlarında, ‘İyilik Ağacı’ çatısı altında kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yürütüyoruz. Fazla ve Gıda Kurtarma Derneği ile el ele vererek kırtasiye sektöründe bir ilki gerçekleştiriyor, çocuklarımızın yüzünde tebessüm oluyoruz. Bu kapsamda ürünlerimizi ülkemizin yirmi ilindeki çocuklarımıza ulaştırdık. İyiliği ve herkese iyi gelmeyi odağımıza alarak çalışmayı, daha iyi bir geleceğe iz bırakmayı sürdüreceğiz” dedi.

Geliştirdikleri iş birliğine dair heyecanını paylaşan Fazla Kurucu Ortağı ve CEO’su Olcay Silahlı“Fazla olarak geliştirdiğimiz teknoloji tabanlı, bütünsel atık yönetimi çözümleri ile tüm tedarik zinciri için sürdürülebilir atık yönetimini mümkün kılmanın ötesinde etki odaklı bir ekosistemi yönetiyoruz. Bu kapsamda Adel / Faber-Castell ile geliştirdiğimiz iş birliği doğrultusunda ve Gıda Kurtarma Derneği ile omuz omuza çalışarak bir ilki gerçekleştirmiş ve ülkemizin dört bir yanında, çocuklarımızın yüzlerine bir gülümseme yerleştirebilmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu ilk adımın ardından çok daha güzel projeler geleceğine inancımız tam” şeklinde konuştu.

‘Hayallerini şekillendirmek, renklendirmek ve iz bırakmak isteyen herkesin hayatında olma’ vizyonuyla çalışan ve nesillerin gelişimine eşlik eden Adel / Faber-Castell, ‘Kalite, Yenilikçilik, Başarma Tutkusu ve İyilik’ olmak üzere 4 temel değeri ile topluma fayda sağlamaya devam ediyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı