Kategori arşivi: Gündem

DemirDöküm, Akademik Eğitimlerle Müşteri Memnuniyetini Şekillendiriyor

DemirDöküm, Türkiye genelindeki müşteri memnuniyetini mükemmelleştirme hedefi doğrultusunda Sabancı Üniversitesi EDU iş birliği ile sürdürdüğü DemirDöküm Akademi ve “Müşterinin Yıldızları” programıyla iş ortaklarını geleceğe hazırlıyor.

Müşteri memnuniyetinin DemirDöküm’ün DNA’sında yer aldığını belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan; “İş ortaklarımızın müşterilerimize en üstün deneyimi sunmalarını desteklemek, farklı alanlarda yetkinliklerini artırmak, bizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştırıyor” dedi.

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, müşteri memnuniyetini mükemmelleştirme hedefi doğrultusunda DemirDöküm Akademi ve “Müşterinin Yıldızları” programı ile iş ortaklarını geleceğe hazırlıyor. 2018 yılında Sabancı Üniversitesi EDU iş birliğiyle hayata geçirilen DemirDöküm Akademi ve hemen ardından hayata geçirilen “Müşterinin Yıldızları” programı ile şirket, bir taraftan iş ortaklarını geleceğe hazırlarken diğer taraftan “Müşteri Deneyimi” ve “Müşteri Memnuniyeti” alanındaki önemli hedeflere hızlı adımlarla ilerliyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR VE ÖZGÜN BİR PROGRAM

DemirDöküm Akademi, her yıl farklı bir konseptte gerçekleştirilen eğitimlerle iş ortaklarının hizmet, satış ve pazarlama yetkinliklerini geliştiriyor. Yetkinlik geliştirmenin yanı sıra DemirDöküm Akademi, memnuniyet ölçümleri ile bu yetkinliklerin uygulanabilirliğini de izliyor. Müşteri deneyiminde üstün performans sergileyen DemirDöküm iş ortakları ise “Müşterinin Yıldızları” programı ile ödüllendiriliyor.

Müşteri memnuniyetinin DemirDöküm’ün DNA’sında yer alan değişmez bir değer olduğunu belirten Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, “İş ortaklarımızın müşterilerimize en üstün deneyimi sunmalarını desteklemek için DemirDöküm Akademi ve Müşterinin Yıldızları programlarını geliştirdik. Bu programlar sayesinde, iş ortaklarımızın yetkinliklerini artırıyor, performanslarını ölçüyoruz ve başarılarını ödüllendiriyoruz. İş ortaklarımızın müşterilerimize en üstün deneyimi sunmalarını desteklemek, farklı alanlarda yetkinliklerini artırmak, bizi hedeflerimize bir adım daha yaklaştırıyor” dedi.

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ BÜTÜNSEL BİR SİSTEM BAKIŞ AÇISI”

Sektördeki ilk ve tek üniversite iş birliği olan DemirDöküm Akademi’nin geride bıraktığı 6 yıllık sürecini değerlendiren Ufuk Atan, “Kurulduğumuz 1954’ten günümüze kullanıcılarımızla olan güven ilişkimiz ve duygusal bağımızın devamlılığı müşteri memnuniyetinden geçiyor. DemirDöküm olarak müşteri memnuniyetini bütünsel ve sürdürebilir bir sistem bakış açısı ile ele alıyoruz. Bugüne kadar DemirDöküm Akademi ve Müşterinin Yıldızları programı ile önemli bir yol kat ettik. Önümüzdeki süreçte gelişim alanlarını sürekli gözden geçirerek, inovatif çözümler üretmeye ve sektörde öncü rolümüzü sürdürmeye devam edeceğiz. Kullanıcılarımızın değişen ihtiyaç ve beklentilerine en hızlı şekilde yanıt vererek, onlara özgü çözümler üreten ve her zaman kalplerinde yer alan bir marka olmayı sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.

İHTİYACA ÖZEL EĞİTİM KURGULANIYOR

Bugüne kadar 1.500’den fazla iş ortağının DemirDöküm Akademi’ye katıldığını belirten Atan şöyle konuştu: “İş ortaklarımız 15 farklı başlıkta, 600 saat sınıf ve 685 saat sanal eğitim aldı. Eğitimleri her sene üstüne koyarak zenginleştiriyoruz. Tüm eğitimleri DemirDöküm markasına ve paydaşlarının ihtiyaçlarına özel olarak geliştiriyoruz. İçerik ve eğitim sistemlerini koşullara ve ihtiyaçlara göre çok hızlı uyarlama kabiliyetine sahibiz. Örneğin pandemi döneminde 1 ay gibi kısa bir sürede tüm eğitim sistemlerini online sınıflara taşıdık. Şu an eğitimlerimiz ağırlıklı yüz yüze olmak üzere hibrit olarak devam ediyor. 2024 ve sonrasında da müşteri memnuniyeti alanındaki yatırımlarımızı artırarak devam ettirmeyi ve bu alandaki öncülüğümüzü sürdürmeyi hedefliyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tüik: Dezavantajların Kuşaklararası Aktarımı, 2023

“Dezavantajların Kuşaklararası Aktarımı” adlı özel konulu modül çalışmadan elde edilen sonuçlar, ilk kez haber bülteni olarak yayımlanmaktadır. Avrupa Birliği ülkeleri ile aynı dönemde Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması ile birlikte uygulanan modül, 25-59 yaş grubunda olan fertlerin durumu ile kendileri 14 yaş civarında iken ebeveynlerinin durumunu karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. 

Annesi yükseköğretim mezunu olan fertlerin %83,5’i yükseköğretimi bitirdi

Kendisi 14 yaş civarında iken annesi yükseköğretim mezunu olan fertlerin, şu anki eğitim seviyesi incelendiğinde, %2,7’sinin lise altı, %13,7’sinin lise ve dengi,  %83,5’inin ise yükseköğretim mezunu olduğu görüldü. Yine 14 yaş civarında iken babası yükseköğretim mezunu olan fertlerin %4,4’ünün lise altı, %16,0’ının lise ve dengi, %79,5’inin ise yükseköğretim mezunu olduğu belirlendi.

Fert 14 yaş civarında iken annesi lise altı eğitim seviyesini bitirenlerin şu anki eğitim durumu incelendiğinde %56,3’ünün lise altı, %21,9’unun lise ve dengi, %21,9’unun ise yükseköğretim mezunu olduğu görüldü. Fertler 14 yaş civarında iken babası lise altı eğitim seviyesini bitirenlerin ise %60,0’ının lise altı, %21,5’inin lise ve dengi, %18,4’ünün ise yükseköğretim mezunu olduğu tahmin edildi.

Geçmişte babası ve şu an kendisi işveren veya kendi hesabına çalışanların oranı %14,5 oldu

Fertler 14 yaş civarında iken babası işveren veya kendi hesabına çalışanların %39,2’si şu an ücretli, maaşlı veya yevmiyeli, %14,5’i işveren veya kendi hesabına, %5,6’sı ücretsiz aile işçisi olarak çalışırken bu fertlerin %40,6’sının ise iktisaden faal olmadığı görüldü.

Geçmişte maddi durumu çok kötü olan fertlerin %16,5’i şu an en yüksek gelir grubunda

Kendisi 14 yaş civarında iken ailesinin maddi durumunu “çok kötü” olarak belirtenlerin %16,5’i şu an en yüksek yüzde 20’lik gelir grubunda yer alırken, %25,5’i ise en düşük grupta yer aldı. Kendisi 14 yaş civarında iken ailesinin maddi durumunu “çok iyi” olarak belirtenlerin %40,6’sı şu an en yüksek gelir grubunda iken %7,6’sı ise en düşük grupta oldu.

Fert 14 yaş civarında iken ev sahibi olanların %57,7’si şu an oturduğu konutta yine ev sahibi

Görüşülen fertler 14 yaş ve civarında iken ailesi “ev sahibi” olanların, %57,7’sinin şu an oturduğu konutta mülkiyet durumu “ev sahibi”, %26,3’ünün ise “kiracı” olduğu tahmin edildi. Yine fert 14 yaş civarında iken mülkiyet durumu “kiracı” olanların, %40,0’ı şu an oturduğu konutun sahibi iken %47,7’sinin ise kirada oturduğu görüldü.

Fertler 14 yaş civarında iken maddi olarak tatile gidemeyenlerin %69,1’i şu anda da gidemiyor

Fertler 14 yaş civarında iken, tüm ailesiyle bir haftalık tatil masrafını karşılayabilen hanelerde yaşayanların %59,6’sının şu anki hanesi ile bir haftalık tatil masrafını karşılayabildiği, maddi yetersizlik nedeniyle tatil masrafını karşılayamayan hanelerde yaşayanların ise %69,1’inin şu anki hanesi ile de bu masrafı karşılayamadığı görüldü.

Kendisi 14 yaş civarında iken hanesinde yaşayan bütün çocukların günde en az bir kere et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını karşılayabilen fertlerin %72,4’ünün şu an hanesinde iki günde bir bu yemek masrafını karşılayabildiği,%27,6’sının ise karşılayamadığı belirlendi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Škoda, Türkiye'de Satış Rekoru Kırdı, Markadan Üst Düzey Ziyaret Gerçekleşti

Škoda Auto Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Martin Jahn, Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. Martin Jahn, Yüce Auto Škoda Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yüce, Doğuş Otomotiv CEO’su Ali Bilaloğlu ve Yüce Auto Škoda Türkiye Genel Müdürü Zafer Başar tarafından ağırlandı. 

Ziyaret kapsamında Škoda’nın Türkiye’deki stratejik önemi ve iş birliği olanakları yakından değerlendirildi. Bununla birlikte Türkiye’nin otomotiv pazarındaki güncel durumu, pazar beklentileri ve müşteri ihtiyaçları gibi konularda karşılıklı fikir alışverişi yapıldı.  

“Škoda, Türkiye Pazarında Etkileyici Bir Performans Sergiliyor”

Škoda Auto Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Martin Jahn Türkiye pazarıyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Türkiye bizim için çok önemli ve stratejik bir pazar. Škoda, Türkiye pazarında etkileyici bir performans sergiliyor. Bu dönemde, Škoda müşterilerine Türkiye genelinde toplamda 35 bin 41 araç teslim edildi ve bir önceki yıla göre teslimatlarında yüzde 80’lik bir artış sağladı. 2023 yılı, Škoda’nın Türkiye’deki başarısının bir yansıması olarak tüm zamanların en yüksek satış hacmi ve Škoda’nın bulunduğu tüm ülkeler arasında yıllık artış açısından 4. sıraya yerleştiği bir yıl oldu. Küresel sıralamada ise 8.nci sıraya yükseldi… Škoda’nın Türkiye’deki pazar payı da önemli ölçüde büyüdü; 2023 yılında yüzde 3,6 pazar payı elde etti. Özellikle, Superb sedan satışlarında liderlik koltuğunu korurken, Scala modeli kendi segmentinde 2. sıraya yerleşerek dikkatleri üzerine çekti. 2024 yılında ise Türkiye pazarında 40 binin üzerinde satış adedine ulaşmak istiyoruz. Bu da önemli bir büyüme anlamına geliyor. Ayrıca yeni kurumsal kimliğimizi de tanıtıyoruz. Böylece yetkili satıcı ve servislerimiz de yeni kurumsal logoya geçecek.” dedi. 

Jahn, Škoda olarak Türkiye pazarındaki varlıklarını güçlendirmeyi ve Türk tüketicilere daha fazla heyecan verici ve yenilikçi ürünler sunmayı hedeflediklerini de sözlerine ekledi. 

“Škoda Auto Group, 2023 yılını Rekor Satış ile Kapattı”

Škoda Auto olarak global performanslarını da değerlendiren Martin Jahn “2023 yılında teslimatlarımızdaki yıllık yüzde 18,5’lik artış, 2023 yılında müşterilerimize 866 bin 800 araç teslim edilmesini sağladı. Enyaq modelindeki yüzde 52,1’lik artış ise tam elektrikli SUV’un rekor seviyede 81 bin 700 adetlik teslimat yapmasını sağlamış ve onu birçok Avrupa pazarında en çok tercih edilen elektrikli araçlardan biri haline getirmiştir” dedi.

“Otomotiv sektörü önemli dönüşümler yaşıyor”

Global otomotiv pazarını da değerlendiren Jahn “Teknolojik gelişmeler, değişen tüketici tercihleri ve mevzuat değişiklikleri otomotiv sektörünü etkiledi. Özellikle, Ukrayna’daki savaş gibi benzeri görülmemiş koşullar sektörde belirsizlik yarattı. Elektrikli araçların pazar payındaki artış önemli olsa da küresel büyüme yavaşladı ve tüketici benimseme oranları beklenenden düşük kaldı. Birçok pazarda tüketici güveninin, yüksek maliyetlerin ve jeopolitik belirsizliğin etkisi altında olduğu bir dönemdeyiz. Ayrıca, şarj altyapısının genişleme hızı ve değişken emtia fiyatları da dönüşümün hızını etkilemektedir” şeklinde konuştu. 

Škoda Auto’nun Gelecek Satış Stratejisi, Şu Ana Odaklanıyor

Škoda Auto Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Martin Jahn Škoda’nın gelecek stratejisini şu şekilde açıkladı; “2024 yılında, Scala ve Kamiq gibi çok talep gören modellerin yenilenmiş versiyonları piyasaya sürülecek. Ayrıca, en çok satan model olan Octavia’nın modernize edilmiş bir versiyonu da müşterilerimizle buluşacak. Yeni nesil plug-in hibrit motorlara sahip amiral gemileri Superb ve Kodiaq’ın da yeni versiyonları tanıtılacak. 100 km’den fazla tamamen elektrikli menzile sahip yeni nesil plug-in hibrit motorlara sahip modellerin yanı sıra tamamen elektrikli modellerle pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Özellikle, Elroq adını verdiğimiz tamamen elektrikli yeni kompakt SUV’un dünya prömiyeri önemli bir adım olacak. Ayrıca, 2025’te tanıtılacak olan tamamen elektrikli kompakt SUV olan Škoda Epiq de müşterilerimize sunulacak. Škoda olarak, popüler kompakt segmentte yeni modellerle konumumuzu güçlendirmeyi ve globalleşme stratejimizi hızlandıracağız.” 

Škoda, Elektrikli Araç Portföyünü Genişletiyor

Škoda Auto Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Martin Jahn, Škoda’nın elektrikli araç vizyonunu ise şu sözlerle ifade etti; “Škoda’nın geleceği, giderek daha elektrikli hale gelmektedir. Marka olarak, müşterilere büyüyen bir tam elektrikli araç portföyü, daha gelişmiş plug-in ve hafif hibritler ile yüksek verimli yanmalı modeller arasında seçim yapma özgürlüğü sunmak istiyoruz. Škoda’yı, elektrikli araç portföyünü genişleterek, önümüzdeki yıllarda altı yeni modelle daha rekabetçi bir konuma getireceğiz. İlk etapta, Enyaq modelimizin ardından Skoda Elroq ve Skoda Epiq, bu modeller arasında vizyonumuzu göz önüne seren seçenekler olarak dikkat çekiyor”. 

Škoda, Büyüme Stratejisi Doğrultusunda Yeni Pazarlara Giriyor

Škoda’nın genişleme stratejisi kapsamında yeni pazarlara giriş yaptığını da hatırlatan Jahn “Hindistan’daki operasyonlarımızı güçlendirme ve yeni pazarlara giriş yapma çalışmalarımız büyüme stratejimiz kapsamında gerçekleşiyor. Bu çerçevede, Brunei’ye giriş yapıldı ve Vietnam gibi pazarlar üzerinde odaklanıyoruz. Kazakistan’da Škoda markasının başarılı bir şekilde geri dönüşünün temelini attık. Bu yıl Octavia, Kamiq, Karoq ve Kodiaq olmak üzere dört model serisinin montajına başlayacağız. Ayrıca, Orta Doğu ve Kuzey Afrika gibi bölgeleri de dikkatle takip ediyoruz” şeklinde konuştu.  

“Škoda, Çekya’nın Türkiye’ye ihracatında 1.nci sırada”

Škoda Auto Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Martin Jahn’ın Türkiye ziyareti onuruna bir akşam yemeği veren Yüce Auto Škoda Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yüce, burada yaptığı konuşmada “Yüce Auto 70 yıldır otomotiv işinde faaliyet gösteriyor. 1989 yılından bu yana yani 35 yıldır da Çekya’nın bir dünya markası olan Skoda’yı Türkiye’de başarıyla temsil ediyor. Karşılıklı sevgi, saygı ve güven temelinde inşa ettiğimiz bu birlikteliğimiz markamızın önemli başarılara imza atmasında en önemli rol oynuyor. Bugün Çekya’nın Türkiye’ye yaptığı toplam ihracat hacmi içinde Yüce Auto kanalıyla Skoda markasının birinci sırada yer alması bunun en büyük göstergesi“dedi. 

 

Türkiye pazarındaki varlığını daha da güçlendirmek adına yapılan bu ziyaret, Škoda’nın Türkiye’deki büyüme ve başarı hedeflerini daha da genişletme yolunda önemli bir adım olarak değerlendirildi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

YASAV’ın iyilik melekleri Ramazan’da da iş başında

 

Yarına Şans Ver Kulübü’nün (YASAV) melekleri, Ramazan ayının ilk gününden bu yana iyilik hareketine ara vermeden devam ediyor. SBÜ Bursa Yüksek İhtisas EAH Hastanesi Çocuk Onkolojisi Bölümü’nde tedavi gören çocuklar ve ailelerine iftar veren YASAV, ayrıca Ulucami ve Üftade Türbesi’nde de yine iftar yemeği dağıtarak Bursalıların yanındaydı.

YASAV üyeleri, onbir ayın sultanı Ramazan’da da iyilik hareketi için kolları sıvadı. Ramazan’ın önemli bir kısmını SBÜ Bursa Yüksek İhtisas EAH Hastanesi Çocuk Onkolojisi Bölümü’nde geçiren YASAV üyeleri, Başkan Emire Cantürk Eren önderliğinde kanser tedavisi gören çocuklarla ailelerine iftar verdi. Yemek sonrası ise hasta odalarını tek tek dolaşan Başkan Eren ve YASAV üyeleri, kanserli çocukların yüzünü çeşitli hediyelerle güldürdü. Öte yandan Ulucami, Üftade Türbesi, Somuncu Baba Türbesi’nde düzenledikleri halk iftarlarında Bursalıların yanında olan YASAV üyeleri, başlattıkları gönüllülük hareketiyle büyük takdir topladı.

DESTEK YIL BOYUNCA SÜRECEK…

Kurulduğu ilk günden bu yana gerek sağlık, gerek eğitim ve gerekse çeşitli sosyal sorumluluk projelerine imza atan YASAV Başkanı Emire Cantürk Eren, onbir ayın sultanı ramazanda özellikle ihtiyaç sahibi ailelerin yanlarında olmaya çalıştıklarını ifade etti. Ramazan’da başta kanserli çocuklar olmak üzere binlerce kişiye direk ve dolaylı olarak ulaşmak için üyeleriyle birlikte büyük bir özveri gösterdiklerini belirten Eren, “Her geçen gün daha da büyüyen YASAV ailesine yakışır organizasyonlara imza atmaya devam ediyoruz. İyilik hareketimiz yalnızca Ramazan ayında değil, yıl boyunca sürecek…” diye konuştu.

Türk doğal taş sektörü 3 koldan 19 ülkeden, 40 ithalatçıyı İzmir MARBLE Fuarı'na getiriyor

2024 yılının ilk çeyreğinde arı gibi çalışarak Suudi Arabistan, İngiltere, Güney Kore ve Çin’de pazarlama faaliyetleri yapan Ege Maden İhracatçıları Birliği, bu sefer 17-20 2024 tarihlerinde İzmir’de düzenlenecek olan Marble İzmir Uluslararası Doğal Taş ve Teknolojileri Fuarı ile eş zamanlı olarak “Alım Heyeti” organize edecek.

Türkiye’nin doğal taş ihracatında lider ihracatçı birliği olan Ege Maden İhracatçıları Birliği “MARBLE Alım Heyeti Organizasyonu”nda İstanbul Maden İhracatçıları Birliği ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği’yle güçbirliğine gitti.

Türk doğal taş sektörünün 3 güçlü kurumu; Almanya, Azerbaycan, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Danimarka, Endonezya, Fas, Fransa, Güney Kore, İspanya, İtalya, Katar, Kuveyt, Mısır, Nijerya, Özbekistan, Umman, Ürdün ve Suudi Arabistan’dan ithalatçılarla, Türk doğal taş ihracatçılarını Fuarİzmir’de düzenleyeceği “Alım Heyeti”nde buluşturacak.  

Doğal taş sektörü 2 milyar 250 milyon dolar ihracat hedefliyor

Türk doğal taş sektörü olarak 2024 yılında 2 milyar 250 milyon dolarlık ihracat hedeflediklerini dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu, 2024 hedefine ulaşmak, 2023 yılının yaralarını sarmak için çok yoğun bir tempoda pazarlama faaliyetleri gerçekleştirdiklerini, Türk doğal taş sektörünün bayramı niteliğindeki İzmir MARBLE Fuarı’nın maksimum verimli geçmesi için 19 ülkeden 40 ithalatçıyı, yüzlerce Türk doğal taş ihracatçısıyla buluşturmak için çalıştıklarını belirtti.

“İzmir MARBLE Fuarı’nın ilk düzenlendiği yılda Türkiye’nin doğal taş ihracatı 77 milyon dolardı” diyen EMİB Başkanı Alimoğlu, “Yıllar geçtikte Türk doğal taş sektörü İzmir Kültüpark’a sığmaz oldu. 2015 yılında Türk doğal taş sektörünü ağırlayabilmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi, 330 bin metrekare alana sahip Türkiye’nin en büyük ve modern fuar alanı Fuarİzmir’i İzmir’e kazandırdı. 2023 yılında rekor kırarak 150 bin metrekareyi aşan sergi alanında, bin 15 katılımcıyla gerçekleşen fuarı, 148 ülkeden 9 bin 56’sı yabancı olmak üzere toplam 79 bin 153 kişi ziyaret etti. Fuarİzmir İzmir’in kent ekonomisine 100 milyon dolar katma değer sağlıyor. Alım heyetimizin, Ramazan Bayramı sonrasında düzenlenecek olan İzmir MARBLE Fuarı’nın ikinci bayram coşkusu yaşatmasını amaçlıyoruz. Türk doğal taş ihracatçısı firmalarımızı alım heyetimize katılmaya davet ediyoruz” diye konuştu.

Türkiye, 2024 yılının ilk iki aylık diliminde 274 milyon dolarlık doğal taş ihracatına imza attı. 

Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği “Alım Heyeti Organizasyonu”na Ege Maden İhracatçıları Birliği katılımcı firmalara destek tutarı oranında prefinansman sağlayacak. Alım heyetine katılım bedeli 250 USD olarak tespit edildi.

Alım heyeti kapsamında 19 ülkeden gelen 40 ithalatçı firmayla ikili iş görüşmeleri programına katılmak isteyen firmalar https://bit.ly/43D9Z3y linkinden 5 Nisan 2024 tarihine kadar başvuruda bulunmaları gerekiyor. Başvuruların 5 Nisan 2024 Cuma günü saat 17:30’a kadar e-posta yoluyla maden@eib.org.tr adresine, ıslak imzalı belgeleri ise posta ile Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin Atatürk Caddesi No: 382 Alsancak İzmir adresine iletmeleri bekleniyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

L'Oréal Türkiye, “Bilim Kadınları İçin" programının başvuru süreci devam ediyor!

L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, genç ve yetenekli bilim kadınlarının başarılarını görünür kılarak daha fazla tanınmalarını sağlamak amacıyla hayata geçirdiği “Bilim Kadınları İçin” programının 2024 başvuruları 15 Mayıs’a kadar devam edecek.

Kapsamlı ve yenilikçi projeleriyle gelecek vadeden, ilham veren çalışmalarıyla bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli 40 yaş altı 4 bilim kadının her birine, bilimsel araştırmalarında kullanmak üzere 200 bin TL değerinde proje desteği sağlanacak.

Türkiye’nin en uzun soluklu toplumsal fayda projeleri arasında yer alan “Bilim Kadınları İçin” programına başvurmak isteyen ve özgün bilim projelerine sahip olan 40 yaş altı “Yaşam ve Çevre Bilimleri” ile “Fiziki Bilimler” alanlarında çalışmalarını sürdüren kadın bilim insanları, başvurularını 15 Mayıs tarihine kadar forwomeninscience adresinden online olarak gerçekleştirebilecek. Gerçekleştirilen başvurular ise bağımsız UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Bilim Jürisi tarafından değerlendirilecek. Bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli  bilim kadınlarının başvurularının arasından ödüle layık görülen projeler ise ulusal arenada gerçekleştirilecek bir ödül töreni ile tüm Türkiye’ye duyurulacak. 

L’Oréal Türkiye, global ölçekte bu programı en çok destekleyen ilk 5 ülke arasında

L’Oréal Türkiye’nin ‘Bilim Kadınları İçin’ programı kapsamında, Türkiye’den 4’ü üst üste olmak üzere toplam 5 bilim kadını “Uluslararası Yükselen Yetenek” seçildi. 1 bilim kadını da ‘Uluslararası Üstün Yetenek’ ödülü kazandı. Global ölçekte bu programı en çok destekleyen ilk 5 ülke arasında yer alan L’Oréal Türkiye bilim kadınlarının projelerini desteklemek için son 10 yılda yaklaşık 4 milyon TL’lik destek sağladı.

Seçilen bilim kadınları ulusal ve bölgesel genç yetenekler arasından öncelikle yerel jüri tarafından seçildikten sonra “Uluslararası Yükselen Yetenek” başvuru sürecine katılarak bu programın da bir parçası olma hakkı kazanabiliyor. Sunulan projeler uluslararası bir seçim komitesi tarafından bir kez daha belirlenerek; finansal desteğin yanı sıra dünya çapında tanınma şansına erişme hakkı kazanabiliyor. 

Programın uluslararası ayağında bugüne kadar 122 bilim kadınına Bilimde Mükemmellik Ödülü verildi ve bu ödülü kazanan bilim kadınlarından 5’i de Nobel Ödülüne layık görüldü. Dünyanın en prestijli bilim ödüllerinden biri olarak bilinen Nobel Ödülü’nü kazananların arasında bir Türk bilim kadınının da yer aldığını görmeyi arzu eden L’Oréal Türkiye, Türkiye’den de bilim kadınlarının uluslararası bilim dünyası için de güçlü bir ilham kaynağı olarak tanınması için destek veriyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Tütün sektörü 2024 yılında 1 milyar dolar ihracat hedefliyor

Türkiye’nin geleneksek ihracat sektörlerinden tütün ve tütün mamulleri sektörü, 2023 yılında 922 milyon dolar olan ihracatını 2024 yılında 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyor.

2023 yılında 50 milyon kilo Türk tipi oryantal tütün, 20 milyon kilo Virginia tipi, 1 milyon kilo burley tipi tütün üretim rakamına ulaşan Türk tütün sektörü, 2024 yılında üretimini de 80 milyon kiloya çıkarmak için harekete geçti.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur, tütün üretiminin artmasıyla uyumlu olarak 1 milyar dolar ihracat hedeflediklerini dile getirdi.

Ege Tütün İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı olağan mali genel kurul toplantısı sonrasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Umur, “2023 yılında tütün sektöründe üretici sayısının artmasına rağmen hava koşulları müspet gitmediği için üretim rakamlarında beklenilen oranda artış olmadı. 2024 yılında üretim arttığı takdirde ihracatımızda 1 milyar dolar hedefini yakalayacağımıza inanıyoruz. 2024 yılının ilk çeyreğinde ihracatımız yüzde 4’lük artışla 211 milyon dolardan 219 milyon dolara çıktı” diye konuştu.

Türk tütünü dolar bazında yüzde 30 arttı rekabetçiliğimizi kaybetmemeliyiz

Türkiye’de tüm tarım ürünlerinde girdi maliyetlerinde büyük artışlar olduğunun altını çizen Başkan Umur, şöyle konuştu; “Biz son yıllarda Türk tütününü dolar bazında yüzde 30 daha fazla bir tutara ihraç etmek durumunda kaldık. Bu da yurt dışındaki kullanan şirketlerde bu artış devam edecekse biraz kullanımı azaltmalıyız diye bir öngörüye yol açabilir onun için bizim rekabetçi olmamız gerekiyor rekabetçi kalabilir isek ben oryantal tütünde de önümüzdeki birkaç sene mevcut rakamları koruyabileceğimi inanıyorum. Fiyatlarımızı dolar bazında arttırmak zorunda kalırsak bir noktadan sonra rekabetçiliğimizi kaybedeceğiz. Oryantal tütün sigara harmanlarında yerini daha ucuz tütünlere kaybedecektir.”

Virginia tütünde 30 milyon kilo, burley tütünde 6 milyon kilo üretim hedefliyoruz

Türkiye’de üretilen tütün mamullerinde yerli tütün kullanım oranının bu sene yüzde 25’e, önümüzdeki yıl yüzde 30’a geleceği bilgisini paylaşan Umur, “Türkiye’de büyük yapraklı tütün üretiminin bu gerekçelerle daha da artmasını bekliyoruz. 2023 yılında 20 milyon kilograma ulaşan Virginia tipi tütün üretiminin 2024 yılında 30 milyon kiloya, 1 milyon kilogram olan burley tipi tütün üretimin 2,5 milyon kiloya çıkacağını öngörüyoruz. Burley tipi tütün üretim projesi daha yeni bir proje burley üretimimizin önümüzdeki yıllarda 6 milyon kilograma çıkacağını göreceğiz” şeklinde konuştu.

Rusya ve Ukrayna’daki tütün mamulleri üretimi Türkiye’ye kayabilir

Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye’nin tütün mamulleri ihracatına pozitif yansımaları olacağına ilişkin ipuçları olduğunu paylaşan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Ömer Celal Umur, Rusya’da ve Ukrayna’da olan üretimlerin bir kısmının önümüzdeki süreçte Türkiye’de yapılabileceğini, bu gelişmenin Türkiye’nin tütün mamulleri ihracatının artmasını beraberinde getireceğini vurguladı.

İşçilik maliyetlerindeki artış oryantal tütünde rekabetçiliğimizi zorluyor

Oryantal tütün üretiminde Türkiye’nin klasik rakiplerinin Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya olduğu bilgisini veren Umur, “Bu ülkelere göre günümüzde rekabetçi durumdayız. Fakat oryantal olmayan daha az işçilikle, mekanizasyonla yapılan tütün cinslerine göre rekabetçi değiliz. İşçilik maliyetlerinin artması ve oryantal tütünün verimin az olmasıyla rekabetçiliğimizi olumsuz etkiliyor. Bir örnek vermek gerekirse; 10 dönüm bir araziye Ege tütünü ekerseniz aşağı yukarı 1 ton alıyorsunuz. Aynı büyüklükte bir araziye büyük yapraklı Virginia tipi tütün diktiğinizde 3 ton alıyorsunuz. Virginia tipi tütünün toplaması da kırması da hem mekanik olarak yapılabiliyor hem de daha kolay. Bu da Türk tipi tütünün rekabetçiliğini olumsuz etkiliyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Ege İhracatçı Birlikleri’nde yapılan Ege Tütün İhracatçıları Birliği 2023 yılı mali genel kurul toplantısında, 2024 yılı iş programı kabul edilirken, 2024 yılı bütçesi 37 milyon 100 bin TL olarak karara bağlandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

HIlton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa'da Bayram Coşkusu

Tatilinizi renklendirecek olan müzik performansları ve etkinlikler ile bir bayram şölenin Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa’da 6- 14 Nisan tarihleri arasında sizleri bekliyor.

Afrika’nın büyüleyici ritimleriyle dolu Afrika Akrobat Gösterisi ile başlayacak bayram programı, İsdancebul Gösterisi ile dans dolu anlara dönüşecek. Türk pop müziğinin sevilen ismi Müjde Kızılkan’ın muhteşem konseriyle enerji doruklara çıkarken, Retrobüs Konseri nostalji dolu melodileriyle geçmişe romantik bir yolculuk yapmanızı sağlayacak. Ve heyecanın tavan yaptığı nokta, Moğol Akrobatlar Gösterisi ile adrenalinin doruklarına ulaşacaksınız!

Misafirler bayram boyunca Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & SPA’nın 650 metre uzunluğundaki özel kum plajı, gün boyunca özel servis almak isteyen misafirler için tasarlanmış sahil Gazebo evleri, açık büfenin yanı sıra sakin bir yemek isteyenler için iddialı lezzetleri ile 6 farklı a’la carte restoranı, aquaparkı, tenis kortları, çocuk kulübü, mini çiftlik, 6000 m2 alana yayılan spa sı ile hem keyifli bir tatil deneyimi hem de eğlence dolu bir tatil programı yaşayacaklar.

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, misafirlerine hayal ettikleri tatili gerçeğe dönüştürmek için özenle hazırladığı bu özel programla dolu dolu bir bayram tatili vadediyor. Siz de bu eşsiz deneyimi yaşamak için bavullarınızı hazırlayın ve unutulmaz anlara doğru bir yolculuğa çıkın!

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Boltas İki Robotu İşe Aldı, Tekrar Eden İşleri Onlar Yapıyor

Lojistik sektörünün köklü markalarından Boltas, küreselleşme adımlarının yanı sıra dijitalleşme ve teknoloji yatırımlarını da sürdürüyor.

Ar-Ge departmanı ile verimlilik artırıcı projeler, yazılımlar ve uygulamalar da geliştiren şirketin Teknoloji ve Ar-Ge Direktörü & İcra Kurulu Üyesi Harun Özdemir, Robotik Süreç ve Otomasyon konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti. Özdemir, “Tekrar eden işlerimizi ciddi anlamda robotlara aktarabildik. 2025’te önemli ölçüde Yapay Zekâ temelli sistemler kullanacağız.” dedi.

Lojistik sektöründe 45 yılı geride bırakan Boltas, teknoloji ve bilişim altyapısına yönelik yatırımlarını artırıyor. Şirket, Ar-Ge departmanı ile süreç geliştirici, verimlilik artırıcı projeler, yazılımlar ve uygulamalar üretiyor.

Boltas Teknoloji ve Ar-Ge Direktörü & İcra Kurulu Üyesi Harun Özdemir, verimlilik artışı ve müşterilerine daha iyi izlenebilirlik sağlamak için son 2 yıldır teknoloji altyapılarını daha da güçlendirdiklerini belirtti. Bu alandaki yatırımlarının zaten uzun süredir devam ettiğini anlatan Özdemir, 3 Yıllık Stratejik Plan kapsamında geçen yıl ise önemli sonuçlar aldıklarını söyledi.

“Robotik Süreç yatırımlarını artırdık, karbon salımını azalttık”

Özdemir, “2023 yılında Robotik Süreç ve Otomasyon konusunda önemli yatırımlar gerçekleştirdik. UiPath iş birliği ile iki robotu devreye aldık. Tekrar eden işlerimizi ciddi anlamda ekiplerden robotlara aktarabildik. Altyapı servis sağlayıcılarımız ile iş ortaklarımız arasındaki veri girişi ve iletişimini robotlarımız yürütüyor. Servislerimize ait tüm süreçlerde, kritik dokümanlarımızın sistemlere aktarılması, bağlantılı operasyonların otomatik tetiklenmesi ve yürütülmesi hem verimlilik hem de hızlı iletişim sağlıyor.” diye konuştu. 

Altyapılarında önemli iyileştirmeler yaptıklarını vurgulayan Özdemir, geniş kapsamlı izlenebilirlik ve tahmini varış bildirimlerini sağlıklı şekilde yapabilecek bir sistem oluşturduklarını ifade etti. Özdemir, “Teknolojiyi operasyonlarımızın ve hizmetlerimizin odağına koyarak hem karbon salımını azaltacak hem de verimliliği artıracak çalışmalar yapıyoruz.” dedi.

Yapay Zekâ ve Bolty verimliliği daha da artırdı

GPS sinyaline ihtiyaç duymadan konum bilgisi alabilen teknolojileri üreten firmalarla çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Özdemir, şunları da kaydetti:

“Müşterilerimize daha iyi izlenebilirlik sağlayabilmek için yazılımlarımızı dönüştürdük, bu yıl daha görünür sonuçlar elde edeceğiz. Stratejik Planımız doğrultusunda, 2025 yılında veri analizi, tahminleme, optimizasyon, planlama ve araç takibi gibi hizmetlerimizde Yapay Zekâyı önemli ölçüde kullanacağız. Teknolojik altyapımız ve uzman ekibimiz buna şimdiden hazır.         

Arkadaşlarımızın ‘Bolty’ adını verdiği Üretken Yapay Zekâ ve Süreç Robotlarımızın birlikteliği ile geliştirilen platform, iş ortaklarımız için taşıma, operasyon ve depolama süreçlerine ait dokümanları tanıyor, otomatik ve hatasız bir şekilde işliyor. Operasyon, depolama, finans başta olmak üzere, Üretken Yapay Zekâ ve robotlarımızın birlikteliği sayesinde verimli ve çevik süreçlere sahip olduk.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Egeli tekstil ihracatçılarının ana gündemi sürdürülebilirlik

Küresel iklim krizinin derinleşmesi sonrasında Avrupa Birliği’nin 2019 yılında hayata geçirdiği Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı, tüm sektörlerin öncelikli ev ödevi haline geldi.

AB’nin Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM)’nda karbon vergisi uygulama kararı aldığı sektörler listesinde üst sıralarda yer alan tekstil sektörü, SKDM’na uyum için enerjisinin büyük kısmını bu konuya ayırıyor.

Türkiye’de sürdürülebilirlik ile ilgili ilk ve en önemli adımları atan kurumların başında gelen Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (ETHİB) ana gündemini sürdürülebilirlik olarak belirledi ve projelerini bu çerçevede şekillendiriyor.

ETHİB’in Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen 2023 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında konuşan EİB Koordinatör Başkanı ve ETHİB Yönetim Kurulu Başkanı Jak Eskinazi; parite kaybı, durgun talep, enflasyondaki artış ve artan maliyetler nedeniyle rekabet etmenin zorlaştığı bu dönemde Birlik faaliyetlerini sürdürülebilirlik, dijitalleşme, kaliteli ve katma değerli üretimi öne çıkaracak şekilde planlamaya devam ettiklerinin altını çizdi.

Egeli tekstilciler ihracatını yüzde 41 artırdı

Sektörün 2023 yılı ihracat performansını değerlendiren Eskinazi, “6 Şubat 2023 tarihinde, 11 ilimizi derinden etkileyen yıkıcı depremin, tekstil hammaddesi üretimi ve ticaretinde büyük potansiyele sahip olan illeri kapsaması sebebiyle ilk aşamada tedarik zincirinde önemli sıkıntılar yaşandığını, ana pazarlarımızdaki talep daralmasının devam etmesinin de olumsuz etkiyi artırdığını ve Türkiye geneli tekstil ve hazır giyim ihracatında bunun etkilerinin hissedildiğini söyledi.

Eskinazi, “ETHİB 2023 yılı ihracatımız ise Türkiye genelinden ayrışarak önemli ihracat artışı yaşadı. Birliğimizden yapılan 2023 yılı ihracatı, özellikle hammadde ihracatında yaşanan artıştan kaynaklı olarak bir önceki yıla göre % 41 artarak yaklaşık 509 milyon dolar olarak gerçekleşti. Ülkemizin toplam tekstil ihracatı ise 2023 yılında %7,6 azalarak 9,5 milyar dolar olarak gerçekleşti.” şeklinde konuştu.

 

Sürdürülebilirlik de artık rekabetin başlıca unsurlarından biri

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle yürütülen Sürdürülebilirlik URGE Projesi’nin faaliyetleri hakkında bilgi veren Eskinazi, “firmalarımızın yurtdışı pazarlarımızda rekabetçiliğini artırmayı hedeflediğimiz bu projeyle katılımcıların enerji verimliliği, ISO 14064 Kurumsal Karbon Ayak İzi Yönetimi, ISO 14001 Çevre Yönetimi ve Ürün Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi başlıklarında danışmanlık hizmeti almasını sağladık. Önümüzdeki Eylül ayında sektörde iyi uygulama örneklerini görmek üzere Hollanda’ya bir inceleme ziyareti gerçekleştireceğiz” dedi.  

“Kaynaklarımızı verimli kullanarak, doğa dostu üretim yapmak bizim bu dünyaya ve gelecek kuşaklara olan başlıca borcumuzdur. Bunun yanında, bu şartları sağlamak artık rekabetin başlıca unsurlarından biri. Artık nihai müşteri satın aldığı ürünün ne şartlarda üretildiğini, doğada ne kadar iz bıraktığını önemsiyor ve sorguluyor. Bu sebeple müşterilerimiz de bizim ne kadar sürdürülebilir bir üretim yaptığımıza dikkat ediyor. Fiyat ve kalitenin yanında sürdürülebilirlik de artık rekabetin başlıca unsurlarından biri.” şeklinde konuşan Eskinazi, EİB bünyesinde  12 İhracatçı Birliğinden temsilcilerin katılımıyla oluşturulan Strateji ve Sürdürülebilirlik İcra Komitesi’nin de bu doğrultuda gerek sektörel stratejilerin belirlenmesi gerekse EİB olarak bütünsel bir strateji çerçevesinde faaliyetlerin sürdürülmesi  için çalıştığını ifade etti.

Ülkemizdeki tüm tekstil ve hazır giyim Birliklerinin katılımıyla yürütmeye başladıkları Ortak Sürdürülebilirlik Komitesi çalışmaları kapsamında söz konusu Komitenin alt çalışma grubu olarak ETHİB’in sorumluluğunda olan Organik- Sürdürülebilirlik Sertifikasyonları ve Pamuk alt çalışma grubunun da faaliyetlerine devam ettiğini bildiren Eskinazi, sürdürülebilirlik önlemleri kapsamında Alman Federal Meclisi tarafından kabul edilen “Alman Tedarik Zinciri Yasası”nın getirdikleri ve ülkemize etkileri hakkında 9 Mayıs 2024 Perşembe günü  Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ile birlikte bir webinar düzenleyeceklerinin bilgisini verdi.

Halı ihracatçılarının kümelenmesi için çalışmalara başlandı

Birliğimiz üyelerinin yoğun bir şekilde yer aldığıdöngüsel ekonomi ve geri dönüşüm konusunda başarılı bir kümelenme örneği olan Uşak’ı sektörün önemli bileşenlerinin de yerinde görmesi amacıyla ilgili Bakanlıklar ve Türkiye Tekstil ve Hazırgiyim Birlikleri Ortak Sürdürülebilirlik Komitesi temsilcilerinin katılımıyla geçtiğimiz sonbaharda 2 ayrı heyet düzenlediklerini ifade eden Eskinazi, halı sektörünün ihracatını artırmak amacıyla Demirci Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte Halı URGE projesi için çalışmalara başlandığının müjdesini verdi.

Tekstilde ABD pazarı için güçbirliği

Son olarak yurtdışı tanıtım faaliyetleriyle ilgili bilgi veren Eskinazi, “Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’ne yönelik gerçekleştireceğimiz tanıtım faaliyetlerine daha fazla devlet desteği sağlamak ve kaynak israfını önlemek amacıyla Türkiye’deki tüm Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçı Birlikleri olarak gücümüzü birleştirdik ve  ABD’ye yönelik ortak bir   Turquality Tanıtım Projesi’ne imza attık. Önümüzdeki dört yıl boyunca hep birlikte bu pazardaki payımızı artırabilmek için var gücümüzle çalışacağız” şeklinde konuştu.

Eskinazi, 23-26 Nisan 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenecek olan dünyanın teknik tekstil alanında en prestijli fuarı olan “Techtextil/Texprocess Frankfurt” fuarlarına ETHİB tarafından bir heyet ile katılım gerçekleştirileceklerinin de bilgisini verdi.

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin mali genel kurul toplantısında, 2024 yılı bütçesi 27,8 milyon TL olarak belirlenirken, 2024 yılı iş programı da karara bağlandı.

Toplantının ardından; ETHİB Danışmanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, ülkemiz ve dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler ile önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerini içeren bir sunum gerçekleştirdi.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı